İçindekiler
İlk yazımız olan Kentlerde Koruma Kavramının Ortaya Çıkışı: Birinci Bölüm başlığında konumuza kısa bir giriş yapmıştık. Bu yazımızda koruma alanlarının türlerine devam ediyoruz. Ayrıca merak edenler için SİT alanının nasıl ilan edileceği ve tapu harçlarının nelerden muaf olduğu konusuna da ışık tutuyoruz.
Nitelikli Doğal Koruma Alanı
Doğal yapısı değişmemiş veya az değişmiş, modern yaşam ve önemli ölçüde insan faaliyetleri tarafından etkilenmemiş, doğal süreçlerin hâkim olduğu, koruma amaçlarına uygun olarak yörede yaşayanların alanın mevcut kaynaklarını kullanmasını sağlayarak doğal hayata dayalı geleneksel yaşam şekillerinin korunduğu kara, su ve deniz alanlarıdır.
Bu alanlarda nitelikli doğal koruma alanı olarak tescil edilmeden önce yapılan ve mevzuata uygun olan yapılar, ekonomik ömrünü tamamlayana kadar kullanılabilir.
Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında Hangi Faaliyetlere İzin Verilir?
- Nitelikli doğal koruma alanlarında bölgenin doğal yapısı, ekolojik değerleri, silueti, doğal peyzajı ve benzeri ayırt edici özellikleri göz önünde bulundurularak koşulları, kapsamı ve süresi Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları tarafından belirlenmek koşulu ile aşağıdaki faaliyetlere izin verilebilir;
- Kesin korunacak hassas alanlarda izin verilen faaliyetler bu alanlarda da yapılabilir.
- Doğal dengenin devamlılığının sağlanması amacıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri doğrultusunda alanın özelliğinden kaynaklanan faaliyetler sürdürülebilir.
- Entegre tesis içermemek ve bölgenin ayırt edici özelliklerinden kaynaklı sınırlamalar ile diğer kurum görüşlerindeki kısıtlar saklı kalmak kaydıyla mer’i mekânsal plan kapsamında geleneksel yaşam biçiminin gerektirdiği nitelikte tarım ve hayvancılık amaçlı ahır, ağıl, samanlık, kümes, depo, kiler ve benzeri yapılara izin verilebilir.
- Çevreye ve ekolojik dengeye etkisine ilişkin ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerindeki sınırlamalar saklı kalmak kaydıyla doğal kaynak suyunun çıkarılmasına ve iletilmesine izin verilebilir.
- Herhangi bir yapılaşmaya gidilmeden Avlakların Kuruluşu, Yönetimi ve Denetimi Esas ve Usulleri ile İlgili Yönetmelik çerçevesinde avlak sahası ayrılabilir.
- Ulaşım hatları ile bunların zorunlu yapıları, elektrik iletim hattı / tesisi, içme ve kullanma suyu hattı, atıksu hattı, trafo, haberleşme servisleri, açık otopark ile faaliyetlerin özelliği ve alanın coğrafi yapısı ve kamu yararı gereği başka güzergâhtan geçirilmesi mümkün olmayan enerji iletim hatları yapılabilir.
- İmar ve kıyı mevzuatı çerçevesinde, imar planı yapılmasına gerek duyulmayan denize girme, güneşlenme ve amatör su sporları gibi faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla sabit olmayan duş, gölgelik, soyunma kabini, büfe, tuvalet, su sporları için kullanılan malzemelerin depolanabileceği sökülür takılır nitelikte yapılar ve rekreatif amaçlı iskele yapılabilir.
- Geleneksel balıkçılık faaliyetleri ile sulama amaçlı göletlerde olmak ve üretim kapasitesi 25 / 11 / 2014 tarihli ve 29186 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin EK – 2 listesi ile belirlenen alt sınırı aşmamak kaydıyla kültür balıkçılığı yapılabilir.
- Şehitlik veya mezarlık alanları ile ilgili uygulamalar gerçekleştirilebilir.
- Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği yapılabilir.
- İçme suyu amaçlı baraj ve göletler ile tarımsal sulama amaçlı göletler ve iletim hatları yapılabilir. Bu alanlarda ayrıca faaliyetin niteliğine göre geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları veya koruma amaçlı imar planları doğrultusunda aşağıdaki faaliyetlere izin verilebilir.
- Yöre halkının ihtiyaçlarıyla sınırlı kalmak ve toplam yapılaşması kara alanın yüzde 2’sini geçmemek kaydıyla balıkçı barınağı yapılabilir.
- Yüzer sistem kullanılan iskele yapılabilir.
- Alanın korunmasına katkı sağlayacak arıtma tesisleri yapılabilir.
- Günübirlik alanlar, konaklama içermeyen günübirlik kullanımlara yönelik orman parkları ve kıyı mevzuatına uygun park ve rekreaktif alanlar ile alanın doğal yapısıyla uyumlu, beton, asfalt gibi malzemelerin kullanılmadığı açık spor alanları yapılabilir.
