Sektörün Emsal'i
Etkinlikler
EMSAL.COM
  • Gündem
  • Sektör
  • Mevzuat
  • Analiz
  • İnovasyon
  • Sürdürülebilirlik
  • Söyleşi
  • Yazarlar
No Result
Tüm Sonuçları Göster
  • Gündem
  • Sektör
  • Mevzuat
  • Analiz
  • İnovasyon
  • Sürdürülebilirlik
  • Söyleşi
  • Yazarlar
No Result
Tüm Sonuçları Göster
EMSAL.COM

Ana Sayfa » Kentsel Dönüşüm Serisi 2: Finansman Krizini Kim, Nasıl Karşılayacak?

Kentsel Dönüşüm Serisi 2: Finansman Krizini Kim, Nasıl Karşılayacak?

Kentsel dönüşümün en temel çıkmazlarından biri finansman krizidir. Peki, bu mali yük dönüşümün aktörleri arasında nasıl dağılır, mevcut finansman araçları neden yetersiz ve yerel yönetimlerin bu süreçteki kurumsal eksiklikleri neler?

İhsan Tutuk İhsan Tutuk
5 Mayıs 2025
Etiketler: Kentsel Dönüşüm
Okuma Süresi:4 dakika
A A
Kentsel Dönüşüm Serisi 2: Finansman Krizini Kim, Nasıl Karşılayacak?
PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

İçindekiler

  • Dağılım Eşitsizliği: Finansmanın Yükü Kimde?
  • Artan Maliyetler ve Gerçekçi Olmayan Proje Yaklaşımları
  • Yerel Yönetimlerin Kurumsal ve Finansal Yetersizliği
  • Finansman Araçlarında Dar Çerçeve
  • Sonuç: Sorumluluk Sadece Ekonomide Değil, Yönetişimde

Kentsel dönüşüm; afet risklerinin azaltılması, yaşam kalitesinin artırılması ve kentlerin fiziksel olarak yenilenmesi gibi çok katmanlı hedefler taşıyan bir süreçtir. Ancak bu hedeflerin hayata geçebilmesi, büyük oranda finansal kapasitenin yeterliliğine bağlıdır. Türkiye’de uzun yıllardır tartışılan ancak uygulamada sınırlı başarı elde edilen kentsel dönüşüm projelerinde, “finansman krizi” en temel çıkmazlardan biri olarak öne çıkmaktadır.

Kentsel dönüşüm serimizdeki bu yazımızda dönüşümün aktörleri arasında mali yükün nasıl dağıldığını, mevcut finansman araçlarının neden yetersiz kaldığını ve özellikle yerel yönetimlerin bu süreçteki kurumsal eksikliklerini ele alacağız.

İlginizi Çekebilir

Kapsayıcı Şehircilik: Kadın, Çocuk ve Dezavantajlı Gruplar İçin Yeni Perspektif

Tarihi Sit Alanlarında Kentsel Dönüşüm Süreci

Dağılım Eşitsizliği: Finansmanın Yükü Kimde?

Kentsel dönüşüm projelerinde mali yük genellikle üç aktör arasında paylaşılır: Kamu (özellikle merkezi yönetim), özel sektör (müteahhitler) ve vatandaşlar (hak sahipleri). Ancak uygulamada bu paylaşım dengeli bir şekilde yürütülememektedir.

– Kamu, sınırlı destek mekanizmaları sunmakta ve bunlar çoğu zaman büyük şehirlerin dinamiklerine göre şekillenmemektedir.

– Özel sektör, maliyetlerin artışıyla birlikte özellikle orta gelir grubuna yönelik projelerde yatırım iştahını kaybetmektedir.

– Vatandaşlar ise en korunmasız aktör olarak hem mülkiyet belirsizlikleri hem de ekonomik yetersizlik nedeniyle sürece ya katılamamakta ya da mağdur olmaktadır.

Bu yapı, kentsel dönüşümün “ortak sorumluluk” ilkesinden uzaklaştığını ve yükün orantısız biçimde bireye yıkıldığını göstermektedir.

Artan Maliyetler ve Gerçekçi Olmayan Proje Yaklaşımları

Son yıllarda inşaat maliyetlerinde yaşanan yüksek artışlar, birçok projeyi başlamadan durma noktasına getirmiştir. Ancak sorun yalnızca ekonomik dalgalanmalarda değil; aynı zamanda başlangıçta yapılan mali projeksiyonların gerçek dışı oluşundadır.

