İçindekiler
Türkiye’nin deprem gerçeği, karbondioksit salımı ve iklim değişikliği, sürdürülebilir ve depreme dayanıklı malzemeler kullanımı sebebiyle yapı kültürümüzü yeniden düşünmemizi zorunlu kılıyor. 1509’da büyük İstanbul depreminde ahşap yapıların ayakta kalması sonucu nasıl yalılar, konaklar ile Hımış, Bağdadi, Şamdolma gibi çeşitli yapım teknikleri ortaya çıkmışsa, bugün de artık yalnızca “güçlü binalar” değil, sürdürülebilir, hafif, esnek ve enerji sönümleyebilen sistemler ön plana çıkmaktadır.
Geçtiğimiz yıl yine emsal.com’da yayımlanan Geçmişten Günümüze Ahşap Yapılar Neden Tercih Edilmeli? başlıklı yazımızda, ahşap yapıların betonarme binalara kıyasla beş kata kadar daha hafif olduğunu, ayrıca dayanıklı malzeme özellikleri sayesinde depreme karşı doğal bir avantaj taşıdıklarını vurgulamıştık. Bu yazıda da geleneksel yöntemlere, ustaların yaklaşımına, göz kararına göre değil; modern inşaat mühendisliği ve Türkiye Ahşap Bina Yönetmeliği (TABY) – 2024 ile (Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği) TBDY – 2026 maddelerinin önemini vurgulamaya çalışacağız.
Bina tasarımı (özellikle deprem tasarımı), birkaç yazılıma autocad gibi çizim girip, konu uzmanı olmayanlar tarafında “mukavemet dersi almak yeterlidir!” gibi hor görülüp küçümsenecek bir durum değildir. Pansuman yapmayı öğrenen bir tıp öğrencisi nasıl beyin ya da kalp ameliyatı yapamazsa, deprem tasarımına soyunan inşaat mühendisliği harici meslekler ve teknisyenler de başarısız olmaya mahkumdur. Ülkemizde “profesyonel mühendislik” bulunmamakla birlikte yaklaşık 20 yıl önce bunu ülkemize getirmeye çalışan meslek odaları ve konu uzmanlarının girişimleri türlü yasal konularla engellenmişti.
Ahşap tasarım dersi almamış bir inşaat mühendisliği bölümü uzmanı bile yeterli bilgi, tecrübe, eğitim almadan tasarım yapamaz, yaparsa da can ve mal güvenliği için yetersiz olur. Betonarme tasarımı eğitimi almış on binlerce mühendisimiz varken, tasarım ve inşaat konusundaki çok büyük eksiklerimiz en son 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleriyle sınandı ve çok kötü şekilde sınıfta kaldık. Hem yönetmeliklerimiz hem eğitim sistemimiz hem kontrol ve onay süreçlerimizin hem de inşaat aşamalarımızın son derece iyi ve güncel olması gerekmektedir. Sadece depreme karşı değil; kullanılabilirlik, su, ses, ısı, nem gibi faktörlere karşı da tasarımın uygun ve doğru yapılması gerekir.
Deprem sırasında bir binaya etki eden yatay kuvvet, doğrudan o binanın ağırlığıyla orantılıdır. Aynı titreşim koşullarında beş kat daha ağır bir bina, yaklaşık beş kat daha fazla deprem kuvvetine maruz kalır. Bu nedenle, ahşap gibi hafif malzemelerle inşa edilen yapılar, yalnızca taşıyıcı sistem olarak değil, bir bütün olarak daha güvenli bir sismik davranış sergiler. Ayrıca yapılan testler yerli ahşap türlerimizin artık C35 dayanım sınıfına ulaşabildiğini göstermektedir. Bu değer, basınç yönünde betonarme C35 sınıfı ile kıyaslanabilecek fakat çekme dayanımı açısından daha üstün seviyededir.
Bu bulgular, İstanbul Üniversitesi Orman Endüstri Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Türker Dündar, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Ahmet Türer, Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Hilmi Luş, Kocaeli Üniversitesinden Dr. Öğr. Gör. Erkan Akpınar ve projeye destek veren araştırmacıların özverili çalışmalarıyla ortaya konmuştur.
