İçindekiler
Asbest, ülkemiz dâhil tüm dünyada sanayi başta olmak üzere pek çok endüstri kolunda yıllarca kullanıldı ve “sihirli mineral” olarak adlandırıldı. Asbestin toz haline geldikten sonra insan sağlığına verdiği zararların ortaya çıkmasının ardından, dünya genelinde 1990’lı yıllardan itibaren yasaklanmaya başlandı.
Kanserojen bir malzeme olan asbestin kullanımı, satılması, ithalatı ve ihracatı Türkiye’de ise 2010 yılından bu yana tümüyle yasaklandı. Buna ek olarak 2022 yılında; binalarda tespit edilen asbestli materyallerin ayrıca toplanıp kuralına uygun bertaraf edildikten sonra yıkıma devam edilmesini şart koşan Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik de yayınlandı.
Asbest Nedir?
Konunun detaylarına geçiş yapmadan önce asbestin tanımını yapmakta fayda var. Asbest (asbestos) ya da amyant, lifli yapıda bir silikat mineralidir. Silisyumun sodyum, demir, magnezyum ve kalsiyumla oluşturduğu ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı, lifsel mineral yapısında hidrate silikatlardır. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle de bilinir. Asbest liflerinin solunması mezotelyoma, asbestozis ve akciğer kanseri dahil olmak üzere çeşitli tehlikeli akciğer rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu nedenle ciddi bir sağlık ve güvenlik tehlikesine sahiptir.
Asbestin Kullanıldığı İş Alanları Nerelerdir?
Asbestin kullanıldığı iş alanlarını da şu şekilde sıralayabiliriz:
- Tekstil endüstrisi (lifler, kumaşlar, ipler)
- Çimento endüstrisi (sac, boru)
- İnşaat malzemeleri endüstrisi (çimento ürünlerinin işlenmesi)
- Kimya endüstrisi (boya dolgusu, dolgu materyalleri, sentetik reçine kompresyon kalıp materyalleri, termoplastikler, kauçuk ürünleri),
- İzolasyon endüstrisi (ısı, ses ve yangın izolasyonu)
- Kâğıt endüstrisi (asbest kâğıdı, karton)
- Fren, debriyaj, balata üretimi
- Gemi yapımı ve vagon üretimi
Türkiye’deki Asbest Yönetmelikleri Yeterli mi?
Mevzuatı incelediğimizde herhangi bir yetersizlik görmüyoruz ancak maalesef iş uygulamaya geldiğinde aynı şeyi söylemek mümkün değil. Ülkemizde kentsel dönüşüm kapsamında çok sayıda bina yıkılıyor ve ruhsatları ilçe belediyeleri veriyor. Yani yetki ilçe belediyelerinde. Türkiye’de 922 tane ilçe belediyesi olduğunu göz önüne aldığımızda, bunların içerisinden dört, beş tanesi dışında hiçbiri kurallara uymuyor. Kâğıt üzerinde denetimler yapılıyor ancak belediyeler bu konuda çok isteksiz.
Ülkemizdeki Mevcut Asbestli Yapı Stoku Ne Kadar?
Türkiye genelindeki asbestli yapı stokunu, herhangi bir resmi araştırma gerçekleştirilmediği için bilmiyoruz ama illere ve ilçelere göre yapılan bazı çalışmalar var. Örneğin; İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde, kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkımı planlanan binalarda 2023 yılında asbest denetimi gerçekleştirildi. 650 bina için rapor hazırlandı, 224 tanesinde asbest tespit edildi ve 300 ton asbestli atık bertaraf edildi. Yani numune alınan binaların neredeyse üçte birinde kanserojen asbest tespit edildi.
İstanbul’da kentsel dönüşümün yoğun olduğu Kadıköy’de ilçesinde de 2017 yılında yıkılan binaların neredeyse üçte birinde asbest bulundu. Denetlenen 1.517 inşaat sahasında toplam 498,50 ton asbest bertaraf edildi. Bu verilerden yola çıktığımızda, en iyimser yaklaşımla; ‘Ülkemizde mevcut binaların üçte birinde asbest var’ dersek, yanlış bir hesap yapmış olmayız.
Asbestli Malzemeleri Asbestsizlerle Değiştirmek Mümkün mü?