Yerel yönetimler tarafından desteklenen bazı projelerde:

– Arsa değeri üzerinden yapılan aşırı iyimser kazanç beklentileri,

– Hak sahiplerine verilen taahhütlerin karşılıksız kalması,

– Yapım sürecinde oluşabilecek mali risklerin göz ardı edilmesi gibi nedenlerle projeler ya hiç hayata geçememekte ya da yarım kalan inşaatlar ve mağduriyetler zincirine dönüşmektedir.

Yerel Yönetimlerin Kurumsal ve Finansal Yetersizliği

Kentsel dönüşüm gibi çok aktörlü ve maliyetli bir sürecin başarılı şekilde yürütülebilmesi için yerel yönetimlerin güçlü planlama ve uygulama kapasitesine sahip olması gerekir. Ancak sahadaki gerçeklik bunun tersini göstermektedir.

– Pek çok belediyede dönüşüm süreçlerini yönetecek uzman ekipler bulunmamakta,

– Finansal kaynak üretimi için yaratıcı mekanizmalar geliştirilememekte,

– Katılımcı süreçler oluşturulmadığı için sosyal direnç oluşmakta,

– Dönüşüm çoğu zaman tekil parsel bazında, “günü kurtarma” mantığıyla yapılmaktadır.

Bu noktada asıl eleştiri, sadece kaynak eksikliği değil, aynı zamanda mevcut kaynakların doğru planlanamaması ve etkisiz kullanılmasıdır.

Finansman Araçlarında Dar Çerçeve

Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerinin finansmanı genellikle aşağıdaki şekillerde birkaç geleneksel araçla sınırlı kalmaktadır:

– Kira yardımı

– Faiz destekli kredi

– Hazine destekli proje bazlı destekler

Bu mekanizmaların çoğu kısa vadeli ve sınırlı etkiler yaratmakta, özellikle dar gelirli hak sahiplerini kapsamaktan uzak kalmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde uygulanan alternatif finansman modelleri Türkiye’de henüz yaygın biçimde değerlendirilmemiştir. Bu durum, finansman krizinin yapısal hâle gelmesine neden olmaktadır.

Sonuç: Sorumluluk Sadece Ekonomide Değil, Yönetişimde

Kentsel dönüşümün finansman krizine dair yapılan tartışmalar, genellikle ekonomik kaynakların yetersizliğine odaklansa da sorunun temelinde yönetişim boşlukları, strateji eksiklikleri ve kurumsal zafiyetler yatmaktadır. Türkiye’de özellikle büyükşehirlerde yürütülen kentsel dönüşüm uygulamalarında planlama, koordinasyon ve organizasyon eksikliği göze çarpmaktadır.

Yerel yönetimler çoğu zaman:

– Proje geliştirme ve yönetim becerilerinden yoksun kalmakta,

– Finansal araçları etkin şekilde kullanamamakta,

– Süreci yönetmek yerine sadece “onay makamı” gibi davranmakta,

– Vatandaşla sağlıklı iletişim kuramamakta ve güven inşa edememektedir.

Bu durumlar hem özel sektörün yatırım iştahını azaltmakta hem de vatandaşların sürece katılımını sınırlamaktadır. Projeler gecikmekte, yarım kalmakta veya hiç başlayamamaktadır. Sonuç olarak, kentsel dönüşüm pratiği, teknik olarak mümkün ama yönetsel olarak başarısız bir sürece dönüşmektedir.

Finansman sorununun çözümü yalnızca “daha fazla kaynak” anlamına gelmemelidir. Daha önemlisi, mevcut kaynakların verimli, adil ve stratejik kullanımıdır.

Bu da aşağıdaki koşulları gerektirir:

– Uzun vadeli bütçeleme ve risk analizi

– Bölgesel önceliklendirme

– Alternatif finansman kaynaklarının geliştirilmesi

– Kurumsal kapasite geliştirme

– Katılım, güven ve şeffaflığın sağlanması

Finansal kaynaklar ne kadar güçlü olursa olsun, toplumsal kabul sağlanmadan hiçbir dönüşüm projesi kalıcı başarıya ulaşamaz.

Sonuç olarak; kentsel dönüşümdeki finansman sorunları, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kurumsal ve yönetsel bir meseledir. Türkiye’de merkezi düzeyde sunulan bazı destek mekanizmalarına rağmen, yerel düzeydeki uygulama eksiklikleri ve koordinasyonsuzluk, sürecin etkili bir şekilde yürütülmesini engellemektedir.

Yerel yönetimlerin bu alanda daha aktif, daha donanımlı ve daha şeffaf olması; finansman krizinin yönetilebilir hâle gelmesinde kilit rol oynamaktadır. Aksi hâlde, kentsel dönüşüm ne kadar gerekli olursa olsun, sahada karşılığı olmayan bir ideal olarak kalacaktır.

