İçindekiler
Atalarımızın, “Aslan yattığı yerden belli olur.” ifadesi boşuna değil. Zira insanların yaşadıkları bölgeler; onların nasıl bir kültüre, geçmişe ve ekonomik/idari yapıya sahip olduklarını belli eder.
Bugünkü yazımda, yaşadığımız yerleri şekillendiren imar planlarının nasıl hazırlandığına ışık tutmaya çalışacağım. Aynı zamanda 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası gündeme oturan şehirlerin yeniden planlanması konusuna da değineceğim.
İmar Ne Anlama Gelir?
İmar planları, herkesin “imar” sözcüğünden dolayı aşina olduğu bir kavram. Kökeni Arapçaya dayanan bu kelime, bayındırlık anlamına geliyor. İmar etme; canlandırma, şenlendirme anlamını taşırken bayındır etme de yapılaşma, hayat şartlarına uygun hâle getirme ve şehirleşme anlamlarında kullanılıyor.
Mevzuatta İmar Planları
Mevzuata baktığımızda ülkemizde imar planlarının, 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine tabi olduğunu görürüz. Mekânsal planlar, “çevre düzeni planları” ve “imar planları” olarak ikiye ayrılmış, imar planları da nazım imar planları ve uygulama imar planları olmak üzere kademelendirilmiştir. İmar planları; şehircilik ilkelerine ve varsa üst ölçekli planların genel ilke, hedef ve kararlarına uygun olarak hazırlanmaktadır.
Nazım İmar Planı Nedir?
Nazım imar planlarında arazilerin nasıl kullanılacağı ifade edilmektedir. Örnek vermek gerekirse bir arazinin; konut, ticari alan ya da sosyal alan olarak kullanılıp kullanılmayacağı, bu planlarla belirlenmektedir.
Uygulama İmar Planı Nedir?
Uygulama imar planlarının hazırlığında ise az evvel kısaca açıklamaya çalıştığımız nazım imar planları dikkate alınmaktadır. Burada nazım imar planlarından farklı olarak daha detaylı biçimde arazideki yapılaşma koşulları gözler önüne serilmektedir. Örneğin taşınmazların; büyüklükleri, yükseklikleri, cepheleri ve daha pek çok detay bu planlarla birlikte ortaya çıkarılmaktadır.
İmar Planında Neler Var?
İmar planlarında onaylı hâlihazır haritalar üzerine kadastral durumu işlenmiş şekilde aşağıdaki detaylar gösterilir:
- Arazi kullanım biçimleri,
- Yerleşme alanlarının gelişimi ile yön ve büyüklükleri
- Nüfus yoğunlukları ve eşikleri,
- Kentsel sosyal ve teknik altyapı alanları,
- Ulaşım bağlantıları,
- Mekânsal kullanım fonksiyonları,
- Yapılaşma değerleri.
İmar Planı Hazırlanırken Nelere Dikkat Edilir?
İmar planları kademeli olarak, örneğin 1/25.000-1/5000-1/1000 ölçeklerde hazırlanır. Planların hazırlanmasında planlama alanının; genel özellikleri, ihtiyaçları, erişilebilirliği, sürdürülebilirliği ve çevreye etkisi dikkate alınır ve koruma/kullanma dengesi gözetilir. İmar planlarında; yoğunluk, yapılaşma değerleri, yerleşimde yer alacak fonksiyonlar, ulaşım bağlantıları, korunacak ve yerleşilemeyecek alanlar belirlenir. Bu planlar, yöre halkına en iyi yaşam koşullarını ve fiziki çevreyi sağlayacak şekilde 20 yıllık projeksiyonlara göre hazırlanır.
İlk aşaması analiz olan imar planlarının en önemli özelliği, insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olmasıdır. Bu açıdan planlar hazırlanırken öncelikle sosyokültürel ve ekonomik yapının belirlenmesi adına yerel halk, ilgili kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve paydaşlarla; anketler, toplantılar organize edilir. Bu toplantılarda kentin nüfus yapısı, değişkenliği ve hareketliliği adına önemli saptamalar yapılır.
