İçindekiler
Türkiye’de gayrimenkul sektörünün geleceğine yön veren çatı kuruluşlardan olan Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), 2023 yılı vizyonunu ve projelerinin detaylarını 19 Ocak günü düzenlediği basın toplantısıyla aktardı. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu ile Başkan Yardımcıları Ayla Heyfegil, Neşecan Çekici, Sertaç Karaağaoğlu ve Tuğra Gönden’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, GYODER’in geleceğe dair projeleri ve sektörel bazda yenilikler üzerinde duruldu.
Mehmet Kalyoncu: “Sektörün Büyümeye Devam Etmesi İçin Üzerimize Düşeni Yapmaya Hazırız”
Toplantının açılış konuşmasını yapan GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, sözlerine gayrimenkulün en büyük değerlerimiz arasında olduğunu vurgulayarak başladı. Sektörün büyümeye devam etmesi için gayrimenkul geliştiricileri olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını ifade eden Kalyoncu, şunları aktardı:
“Gayrimenkulünü iyi yöneten, gayrimenkul değerinin maksimum toplumsal ve ekonomik fayda vermesini sağlayan toplumlar, en gelişmiş toplumlardır. Baktığımızda bunu görüyoruz. Biz de yapılan yatırımlarla gayrimenkulünü akıllıca, toplumsal faydayı en yüksek oranda ortaya çıkaran bir gayrimenkul sektörü hayal ediyoruz.
Bizim ülke olarak pek çok avantajımız var. Bulunduğumuz coğrafi konumumuzla, güçlü altyapımızla, ulaşımdan haberleşmeye ve enerjiye kadar dünya ile daha bağlantılı olduğumuz, şehirlerimizin de birbirleriyle daha bağlantılı olarak mobilitenin güçlendiği, özellikle Marmara Bölgesini düşündüğümüzde İstanbul’a büyük bir potansiyel sunan bir dönemdeyiz.
İlk defa ülkemizde altyapısı hazır bir şekilde, üstyapıyı ve şehirlerimizi planlama imkânımız var. Biz bu fırsatı kaçırmak istemiyoruz. Gayrimenkul geliştiriciler olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Önceliğimiz toplumsal fayda, ülkemizin ekonomik kalkınması ve tabi ki sektörümüzün büyümeye devam edebilmesi.
Dünya Bankası raporuna göre 2050’ye kadar 1 milyar yeni konut yapılacak. Kentleşme oranı hiç olmadığı kadar hızla artıyor. 2011’de %50 olan kentleşme oranının 2050’de dünya genelinde %70 olacağı öngörülüyor. Bu, büyük biyoçeşitliliğe sahip olan bir alanın kentleşmesi ve şehirlere katılması demek. Bu şehirleri bizler üreteceğiz. O yüzden çok büyük bir sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz. Bu noktada GYODER’in sahip olduğu uzmanlık, tecrübe ve birikimin, bu hızlı kentleşme hareketinde hem de ülkemize hem de dünyaya faydalı hizmetler sunacağını düşünüyoruz.”
“Akıllı Olduğu Kadar Vicdanlı Şehirlere de İhtiyacımız Var”
Dünyanın akıllı olduğu kadar vicdanlı şehirlere de ihtiyacı olduğunu belirten Kalyoncu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Malum akıllı şehirler kavramı çok gündemimizde, herkesin kulağı buna aşina. Sadece akıllı olmanın şehirlerimizi daha iyi hâle getireceğini düşünmüyoruz. Akılla birlikte vicdan da lazım. Biz akılla birlikte vicdan odaklı şehirciliği gerçekleştirmek için özel sektör tarafında üzerimize düşenleri yapmaya hazırız. Her yapı bir temel üzerine inşa ediliyor, biz de bu vizyonumuzu dört temel üzerine inşa ediyoruz. Bunu da ‘4T‘ olarak özetliyoruz.”
“4T Prensibimizle Sektörümüzü İleriye Taşımayı Hedefliyoruz”
Mehmet Kalyoncu, GYODER’in sahip olduğu 4T vizyonunu ve gelecek hedeflerini şu cümlelerle özetledi:
“Teknolojinin en güncel imkânlarını kullanan, ihtiyaç duyduğu teknolojinin farkında olan ve o teknolojiyi üretmek için bir efor sarf eden, tasarıma değer veren, tasarımın katma değerini projelerine taşımaya çalışarak ona süre veren, tabiata saygılı ve toplumsal fayda üreterek topluma katma değer sağlayan 4T prensibimizle sektörümüzü ileriye taşıma hedefimiz var. Yeni rotamızın temelini bu oluşturuyor. Burada akıl ve vicdandan besleniyoruz. Merkezine de insanı alıyoruz.
