İçindekiler
Konut kiralama süreçlerinde yaşanan anlaşmazlıklar, son yıllarda artan kira fiyatları ve konut arzındaki dengesizlik nedeniyle ciddi biçimde gündemde. 2025 yılı itibarıyla kiracı – ev sahibi ilişkilerini düzenleyen yasal süreçlerde önemli güncellemeler yapılmış durumda.
Kiracı ve Ev Sahibi Arasında Sık Görülen Uyuşmazlıklar
Kiracılar ile ev sahipleri arasında en sık karşılaşılan uyuşmazlıklar; kira artışı, tahliye talepleri, depozito iadesi, kira bedelinin geç ödenmesi ve kiralananın amacı dışında kullanılması gibi konularda ortaya çıkmaktadır. Özellikle 2025 yılında kira tavan uygulamasının kaldırılmasıyla birlikte, ev sahipleri rayiç bedellere göre artış talep ederken kiracılar buna itiraz edebiliyor. Bu durum çoğu zaman kira tespit veya tahliye davasına dönüşüyor.
2025 Tahliye Davalarında Yasal Prosedürler
2025 yılında tahliye davalarında süreç, zorunlu arabuluculuk aşamasıyla başlıyor. Arabuluculukta uzlaşma sağlanamazsa ev sahibi dava açabiliyor. Dava açıldıktan sonra mahkeme, delil ve sözleşme incelemesi yaparak karar veriyor. Ortalama dava süresi 2025 itibarıyla 6 ila 12 ay arasında değişiyor.
Tahliye davaları genellikle şu sebeplerle açılabiliyor:
- Kiracının kira bedelini ödememesi,
- Kiralananın sözleşmeye aykırı kullanılması,
- Ev sahibinin kendisi veya birinci derece yakını için konutu kullanma ihtiyacı,
- Kira sözleşmesinin süresinin bitmesi.

Kiracı – Ev Sahibi Davalarında Mahkemeye Gitmeden Çözüm Yolları
Yeni mevzuat, tarafları dava açmadan önce uzlaşmaya teşvik ediyor. Zorunlu arabuluculuk bu noktada devreye giriyor. Arabulucu, tarafları bir araya getirerek hızlı ve düşük maliyetli bir çözüm bulmayı amaçlıyor. Özellikle kira bedeli tespiti, tahliye talepleri ve sözleşme yenileme konularında arabuluculukla yapılan anlaşmaların büyük kısmı, dava sürecine gerek kalmadan sonuçlanıyor. Taraflar ayrıca özel hukuk büroları veya gayrimenkul danışmanları aracılığıyla da uzlaşma yolları arayabiliyor. Bu hem zaman hem de maliyet açısından avantaj sağlıyor.
Tahliye Davalarında Geçerli Sebepler Nelerdir?
Tahliye davası açılabilmesi için yasal olarak geçerli ve somut gerekçelerin bulunması gerekir. 2025 yılı itibarıyla en sık gündeme gelen tahliye sebepleri şunlardır:
- Kira borcunun ödenmemesi: Kiracı iki haklı ihtara rağmen kira ödemiyorsa tahliye davası açılabilir.
- Konut ihtiyacı: Ev sahibi; kendisi, eşi veya çocukları için konutu kullanma ihtiyacını kanıtladığında tahliye talep edebilir.
- Yeni malik durumu: Konut el değiştirdiğinde yeni malik, altı ay içinde kendi ihtiyacı gerekçesiyle tahliye isteyebilir.
- Sözleşmenin bitimi: Belirli süreli kira sözleşmeleri sona erdiğinde, ev sahibi yenilememe hakkını kullanabilir.
Hangi Durumlarda Arabulucuya Başvurulur?
1 Eylül 2023’ten itibaren yürürlükte olan düzenlemeyle, kiracı – ev sahibi uyuşmazlıklarında dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunlu hâle gelmiştir. Arabuluculuk görüşmeleri genellikle 3 hafta içinde sonuçlanır. Taraflar anlaşırsa tutanak mahkeme kararı hükmünde olur.
Aşağıdaki durumlarda arabuluculuk ilk başvuru aşamasıdır:
- Kira bedelinin tespiti veya artırımı,
- Tahliye talepleri,
- Sözleşme kaynaklı tazminat veya alacak talepleri,
- Depozito iadesi anlaşmazlıkları.
Kira Bedeli Tespit Davalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kira tespit davaları, özellikle uzun süredir devam eden kiracılıklarda önem kazanmıştır. 2025 itibarıyla Yargıtay, kira tespitinde; emsal kiralar, TÜFE artış oranı ve bölgesel rayiç değerleri gibi unsurların dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Kiracı, fahiş artışa karşı dava açabilirken; ev sahibi de mevcut bedelin piyasanın altında kaldığını düşünüyorsa tespit talep edebilir. Ancak dava sonucunda belirlenen kira bedeli, genellikle bir sonraki kira döneminde geçerli olur.
Kiracı – Ev Sahibi Davalarında Alınan Güncel Mahkeme Kararları
2025 yılı kararlarına göre mahkemeler, iyi niyetli kiracıyı koruyan ve haklı gerekçesi olmayan tahliye taleplerini reddeden bir yaklaşım sergilemektedir. Örneğin, yalnızca yüksek kira talebiyle açılan tahliye davaları reddedilmekte; ev sahibinin somut ihtiyacını kanıtlaması şartı aranmaktadır. Öte yandan, kira ödemelerinde süreklilikle aksama yaşatan kiracılara yönelik tahliye kararları hızla sonuçlandırılmaktadır.
Sonuç olarak, 2025 yılında kiracı – ev sahibi davalarında yargı süreçleri daha sistematik hâle gelirken, arabuluculuk uygulaması uyuşmazlıkların büyük kısmını dava aşamasına gelmeden çözmektedir. Hem kiracıların hem ev sahiplerinin haklarını koruyabilmesi için güncel yasal düzenlemeleri takip etmesi, sözleşmelerini açık ve yazılı biçimde hazırlaması büyük önem taşımaktadır.






