İçindekiler
DEİK Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi Başkanı Munis Özer ile inşaat sektöründe teknik müşavirliğin önemi, Türkiye’nin teknik müşavirlik alanındaki potansiyeli, bu alanda faaliyet gösteren Türk firmalarının güçleri, teknik müşavirliğin ülke ekonomilerine katkıları ve DEİK Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyinin çalışmaları gibi pek çok önemli başlığı mercek altına aldık.
Teknik müşavirliğin ekonomilere katkısıyla ilgili, “Uluslararası verilere göre teknik müşavirlik hizmetleri, girdiği bir dış pazarda etkilediği sektörler düşünüldüğünde kendi cirosunun 40-70 katı ihracat artışı sağlama gücüne sahiptir.” şeklinde dikkat çekici rakamlar açıklayan Munis Özer, yeni pazar arayışında olan teknik müşavirlik firmalarına da şu önerilerde bulunuyor:
“Mevcut faaliyet alanlarımızda olan dost ve kardeş Azerbaycan, Gürcistan, Özbekistan’ın yanı sıra yeni pazarlar olarak; Sırbistan, Romanya ve savaş sonrası Ukrayna da teknik müşavirlik sektörümüz için potansiyel bölgeler olarak değerlendirilebilir.”
İnşaat Sektöründe Teknik Müşavirliğin Önemi
İnşaat sektöründe teknik müşavirliğin rolü ve önemiyle ilgili değerlendirmelerinizi dinlemek isteriz.
Bünyesinde çok sayıda alt sektör barındıran ve geniş istihdam alanı yaratan inşaat sektörü; tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomiye ciddi anlamda katkı sağlamakta, hatta yön vermektedir. İnşaat sektörü, ekonomi üzerindeki etkisinin yanı sıra kalkınma hedeflerine ulaşılmasında da önemli bir rol oynamaktadır. Sektör hem yurt içi hem de yurt dışı faaliyetleri ile ülkemizin kalkınmasında önemli bir yer tutmaktadır.
İnşaat sektörünün temel faaliyet alanlarını; müteahhitlik hizmetleri ve teknik müşavirlik hizmetleri oluşturmaktadır. Yapım zincirinin diğer önemli bileşenleri ise inşaat malzemeleri üretimi ve gayrimenkul sektörleridir. Bu nedenle inşaat sektörünün söz konusu önemli dört paydaşının yurt içinde ve dış pazarlarda; koordineli, uyum içerisinde hareket etmesi gereklidir.
Müşavir mühendislik ve mimarlık hizmetleri; teknik bilgi ile birikimi yaratıcılıkla birleştirerek, insan yaşamı ve insanlığın gelişimi için gerekli tüm yapıların ve sistemlerin oluşturulmasına yönelik teknik ve ekonomik açıdan en uygun çözümlerin geliştirilmesini sağlar. Teknolojiye dayalı fikir hizmetleri içeren bu faaliyetler, çevreye ve geleceğe karşı sorumluluk bilinciyle gerçekleştirilir.
Bahsini ettiğim müşavir mühendislik ve mimarlık hizmetleri; planlama-fizibilite çalışmalarından, tasarım, şartname-ihale dosyası hazırlığı, inşaat kontrolluğu ve proje yönetimine kadar uzanan çok geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Katma değer oluşturan, kaliteyi ön planda tutan teknik müşavirlik sektörünün sermayesi de bilgi ve uzmanlıktır.
Teknik müşavirlik hizmetleri; uzun vadeli planlamayı, yenilikçi fikirleri değer yaratan çıktılara ve projelere dönüştürmeyi, nitelikli ve sürdürülebilir çözümler üretmeyi gerektirmektedir. Teknik müşavirler kararlarını bağımsız ve tarafsız şekilde vermeli, ülke gerçeklerini ve ulusal çıkarları gözeterek çözümler üretecek bilince ve toplumsal sorumluluğa sahip olmalıdır.
Bir ülkenin gelişiminin temel şartlarından biri, o ülkede gelişmiş bir teknik müşavirlik sektörünün varlığı ve nitelikli teknik hizmetlerin sunulabilirliğidir.
Türkiye’nin Teknik Müşavirlik Alanındaki Potansiyeli
Küresel ölçekte Türkiye’nin teknik müşavirlik alanındaki potansiyelini, gerçekleşen ve gerçekleşmekte olan projeler üzerinden detaylandırmanızı rica etsek neler söylersiniz?