Binlerce yerli ahşap numunesinin test edildiği bu kapsamlı araştırma sayesinde, ülkemizin orman kaynaklarının mühendislik yapılarında kullanılabilecek yüksek dayanım düzeylerine sahip olduğu uluslararası standartlara uygun biçimde belgelenmiştir. Bu değerler, ülkemizin yerli türlerinin yalnızca geleneksel yapılarda değil, modern mühendislik binalarında da kullanılabilecek potansiyele sahip olduğunu açıkça göstermektedir.
| Ağaç Türü | I. Sınıf | II. Sınıf | III. Sınıf |
| Karaçam | C35 | C24 | C18 |
| Göknar | C27 | C24 | C18 |
| Sarıçam | C35 | C27 | C20 |
| Kızılçam | C35 | C24 | C18 |
| Sedir | C24 | C20 | C16 |
| Ladin | C27 | C22 | C20 |
Tablo: Yerli iğne yapraklı türlerin mukavemet sınıfları (OGM Marmara Araştırma Enstitüsü, 2024)
Mevcut durumda yüksek deprem bölgesi, Deprem Tasarım Sınıfları (DTS) 1, 1a, 2, 2a için F1: Süneklik Düzeyi Yüksek Taşıyıcı Sistemler (Deprem etkilerinin tamamının çivili veya vidalı OSB veya kontrplak duvar panelleri ile karşılandığı süneklik düzeyi yüksek durum) için Bina Yükseklik Sınıfı (BYS) = 7 olup 7m < HN ≤ 10.5m sınırı vardır. Bu, 2 – 3 katlı yapılardan daha yüksek ahşap yapı yapılamaz anlamına gelmektedir. BYS = 8 olan F2: Süneklik Düzeyi Sınırlı Taşıyıcı Sistemler (Deprem etkilerinin tamamının çivi, vida ve bulon ile birleştirilen tutkallı duvar panelleri ile veya ahşap çaprazlarla karşılandığı süneklik düzeyi sınırlı ahşap binalar) için CLT gibi duvarlar kullanıldığında ise HN ≤ 7 m sınırı bulunmakta ve kabaca en fazla 1-2 kat sınırı vardır. Hâlbuki dünyada aktif deprem riski altındaki bölgelerde CLT binaların kat sınırları artış eğilimindedir. Kanada (Vancouver) ve ABD (Kaliforniya) öncü rol üstlenerek, standart CLT binalar için genellikle 10-12 kata kadar izin vermekte ve özel izinlerle daha da yüksek karma sistemlerle projeleri yürütmektedir. Buna karşın, Japonya, İtalya ve Yeni Zelanda gibi bölgelerde standart CLT uygulamaları genellikle 6 ila 10 kat aralığında yoğunlaşmakla birlikte, katı deprem standartları ve performansa dayalı tasarımlarla bu sınırın üzerine çıkılması da mümkündür.
Yeni deprem yönetmeliği hazırlıkları kapsamında, ahşap binaların potansiyelin tasarım ilkelerine doğru şekilde yansıması doğrultusunda, Doç. Dr. Barış Erdil (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi), Doç. Dr. Mehmet Selim Ökten (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ve Dr. Öğr. Üyesi Erkan Akpınar (Kocaeli Üniversitesi) ile ortak hazırladığımız bir raporla ahşap yapılar için (bölüm 12) iyileştirme ve değişiklik önerileri geliştirmiş bulunmaktayız. Söz konusu rapor, AFAD Deprem Yönetmeliği Komisyonuna görüş olarak sunulmuş, ayrıca Orman Genel Müdürlüğü (OGM) için kapsamlı bir rapor hazırlanmış ve değerlendirilmek üzere paylaşılmıştır.
Raporun amacı, ahşap bina tasarımı ilkelerinin deprem koşullarında daha kapsamlı ve güncel gelişmeleri içerecek şekle getirilmesidir. Özellikle hibrit sistemlerin (ahşap kolonlar ve döşeme ile betonarme ya da çelik çekirdek yapı) deprem yönetmeliğine girmesi, bağlantılarının ve tasarımda rijit diyafram kabulü gibi bazen hatalı olabilen analitik modelleme, analiz, tasarım aşamalarının deprem performansındaki kritik rolünün vurgulanması, önerilerin ana eksenini oluşturmaktadır.

Deprem Davranışının Kalbi: Bağlantılar
Bir ahşap yapının deprem performansını çoğu zaman elemanların boyutları değil, bağlantıların davranışı belirler. Aynı taşıyıcı elemanlar, doğru ayrıntılandırılmamış ya da hatalı imal edilmiş bağlantılar yüzünden erken göçmeye sürüklenebilir; tersine, iyi tasarlanmış bağlantılarla bina beklenenden çok daha sünek (enerji tüketen) ve yıkılmaya dirençli davranış sergileyebilir. Bu nedenle, aşağıdaki bağlantı tiplerinin doğru yerde, doğru detayla kullanımı hayati önemdedir.