Biz şehirlerimizi sosyal açıdan da önemsiyoruz. Bu noktada çevresiyle uyumlu, çevresine katma değer sağlayan yapılar bizim için önemli. 2023 vizyonumuz, yeni projelerimiz ve bakış açımız, gayrimenkul sektörünün hem sosyo-kültürel hem de sosyo-ekonomik olarak katma değerini arttırmaktan meydana geliyor.”
Neşecan Çekici: “Manipülasyon ve Fırsatçılık Endişesini Ortadan Kaldıracağız”
GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Neşecan Çekici GYODER’in 2023’ün en önemli projelerinden biri olan “Konut Projeleri İçin Pazar Yeri” hakkında bilgiler vererek şunları aktardı: “Türkiye’deki konut ticareti yıllık 2,3 trilyon TL’ye ulaştı. Yıllık hacimde tüm Avrupa kıtası ile yarışacak seviyede, ortalama konut fiyatı verilere göre 1.797.000.TL. Buna karşın sıfır konut projelerinin tüm detayları ile incelenebileceği, fiyatları konusunda şeffaflık sağlayan, belediye kayıtları, tapu kayıtları ve diğer yasal durum bilgileri ile ilgili detaylar içeren, herkesin güvenle sıfır konut alabilecekleri bir platform ne yazık ki bulunmuyor. Bu proje ile hem güvenilir alım satım imkânı tanıyarak 724 milyar TL’lik yıllık sıfır konut ticareti pazarını genişletmek, hem de sıfır konutların öncelikli seçenek haline gelmesini hedefliyoruz. Son dönemde herkesin aklını kurcalayan fiyatlar konusundaki manipülasyon ve fırsatçılık endişesini ortadan kaldıracağız.”
Sertaç Karaağaoğlu: “Gayrimenkul Finansmanına Çözüm Bulunması Gerekiyor”
Türkiye’de gayrimenkul sektörünün genel anlamda pozitif gittiğini ancak son zamanlarda pozitif gitmeyen “gayrimenkulün finansmanı” konusuna da çözüm bulunması gerektiğini belirten GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sertaç Karaağaoğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Son dönemlerde maliyetler arttı ve hem üreticiler hem de tüketiciler bu durumdan yakındılar. Bahsi geçen durumun önüne geçmek için de bu konuya kamu otoritesi ile birlikte özel sektörün de kafa yorması gerekiyor. Bu düşünceden hareketle sektörün çatı kuruluşu GYODER de söz konusu problemin çözümünü kendisine çok ciddi bir görev edindi.
Aslında GYODER, içerisinde pek çok sermaye piyasası kuruluşunu da barındıran bir örgüt. Borsada toplam 38 gayrimenkul yatırım ortaklığı (GYO) işlem görüyor ve 126 adet gayrimenkul yatırım fonu (GYF) var. Baktığımız zaman gayrimenkul sektörü sermaye piyasalarında çok hızlı büyüyor. Nitekim şu anda sadece borsadaki gayrimenkul ürünü 270 milyar TL seviyesine gelerek 14 milyar doları aştı. Yani rakam, çok büyük bir konuma yükseldi. Aslında rakamın büyüklüğünden ziyade büyümedeki hız dikkat çekiyor.”
“Borçlanma Yerine Sahiplik Üzerinde Duruyoruz”
Söz konusu büyüme hızının sebebi olarak banka finansmanının gayrimenkul fonlamaya yetmediğini ve insanların bu nedenle sermaye piyasalarına talep gösterdiğini belirten Karaağaoğlu, bu mecburiyetin bir yandan da olumlu olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Borçlanmaktansa sermaye ile yapmak uzun vadede fayda sağlayan bir konu. Tabii ki bunun bazı mevzuatsal yükümlülükleri de var ama uzun vadede daha sürdürülebilir yapılara sahip olmak gibi faydalar getiriyor. Dolayısıyla tüm bu faydaları itibarıyla biz sermaye piyasalarındaki gayrimenkul rakamının, kısa süre içerisinde 14 milyar dolardan 20 milyar doları aşabilecek bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz.
Gayrimenkul fonlaması konusunun türlerine geldiğimizde 5 farklı çeşit ile karşılaşıyoruz. Bunlardan GYO, GYF ve gayrimenkul sertifikaları sahiplik üzerineyken kira sertifikaları ve tahvil de borçlanma üzerine… Bizler ise daha çok borçlanma yerine sahiplik üzerinde duruyoruz.”