Asbestli yapı malzemelerini asbestsiz yapı malzemeleri ile değiştirmek de bir seçenek. Eğer bina yıkılacaksa veya tadilat gerçekleştirilecekse, bu işlemlerin yönetmeliğine göre yapılması gerekiyor. Ama bina yıkılmayacak ve yerinde duracaksa, malzemesi asbestli bile olsa değiştirilmesine gerek yok. Çünkü asbest; toz formuna geçtiği veya kırıldığı zaman, yani fiziksel bir şiddete maruz kaldığı zaman bir tehlike yaratıyor. Yani kepçeyle ya da dozerle vurup asbesti dağıttığınız an atmosfere karışarak hem orada çalışan insanlar için hem de çevrede yaşayan canlılar için riskli duruma geliyor.
Asbestli Binaların Yıkımı Sırasında Ne Gibi Önlemler Alınmalı?
Binaların yıkımı sırasında alınacak tedbirlerle, asbestli malzemeler nedeniyle ortaya çıkacak zararlı etkileri engellemek mümkün. Eğer asbestli malzemeleri; Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre söker, bertaraf eder ve bertaraf tesisine gönderirseniz en ufak bir sorun olmaz. Asbest, ülkemizin her tarafında çok ciddi bir sorun ama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yönetmeliğine uygun çalışma yapıldığı takdirde, en ufak bir sağlık problemiyle karşı karşıya kalmayız.
Asbest Söküm Çalışanları Ne Gibi Önlemler Almalı?
Asbest ile çalışan kişiler, asbest söküm çalışanı olarak adlandırılıyor. Asbest söküm çalışanları ile ilgili de bir tebliğ var. Asbest Sökümü ile İlgili Eğitim Programlarına İlişkin Tebliğ’e göre eğitim alıyorlar. Asbest söküm çalışanları, asbest yönetmeliğine uygun olarak kişisel koruyucu donanımlarını takarak ve ortamı karantinaya alarak çalışma yaptıkları zaman en ufak bir problemle karşılaşmıyor. Ama ülkemizin mevcut hâline bakacak olursak, maalesef hepimiz bol bol asbest solumaya devam ediyoruz.
Dünya Genelinde Asbest Kullanım Oranı Ne Kadar?
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde asbestli malzeme kullanım oranı, Türkiye’ye göre daha yüksekti. Çünkü asbest, mühendislik açısından müthiş kullanışlı ve muhteşem bir malzeme. Dolayısıyla, gelişmiş ülkelerin sanayileri ülkemizden ileride olduğu için daha çok asbest kullanıyorlardı. Fakat tıp dünyası, asbestin zararlarını ortaya çıkardığında gelişmiş ülkeler asbest kullanımını yasakladılar. Hızlı bir şekilde aksiyon alarak yönetmelikler, kanunlar çıkardılar.
Asbestli Maddelerin Yerine Neler Kullanılabilir?
Asbest, topraktan çıkan lifli bir mineral. Bunun yerine muadili olan yeni lifli mineraller üretildi. Bunlar; cam yünü, taş yünü, seramik yünü gibi materyaller ve şu anda ülkemiz dâhil dünyanın birçok ülkesinde bu materyaller kullanılıyor. Ancak Türkiye’de sıkıntı şu: Bir, asbest materyaller ikinci el olarak satılıyor. İki, kurallara uyulmuyor. Ülkemizde milyonlarca ton asbest, atık hafriyat döküm sahalarına dökülüyor.
Asbest Sorununun Çözümü Nasıl Sağlanır?
Özetleyecek olursak; bu sorunu ancak ilçe belediyeleri çözebilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gerekli yönetmelikleri çıkarmış durumda ama bu işin uygulayıcısı ilçe belediyeleri. Ülkemizde gerekli denetimleri yapan sadece üç, dört belediye mevcut. Ancak asbest çok demokratik; kişi ayırmıyor, soluyan herkesi bir şekilde hasta ediyor. Bir de şunu belirtmek gerekir ki, asbest kısa vadede insanları hasta etmediği için insanlar bunu çok ciddiye almıyorlar.
Asbeste bağlı hastalıklar 20, 30 yıl gibi uzun zaman dilimlerinde açığa çıktığı için insanlar bunu tehlike kaynağı olarak görmüyorlar. Yani şu an için soluduğunuz asbestin size zarar vermiyor olması, ileriki yıllarda zarar vermeyeceği anlamına gelmiyor. Örneğin; neredeyse 25 yıl önce asbest kullanımının yasaklandığı Britanya’da şu anda bile yılda 5 bin kişinin asbeste bağlı hastalıklardan hayatını kaybettiği bilgisine ulaşılabiliyor.