Analiz sürecinde yerleşmedeki sosyal yapı analizleri, sosyal tabakalaşma, kentsel sosyal donanım yetersizlikleri tespit edilir. Ekonomik yapıya ilişkin iş gücü dağılımı, sektörel dağılım ve gelişme potansiyelleri incelenir. Bunlarla eş zamanlı olarak bir yandan da fiziki mekâna ilişkin analizler, idari sınırlar, jeolojik ve hidrolojik veriler, mekânsal eğilim ve doku, alana özgü iklim özellikleri, orman ve tarımsal alan değerleri, ekolojik değerler ve koruma statülü alan analizleri gerçekleştirilir.
İmar Planını Kim Yapar?
İmar planlarının hazırlanmasında başta şehir plancıları olmak üzere planlama ekibinde alanın özelliğine göre; mimar, peyzaj mimarı, jeoloji mühendisi, sosyolog, restoratör gibi farklı disiplinlerden uzmanlar yer alır. Planlama alanını tanımak üzere öncelikle analiz faaliyetleri gerçekleştirilir. Yerinde tespit ve anket çalışmalarının yanı sıra alana özgü bilgi ve dokümanlar temin edilir. Planlama sınırları içerisinde analizler ve araştırmalar yapılması için ilgili kurumlardan görüşler toplanır. Bilgi içeriğine göre ilgili kurumlardan elde edilen veriler, planın en önemli eşiklerini ve altlığını oluşturmaktadır. Dolayısıyla jeolojik/jeoteknik etütler gibi imar planlarının en önemli altlık verilerinin güncel ve doğru olması çok büyük önem arz etmektedir.
İmar Planlarında Jeolojik/Jeoteknik Etütler Çok Önemlidir
İmar planının oluşturulacağı onaylı hâlihazır paftaların ve plana esas hazırlanan jeolojik/jeoteknik etütlerin yerleşime uygun bulduğu alanlar üzerinde kararlar getirilmektedir. Yakın zamanda yaşanan deprem felaketinden sonra jeolojik/jeoteknik etütlerin ne kadar önemli olduğu; dolayısıyla, detaylı ve bilimsel uygulamaların gerekliliği gözler önüne serilmiştir. Bunun yanı sıra ilgili kurumlardan elde edilecek heyelan riski, taşkın alanı, dere yatakları gibi afet tehlikesi arz edecek konular ve mevcut alanın toprak yapısı, eğim değerleri göz önüne alınarak plan kararlarının oluşturulması gereklidir.
İmar Planları Çevresel Etkisi Açısından Değerlendirilmeli
Her imar planı, potansiyel çevresel etkisi açısından değerlendirilmelidir. Göz önünde bulundurulması gereken hususlar; sulak bölgelerin, su kalitesinin ve vahşi yaşam alanlarının korunmasıdır. Zira böylece afete dayanıklı, sürdürülebilir ve yaşanılabilir mekânlar planlanabilir. Doğayla savaş olmayacağını, nitekim böyle bir çekişmede her seferinde kaybedenin insanoğlu olduğunu maalesef yaşayarak bir kez daha tecrübe ettik.
İmar planlarında diğer bir önemli konu; ulaşım, alan ihtiyaçları, çevre ulaşım bağlantıları ve kademelenmesine uygun olarak trafik yükü oluşturmayacak çözümlerin planlanması gerekliliğidir. Bunun için mevcut ulaşım sistemleri analiz edilir, ilgili kurumlardan temin edilen ulaşım projeleri ve görüşleri planlara aktarılır. Ülkemizde önemli bir sorun olan otopark alanlarının, “otopark yönetmeliği” kapsamında yapı ve nüfus yoğunluğu ile inşaat alanlarında dengelenmesi sağlanmalıdır.