- Kadastral yola cepheli parsellerde koruma amaçlı imar planı yapılması veya imar planlarında fonksiyon ayrılması koşuluyla Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik çerçevesinde ve vaziyet planı doğrultusunda alanın doğal yapısıyla uyumlu, beton, asfalt gibi malzemelerin kullanılmadığı çadırlı kamp ve karavan alanları düzenlenebilir. Bu alanlar 10,000 metrekarenin altında olamaz. Kampçı Ünitesi (çadır, çadır-araba, oto karavan) başına hesaplanacak birim alan en az 200 metrekaredir. Kamping alanının büyüklüğüne bakılmaksızın 150 kampçı ünitesinden fazla yapılamaz. Bu alanlarda bungalov yapılamaz. Ancak milli park alanları ile tabiat parklarında Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte yapılan 16 / 03 / 2020 tarihli değişiklikten önce onaylanmış Uzun Devreli Gelişim Planlarına veya Gelişim Planlarına uygun şekilde yapılmış olmak ve mevcut yapıların tadilat – tamirat harici yeni yapı yapılmamak koşuluyla mevcut bungalov faaliyetine devam edilebilir.
Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı
Bu alanlar; ulusal, bölgesel ve yerel seviyelerde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına ve kalkınmaya destek olan, insanlar ve doğa arasında dengeli ilişkilerin geliştirilmesine ve muhafaza edilmesine katkıda bulunan, ekonomik ve sosyal boyutları dikkate alarak doğal kaynakların sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanımına elverişli yerlerdir.
Barındırdığı siluet, jeolojik ve ekolojik değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla alanın potansiyeli ve kullanım özellikleri göz önünde bulundurularak, faaliyetin niteliğine göre geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları veya koruma amaçlı imar planları ile doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetlere, kıyı yapılarına, entegre tarım ve hayvancılık faaliyetlerine, atık aktarma merkezleri, turizm ve yerleşimlere izin verilen alanlardır.
Bu alanlarda küçük sanayi alanları dışında sanayi tesislerine izin verilmemektedir. Ancak mevcut ruhsatlı sanayi tesisleri çevre tedbirlerini almak koşuluyla kullanımlarını devam ettirebilirler.
Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanlarında Hangi Faaliyetlere İzin Verilir?
Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarında ayrıca; bölgenin doğal yapısı, ekolojik değerleri, silueti, doğal peyzajı ve benzeri ayırt edici özellikleri göz önünde bulundurularak faaliyetlerin niteliğine ve içeriğine ilişkin Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları tarafından yapılacak değerlendirmeye göre koşulları, kapsamı ve süresi belirlenmek şartıyla aşağıdaki faaliyetlere izin verilebilir:
- Teknik rapor ile tespit edilmiş zorunlu hâller dışında delme – patlatma yöntemlerinin kullanılmaması, habitat bölünmesi ile flora, fauna kaybının en aza indirilerek ekolojik koridor oluşturacak tedbirlerin alınması, bölgeye ilişkin olarak ekolojik etki değerlendirme raporu hazırlanması koşullarıyla; Madencilik Faaliyetleri ile Bozulan Arazilerin Doğaya Yeniden Kazandırılması Yönetmeliği, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ve Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, ÇED Yönetmeliği hükümleri ve diğer ilgili mevzuata uygunluğun sağlanması şartlarıyla madencilik faaliyetleri yapılabilir. Doğal peyzaj ve siluet dikkate alınarak kum, çakıl, taş, maden vb. malzeme alınabilir, bu amaçla ocak açılabilir, ancak bozulan alanların doğaya yeniden kazandırılması amaçlı toprak dökümü hariç toprak, cüruf, çöp, hafriyat, sanayi artığı vb. dökülemez.
- Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine uygun olmak koşuluyla geçici depolama yapılabilir.
- Bölgenin ayırt edici özelliklerinden kaynaklı sınırlamalar ile diğer kurum görüşlerindeki kısıtlar saklı kalmak kaydıyla mer’i mekânsal plan kapsamında tarım ve hayvancılık amaçlı yapılara izin verilebilir.
Karma Sit Nedir?
5226 sayılı yasayla ‘‘Doğal sit alanları ve taşınmaz tabiat varlıklarının bulunduğu alanların arkeolojik, kentsel, kentsel arkeolojik, tarihi sit alanları ve tescilli taşınmaz kültür varlıkları ile bunların koruma alanları ve etkileşim – geçiş sahasının bulunduğu alanlar ile çakıştığı yerler’’ olarak karma sit alanları açıklanmak istenmiştir.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda karma sit alan tanımına yer verilmemiştir fakat Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından;
- Arkeolojik – kentsel sit
- Arkeolojik – tarihi sit
- Arkeolojik – tarihi – kentsel sit
- Tarihi – kentsel sit başlıkları altında karma sit alanları olarak sınıflandırılmıştır.
Sit Alanı Nasıl İlan Edilir?