Yaygın Bağlantı Tipleri
- Çiviler
OSB / kontraplak kaplamalı yatay ve düşey yük taşıyıcı duvarları ve diyaframlarda birincil tercihtir. Döngüsel yüklerde bükülerek ve kısmen çekilerek enerji sönümler; bağlantı tamamen kaybolmadan önce “yedek” taşıma sağlar. Literatür, vidalı duvarlara kıyasla çivili duvarların tersinir yüklerde daha büyük deplasmanlara dayanabildiğini ve daha yüksek süneklik sunduğunu raporlar. (1)
- Vidalar / uzun yapısal vidalar
Büyük eleman birleşimlerinde, liflere dik çekme ve glulam vb. derin kirişlerde bölgesel kesme kapasitesini artırmada, yerel güçlendirmede ve elemanları sıkıştırıp sürtünme yaratmada çok etkilidir. Ancak perde duvarları özelinde, sıradan vidaların döngüsel yükler altında diş kesmesi / kırılma kaynaklı daha kırılgan bir göçme eğilimi gösterebildiği için, yüksek sismik taleplerde çiviye kıyasla daha düşük histeretik enerji sönümlemesi rapor edilmiştir. (Not: Özel geliştirilmiş yapısal vidalar bu resmi kısmen iyileştirebilir; yine de kesme duvarlarında çivi lehine genel eğilim korunmaktadır.)
- Bulonlu çelik plakalar
Ana kiriş ve kolon birleşimleri, aktarma levhaları, ankraj ve moment / kesme aktarımı. Doğru sürtünme ve sıkma düzeyi ve delik ayrıntılarıyla güvenilirdir; süneklik tasarımı için çelik elemanlarda ahşaba yük aktarma, göçme hiyerarşisi ve yer değiştirme kapasitesi dikkatle tanımlanmalıdır.
- Dişli / dişli levhalar, bölünmüş halka ve kesme plakaları
Büyük kesitlerde kesme aktarım alanını büyütür, yerel ezilme gerilmelerini düşürür; tarihsel ve endüstriyel uygulamalarda kanıtlanmış elemanlardır.
- Dübel (kavela), pimler, dişsiz mil tipi çubuklar
Çoklu katman elemanlar arasında kayma düzlemleri ile rijitlik sağlanması ve yük artırımı.
- Metal bağlantı elemanları (açık U, L, T, holddown ankraj kiriş askıları)
Sistematik, tip onaylı ürünlerle diyafram duvarların döşeme ve tavana bağlantı sürekliliği, düzlem içi katlar arası kesme ve çekme kuvvetlerinin yönetimi.
Neden Kesme Duvarında Çivi?
Tersinir – tekrarlı (cyclic) yüklerde, çiviler “bükülme + kısmi geri çekilme” kombinasyonuyla kontrollü hasar ve artımlı enerji tüketimi sağlar; vida ise geri çekilmeye başladığında diş kesmesiyle çekme direncini hızla kaybetme eğilimindedir. FPInnovations & UNB ekibinin WCTE (2014) çalışması, vidalı kesme duvarların monoton yükte benzer nihai deplasmana ulaştığını; döngüsel yükte ise daha küçük maksimum deplasmana (yani daha düşük sünekliğe) sahip olduğunu rapor eder (2) Ayrıca, Aktas–Türer ekibinin tam ölçek çivili hımış çerçeve testleri, yüksek enerji dağılımı / sönümleme ve sünekliği deneysel olarak göstermiştir.

Deprem Yönetmeliği Bölüm 12 İçin Önerilen Değişiklikler (Özet ve Gerekçeler)
Hibrit Ahşap Sistemlerde Kat Sınırı
Betonarme / çelik çekirdeklerle birlikte çalışan, simetrik yapıda ve sadece düşey yük taşıyan ahşap kolonlarla birlikte daha fazla kat için güvenle kullanılabilmesi amacıyla kat sınırının performans hedefleri, kat ötelenme sınırları ve bağlantı sünekliği ile ilişkilendirilmesi önerilmektedir. Genel yasak yaklaşımı yerine, hesapla doğrulanmış projelerde kat sayısının artırılmasına imkân tanınması hedeflenmiştir.
