İçindekiler
Yüzyılın felaketi sonrası bir inşaatçıdan; samimi bir öz eleştiri, sitem ve bilgi notu.
Herkese merhabalar!
İçinde bulunduğumuz ülke gündeminde bu “merhaba”nın soğuk olduğunun ne yazık ki ben de farkındayım. Ancak akademisyenlerin yazı geleneğinde çok da sıcaklık bulunmadığı, neyse ki herkesçe bilinen bir gerçek.
Afetler Bizi Gerçek Dünya ile Acı Şekilde Yüzleştiriyor
Âdeta başımızı kaldırmamıza izin vermeyen ders yükleri, laboratuvar çalışmaları, teknolojiyi ileriye götürme çabaları; ben başta olmak üzere birçok akademisyeni içinde bulunduğumuz gerçek dünyadan galiba koparıyor. Yalnızca böyle afetler sonrasında esas dünyaya ve gerçekliğe dönebiliyoruz. Önce jeologlar ile jeofizikçiler; sonrasında inşaatçılar ve bunu takiben hukukçular… Hepimiz enkazların altında “neden” arıyoruz. Bilmem bu kaçıncı deprem, kaçıncı sel, kaçıncı afet ama ne yazık ki biz küçük adımlar dışında hep aynı yerdeyiz.
Sitem odur ki ilk yapmamız gerekeni hep en son düşünüyoruz. Mesela şehir planlama birimlerimiz var ama bunlar kentlerimizi baştan düzenlemek için değil de ne yazık ki olan çarpıklığı düzeltmek için çalışıyor. Belki de bu durum kültürümüze, yerleşimi çok eskiye dayanan bir millet oluşumuza dayanıyor. Sahip olduğumuz mülkler hep bitişik, sırt sırta ve iç içe… Tıpkı milletimiz gibi. Elbette sözünü ettiğim sıkı mahalle kültürü aynı zamanda sahip olduğumuz bir güzellik ve zenginlik ancak bu durum, içinde bulunduğumuz riskin oranını ne yazık ki düşürmüyor.
Betonun Kalitesini, “Kapı Kolu” Kadar Önemsemiyoruz
Diğer bir husus devlet kurumlarımızdaki durumlarla ilgili konular ki zaten herkes gerekli sitemleri, eleştirileri uzunca zamandır yaptı ve yapıyor. Bir başka sitem ise son kullanıcılar, talep edenler, yani halka yönelik. Zira ne yazık ki gayrimenkul talebi olanların çok büyük bir çoğunluğunun odağını, talep arsa ise konum (il, ilçe, ada, parsel vb.), yapı ise kat-cephe, imkânlara yakınlık-uzaklık, malzeme kalitesi gibi unsurlar oluşturuyor. Mesela hiç kimse talep ettiği arsanın jeolojik durumunu, suya veya yola yakınlığı kadar merak etmiyor. Ya da yapı ise kapının kolunda kullanılan malzeme kadar beton kalitesini araştırmıyor.
“Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” öğretisinden yola çıkarak naçizane vereceğim “bilgi notu” şöyle: Bilindiği üzere dünya literatüründe Türkiye, “gelişmekte olan ülkeler” statüsünde değerlendiriliyor. En basit çerçevesiyle bu değerlendirme ülkelerin; ekonomik, sosyal ve endüstriyel alanlardaki kalkınma seviyelerine dayandırılıyor. Konuyu sektörümüze getirecek olursak da ülkemiz, altyapı ve inşaat olarak sürekli devinim ve gelişim içerisinde bulunuyor.
Betonun Anlamı Biliniyor, Önemi Bilinmiyor
Altyapı ve inşaat işlerinde kullandığımız en önemli malzemelerden biri beton. Hemen herkes anlamını bilse de keşfi devrim niteliğinde olan betonu, en basit tabiri ile yapay bir kaya olarak tanımlayabiliriz. İnsanoğlu beton ile şekline, şemailine, bulunacağı yere kendi hükmedebileceği yapay bir kaya icat etti. Ancak günümüzde betonun anlamı bilinse de önemi ne yazık ki bilinmiyor.
Hep Aynı Görünse de 100’e Yakın Beton Türü Var
Beton dışarıdan basit gibi görünse de üretimi oldukça hassas bir malzemedir. Bu kıymetli malzemenin hesaplar dahilinde bir bileşim oranı ve hedefler doğrultusunda bir dayanım limiti bulunmaktadır. Yine hep aynı gibi görünmesine karşın betonun ayrı ayrı ve birbirinin türevi olmak üzere 100’e yakın özel amaçlara hitap eden türü vardır. Bunların bir kısmı dünya çapında kullanılıyorken, bir kısmı ise prototip aşamasındadır. Yani özetlemek gerekirse normal barınak-mesken tipi yapıda kullanılan betonla; yol, baraj, tünel inşasında kullanılan beton aynı değildir.
Gayrimenkul Taleplerinizde İlk Araştırmanız Gereken Konulardan Biri Beton Kalitesi
Özetle demem o ki gayrimenkul talep edilirken ilk araştırılması gereken konulardan biri betondur. Betonu bu kadar kritik yapan unsur ise üretim aşamasında onun kalitesini bozacak birçok faktörün bulunmasıdır. Her ne kadar fabrikasyon üretime geçsek de fabrikada taze kıvamda (şekil verilebilir, plastik kıvam) üretilen beton sertleşinceye kadar birçok etken, onu negatif yönde etkileyerek kalitesini bozabilmektedir.
İşte tam da bu sebeplerle okurlarımızın yaşam sürdüğü yapılarda ilk olarak beton konusunda bilgilenmesi gerekmektedir. Bu başlık en az yapıların konumu, planı, alanı ve dekor malzemeleri kadar önemlidir.