Doğal sit alanları ve tabiat varlıklarının tespiti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca, arkeolojik, kentsel ve tarihi sit alanları ve taşınmaz kültür varlıklarının tespiti ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yapılır.
Sit alanı ilanı, sınırları belirlenen alanda bulunan kültür ve tabiat varlığı olan ya da olmayan bütün taşınmazların hukuki niteliğini değiştiren bir karardır. Bu kararın sonucunda alanda bulunan taşınmazların hukuki statüsünün değişmesi, farklı şekillerde ortaya çıkar. Sit alanı ilanı ile bir yandan alanda yetkili idarelerin sahip olduğu yetkilerin sınırları ve kullanım şekli değişirken diğer yandan alana mülkiyeti bulunan maliklerin hak ve yükümlülüklerinde değişiklikler meydana gelir.
Sit alanda mülkiyet hakkı bulunan kişilere bir yandan muafiyet ve istisnalar getirilirken, diğer yandan mülkiyet hakkı üzerinde bazı kısıtlamalar ortaya çıkar.
Sit Alanındaki Muafiyetler
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 21. maddesinde;
-Taşınmaz kültür varlıkları (tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır’’ kaydı düşünülmüşse ya da sit alanı içerisinde kalması sebebiyle kesin yapılanma yasağı getirilmiş bir parselse)
-Taşınmaz tabiat varlıkları
Arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerilerinde kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parsellerin, her türlü vergi, resim ve harçtan muafiyet hakkı bulunmaktadır (KTVKK m. 21 / I) Söz konusu kanun maddesindeki bu muafiyet hakkı, emlak vergisindeki muafiyetleri de kapsamaktadır.
Tapu Harçlarındaki Muafiyetler
Sit alanlarından herhangi biri için; taşınmazlarda kesin yapılanma yasağı getirilmiş ise her türlü tapu ve kadastro işlemlerinde, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 21. maddesi gereğince harçlardan muaf olmakla birlikte yapılanma yasağına aykırı yapılar yıkılma süresine kadar, kesin yapı yasağı getirilmeyen alanlarla birlikte harçlardan muaf değildir.
Sit alanı ilan edilmiş alanlarda bulunan mülkiyetlerde koruma amaçlı imar planlarında getirilen hükümler nedeniyle yapılaşma yasağı söz konusu olduğunda, ilgili kurumlara müracaat ederek belediyelerin ve il özel idarelerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazlarla yapılaşma hakkı bulunmayan parsellerin takası mümkündür. (KTVKK m.17/b).
(Ek: 17 / 6 / 1987 – 3386 / 5 md.; Değişik: 25 / 6 / 2009 – 5917 / 24 md.) Sit alanı ilan edilen ve 1 / 1000 ölçekli onanlı koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilen korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu parseller, (…) 11 başka Hazine arsa veya arazileri ile müstakil veya hisseli olarak değiştirilebilir. Sit alanı ilan edildiği tapu kütüğüne şerh edilen taşınmazları, miras ve ölüme bağlı tasarruflar dışında, sonradan edinenlerin talepleri değerlendirilmez. Ancak, Bakanlık izniyle gerçekleştirilen kazıların yapıldığı alanlarda bulunan parsellerde, maliklerin başvurusu ve kabulüne ilişkin koşul parsele yönelik uygulanır ve 1/1000 ölçekli onanlı koruma amaçlı imar planı şartı aranmaz. Bu parsellerin üzerinde bina veya tesis varsa malikinin başvurusu üzerine rayiç bedeli, 2942 sayılı Kanunun 11 inci maddesi hükümlerine göre belirlenerek ödenir. Bu bentle ilgili usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir. (Sit Alanlarında Kalan Taşınmazların Hazine Taşınmazları İle Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik)
Kaynakça:
- T.C. Kültür Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu / ODTÜ, “Arkeolojik Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları – 658 nolu İlke Kararı”, 17 / 02 / 2022,
- T.C. Kültür Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu İlke Kararı
- T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı Sıkça Sorulan Sorular ve Uygulamalar
- Özlüer, I.Ö. (Temmuz, 2018), Sit Alanlarında Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması Rehberi, (1. Baskı), Ekoloji Kolektifi Derneği, Bayrampaşa / İstanbul, e.ISBN: 978 – 605 – 81514 – 7 –
- Yalçın, Lamp; Göktepe, A. (2018). Arazi Yönetimi Kapsamında Koruma Anlayışı Ve Sit Alanı Mülkiyetindeki Veri Yetersizliği. Mesleki Bilimler Dergisi (MBD), 7(2), 329-336.
- İstanbul Planlama Ajansı
- Alanyurt, U. 2008. Türkiye’de koruma ve onarım üzerine analiz. Restoratör ve Konservatör, Bakım Onarım İzinleri Kriterleri ve Önerileri, Ed.: İstanbul.
- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı Genelgesi
Kentlerde Koruma Kavramının Ortaya Çıkışı: Birinci Bölüm başlıklı yazımızı okumak için tıklayınız.