İçindekiler
Arabuluculuk, hayatımızı kolaylaştıran önemli bir adım. Gündemimize gireli 10 yıl oldu. Bir hukuki kurumun oturması, farkındalık oluşturması ve toplum tarafından uyuşmazlıklarda “akla gelen bir yol” olması için makul bir süre aslında. Ancak ülkemizde sorunları “yargı ile çözme” kültürü, henüz arabuluculuk ve tahkim konusunda istenilen ölçüde değil.
Arabuluculuğun en önemli yönü bence “sorunları bir daha sorun çıkmamak” üzere “hızlı ve tarafları tatmin eden biçimde” ve “daha az masrafla” çözen bir yöntem olmasıdır. Ülkemizdeki ekonomik gelişmeler ve gayrimenkul fiyatlarındaki artış, en çok kira hukukuna ilişkin konuları gündeme getirdi. Herkesin gündemi kira… Kiracıların serzenişleri, ev sahiplerinin durumu, emlakçıların konuya müdahil oluşu, emsal kira sorunu, kira artışı yapılmayınca doğan tahliye durumu, taşınma masrafları, kiracının yeni bir ev bulamaması, mülk sahibinin ihtiyacı, gerçek olmayan satış işlemleri, ihtiyati tedbir ile kiranın belirlenmesi… Bu soruları çokça duyuyor ve sorunları görüyoruz. Meseleye objektif bakınca herkesin haklı bir yönü de yok değil!
Yargılama Kurumunun Alternatifi
Arabuluculuk, uyuşmazlıkların alternatif biçimde çözülmesi demek. Neye alternatif olarak? “Yargılama” kurumunun bir alternatifi! Süreç, kira konularında taraflardan birinin istemi ve diğerinin de buna icabet etmesi ile başlayabiliyor. Henüz kira hukuku konusunda; iş, ticaret ve tüketici alanında olduğu gibi zorunluluk yok, yani süreç ihtiyari ilerleyecek! Ancak Adalet Bakanlığı tarafından haberlere yansıyan “yükselen fiyatlar nedeniyle kirada orta yol bulunamayınca ev sahibi ve kiracıların sık sık davalık olması yargının iş yükünü artırdı. Uyuşmazlıkların kısa sürede çözüme kavuşturulması ve mağduriyetlerin giderilmesi için kirada arabuluculuk mekanizması devreye girecek” şeklindeki ifadelerinden anlıyoruz ki bir adım sonrasında zorunlu olarak dava öncesi bu yola gidilmesi gerekecek!…
Arabuluculukta Süreç Nasıl İlerler?
Arabuluculuk sürecinde taraflar davet edilir ve ilk oturumla birlikte adım atılır. Tarafların düşüncelerini ve yaşadıklarını anlatmaları ile taleplerini sunmaları sonrası bir müzakere yürütme süreci başlar. Oturumların sayısı birden fazla olabilir. Sürece tarafların yasal vekilleri de katılabilir ve görüş sunabilirler.
Arabulucu, ihtiyaçları, doğan tereddütleri, tarafların hedefleri ve sonuçlarının daha iyi anlaşılması için çaba sarf eder. Gerekirse özel toplantılar da düzenleyebilir veya tarafların bir uzmana danışmasının iyi olabileceğini ortaya koyabilir. İşte bu ortam, yargılamadan farklıdır. Tarafların birbirini yargılamada anlaması mümkün değildir ama arabuluculuk bunu sağlayabilir! Hele “sorunun belirlenmesi” ve “pazarlık” aşaması; arabuluculuk sürecinde ortaya çıkacak kararın, mahkeme kararlarından daha “adil ve uyumlu” olmasını sağlayacaktır. Zira mahkemeler bir karar verirken, çoğu zaman iki tarafı da memnun edemez ve o anda taraflar içlerinden “keşke anlaşsaydık” diye geçirirler. Arabuluculukta bu pişmanlık ve şaşkınlık olmaz.
Bu durumu şöyle bir örnekle açıklayalım:
Ev sahibi, kiracının 1000 TL’ye oturduğu evinin kira bedelini 2500 yapma niyetiyle kiracısına bilgi vermiş olsun. Ancak hâlihazırdaki “yasal duruma göre” kiracı en fazla %25 arttırım yapabilecektir ve bu durumda yeni kira bedeli 1250TL olacaktır. Bir yanda 1250 TL, bir yanda 2500TL. Aradaki fark bir kat tutarında! Burada kira tespiti davası açıldığı zaman sürecin ortalama 2 yıl uzaması mümkün. Ev sahibinin evi bir başkasına satıp kiracıyı tahliye etmesi için süreç başlatması da olası! Herhâlde “huzursuz” bir kiracı ile “hakkının yendiğini düşünen” ev sahibi, arabuluculuk masasında şunları düşünerek bir mutabakata varabilirler:
- Ortadaki huzursuzluk kalkacaktır,
- Kiracı konusunda belirsizlik kalmayacaktır,
- Kiracı, taşınma ve yerleşme masraflarını düşünerek masaya oturacaktır,
- Ev sahibi olaya “kiracı çıktıktan sonra kiracı bulabilecek miyim?”, “bir ay boş geçerse zararım olacak” tedirginliği ile yaklaşacaktır,
- Ev sahibi istediği miktar olmasa da tahammül edilebilir bir bedele razı olabilecektir,
- Kiracı ise limitlerini zorlayarak kendisi açısından makul bir artırım yapmış olacaktır,
- Yargıya bir dava eklenmemiş olacaktır,
- Tarafların ilişkisi sorunsuz biçimde devam edecektir!
Böyle bir uyuşmazlık yaşayan herkesin yasal değişikliği beklemeden ihtiyari olarak bu sürece başvurmasında büyük fayda olacağı kesin. Bu anlamda süreç hızlı ve etkin işleyecektir. Kira konusunda uyuşmazlıkların 2-3 hafta içinde çözülmesi mümkün olabilir. Taraflar anlaşmaz ise dava açma haklarına halel gelmez. Yani arabuluculuk; tarafların meseleyi yargılama yani davaya taşıma hakkını elinden almaz. Arabuluculuk herkesin avantajına olabilecek bir süreçtir. Yeter ki doğru ve etkin işletilsin! Arabuluculuğun kira meselelerine taşınması, fiili durumları ortadan kaldıracak ve kiracılar aleyhine açılacak dava sayılarını düşürecektir.