İçindekiler
Dijital mimari kısaca hem sanal formlar hem de fiziksel yapılar oluşturmak adına modelleme, programlama, simülasyon ve görüntüleme tekniklerinden faydalanma olarak tanımlanabilir.
Günümüzde çok ifade edilen bir kavram olan metaverse’ün de dijital dünyada yer alacağı düşüncesiyle, yazımızın başında anlamını belirtmekte fayda var…
Diğer adı “çoklu evren” olan metaverse, hayatlarının her alanında kullanıcılarını birbirine bağlayan ve sürekli “çevrim içi” kılan, üstelik onlara üç boyutlu sanal bir evren kuran dijital gerçeklik olarak tanımlanmaktadır. Yine metaverse’e, çeşitli platformları birbirine bağlayan sanal bir dünya da denilebilir.
Mimarlıktaki Dijitalleşme, Pek Çok Yönden Fayda Sağlıyor
Türkiye’de mimari alandaki dijitalleşme; bilgisayarların kullanımının ve üretiminin çoğaldığı dönemden beri; süre, kaliteli hizmet ve ekonomik yönlerden fayda sağladığı için zamanla vazgeçilmez olmuştur.
Ülkemizde 1990’lı yıllardan sonra mimari projelerde teknoloji kullanımının artmasıyla, eskiye nazaran daha kısa sürede daha komplike tasarımlar gerçekleştirmek mümkün hâle gelmeye başlamıştır.
Yıllar geçtikçe geliştirilen bilgisayar programları, kâğıt kalem yerine tamamen dijital ortamda gerçekleştirilen çizimlerin yolunu açmıştır. Yine her geçen yıl bu programlara yeni özellikler dâhil edilerek kullanım alanının genişletilmesi hedeflenmiştir.
Nitekim başlarda sadece proje çizimlerinde kullanılan programlar; zamanla inşaat maliyet hesapları, 3 boyutlu modelleme, animasyon hazırlama, sanal mekânlarda gezinme veya aydınlatma tasarımları gibi pek çok noktada çözüm üretebilen bir boyut kazanmıştır.
Özetle çağdaş ortamda bu programlar, mimarların eser yaratmada kullandıkları en önemli araçlardan biri hâline gelmiştir.
Maketlerin Yerini 3 Boyutlu Çizimler Aldı
Sözünü ettiğimiz bu programlar sayesinde işverenler, inşa faaliyetlerine geçmeden önce yapmak istedikleri binaları tüm detaylarıyla izleyebilmekte, bu sayede olası hatalardan kaçınabilmektedir. Örneğin binaları araziye doğru yerleştirmek eskiden sadece maketle mümkünken, şu anda tasarımcı mimarın 3 boyutlu tasarımı bilinçli kullanmasıyla maketten daha başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. Arazi modellemelerinin doğru yapılmasıyla gereksiz hafriyat masrafından kaçınmak da artık mümkündür.
Günümüzde mimarlar hem büyük kompleks (gökdelenler, sosyal tesisler vs.) hem de klasik yapı tasarlarken ekonomik olması nedeniyle söz konusu programları kullanmaktadır.
Dijital Çözümler, Restorasyon Alanında da Kullanılıyor
Restorasyon alanında rölöve alınırken lazer tarama sistemiyle çizim bulutları hâlinde cihazlarla elde edilen ölçüler, tıpkı bir insan vücudunun çekilen röntgeni gibidir. Bu noktada eski eserlerde yapının mevcut durumu, arazi yapısı dâhil tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarılır ve belgelenerek bilgisayar sistemine aktarılır. Özetle restorasyon tercihlerinde klasik ya da modern yaklaşımların daha kusursuz tasarlanması ve sunulması, söz konusu programlarla mümkün olabilmektedir.
Mimaride dijital çözümler mutlaka gereklidir, hatta çok yakın bir gelecekte kaçınılmaz olacaktır. Ancak bu tür uygulamaların güzel eser yaratma noktasında sadece bir araç olduğu unutulmamalıdır.
Tüm bu saydığımız mimari programlar, bir yapının bulunduğu fiziksel ortamın doğru yorumlanmasında büyük katkı sağlayan teknik unsurlardır. Ancak bu teknik yaklaşımların estetik yorumları; mimarın bilgisini, tecrübesini ve yeteneğini ortaya çıkaran en önemli dokunuşlardır…
Dijital mimarlık dünyasında bu programları kullanan kişilerin piyasa tecrübesi olmadığı takdirde küçük detaylardaki hatalar, maliyet hesaplarında çok büyük sorunlara ya da diğer alanların yanlış yönlendirilmelerine neden olabilir.
Örneğin bu gibi yanlış yönlendirmelerle depreme dayanıklı olduğu zannedilen yapıların yarattığı hayal kırıklıkları ile maddi ve manevi kayıplar; yine insanlığın alması gereken dersler arasındadır.
Mimarlıkta en önemli unsurlar; bilgi, tecrübe ve yetenektir. Bu özellikler dijital dünyada da doğru kullanılmalıdır. Osmanlı’da Mimar Sinan, İspanya’da Antoni Gaudi, Almanya’da Ludwig Mies van der Rohe, Amerika’da Frank Lloyd Wright, Avusturya’da Friedensreich Hundertwasser; dünyada tüm zamanların kabul ettiği hayranlık uyandıran mimarlardır.
Yetenekleriyle evrenselleşen bu kişilerin ortak özellikleri ise geçmişten aldıkları bilgiyi becerileriyle yorumlayarak geleceğe taşımayı başarmalarıdır.
Dijital Uygulamalar da Yeteneğe Muhtaç
Dijital alemin her alanında da yeri doldurulamayacak en önemli unsur, daima yetenek olacaktır. Üstelik henüz gerçeğe dönüşmeden sanal alemde müdahale imkânı tanımasıyla daha kusursuz yapıların ortaya çıkmasını sağlayan bu yeni teknolojiler, kısa zamanda yeni yeteneklerin ortaya çıkmasına da katkıda bulunacaktır.