İçindekiler
Türkiye Müteahhitler Birliğinin (TMB) hem küresel hem de yerel ölçekteki ekonomik gelişmeleri ve devamında da Türkiye’nin inşaat sektörünü incelediği İnşaat Sektörü Analizi’nin Nisan 2022 sayısı, “Salgın Bitmeden Bu Kez de Yanı Başımızda Savaş” başlığı ile yayımlandı.
Çalışmada öncelikle, dünyanın ekonomik anlamda içinde bulunduğu durum aktarılıyor ve bu sayede okuyucuya küresel bir bakış açısı kazandırılması amaçlanıyor.
“Savaş Kuşatması Altında Emtia Krizi Yaşanıyor” başlıklı bölümde Rusya-Ukrayna savaşının ekonomiye olan etkisi hakkında, “(…) Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Donbas bölgesini işgaliyle başlayan Ukrayna savaşı, insani ve siyasi boyutunun büyük ağırlığının yanında kısa süre içinde küresel ekonomik görünümde bozulma yaratmıştır.” ifadeleri paylaşılıyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı Küresel Ekonomiyi Baskı Altına Aldı
Rusya-Ukrayna savaşının küresel ekonomiyi baskı altına aldığı ifade edilen raporda, Rusya ile Batı ülkeleri arasında yeni bir soğuk savaş ve ekonomik mücadelenin başladığı aktarılıyor.
İlgili kısım okuyucuya şu şekilde sunuluyor:
Başta hızla yükselen emtia fiyatları ve enerji arz güvenliği alanında olmak üzere küresel ekonomiyi baskı altına alan savaş, Rusya ile Batı ülkeleri arasında yeni bir soğuk savaş ve ekonomik mücadele de başlatmıştır. Özellikle ABD’nin Rusya’ya petrol ambargosu uygulaması, Rusya’nın önemli oranda -enerji ödemeleri dışında- Swift (uluslararası para transferi) sisteminden çıkarılması, FED ile ECB’nin Rusya Merkez Bankası’nın rezervini bloke etmesi ve Rusya’nın da karşıt atakla dünyaya hammadde ihracatını neredeyse durdurması, İngiltere’nin Rus petrol ve doğalgaz ödemelerinin en önemli kanallarından Gazprombank ile Alfa Bank’ın varlıklarını dondurması bu kapsamda izlenen en kritik gelişmelerden olmuştur. Çok çeşitli yaptırım kararlarının karşılıklı olarak birbirini izlediği sürece İsviçre ve Japonya gibi ülkelerin katılması ayrıca dikkat çekmiştir.
Savaşın Ekonomik Etkileri Nasıl Olacak?
Çalışmada Rusya-Ukrayna savaşının ülkeler bazında olası etkileri konusunda, “Savaşın dünya ekonomisi üzerinde olası sonuçları, doğrudan ve/veya dolaylı etkilediği ülkelerde farklılık gösterecek olsa da uzmanlarca genel olarak üç temel başlık altında özetlenmektedir: 1) fiyat artışları ve dünyada başlayan enflasyon yükselişinin artarak devamı, 2) dünya ticaretinde daralma, 3) küresel çapta büyümenin düşmesi ve birçok ülkede resesyon (ekonomide küçülme) yaşanması.” değerlendirmelerine yer veriliyor.
Türkiye’de Neler Oldu, Oluyor?
Çalışmanın ulusal ölçekteki ekonomik gelişmelerin paylaşıldığı “Türkiye” bölümündeki “Enflasyonla Mücadelede Küresel Baskılar da Arttı” başlıklı kısmında ise ülkemizin ekonomik anlamda içinde bulunduğu durumla ilgili dikkat çekici bilgiler veriliyor.
Devamında Türkiye’deki farklı sektörlerin ekonomik performansının da mercek altına alındığı raporda şu rakamlara yer veriliyor:
Yılın tamamında hizmet faaliyetleri %21,1, sanayi sektörü %16,6 (imalat sanayi ise %17,2) büyüme kaydederken; finans ve sigorta faaliyetleri %9,0, tarım sektörü %2,2 ve inşaat sektörü ise %0,9 küçülmüştür.