Malzeme ve Sistem Tanımlarının Netleştirilmesi
CLT, LVL ve GLT (gulam) gibi mühendislik ürünü ahşap bileşenlerin; dayanım sınıfları, hizmet sınıfları, nem etkileri, sünme ve rötre / şişme hükümleriyle birlikte açık biçimde tanımlanması TABY – 2024 ile yapılmıştır. Yerli türlerde ulaşılan C35 gibi sınıfların deprem projelerinde nasıl kullanılacağı kat sayısı sınırlamaları ile değerlendirilmiştir.
Deprem Tasarım Felsefesi: Sistem – Özel R ve D Değerleri
Ahşap hafif çerçeve kesme duvarları, CLT duvarları ve moment aktaran çerçeveler için R (davranış), D (dayanım fazlalığı) ve yer değiştirme katsayılarının sistemin göçme mekanizmasına göre farklılaştırılması gerekmektedir. Süneklik düzeyi yüksek ayrıntıların teşvik edilmesi, kırılgan göçme modlarının cezalandırılması ve kapasite tasarımı ilkelerinin netleştirilmesi önerilmektedir.
Bağlantı Tasarımı: Doğru Tipin Doğru Yerde Kullanımı
Perde duvar hafif çerçeve sistem ve enerji tüketiminin önemli olduğu bağlantılarda, tersinir – tekrarlı yükler altında yüksek süneklik ve enerji sönümlemesi sağlayan çivilerin (uygun kalite ve korozyon koruması ile) birincil çözüm olarak tanımlanması önerilmektedir. Deneylerle kanıtlanmış uygulamalara açık kapı bırakılmıştır. Büyük birleşimler, liflere dik çekme ve yerel güçlendirme gereken durumlarda uzun yapısal vidaların ve / veya bulonlu çelik plakaların kullanılması gerekmektedir. Dişli levha, split ring ve shear plate elemanlarıyla kesme aktarım alanının büyütülmesi ve yerel ezilmelerin azaltılması için gerekmektedir. Kenar mesafeleri, eksen aralıkları, delik toleransları ve göçme hiyerarşisi kuralları açıkça yazılmalıdır. Özellikle depreme karşı bağlantı tasarımına önem verilmiştir, enerjinin birincil olarak bağlantılarda tüketilmesi gereklidir.
Diyafram Sürekliliği, Ankrajlar ve Uç Bağlantılar
Ahşap döşeme / çatı diyaframlarının deprem etkilerini taşıyıcı duvar hatlarına güvenle aktarabilmesi için döşeme içi kesme aktarımı, yatay ve düşey yük taşıyıcı duvarlara bağlantıları tasarlanmalı ve yönetmeliğe uygun olmalıdır. Projede çivi / vida aralıkları, holddown ve çekme ankrajları açıkça tariflenmeli; şantiyede uygulamanın hesapla uyumlu şekilde uygulanması sağlanmalıdır. Taşıyıcı duvarların çekme kuvveti çivi / vidalarla değil ankrajlarla katlar arası ve döşemeye aktarılmalıdır.
Düzensizlikler ve Burulma Kontrolü
Ahşap yapılarda kütle merkezi ve rijitlik merkezi çakışmasının önemi artmaktadır. Özellikle betonarme çekirdekli ahşap hibrit yapılarda, analiz programının kabul ve kısıtlamaları sebebiyle tasarımcı farkına varmadan mevcut burulma etkileri gözden kaçabilir. Kat ve plan düzensizliği sınamalarının döşeme kütlesi yayılı olarak tanımlanarak yapılması, taşıyıcı sistem ve geometride simetrinin teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu sayede burulma taleplerinin makul sınırlar içinde tutulması hedeflenmiştir.
Yangına Dayanım ve Bağlantı Koruması
Depremlerden sonra yangınların çıkması beklenebilir; bu nedenle gerekli önlemler tasarım aşamasında düşünülmelidir. Deprem bölgelerinde itfaiyenin hemen ulaşamayabileceği göz önüne alınarak yanmazlık önlemlerinin güçlendirilmesi gerekir.
