İçindekiler
Apartmanlarda ve sitelerde bağımsız bölüm sakinleri, evcil hayvan besleyebilmektedirler. Evcil hayvanın bağımsız bölümde beslenmesi durumunda, çevre ve gürültü kirliliği temelli bazı hukuki uyuşmazlıklar doğabilmektedir. Bu yazımızda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararına ilişkin önemli gördüğümüz noktalara değinerek; apartman ve sitelerde evcil hayvan beslenmesi konusuna ilişkin kanaatimizi paylaşacağız.
Uyuşmazlığın temelinde, bağımsız bölümlerde evcil hayvan beslenmesini yasaklamayı öngören yönetim planının ilgili maddesi yer almaktadır.
Uyuşmazlıkla İlgili Yargı Süreci
A. Yerel Mahkeme (İlk Derece Mahkemesi Kararı)
İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 29/03/2013 tarihli 2012/542 E. 2013/432 K. sayılı kararında, gerekçesini dayandırdığı önemli noktalara dikkat çekmek istemekteyiz. Yerel Mahkeme sadece yönetim planında yer alan hükme dayanılarak evcil hayvanın bağımsız bölümden uzaklaştırılmasını hukuka aykırı bulmuştur.
İlgili kararın içeriği şöyledir:
“Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne, Hayvanları Koruma Kanunu’na, Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’ne göre, hayvan hak sahibi bir varlık olduğu için, Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme niteliğinde olan yönetim planı, hayvanın haklarını ihlal edemez.
Yönetim planında hayvanın haklarını ihlal eden maddeler bulunduğu takdirde, bu maddeler, Borçlar Kanunu madde 27’ye göre, mutlak butlanla sakattır. Somut olayda da, çevresine herhangi bir rahatsızlık vermemesine rağmen, sadece yönetim planı uyarınca, hayvanın evden uzaklaştırılması, hayvanın haklarına aykırılık teşkil etmektedir. Evden uzaklaştırılan hayvanın ölüme terk edilmeyeceği, barınağa götürüleceği söylenebilir. Ancak, bu söylem, bir insanın evi ile cezaevi koşullarının aynı olduğu söylemi ile eşdeğerdir.
Yönetim planında böyle bir düzenlemeye yer verilmesi, hayvan hakları konusundaki ulusal düzenlemelere ve uluslararası sözleşmelere göre, kanunun emredici hükümlerine ve ahlaka aykırıdır.
Bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündeki yönetim planında yer alan bu şekilde bir düzenleme, taşınmazın bağımsız bölümlerinde ve ortak yerlerinde hayvan beslenmesini istemeyen kat malikleri ile isteyen kat malikleri arasındaki dengeyi sağlamadığı, istemeyen gruba hayvanın çevresine rahatsızlık verip vermemesine bakılmaksızın isteyen gruba zorluk çıkarma konusunda keyfi bir güç verdiği için, Borçlar Kanunu’nda düzenlenen genel işlem koşulu niteliğindedir ve bu sebeple hükümsüz sayılmalıdır.
Kat Mülkiyeti Kanunu, Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, Hayvanları Koruma Kanunu, Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği karşısında genel kanun niteliğindedir ve özel kanunların bulunduğu durumlarda, genel kanun uygulanmaz.
Çevresine rahatsızlık vermeyen bir hayvanın, sadece yönetim planı uyarınca evden uzaklaştırılması, hakkın kötüye kullanılması teşkil etmektedir.”
B. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Kararı
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi ise uyuşmazlık kapsamındaki yönetim planı maddesini işaret ederek yerel mahkemenin kararını, “Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 28. maddesine göre bütün kat maliklerini bağlayıcı sözleşme niteliğinde olan yönetim planında, bağımsız bölüm ve eklentilerinde kedi, köpek gibi hayvanların beslenmesi açıkça yasaklanmışsa, bağımsız bölümde beslenen köpek çevresine rahatsızlık vermemiş olsa bile uyuşmazlık halinde mahkemece yönetim planının uygulanması zorunludur .” gerekçesi ile bozmuştur.
Yargıtay 18.Hukuk Dairesi’nin yerel mahkeme kararını bozması üzere İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, köpeği havladığı için bağımsız bölümden uzaklaştırılması talepli uyuşmazlık karşısında ilk kararında direnerek çevresine rahatsızlık vermeyen bir hayvanın, sadece yönetim planı uyarınca evden uzaklaştırılmasının isabetli olmadığını vurgulamıştır.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise önüne gelen uyuşmazlıkta Yargıtay 18.Hukuk Dairesi’nin kararını ve kararına dayanak olan nedenleri benimseyerek, “Bağımsız bölümlerde hayvanların beslenmesini açıkça yasaklamış olan yönetim planı hükmüne tüm kat malikleri uymak zorundadır.” gerekçesi ile İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin direnme kararını bozmuştur.
Yönetim Planına, İstenen Her Hüküm Koyulamaz
Yönetim planının tarafların iradelerine dayanması, yönetim planına istedikleri her hükmü koyabilecekleri anlamına gelmemektedir. Yönetim planı, ana gayrimenkuldeki işleyişin, yaşamın temel esaslarını belirleyen bir belge olma özelliğini taşımaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 28. maddesinde “Anagayrimenkulün Yönetimi” başlığı altında yönetim planının önemi ortaya konulmuştur. Madde hükmü, “Yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları düzenler. Yönetim planı, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir. Yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde, anagayrimenkulün yönetiminden doğacak anlaşmazlıklar bu kanuna ve genel hükümlere göre karara bağlanır…” içeriğine sahiptir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 27. maddesi, “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur.” şeklindedir. Bu bağlamda yönetim planına konulan hükümlerin de TBK 27. madde kapsamında denetlenmesi gerekmektedir.
Bir başka deyişle yönetim planına konulacak hükümlerin taraf iradelerine dayanması, tarafların hiçbir hukuki denetim söz konusu olmaksızın diledikleri gibi yönetim planının içeriğini düzenlemelerini mümkün kılmamaktadır.
Yönetim Planı Maddeleri, Hakkaniyete Uygun Olmalıdır
Hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi noktasında yönetim planının ilgili maddesinin hakkaniyete aykırı olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun; kararını sadece yönetim planındaki evcil hayvan beslenmesinin yasaklanması maddesine göre gerekçelendirmesi, yine evcil hayvan besleyenin tedbir alıp almadığının veya evcil hayvanın herhangi bir zarara yol açıp açmadığının üzerinde durulmadan hüküm tesis edilmesi kanaatimizce isabetli olmamıştır.
Kanaatimizce, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından “Bağımsız bölümlerde hayvanların beslenmesini açıkça yasaklamış olan yönetim planı hükmüne tüm kat malikleri uymak zorundadır.” gerekçesi ile verilen karar, hakkaniyete uygun değildir.
Şöyle ki sorumluluk hukukunun temel ilkesi gereği; zarar doğmadan, tazminat söz konusu olmamaktadır. Bu nedenle evcil hayvanın herhangi bir bağımsız bölüme, ortak alana zarar vermemiş olmasına rağmen evcil hayvanların beslenmesinin tamamen yasaklanması; hukuki bir temele dayanmamaktadır.
Evcil Hayvan Besleyenlere, Kanuni Yükümlülükler Yüklenmiştir
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun; “Hayvanların Sahiplenilmesi ve Bakımı” başlıklı 5. maddesi, “Hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla yükümlü olup; zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları tazmin etmek zorundadırlar.” şeklindedir.
İlgili maddeden anlaşılacağı üzere hayvan besleyen kişiler, çevreye ve insanlara zarar vermemek adına gerekli tüm tedbirleri almakla yükümlü tutulmuşlardır. Bu bireyler, zararı engelleyici nitelikteki tedbirleri almamış olmaları hâlinde ortaya çıkan zararı gidermekle yükümlüdür.
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na paralel bir düzenleme de apartman ve sitelerdeki yaşam kurallarının temeli olan 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda yer almaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu 18. maddesi, “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.” ifadelerini içermektedir.
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesi, evcil hayvan beslenmesi ile ilişkilendirilmelidir. Şöyle ki evcil hayvan besleyen kişiler; bağımsız bölümlerini, eklentileri ve ortak yerleri kullanırken kimseyi rahatsız etmemek ve bireylerin haklarını çiğnememekle yükümlüdürler.
Netice itibarıyla katı bir yaklaşım sergileyerek apartmanlarda ve sitelerde evcil hayvan beslenebilmesi için sadece yönetim planında bu yönde bir iznin varlığını araması hâlinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Kararı; evcil hayvan beslemeyen bağımsız bölüm sakinlerinin hakları ile bağımsız bölümünde evcil hayvan beslemek isteyen kişilerin menfaatlerini dengelemekten uzak olacaktır.
Yönetim Planına Konulacak Bir Madde ile Uyuşmazlıkların Önüne Geçilebilir
Kanaatimizce, ortak yaşam alanını paylaşan kişilerin hak ve menfaatlerini ölçülü bir şekilde dengelemek adına yönetim planına aşağıda yer vereceğimiz hükmün eklenmesi, yönetim planının temel işlevine daha uygun düşecektir:
“Apartman/site alanında kedi, köpek gibi evcil hayvanlar ancak ortak alanlara zarar vermemek, diğer bağımsız bölüm sakinlerini rahatsız etmemek ve evcil hayvanının gürültü ve çevre kirliliğini yaratmasını önleyici tedbirlerin alınması kaydıyla bağımsız bölümde evcil hayvan beslenebilecektir.
Evcil hayvan beslenmesi hâlinde, evcil hayvan sahibi bağımsız bölüm sakinleri; evcil hayvanının tıbbi olarak gereklilik teşkil eden her türlü sağlık kontrollerini ve gerekli aşılarını yaptırmakla birlikte apartman/site içerisinde evcil hayvanının gezinmesi sırasında çevreye zarar vermemek ve diğer bağımsız bölüm sakinlerinin haklarını çiğnememekle sorumludurlar. Evcil hayvan besleyen bağımsız bölüm sakinleri; almış olduğu tedbirleri, yaptırmış olduğu aşı ve sağlık kontrollerine ilişkin ilgili belgeleri apartman/site yönetimine ibraz etmekle yükümlüdürler. Evcil hayvanın diğer bağımsız bölüm sakinlerine veya ortak alanlara zarar vermesi hâlinde evcil hayvan sahibi, zararı tazmin etmekle yükümlüdür.”
Yönetim planına önerdiğimiz şekilde bir hüküm konulması hâlinde plan, hakkaniyete uygunluk teşkil edecektir. Böylelikle taşınmazın bağımsız bölümlerinde ve ortak yerlerinde hayvan beslenmesini istemeyen kat malikleri ile isteyen kat malikleri arasındaki denge sağlanabilecektir.