İmar Planlarında Mekânsal Potansiyeller ve Eğilimler Göz Ardı Edilemez
Mekânsal potansiyeller ve eğilimler, plan kararlarında göz ardı edilemez verilerdendir. Önceki planlar da dikkate alınarak planlı ya da plansız gelişen alanlar tespit edilmektedir. Arazide yapılan birebir mevcut durum tespit çalışmaları, anketler ve kurum görüşleri doğrultusunda analiz verileri oluşturulup, bu verilerin çakıştırılması ile sentez paftaları hazırlanır. Jeoloji, tarım, orman alanları, mülkiyet, sit alanları, eğimli alanlar, askeri alanlar, kıyı kenar çizgileri, enerji nakil hatları, kara yolları, korunacak alanlar gibi etkenler ile mevcuttaki arazi kullanımı çakıştırılarak sentez sonucunda tüm süreçler değerlendirilip yerleşilebilir alanlar ve plan kararları belirlenir.
İmar Planı Onaylandıktan Sonra Ne Olur?
Elde edilen bilimsel/toplumsal veriler ışığında yapılan inceleme ve araştırma sonuçları incelenerek imar planları oluşturulur. Onaylı hâlihazır haritalar, jeolojik/jeoteknik etüt raporları ve planın eşiklerini oluşturan uygun kurum görüşleri ile hazırlanan imar planı teklifi; imar komisyonunca değerlendirilip açıklama raporları ile ilgili belediyenin imar ve şehircilik dairesine sunulur.
Meclis tarafından onaylanan imar planı 30 gün süreyle askıya çıkarılıp itirazlar toplanır. Gelen itirazların değerlendirilmesini takiben planların onaylanması ile dağıtımı gerçekleştirilir. Bu işleyiş plan kademelenmesine göre üst ölçekli plana uygun şekilde alt ölçekli planlara da uygulanarak birbirini takip eder.
Yaşanan deprem felaketi, yaşam alanlarında bilimsel verilerin, fen ve sağlık değerlerinin ne kadar etkili olduğunu acı bir şekilde gözler önüne serdi. Yasalarla da tanımlanan imar planları ile mekân oluşturulmasının ne kadar hassas ve titizlik ile yapılması gerektiği gerçeği inkâr edilemez. İmar planlarında verilen her plan kararı, kamu yararı içermelidir. Söz konusu çalışmalar; rantsal kazanımı önleyen, kamusal hizmete cevap verebilen, herkes için adil bir yaşam kurgusunu sağlayan nitelikte olmalıdır. Önerilen kullanımlar ve ulaşım ağları ile oluşacak alanlar ile erişilebilir, sağlıklı ve ihtiyaca cevap verebilen bir yerleşim oluşturulmalıdır.
İmar Planı Ne İşe Yarar?
Bilimin, çevre ve toplumsal değerlerin ışığında kamu yararı gözetilerek şeffaf ve katılımcı süreçler sonucunda oluşturulan imar planları; yaşanılabilir ve adil mekânlar yaratılmasını sağlamaktadır. Plan yaparken dünyamızın sürekli değiştiğini aklımızda tutmanız önemlidir. İklim değişikliği, demografik varyasyonlar ve teknolojik gelişmeler; topluluklarımızın geleceğini şekillendirecek birçok faktörden sadece birkaçıdır.
Gelecek için imar planlarına imza atarken, ihtiyaçları ve beklentileri karşılamak üzere yerel halkla ve paydaşlarla ilişki kurarak onların görüş ve önerilerini almak önemlidir. Kapsayıcı, şeffaf ve etkili planlar oluşturmak için de toplum katılımı esastır.
Planlama; Sosyal, Ekonomik ve Çevresel Faktörlerin Karmaşık Bir Sistemidir
Sosyal, ekonomik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir sistemi olan planlama; sadece arazi kullanımı, fiziki planlama veya ulaşımla ilgili değildir. Disiplinlerarası düşünceyi benimseyerek kapsamlı ve sürdürülebilir planlar geliştirmek mümkün olabilir. Özetle doğru bir planlama için insanların nerede yaşayacağından ziyade nasıl yaşayacağına odaklanılmalıdır.