İçindekiler
Tsunami, Japonca’da “liman dalgası” olarak adlandırılmaktadır. Türkçemizde ise, birçok yayında, deprem kaynaklı gerçekleştiği ve önüne geçen her şeyi süpürdüğü için “depreşim dalgası” ya da “süprüntü dalgası” olarak da isimlendirildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere Kuzey Anadolu Fayı’nın bir kısmı Marmara Denizi’nin içinden geçmektedir. Marmara Denizi içerisinde oluşabilecek tsunami, sismik ya da heyelan kaynaklı olabilir. Bu fay zonu içerisinde meydana gelecek 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem, tsunamiye sebep olabilir.
İstanbul’da Daha Önce Hiç Tsunami Oldu mu?
Tarihsel depremlere baktığımızda, “Kıyamet-i Suğra” denilen 1509 depremi ve yine yıkıcılığı yüksek olan 1894 tarihindeki İstanbul depremlerinde tsunami olduğu, dalgaların surları aştığı ve dalganın tırmanma yüksekliğinin 6 metreyi geçtiği bilinmektedir. Atina Rasathane Müdürü Eginitis’e göre, bazı yerlerde deniz 50 metreye kadar çekilmiş ve geri dönmüş fakat sahil sınırı değişmemiştir. Tarihsel verilere baktığımızda Marmara’da etkili olmuş tsunamilerin sadece İstanbul’u da etkilemediği bir gerçektir.
İstanbul’un Hangi İlçelerinde Tsunami Tehlikesi Var?
Depremden kaynaklı deniz tabanındaki fay zonunda hareketlilik veya Marmara Denizi içerisindeki heyelanlı alanlar depremin yarattığı titreşimlerden dolayı kayarak tsunamiye neden olabilir. İstanbul’da özellikle Yenikapı, Avcılar ve Büyükçekmece açıklarında deniz içi heyelanlı alanlar mevcuttur. Bu alanların deprem etkisi ile kayması, tsunami tehlikesini artırmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ortaklığında İstanbul’un tsunami tehlikesi ortaya konmuş ve haritası oluşturulmuştur. Silivri’den Tuzla’ya kadar Adalar dâhil, Marmara Denizi’ne kıyısı olan 14 ilçede tehlikeler belirlenmiş, raporları hazırlanmıştır.
Tsunamiye Karşı Önlem Almak Mümkün mü?
Tehlikeleri belirlenen ilçeler için eylem planları oluşturulmuştur. Yapısal ve yapısal olmayan önlemler belirlenmiştir. Toplumun tsunami konusunda farkındalığını arttırmak için eğitimler düzenlenmiş, sahillere tsunami bilgilendirme panoları, tahliye tabelaları ve güvenli bölgeleri gösteren tabelalar İBB ekiplerince yerleştirilmiştir (Şekil 1). Bu tahliye yolları İBB UKOME kararı ile tescillenmiştir.
Büyükçekmece tsunami riskini azaltmak için pilot ilçe seçilmiştir. Kandilli Rasathanesi tarafından Büyükçekmece sahiline tsunami erken uyarı sistemi kurulmuştur. Bu uyarı sistemi ile büyük bir deprem sonrası tsunami potansiyeli oluşmuş ise yaklaşık 7 dakika öncesinde vatandaşlara haber vermesi sağlanacaktır. Yine Büyükçekmece’de, Büyükçekmece Anadolu Lisesinde AFAD koordinasyonunda İBB ve Kandilli Rasathanesi işbirliği, Jandarma ve Zabıta ekiplerinin katkılarıyla tsunami tatbikatı düzenlenmiştir. Bu çalışmalar sonucu Büyükçekmece Belediyesi, UNESCO’dan, Avrupa’da Cannes şehrinden sonra “Tsunamiye Hazır Şehir” sertifikası almıştır.
Marmara’da Oluşabilecek Tsunami Ne Derece Etkili Olur?
Marmara Denizi içerisinde oluşabilecek tsunaminin İstanbul’a ne derece etki edeceği, yapılan bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Tekirdağ gibi diğer sahil kentlerimizde de bu tür çalışmaların yapılarak, tehlike ve risklerin ortaya konması, eylem planlarının hazırlanması gerekmektedir. Bu çalışmalar, sonrasında da imar planlarına aktarılmalıdır.
Kandilli Rasathanesi, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle Tekirdağ sahillerine de tsunami erken uyarı sistemleri kurulmuştur. Marmara Denizi’nin içerisinde bulunan ve Tekirdağ sahillerine yakın çukurlukların sismik etki ile hareketi sonucu oluşabilecek tsunami, bu sistemler tarafından takip edilecektir.
İstanbul’da Tsunamiye Karşı Alınan Önlemler Yeterli mi?
İstanbul’da bu çalışmalar gerçekleştirilmiş olsa da tsunami su baskın seviyeleri içerisinde bulunan yapıların durumu hakkında bir adım atılmamış, hatta bu alanlarda bulunan eski yapılar kentsel dönüşüme girdiğinde, aynı yere aynı şekilde yapıldığı görülmektedir. Yeni yapılacak yapıların yapısal önlemlerle tsunami riskine karşı çevikliği artırılmalıdır. Yapılan bilimsel nitelikteki çalışmaların yapısal önlemlerle hayata geçirilmesi, gerçek anlamda riskleri azaltacaktır.
Tsunami denilince, okyanuslardaki ya da filmlerde gösterilen devasa dalgalar aklımızda canlansa da 3 metrelik bir su yüksekliği hiç küçümsenmemelidir. AFAD’ın vermiş olduğu temel afet eğitimlerinde; ayak bileğimize kadar gelen suyun dengemizi kaybetmemize sebep olup düşürebileceği, dizimize kadar gelen suyun ise sürükleyebileceği bilgisi verilmektedir.