İçindekiler
Bu yazımın amacı, konut bağlamında gayrimenkul piyasasını etkileyen en önemli olaylardan olan depremin ardından geleceğe yönelik arayışta olan okurlarımızı bilgilendirmektir.
Zira bu acı felaketi yaşayan ve sağ kurtulan vatandaşlarımız; maddi imkânlarına ve ayakta kalan binalarının hasar durumlarına göre onarım ve güçlendirme işlemleri planlamaktadır. Öte yandan henüz bu felaketi yakinen yaşamayan ancak ülkemizin acı gerçeği aktif fay hatları sebebiyle yapılarını geleceğe hazırlamak isteyen birçok kişi de bulunmaktadır. Bununla birlikte yeni konut alacak okurlarımızın da bu felaket ekseninde nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda ciddi endişe taşıdıkları da ayrı bir gerçekliktir.
Güzel Amaçlarla Başlanan İşler, Tekniğine Uygun Yapılmıyor
En kolayından başlamak gerekirse bunların hepsi için tek doğru cevap, bir bilene sormaktır. Ancak işi uzmanına sormak ve başkasının aklından / ilminden faydalanmak çok kolay bir yol olmasına rağmen millet olarak nadiren başvurduğumuz işlerdendir. Çünkü danışmanlık hizmeti almanın maddi bir karşılığı vardır ve bizler ne yazık ki bu gibi konulara çok zor para harcarız.
Belli bir konuda tecrübesi ve uzmanlığı oluşmuş taahhüt firmalarını bir kenara koyarsak inşaat sektöründeki çoğu taahhüt firması, her şeyden anladığını, her işi yapabildiğini düşünmektedir. Hâl böyle olunca da güzel amaçlarla ve niyetlerle başlanan işler, başından itibaren tekniğine uygun ve doğru yapılamamaktadır.
Bina Güçlendirme Nasıl Yapılır?
Daha detay cevaplara gelecek olursak mühendisliğin temel kavramlarından bir tanesi “yorulma”dır. Kırılma mekaniği teorilerine göre ise üretilen her malzeme, hava ile temas ettiği andan itibaren kusurlu sayılır. Bu kavram ve teoriler de bazı sıra dışı mühendislik hesaplarını yapabilmemizi sağlar.
Tıpkı insanoğlu gibi binalar da yıllar içerisinde yaş aldıkça yorulmaktadır. Bu nedenle yapı stokumuzda; çok yaşlı, çok afet geçirmiş ve çok yorulmuş binalarımız mevcuttur. Güçlendirme işlemiyle de binalarımızın yorgunluğu giderilirken yaşam alanlarımız daha kuvvetli duruma getirilebilir. Ancak bu faaliyetler, gelişigüzel yapılmamalıdır. Yetkin ve uzman bir ekip; öncelikle göz, sonrasında ise aletli muayene ve gerekiyorsa yapının planının bilgisayar ortamına aktarılması ile binanın hangi kısımlarının ne derece zayıf olduğunu ortaya çıkarmalı ve bu işlemlere göre bir onarım – güçlendirme projesi hazırlanmalıdır. Tabii ki işin uygulaması da uzman ellere teslim edilmelidir.
Deprem Bölgesinden Hatalı Güçlendirme Uygulamaları
Şimdi ise en bariz uygulama hatalarının bazılarından bahsederek yazıyı noktalayacağım. Şu an deprem bölgelerinde hızlı bir şekilde kolon güçlendirme işlemleri yapılmaktadır.
Bunlar; FRP uygulaması ile mevcut ölçüsündeki kolonları güçlendirme veya normal donatı ilaveleri ile kolon / perde duvar mantolama ile büyütme çalışmalarıdır. Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki ihtiyaçlardan doğan potansiyel, bazıları tarafından fırsat ortamı olarak görülmekte ve maalesef uygulamalar birçok yapım hatası içermektedir.
Yukarıdaki fotoğraf yakın zamanda Kahramanmaraş’ta çekilmiştir. Burada mantolama yöntemiyle kolon güçlendirme yapılmak istenmiştir ancak gerçekleştirilen işlemler hiçbir yönüyle teknik şartnamelere uymamaktadır. Zira bırakın kolon üzerindeki sıva tabakasının soyulması işlemini, yüzeydeki dekoratif kaplamanın bile kaldırılmadığını görmekteyiz. Bununla birlikte söz konusu çalışmada; yüzey pürüzlendirme işlemi yapılmamış, mevcut filizler kir – pas – yağ gibi yabancı maddelerden arındırılmamış, enine ve boyuna donatılar bağ teliyle bağlanmamış, donatıların birbirine kenetlenmesini sağlayan deprem çirozları kullanılmamış ve eski beton ile yenisinin kaynaşmasını sağlayacak ankraj uygulaması yapılmamıştır.
Bu fotoğrafta gördüğümüz uygulamada ise yüzey hazırlığı yapılmadığını, bariz bir kot farkı hatasının bulunduğunu, yapıştırma işlemindeki özensizliği, FRP kumaşın son katına epoksi uygulanmadığını, kumaş birleşim noktalarında ve yüzeyde ise ayrılmalar olduğunu gözlemledik.
Bilinçlendirme amacı ile kaleme aldığım yazımın son kısmında, can sağlığınız için her işi ehline vermeniz gerektiğinin altını çiziyor ve Bernard Shaw’ın şu sözü ile sizlere veda ediyorum:
Akıllı adam aklını kullanır, daha akıllı adam başkalarının aklını da kullanır.