“Konut Arzı Problemine Çözüm: PPP Modeli”
Konut arzı sıkıntısı konusunda yeni bir model üzerinde çalıştıklarını belirten Karaağaoğlu, konuşmasının devamında modele dair şu bilgileri verdi:
“Sahiplik üzerine fonlamalardan olan gayrimenkul sertifikalarının ayağı boşta. Nitekim bu ürün 2017’de TOKİ tarafından bir defa kullanıldı ve tekrar canlanmadı. Hem burada böyle bir enstrüman hem de konut üretiminde problem var. Biz bu ikisini çözerek ilerlemeyi düşündük. Konut arzı sıkıntısını çözme konusunda PPP modeli dediğimiz kamu-özel iş birliği adında bir model geliştirdik. GYODER geliştirdi bu modeli… Bugün sizlerle paylaştığımız modeli de şu anda kamu otoriteleriyle görüşüyoruz ve kabul görüyoruz. Eğer ilerleyebilirsek hem konut üretimi hızı hem de maliyetlerin düşmesi anlamında sektörde devrimsel bir değişiklik olacağını düşünüyoruz.
Bu modelde işin püf noktası devletin arsa tahsisine dayanıyor. Gayrimenkul fiyatının yüzde 50 maliyeti arsaya yüzde 50 maliyeti malzemeye gidiyor. Konut maliyetini aşağıya çekmek, erişilebilir ucuz sosyal konutlar inşa etmek için arsa maliyetini minimize etmeliyiz. Türkiye’de de yeteri kadar kamu arazisi var ve bunların mülkiyetini değiştirmeden uzun vadeli tahsis yoluyla bu konuyu çözebileceğimizi düşünüyoruz. Bu tabii ki belirlenen kriterlere uyum sağlayan şirketlerin düşük kâr marjı ile hareket edeceği, sosyal faydanın ön planda tutulacağı bir proje.”
Ayla Heyfegil: “Sektörümüz Yabancı Yatırımcılar İçin Çok Cazip Fırsatlar Barındırıyor”
GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Heyfegil, GYODER olarak uluslararası yatırımcılar açısından büyük fırsatlar barındıran sektörümüzün yurt dışındaki görünürlüğünü artırmayı hedeflediklerini söyleyerek şöyle konuştu: “Türkiye, yabancı yatırımcı için çok cazip ve pek çok konuda altyapısını tamamlamış vaziyette. Özellikle ulaşım, sağlık ve enerji konularında altyapımız çok kuvvetli. Konut, ofis, alışveriş merkezi ve turizm gibi cazip başlıklarımız var. Bunun dışında son dönemde lojistik veri merkezi, sanayi öğrenci yurdu ve hatta yaşlı bakım evlerinde de çok cazip imkânlar sunabiliyoruz yabancı yatırımcılara.
2022’te yabancı yatırımcıda farkındalık oluşturmak adına MIPIM’de güzel bir alanda konumlandık ve oradaki yatırımcılardan olumlu dönüşler aldık. 2023’te de MIPIM’e gideceğiz, bu noktada yurt dışı temsilciliklerimizle birlikte çalışıyoruz.
Bunun dışında yine 2022’de gerçekleştirdiğimiz gayrimenkul zirvemizle vizyon paylaşımı yaptık ve 2023’te buna da devam edeceğiz. Keza Anadolu buluşmalarımızla illerimizi ziyaret edeceğiz. İleriye dönük vizyona da günlük sorunlar kadar kıymet vermeliyiz.”
Tuğra Gönden: “Proptech HUB, Sektörün Yurt Dışına Açılan Penceresi Olacak”
Toplantıda açıklama yapan bir diğer isim olan GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tuğra Gönden ise GYODER Proptech HUB & YTÜ Startup House Girişimcilik Merkezi’nin YTÜ Maslak kampüsünde açılacağının bilgisini paylaştı.
Gönden, merkezde 950 metrekare büyüklüğündeki alanda kapalı ofislerden, açık çalışma alanlarından ve amfiden oluşacak projenin hedefleriyle ilgili şu detayları aktardı:
“Proptech HUB, gayrimenkul sektöründe GYODER üyesi olan yeni nesil girişimcileri aynı çatı altında toplayarak sektörün yurt dışına açılan penceresi olacak. Start-up House ise gayrimenkul sektöründe yerel, bölgesel ve küresel ağı oluşturan liderler ve öncüler ile iş birliği yapma fırsatı konusunda destek sağlayacak. Aynı zamanda bu alan, GYODER üyeleri arasında bir sinerji ortamı yaratmak adına yeni nesil co-working imkânı sağlayacak. Merkezde; yatırım fonları, bireysel yatırımcılar, proptech girişimcileri ve proptech’lere ihtiyaç duyan müşteriler bir araya gelecek.”