İçindekiler
Çalışma eyleminin tarihi insanlık ile eş zamanlı olarak karşımıza çıkmakta olup, insanlığın medeniyet yolculuğuna paralel olarak gelişmek zorunda kalmıştır. Yeni iş alanları oluşması ve çalışma eyleminin çeşitlenmesi ise tamamen kullanıcının (faydalanıcının) talebi doğrultusunda olmaktadır.
Farklı yiyeceklerin tadına varma isteği gıda endüstrisini, yeni yerler görme isteği ulaşım alanını, daha geniş ve yüksek yapılarda yaşama arzusu ise inşaat faaliyetlerini geliştirmiştir. Örnek olarak verilen alanların gelişimi tek başına olmamıştır, gıda endüstrisi gelişirken yeni ihtiyaçlar oluşmuş bu durum, makine ve teçhizat alanında yenilik ihtiyacı doğurmuştur. Belirtilen alanların gelişimi ise çalışma metotlarında ve süreçlerinde değişiklikler oluşturmuştur. Örneğin, hammadde ihtiyacı artması kaynaklı olarak madencilik sektörü büyümüş, yüzey rezervleri azaldığından dolayı daha derine inilmesi gerekliliği oluşmuştur. Bu duruma benzer örnekler tüm iş kollarında meydana gelmiştir.
Kullanıcının talebi yine başka bir kullanıcı tarafından karşılandığından dolayı iş kollarında meydana gelen değişimler ilgili alandaki tehlike ve riskleri de çeşitlendirmiştir. İş sağlığı ve güvenliği faaliyetleri, çeşitlenen ve daha önce tespit edilememiş tehlikeleri tespit etme ve ilgili tehlike durumlarının riske dönüşmemesi için çalışmalar yürütme amacını gütmektedir.
Bu amacı yerine getirmek için aşağıda belirtilen çalışmalar yapılmalıdır:
- Tehlike kaynaklarının tamamen yok edilemediği, risklerin ise kabul edilebilir seviyede tutulduğu durumlarda çalışma ortamı gözetimi ve etkin bir organizasyon oluşturarak riskleri kontrol altına almak,
- Yürütülen faaliyetlerin çalışanların fiziksel ve ruhsal durumları üzerindeki olumsuz etkilerini tespit etmek ve bu duruma karşı çalışanları korumak,
- Benzer iş kolları da dahil olmak üzere yaşanan iş kazası ve meslek hastalığı vakalarının nedenlerini inceleyerek elde edilen sonuçları organizasyona dahil etmek,
- Sonuç olarak çalışma ortamındaki tehlikelerin büyük oranda bertaraf edilmesi ve risk kaynaklarıyla mücadele edilmesi süreci başarılı olarak yürütüldüğünde, en büyük milli servetimiz olan insanımızın sağlık ve güvenlik şartlarının iyileşmesi fırsatı yakalanmış olacaktır.
Sağlıklı ve Güvenli Bir Çalışma Ortamının Olmazsa Olmazları
Temel olarak iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi amacıyla yürürlüğe konulan düzenlemelerin alt metinlerinde birçok kriter belirlenmiştir. Bahsedilen kriterler rehberlik ve danışmanlık süreçlerine büyük ölçüde referans olmaktadır.
“Mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin iş yerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen iş yerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyon1” iş yeri olarak tarif edilmektedir.
İlgili tanım, içeriğinde yer alan aynı yönetim altında örgütlenme konusu olan “organizasyon” gerekliliğinden bahsetmektedir. Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak için ilk gereksinim söz konusu organizasyonun sağlanmasıdır. Mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi sürecinde ise organizasyonun verimliliği ile sürdürülebilirliği ön plana çıkmaktadır.
Bu bağlamda ilk olarak yapılması gereken, yürütülen faaliyetin tüm unsurlarını iş yeri tanımına uygun olarak tariflemek ve kayıt altına almaktır. Ardından iş yeri sicil kayıtlarında uygun nace tanımı olup olmadığı kontrol edilmeli uygunsuzluk varsa düzeltilmelidir. Daha sonra işverenlik makamı belirlenmeli, işveren/işveren vekili yetki, görev ve sorumluluklarını özümsemiş olarak sürecin ana unsuru rolüyle çalışmaya başlamalıdır. İlgili süreçte rehberlik ve danışmanlık faaliyetlerinin yürütülmesi İSG profesyonelleri eliyle olduğunda verimlilik artacaktır.
Ön Uyum Yükümlülüklerine Dikkat
İş yerinde İSG profesyoneli görevlendirilmesi akabinde oluşturulacak İSG kurulu ve kurul üyelerinin belirlenmesi, organizasyonu büyük ölçüde tamamlamış olacaktır. Fakat bu süreçte ön uyum yükümlülüklerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Örneğin, çalışan temsilcisinin yanlış seçimi ya da yanlış görevlendirilmesi, sürecin ilk aşamalarında çalışanların katkı ve katılımlarını sekteye uğratacağından dolayı süreç içerisinde büyük bir vakit kaybına neden olacaktır. Temel olarak yürütücülerin belirlenmesi sonrasında uyuma ilişkin yükümlülükler tespit edilmeli ve kapsam içerisinde olanlar, ilgili sorumlulara paylaştırılmalıdır.
Tüm faaliyetlerde olduğu gibi İSG süreçlerinde de etkilenen ve yürüten insan (çalışan) olması dolayısıyla belirli alanlarda gerçekleştirilecek net ve sade iş tanımları, süreç içerisinde boşluk bırakmayacak ve sorunun oluşmadan çözülmesiyle verimli bir İSG yapılanmasını ortaya çıkaracaktır.
(1) 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu tanımlar