Alçı plaka kaplamalar, yangın geciktirici boyalar, uygun emprenye teknikleri ve bağlantı elemanlarının kapsülasyonla korunması hesapla ilişkilendirilmeli; gizli boşluklar, özellikle katlar arasında, yangın durdurucularla bölünmelidir. Bağlantılardaki çelik elemanlar (plakalar ve mil tipi bağlantılar) yangında hızla ısınıp dayanım kaybedebileceği için, mümkün olduğunca ahşap içinde saklananrak korunmalıdır. Elektrik kesintisi ihtimaline karşı, kendi basınçlı sistemine sahip sprinkler (yağmurlama) sistemleri yangını depremden bağımsız olarak erken aşamada durdurabilir.
Her koşulda pasif koruma için özel alçıpan veya magnezyum oksit kaplamalar, borlu bileşiklerle (boraks, borik asit), fosfat tuzlarıyla (monoamonyum-diamonyum fosfat) veya amonyum sülfatla emprenye ya da intümesan boya uygulanarak etkin yangın koruma sağlanabilir.
Dayanıklılık ve Servis Koşulları (Nem ve Detay)
Depreme karşı ahşap yapının ömrü boyunca dayanıklı olması gerekir. Performansın ilk günkü gibi korunabilmesi için hizmet sınıfına bağlı nem etkileri ve sünme hükümlerinin hesapta zorunlu olarak dikkate alınması gerekmektedir. Yağmur perdesi (rainscreen) detayları, buhar denetimi, damlalık / saçak ve zeminle temasta kapiler yükselmenin engellenmesi gibi ayrıntıların tip detaylarda gösterilmesi önerilmektedir (TABY – 2024). Malzeme kalitesinin dayanım etiket ve nem ölçümü ile doğrulanması gerekmektedir.
Döşeme Özellikleri ve Hafifliğin Korunması
Ahşap yapıların hafifliği, temel tasarımında gereksiz kütle kullanımından kaçınmayı gerektirmektedir. Döşemede “5 cm olsa betonarme kaplamanın ne zararı var?” yaklaşımı, aynı kütleye sahip 25 cm’den kalın ahşap kesit demektir. Aynı rijitliği daha az kütleli ahşapla sağlamak mümkündür. Döşeme ek yerlerindeki bağlantılarının tüm tasarım kuvvetlerini doğru aktarması, diyaframın düzlem içi rijitliğinin doğru modellenmesi (diyafram etkisi gerçekten var mı?), tüm bağlantılardaki rijitlik kayıpları ve CLT döşeme ya da tüm kirişlerde “yuvarlanma (rolling)” kesme etkisi çok dikkatle değerlendirilmelidir.
Kalite Güvencesi (Quality Assurance – QA) ve Kalite Kontrol Quality Control – QC)
Kalite güvencesi (QA) kapsamında fabrikasyon kalite belgeleri, malzeme sınıfları ve bağlantı tiplerinin ve hesaplarının projede açıkça belirtilmesi eklenmesi gerekmektedir. Kalite kontrol (QC) kapsamında şantiyede nem ölçerle rastgele kontroller, çivi / vida aralıklarının şablonla teyidi, kritik birleşimlerin fotoğraflanması ve “geçti / kaldı” listeleriyle günlük takip yapılmalıdır.
Eğitim ve Yetkinlik (Ahşap Bina Tasarımı)
Ülke genelinde İnşaat Mühendisliği lisans müfredatında “ahşap tasarım” dersinin yaygınlaştırılması ve YÖK tarafından lisans eğitiminde betonarme ve çelik yapılar gibi zorunlu dersler arasına alınması gerekmektedir. Türkiye’nin 2053 karbon sıfır hedefi (2) için ahşap binalar son derece önemlidir. Bu sebeple bilgi tecrübe eksikliği olma ihtimali bulunan belediye proje kontrol birimleri ve yapı denetim şirketleri için kısa sertifika programlarının oluşturulması önerilmektedir; İMO ve üniversiteler SEM doğru adres olacaktır. Eğitim açığı kapatılmadan sahada tutarlı kaliteye ulaşmak mümkün değildir. Aynı durum, kaynak işçilerinde olduğu gibi sertifikalı eğitimli sahada çalışacak ahşap yapı işçileri için de geçerlidir.
Teşvikler (Genel Kapsamda)
Türkiye’de ahşap binaların yaygınlaşması için mali ve idari teşviklerin tanımlanması gerekmektedir. Bu kapsamda; emlak / çevre vergilerinde indirim, KDV / harç kolaylığı ve yeşil bina puanlamasıyla ruhsat süreçlerinde öncelik sağlanması önerilmiştir. Ahşap binaların sigortalanmasında zorluklar yaşanmaktadır; otomatik yağmurlama (sprinkler) veya yangın dayanımına yönelik pasif önlemler şart koşularak (emprenye, şişen intümesan boya, alçıpanel kaplama vb) prim indirimi ve poliçe temini kolaylaştırılmalıdır.