Sorunlar Maliyet Baskısıyla Arttı ve Sektör Yine Daraldı
Raporun, inşaat sektörünü incelediği son kısmı, “Sorunlar Maliyet Baskısıyla Arttı ve Sektör Yine Daraldı” ifadesiyle başlıyor ve şöyle devam ediyor:
Pandemi öncesinde daralma sürecine giren inşaat sektörü, salgın yılının ardından 2021’de ekonominin sergilediği yüksek büyüme performansından yararlanamamıştır. Yüksek kırılganlık içinde bulunan sektörde, faaliyetler yatırım hızında düşüş ve artan girdi maliyetleri sorunuyla birlikte yeniden durma noktasına gelmiştir. 2022 yılının ilk çeyrek döneminde ise maliyet yükünün yanı sıra sert mevsim koşullarının da olumsuz etkisi izlenirken, yılın geri kalanı için en büyük yansıması emtia fiyatlarındaki yükseliş olan Ukrayna savaşı, sektörün hem yurt içi hem de yurt dışı projeleri üzerinde büyük belirsizlik ve riskler oluşturmuş durumdadır.
Girdi Maliyetleri, Savaşla Birlikte Kritik Bir Hâl Aldı
İnşaat sektöründeki maliyet artışlarında özellikle 2021 yılında tablonun ağırlaştığını, sektörün ana girdilerinde %150 düzeyine varan fiyat artışlarının yaşandığını belirten raporun ilgili kısmı, “Bu yıl da süren artışlar kapsamında fiyatlar, Aralık 2021’ye oranla Şubat ayında ve Mart ayı başında sırasıyla inşaat demirinde %4,5 ve %29,5, motorinde %45,4 ve %66,5, bitümde %11,7 ve %18,6, çimentoda ise %26 ve %50 oranında yükselmiştir. Dolayısıyla sektörde önceki aylarda da salgının etkileri ve döviz kurundaki gelişmelerle birlikte oldukça artmış olan temel girdi maliyetleri, yaşanmakta olan savaş ile birlikte son derece kritik bir hâl almıştır.” şeklinde devam ediyor.
Konut Satışları, 2022 Yılına Zayıf Bir Başlangıç Yaptı
2022 yılında Türkiye genelinde konut satışlarının zayıf başladığı belirtilen çalışmada, dikkat çekici rakamlar gözler önüne seriliyor:
TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları, 2022 yılına zayıf bir başlangıç yapmıştır. Satışlar bir önceki yılın aynı ayına göre Ocak’ta %25,1 ve Şubat’ta %20,1 artış göstermiştir. Konut satışlarında düşük baz etkisi ile yıllık bazda artış yaşanırken, diğer taraftan aylık bazda düşüş takip edilmiş ve rakamlar salgın öncesinin gerisinde kalmıştır. Konut satışlarının Ocak’ta son 8 ayın en düşük düzeyinde olduğu görülmüş, ardından Şubat’ta bir miktar artışla ülke genelinde 97 bin 587 konut satışı kaydedilmiştir.
Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri: Savaşın Etkisi, Doğrudan Hissediliyor
Raporun inşaat bölümünün “Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri: Savaşın Etkisi, Doğrudan Hissediliyor” başlıklı kısmında Türk müteahhitlerin 2022’nin ilk çeyreğinde yurt dışında gerçekleştirdiği projelerle ilgili rakamlar şu şekilde paylaşılıyor:
Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre Türk müteahhitler, 2022 yılının ilk çeyrek döneminde 74 projeyle 3,1 milyar ABD Dolarlık yeni iş hacmine ulaşmıştır. Böylece inşaat sektörünün ilk kez 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyü büyüklüğü, 131 ülkede üstlenilen 11.211 projeyle toplam 457,1 milyar ABD Doları olmuştur.
Ufuk açıcı olması adına öne çıkan kısımlarını paylaştığımız “Salgın Bitmeden Bu Kez de Yanı Başımızda Savaş” başlıklı çalışmanın tamamına ulaşmak için tıklayınız.