PaylaşGönderPaylaşTweetPaylaş
Önceki

2. Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi’nden Öne Çıkan Başlıklar

Sonraki

Erişilebilir Konut İçin Tasarruf Finansmanı: Yeni Çözüm Önerileri

Sonraki
Erişilebilir Konut İçin Tasarruf Finansmanı: Yeni Çözüm Önerileri

Erişilebilir Konut İçin Tasarruf Finansmanı: Yeni Çözüm Önerileri

BU HAFTA EN ÇOK OKUNANLAR

2025 Kira Artış Oranı Nasıl Hesaplanır?
Gündem

2025 Kira Artış Oranı Nasıl Hesaplanır?

Editör
9 Ekim 2025

Kira artış oranı hem ev sahipleri hem de kiracılar için en çok merak edilen konular arasında yer alıyor. 2025 yılı...

Devamını Oku
Kentsel Dönüşüm Kira Yardımı 2025

Kentsel Dönüşüm Kira Yardımı 2025

20 Haziran 2025
Emekliler Hangi Durumlarda Emlak Vergisinden Muaf Olur?

Emekliler Hangi Durumlarda Emlak Vergisinden Muaf Olur?

15 Ekim 2025
Hangi Masraf Ev Sahibine, Hangisi Kiracıya?

Hangi Masraf Ev Sahibine, Hangisi Kiracıya?

25 Ocak 2023
Tarlaya İmar İzni Nasıl ve Nereden Alınır?

Tarlaya İmar İzni Nasıl ve Nereden Alınır?

24 Temmuz 2023

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Mevzuat

Sözleşme İmzalamayan Maliklere İlanen Tebligat Yapılır mı?

17 Kasım 2022
Mevzuat

Gelir Paylaşımlı İnşaat Sözleşmesinin Türleri

24 Nisan 2024
Mimari

Kadınların Yaşam Alanlarının Tasarımına Etkisi

18 Mart 2024
Mevzuat

Sit Alanlarında Mülkiyet Hakkı

1 Kasım 2022
EMSAL.COM

Emsal.com, Türkiye ekonomisinin itici güçlerinden gayrimenkul sektörüne ışık tutmak amacıyla kurulmuştur.
 
Sektörün önemli konu başlıklarına dair farkındalığı hem üretici hem de tüketici açısından artırmak adına uzman kalemlerin görüşlerine yer verilen bu platformda, söz konusu alan; geniş bir perspektiften mercek altına alınmaktadır.
 
Emsal.com;

  • Uzman görüşlere ev sahipliği yapar,
  • Gayrimenkul sektörünün dijital kütüphanesidir,
  • Güvenli, kaliteli, tarafsız ve özgün içerikler yayınlar.

  • En Çok Okunanlar

  • Yapı Tatil Tutanağı Nedir, Neden Önemlidir?
  • Bina Kimlik Sistemi Devrede, Peki Yeterli mi?
  • İstanbul’un Gelecek 10 Yılda Konut İhtiyacı
  • Gayrimenkulde Yurt Dışı Talebi
  • Hisseli Tapuda Ön Alım Hakkı ve Fiili Taksim
  • Proptech Nedir, Nerede Kullanılır?
  • Afete Dirençli Kent Nedir?
  • Kiracılı Ev Satılırsa Ne Olur?
  • Kira Davalarında Arabuluculuk Dönemi
  • İmarda Terimler ve Hesaplamalar
  • Dairelerde Balkon Kapatmak Yasal mı?
  • İmar Planı Tadilatı Nedir ve Nasıl Yapılır?
  • Kiracı Satılacak Evi Göstermek Zorunda mı?
  • Kategoriler

    • Gündem
    • Sektör
    • Mevzuat
    • Analiz
    • İnovasyon
    • Sürdürülebilirlik
    • Söyleşi
    • Yazarlar

    Politikalar

    • Yayın İlkeleri
    • KVKK Aydınlatma Metni
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası

    Telegram

    Tüm güncel gelişmeler ve haberler için
    Telegram kanalımıza katılın!

    Kanala Katılın
    • Hakkımızda
    • Künye
    • Etkinlikler
    • İletişim

    © 2025 | Tüm Hakları Saklıdır. | emsal.com

    No Result
    Tüm Sonuçları Göster
    • Gündem
    • Sektör
    • Mevzuat
    • Analiz
    • İnovasyon
    • Sürdürülebilirlik
    • Söyleşi
    • Etkinlikler
    • Konular
    • Yazarlar
    • Hakkımızda
    • Künye
    • Sektörün Emsal’i
    • İletişim

    © 2025 | Tüm Hakları Saklıdır. | emsal.com

    Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK uyarınca kullanılan çerezler yönetebilir. Daha fazla bilgi için tıklayın.