İçindekiler
Sürdürülebilirlik, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamaktan ödün vermeden bugünün ihtiyaçlarını giderebilmektir. Başka bir deyişle, kaynakları tüketmeden veya çevreye zarar vermeden uzun vadeli olarak var olabilmektir. Yeşil dönüşüm ise ekonomik büyümeyi çevresel sürdürülebilirlikle uyumlu hâle getirme sürecidir. Başka bir deyişle ekonomik faaliyetlerimizi doğaya zarar vermeden hatta doğayı iyileştirerek sürdürmenin yollarını bulmaktır. Bu; enerji, ulaşım, tarım, sanayi gibi birçok sektörde köklü değişiklikler yapmayı gerektirir.
Yeşil Bina Nedir?
İklim krizine karşı tüm sektörlerde bir adım atılmaya başlandı. Yeşil dönüşümün inşaat sektöründeki ayağı ise yeşil bina oluyor. Çevresel etkisi düşük, enerji ve su verimli doğa dostu yapılara biz yeşil bina diyoruz. Avrupa’da şu an yapılan iki binadan bir tanesi yeşil bina standartlarına uygun olarak yapılıyor.
Yeşil Bina Sertifikası Nedir?
Yeşil bina sertifikası bir binanın yeşil bina standartlarına uygun olarak yapıldığını gösteren belgenin adıdır. Bu belge olmadığında sıradan vatandaşın binanın çevresel etki düşüklüğünü, enerji verimliliğini anlama şansı olmaz. Örneğin, ısı yalıtım malzemesinin 7 cm olması ile 5 cm olmasının arasındaki fark anlaşılamaz.
Yeşil Bina Sertifikalarının Türleri
YES-TR
YES-TR, 2022 yılında yürürlüğe giren (bildiğim kadarıyla sadece bir binanın aldığı) dünyanın en yeni sertifikalarından bir tanesidir
LEED
Amerika standartlarına uygun olarak yapılan bir yeşil bina sertifikasyon sistemidir. Genellikle standart olarak ASHRAE kullanılır. İlk LEED sertifikası 2009 yılında alındı. Türkiye’de şuan 600 – 700 bina LEED sertifikasına sahip. Basit bir matematikle yılda sadece 40 bina yapar. Bu anlamda aslında çok da yeterli bir sayı değil.
BREEAM
İngiltere’nin sertifikasyon sistemidir.
DGNB
Almanya’nın yeşil bina sertifikasıdır.
Yeşil Binaların Avantajları Neler?
Yeşil bina yapan müteahhittin marka değeri artıyor. İklim krizi bugün herkes tarafından kabul edilmiş bir olgu. Sürdürülebilirlik dünyanın en fazla gündeminde olan konulardan bir tanesi. Hemen herkesin dilinde olan bir konu. Bu yüzden yeşil binayı yapan müteahhittin marka değeri de yükseliyor. Bu sayede konutlar daha yüksek fiyattan alıcı bulabiliyorlar.
Yeşil binaların bir diğer avantajı düşük çevresel etkileridir. Bu binalar hem yapım aşamasında hem de yaşam döngüleri boyunca birçok bakımdan düşük çevresel etkiye sahiptirler.
Yeşil binalar aynı zamanda enerji verimli binalardır. Bu binalarda oturan sakinler daha düşük elektrik ve doğal gaz faturası öderler. Su kaynakları kısıtlı bir ülke olduğumuz gerçeğini de göz önüne alırsak yağmur sularından faydalanan yeşil bina kullanıcıları için bu, düşük su faturası veya aidat anlamına gelir. Ayrıca yeşil binalar diğer binalara göre daha yüksek bir iç ortam kalitesi de sunar.
YES-TR Sertifikası Neden Önemli?
Su kıtlığı konusu önemli bir gündem maddesi. Nüfusumuzun büyümesi ve su kaynaklarımızın azalması ile 2030 yılında su kıtlığı yaşayan ülkeler konumuna düşeceğiz. Geleceğin konusu ülkemiz için ne yazık su ve suya ulaşmada zorluklar olacak. Yeşil binalar bu anlamda önemli bir tasarruf sunuyor.