Karbon fiyatlaması / karbon vergisi muafiyeti veya düşük faizli kredisi ile ahşabın negatif-gömülü karbon avantajı görünür kılınmalı; kamu alımlarında ve inşaatlarında belirli oranlarda ahşap/hibrit sistem kullanımı teşvik edilmelidir. Uygun koşullu finansman sağlanmalı; düşük faizli hatta belirli projelerde sıfır faizli banka kredileri ve yeşil krediler devreye alınmalıdır. Riskli yapı dönüşümlerinde ek desteklerle ahşap bina yatırımları cazip hâle getirilmelidir.
Mevzuat İle Uygulama Arası Destek: Tip Detay ve Örnek Çözümler
Yalnızca yönetmelik yazımı yeterli olmayıp bağlantı çözümleri, döşeme tasarımı vb. örnekler yönetmelik eklerinde yayımlanmıştır. Bu sayede genç mühendislerin ve uygulamacıların örnek hesaplara ülke çapında ulaşabilmesi sağlanmıştır.

Sonuç ve Çağrı
Yeni Deprem Yönetmeliği hazırlıkları sürerken, bölüm 12 – ahşap yapılar için geliştirilen görüş ve öneriler, hem çalışmayı talep eden Orman Genel Müdürlüğü’ne (OGM) hem de AFAD Deprem Yönetmeliği Komisyonuna değerlendirilmek üzere iletilmiştir. Önerilerin ortak hedefi; hafiflik yüksek dayanım gibi ahşabın doğal üstünlüklerini, bağlantı detayları, simetri, enerji sönümleme bağlantıları ve denetim kültürü ile güvence altına almaktır. Hibrit ahşap sistemlerde kat sınırının performansla ilişkilendirilerek arttırılması, eleman ve bağlantıların R ve D katsayılarının netleşmesi planlanmıştır. Deprem Yönetmeliği Bölüm 12’de güncelleme çalışmalarının tamamlanması, ülkemizde güvenli ve sürdürülebilir ahşap yapıların önünü açacaktır.
Türkiye bir deprem ülkesidir. Bu gerçek, bizi daha ağır ve pahalı çözümlere değil; hesapla doğrulanmış, hafif ve sünek sistemlere yönlendirmelidir. Bu bağlamda; mühendislik camiasının, üniversitelerin, belediyelerin ve denetim kuruluşlarının aynı dili konuşması; üniversitelerde ahşap bina tasarımı dersinin yaygınlaştırılması ve mesleki sertifika programlarının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Amaç, yalnızca yeni ahşap yapıları değil; uygulama kültürünü de güçlendirmektir.
Ahşap sürdürülebilir bir inşaat malzemesidir. Ormanda büyür fabrika gerekmez, güneşten enerji alır elektrik gerekmez, havadan CO2 alır ham madde gerekmez, oksijen salar CO2 tüketir çevreye ve iklim değişikliğine zararı yoktur faydası vardır. Erozyon doğa canlı çeşitliği vb. için faydaları saymakla bitmez. Dayanıklı ve hafif olmasının yanı sıra, ülkemiz ormanları 2025 ocak verisine göre (4) yılda 27.2 milyon m3 ile 25 m3/ev varsayımı ile her dakika 1 – 2 ev üretecek kadar ahşap üretmektedir (yılda 500 bin – 1 milyon ev ham maddesi). Sürdürülebilir ormancılık çerçevesinde yapılan ahşap üretimi, sanılanın aksine ormanlara zarar vermez; aksine bakım zamanı gelen ağaçların seçici olarak kesilmesiyle ormanın yenilenmesini ve daha sağlıklı büyümesini sağlar.
Bu değişikliklerin hayata geçmesiyle, ahşap yapılar yalnızca geleneksel mimarinin değil, çağdaş ve çok katlı kent yapılarının da güvenilir ve sürdürülebilir bir parçası olacaktır. Deprem güvenliği, kaynakların verimliliği ve çevresel duyarlılık açısından Türkiye’nin kazancı büyüyecektir.
(1) https://library.fpinnovations.ca/link/fpipub42988
2053 Net-Sıfır Hedefi ve Türkiye’nin Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi






