İçindekiler
Uygun kalitede ve istenilen özelliklere sahip olan betonarme taşıyıcı sistemler; doğru planlama, tasarım, uygulama ve denetim gibi dört esas süreç kapsamında imal edilirler. Bu makalemizde, betonarme taşıyıcı sistem imalatının “uygulama ve denetim” aşamasında karşımıza çıkan hatalar ve sonuçlarına değinmek istiyoruz.
Betonarme Taşıyıcı Sistem İmalatında Sık Rastlanılan Hatalar ve Sonuçları
Sulu Beton Kullanımı
Şantiye ortamında kolay işçilik sağladığı ve zaman kaybının önüne geçtiği gerekçesiyle beton işçiliği yapanlarca “sulu beton” dökme eğilimi vardır. Sulandırılmış beton son derece yanlış bir uygulama olup sonuçları, betonda ‘’segregasyon’’ ve mukavemet kaybı olarak karşımıza çıkmaktadır. (Segregasyon: Betonda malzeme ayrışması ve homojen yapının kaybedilmesidir.)
Kalıpların Beton Dökümü Öncesi Bakım ve Temizliğinin İhmal Edilmesi
Bu ihmal aderans kaybına neden olur ve taşıyıcı sistemin birleşim yapan yüzeyleri / derzleri birbirine tutunamazlar. (Aderans: Farklı malzemelerin birbirlerine yapışma özelliğidir.)
Vibrasyon Motoru Kullanım Hataları
En sık yapılan hatalardandır. Beton dökümü esnasında vibrasyonun doğru ve yeterince yapılmayışı segregasyon ile beton kesit kayıplarına yol açar.
Dökülmüş Olan Betonun Bakımsız Bırakılması
Betonda su kaybı veya donma gibi birçok olumsuzluğa neden olabilir. Sonuçlarında rötre vb. gibi beton çatlaklarına rastlanır. Hatta beton kullanılabilir olmaktan çıkabilir. (Rötre: Taze betonun su kaybı ve ısı farkı ile kimyasal reaksiyonlar neticesinde büzülerek çatlamasıdır.)
Yanlış “Donatı Pas Payı” Uygulaması
Donatı pas payı; çeliğin, betonun dış yüzeyi ile arasında bırakılan mesafedir. Kurallara uymayan pas payı uygulaması, korozyon ve taşıyıcı sistemde süneklik zafiyetine yol açmaktadır. (Korozyon: İnşaat çeliğinin paslanması, çürümesi olayıdır. Süneklik: İnşaat çeliğinin çekme özelliğini kaybetmeden uzaması, şekil değiştirmesidir.)
Yanlış Açıda Bükülen Etriye Kancaları
Etriye kancalarının 135 derece bükülmesi gerekir. Demir işçiliğini zorlaştırdığı gerekçesiyle etriye kancaları geçmişte yapılan birçok inşaatta 90 derece olarak bağlanmıştır ancak bu son derce yanlış bir uygulamadır. Sonuçları; deprem kuvveti gibi etkiler altında etriye donatısının açılmasına bağlı olarak kiriş ya da kolonların kesme kuvvetlerini taşıyamaması, betonda patlamaya ve ezilmeye neden olmasıdır. (Etriye: Kiriş ve kolonlardaki boyuna donatıları saran, daha ince çaplı inşaat çeliğinden yapılan köşeli veya dairesel sargı donatısıdır.)
Aşırı Veya Eksik Donatı (İnşaat Çeliği) Kullanımı:
Genel olarak inşaatçılar ve kalfalar tarafından “Ben buraya iki misli demir attım, çok sağlamdır” ifadeleri sıkça kullanılır. Oysa aşırı donatı kullanımı; ekonomik kayıba yol açtığı gibi, betonun kalıba yeterince nüfuz edememesi sonucu yapı elemanında basınç mukavemetinin yitirilmesine ve betonarmenin kendine has özelliğinin kaybolmasına neden olur. Eksik donatı kullanımı ise, yapı elemanının gevrekleşme ve kırılmasına, taşıyıcı sistemin sünekliğinin azalmasına yol açmaktadır.
Proje Dışı “Kısa Kolon” Oluşturulması
Kısa kolon; bir kat düzeyinde bazı kolonların net boylarının, diğer kolonlardan daha kısa olma durumudur. Uygulama esnasında yapılan önemli hatalardan birisidir. Örnek vermek gerekirse; bodrum veya zemin katlarda, projede yer almayan biçimde mekanların havalandırılması, aydınlatılması için bant pencere açılması suretiyle kolon boylarının azaltıldığı durumdur. Deprem etkisi altında oluşan kesme kırılmaları, süneklik kabiliyeti azalan bu kısa kolonlar üzerinde gerçekleşmektedir.
Yumuşak Kat Oluşturulması
Zemin katında iş yeri olan binaların, bu katları diğer katlardan daha yüksek ve bölme duvarları olmadan yapılırlar. Proje tasarımında bu husus dikkate alınmadan ya da uygulama esnasında proje dışı uygulama yapıldıysa bu sorun ortaya çıkar. Bölme duvarları sonradan kaldırılan ya da proje dışı olarak, diğer katlardan daha yüksek yapılan zemin katlar yumuşak kat oluşumuna neden olacaktır. Üst katlardaki kolon ve perdelerin elastiklik sınırını tamamlamadan, alttaki yumuşak katta plastik mafsallar oluşması nedeniyle yapının göçmesi veya devrilmesi söz konusu olmaktadır. (Plastik mafsal: Deprem etkisi belli bir değerin üzerinde çıktığında taşıyıcı sistem üzerindeki dönme etkisinin elastik sınırı aşma durumu ve noktasıdır.)
Tesisat Yapımı Esnasında Taşıyıcı Sisteme Zarar Verilmesi
Her türlü tesisat yapımında kolaylık sağladığı gerekçesiyle kolon, kiriş, perde ve hatta döşemelerin kırılmak suretiyle taşıyıcı sisteme zarar verilmesi çok rastladığımız durumlardandır. Taşıyıcı sistemin çeşitli noktalarda zarar görmesi sonucunda sistemin bağlantı ve süreklilik özelliği kaybolmaktadır.
Korozyona Yol Açacak Tedbirlerin Alınmaması
Korozyon, betonarme taşıyıcı sistemlerin zarar gördüğü nedenler arasında en önemlilerinden biridir. Su ve neme karşı tedbirlerin alınmayışı nedeniyle donatıların kesit kaybı; yapı elemanının sünekliğinin azalmasına ve çekme gerilmelerine karşı özelliklerini kaybetmesine neden olur. Tedbir alma hususunun birçok inşaatta ihmal edildiği görülmüştür.
Bitişik Binalar Arasında Gereken Derzlerin Bırakılmaması
Deprem etkileri altında bitişik tarzda yapılan binalar birbirleriyle çarpışırlar ve önemli hasarlar oluşur. Bu etkinin ortadan kaldırılması için, binalar arasında depremin oluşturacağı deplasman değeri kadar mesafe bırakılması öngörülür. Yapılan uygulamalarda bu mesafenin bırakılmadığı ya da istenilen değerlerden daha az tutulduğu rastlanan bir durumdur.
Yapı Denetim Mevzuatı Etkin Şekilde Uygulanmalı
Betonarme taşıyıcı sistem imalatında ve inşaatlarda sıkça rastlanılan bu hataların yapılmamasına özen gösterilmesi kritik öneme sahiptir. Depremin etkilerini fazlasıyla yaşadığımız ülkemizde, Yapı Denetim Mevzuatı’nın etkin kılınması, kişilerin (yüklenici, yapı sahibi vb.) tasarrufuna bırakılmadan ve mevzuatın sağladığı garantiyle her türlü inşaatta görev yapacak yetişmiş denetim elemanlarının uygulama süreçlerine katılımlarının sağlanması ve denetim elemanı ihtiyacının “yapı denetimi uzmanlığı” disiplini kapsamında karşılanması depremlerin yıkıcı sonuçlarından korunmak adına birer zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.