Bir diğer konu da YES-TR’nin yerel sertifikamız olması. Yani bizim bu sertifikaya sahip çıkmamız lazım. Türkiye LEED sertifikalandırma işlemi için USGBC’ye 20 milyon dolar para ödedi. Bu açıdan bakmakta fayda var. Denetleme mekanizması tarafında ise projeler belediyeler tarafından kontrol edilip inceleniyor. Bu sayede bu projeleri tarafsız bir kuruluş da incelemiş oluyor.
YES-TR ile ilgili çeşitli teşvikler veriliyor ve verilecek. 2026 yılından sonra kamu binalarının çok büyük bir kısmı yeşil bina olarak yapılacak.
YES-TR Sertifikasını Hangi Binalar Alabilir?
Konut, ofis ve AVM’lerin yanı sıra; eğitim, otel, sağlık ve diğer kategorisindeki binalar YES-TR sertifikasını alabilir. Diğer kategorisi geçmişte sanayi binalarını kapsamıyordu ancak son çıkan değerlendirme kılavuzunda bu binalar da mevcut. Sertifikalandırmada her binanın farklı puanlandırma sistemi var. Örnek vermek gerekirse enerji kullanımı ve verimliliği başlığında konut 25 puan üzerinden değerlendiriliyorken ofis binaları 30 puan üzerinden değerlendiriliyor.
YES-TR de konut için 7 tane zorunluluğumuz var. Bu zorunlulukları yerine getirip üzerine; 32 puan aldığımızda geçer, 40 puan aldığımızda iyi, 55 puan aldığımızda çok iyi, 75 puan aldığımızda ulusal üstünlük puanına sahip olabiliyoruz. Her seviyede zorunlukların dışında da almamız gereken puanlar var. Örneğin 32 puan aldık ama yapı malzemeleri ve yaşam döngüsü değerlendirmesi başlığından hiç puan alamazsak sertifikayı almamız olanaksız.
YES-TR Sertifikasının Ana Modülleri
YES-TR’de birkaç ana modül var. Bu ana modüller ve detayları kısaca şöyle açıklanabilir:
Bütünleşik Bina Tasarım, Yapım ve Yönetimi
Bir proje tasarlanırken projede yer alan tüm disiplinlerin bir araya gelmesi gerekiyor. Örneğin, bir binadaki cam boyutlarına mimar karar verdi diye bu değiştirilemez olmamalı. Camın boyutu ısı kaybı hesabını çok etkiliyor. Bu yüzden aslında bütünleşik bir şekilde o binanın hedefine ve o hedefi nasıl sağlayacağımıza bakmamız gerekiyor. Dolayısıyla disiplinler arası paydaş katılım toplantısı ve proje ekibinin kurulması birer zorunluluk olmalı.
Yapım kısmında ise işçi sağlığı ve güvenliği çok önemli. İşçi sağlığı en az önem verilen konulardan bir tanesi. Bu konuda alınmayan önemler ne yazık ki can kaybına yol açabiliyor.
Yönetimde ise binayı yeşil bina olarak yaptık ve bitirdik anlayışı hakim olmamalı. Yapının yeşil bina standartlarına uygun yönetilmesi de gerekiyor.
Enerji Kullanımı ve Verimliliği
İklim krizinin neden olduğu sera gazı emisyonları hakkında bilgi sahibiyiz. Peki bunu nasıl engelleyeceğiz? Tabi ki daha az enerji tüketerek ve tükettiğimiz enerjiyi yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayarak.
Enerji Kullanımı ve verimliliği konusunda yeşil binalara özel enerji kimlik belgesi B sınıfı olma zorunluluğumuz var. Normalde bir binanın ruhsat ve iskan alabilmesi için gerekli olan sınıf C sınıfı, ancak yeşil binaları en az bir sınıf daha ileriye taşıma şartı mevcut.
Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar (NSEB) olması gereken binalarda da zaten B sınıfı olan yapının bu anlamda bir miktar daha ileride olması bekleniyor. Şu an 5 bin metrekare inşaat alanı olan tüm NSEB yapılarda enerji sınıfı B olmak ve %5 yenilenebilir enerji kullanılmak zorunda. Gelecekte bu 2 bin metrekareye düşecek yenilenebilir enerji oranı da %10’a çıkacak.
Su ve Atık Yönetimi
Hayati öneme sahip olan su, ülkemizin kısıtlı kaynaklarından bir tanesi. Bu konuya gereken önemi vermemiz gerekiyor. Buradaki zorunluluğumuz su tüketiminin sayaçlar ile izlenmesi ve kayıt altına alınması. Böylece binadaki kaçak ve kayıp suyu tespit etme şansımız oluyor.
Yağmur suyunu kullanmamız zorunluluk değil ama bunu kullanmamız binaya bir ek bir fayda sağlamış oluyor. Bu suyu bahçe sulamada ve araç yıkamada kullanabildiğimiz gibi tuvalet rezervuarlarında da kullanabiliriz.
Atık yönetimi konusundaysa ne yazık ki Türkiye’de binaların çoğunda bir atık ayrıştırma yok. Atık yönetimi ile yerinde ayrıştırılan atıklara göre %80 daha az emisyon oluşturuyoruz. Hem de geri dönüşüm işlemi daha kolay olabiliyor.
İç Ortam Kalitesi
Kullanıcı konforunun es geçildiği bir ortamda ne yazık ki yeşil bina olmuyor. Bu binalar bizler için var o yüzden konforumuz da çok önemli. İç ortam kalitesi başlığında aşağıdaki şekilde sıralanabilecek 4 alt kriter var:
Görsel konfor: Güneşlenme analizine göre seçilecek aydınlatma cihazlarını temsil ediyor. İç ortam kalitesini artırma anlamında gerçekten önemli. Özellikle ofis ve eğitim kurumları gibi yerlerde ışık yoğunluğunun belirli standartların üzerinde olması gerekiyor.
Akustik konfor: Komşu gürültülerinden hepimiz rahatsız olmuşuzdur. Akustik konfor bu anlamda bize bir rahatlık sağlıyor.
Hava kalitesi: Doğal veya yapay havalandırma sistemleri ile hava kalitesi belirli bir düzeyin üzerine çıkarılabilir. Burada CO2 değeri belirli bir seviyenin altına indiği zaman otomatik çalışan bir yapay havalandırma sistemi devreye giriyor. Eğer doğal yollardan havalandırılıyorsa CFD analizine ihtiyacımız var. Bu durumda içerde bir CO2 ölçer ile alarma veren bir sistem kurulmasını tercih ediyoruz.
Isıl konfor: Bunun için FAGNER metoduna göre bir hesaplanma yapılması gerekiyor. PPD indisinin hedeflendiği seviyeye göre belirli yüzdenin altında olması, PMV’nin de belirli standartlarda olması gerekiyor.
Yapı Malzemeleri ve Yaşam Döngüsü
Bir yapı, yapım sürecinde mi daha fazla karbon emisyonu ortaya çıkarır yoksa yaşam döngüsü boyunca mı? Bu sorunun cevabını vermekte zorlanıyorum. Açıkçası bu, binasına göre değişir fakat buradaki en önemli konulardan biri yapı malzemeleri konusu. Yapı malzemeleri üretilirken çevreye mümkün mertebe çevreye az zararı vermesi gerekiyor. Bunu çevresel ürün beyanı ile anlıyoruz ve çevresel ürün beyanı olan malzemeler seçmeye çalışıyoruz. Malzemelerin yerel malzeme olması da diğer bir önemli konu. Çünkü uzaktan gelen malzemeler, taşımadan kaynaklı karbon emisyonlarını artırabiliyor.