Teknik müşavirlik firmalarımız bugüne kadar toplam 40 kadar değişik ülkede pek çok başarılı çalışmada görev almıştır. Hem hizmet coğrafyamızı genişletme hem de hizmet çeşitliliğimizi arttırma gayretlerimiz de aralıksız devam etmektedir.
Uluslararası inşaat sektörü dergisi Engineering News Record tarafından hazırlanan Dünyanın En Büyük 250 Müteahhitlik Firması listesinde her yıl artan sayıda Türk müteahhitlik firmasının yer alması ve sayıca 2. sırada olmaları hepimizi gururlandırmaktadır. Bunun yanı sıra günümüzde 40’tan fazla ülkede pek çok projeye başarıyla imza atan teknik müşavirlik firmalarımızdan bazıları; son yıllarda aynı dergi tarafından hazırlanan firmaların yurt dışı pazarlarda elde ettikleri gelirlere göre sıralandıkları Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Teknik Müşavirlik Firması listesinde de sürekli olarak yer alma başarısını göstermektedirler.
Bugün Türkiye’de, bağımsız müşavir mühendislerce dünyada kullanılan en yeni teknikler uygulanabilmektedir. İleri teknoloji ürünü yapıların tasarımları; Türk müşavir, mühendis ve mimarlar tarafından başarıyla gerçekleştirilebilmektedir.
Türk Firmalarının Yurt Dışında Gerçekleştirdiği Teknik Müşavirlik Çalışmaları
Türk firmalarının yurt dışında gerçekleştirdiği teknik müşavirlik çalışmalarının ülke ekonomisine nasıl bir yansıması oluyor/olabilir?
Dünyadaki profesyonel hizmet sektörlerinin en büyüklerinden biri de müşavir mühendisliktir. Bu sektörde, küresel iş hacminde en büyük pay Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) aittir. Bunu, Avrupa Birliği (AB) teknik müşavirlik sektörü izlemektedir.
American Council of Engineering Companies (ACEC) üyesi 5.000 firmanın, yaklaşık 500.000 çalışanla yıllık toplam iş hacminin 200 milyar dolar seviyelerinde olduğu bilinmektedir. AB içindeki teknik müşavirlik sektörünün ise yaklaşık 1 milyon çalışanla yıllık toplam iş hacminin, 150 milyar euro seviyesinin üzerinde olduğu belirtilmektedir.
Uluslararası verilere göre teknik müşavirlik hizmetleri, girdiği bir dış pazarda etkilediği sektörler düşünüldüğünde kendi cirosunun 40-70 katı ihracat artışı sağlama gücüne sahiptir.
Yurt Dışına Açılmak İsteyen Teknik Müşavirlik Firmalarına Öneriler
Bölgeler veya daha spesifik olarak ülkeler özelinden konuşacak olursak yurt dışına açılmak isteyen teknik müşavirlik firmalarına ne gibi önerileriniz olur? Türk firmalarını hangi lokasyonlarda ne gibi fırsatlar bekliyor?
2021 yılı itibarıyla Türk teknik müşavirlik firmaları 129 değişik ülkede toplam değeri 2,7 milyar dolar tutarında 2.364 proje gerçekleştirmişlerdir. Teknik müşavirlik sektöründe şimdiye kadar gerçekleştirilen uluslararası teknik müşavirlik projelerinin %70’i CIS olarak adlandırılan Bağımsız Ülkeler Topluluğu ile Orta Doğu ve Körfez ülkelerinde yer almaktadır.
Ayrıca, Türk teknik müşavirlik şirketlerince 1972-2021 yılları arasında yurt dışında gerçekleştirilen projelerin ülke bazındaki dağılımlarına baktığımızda ise şu ana kadar gerçekleştirilen projelerin çoğunluğunun; Suudi Arabistan, Azerbaycan, Irak, Libya, Gürcistan ve Rusya’da yer aldığıyla karşılaşmaktayız. Ancak Arap Baharının olumsuz etkileri, yakın coğrafyamızdaki kaos ve istikrarsızlık, Suudi Arabistan ile oluşan politik gerginlik ve en son yaşadığımız Rusya-Ukrayna savaşı; maalesef inşaat sektörüne ve dolayısıyla teknik müşavirlik sektörümüze büyük darbe vurmuştur.
Bu durumda, uluslararası alanda teknik müşavirlik hizmeti veren ve yurt dışına açılmak isteyen teknik müşavirlik firmalarımız mevcut pazarlara ilaveten yeni pazar arayışı içerisinde olmalıdırlar. Mevcut faaliyet alanlarımızda olan dost ve kardeş Azerbaycan, Gürcistan, Özbekistan’ın yanı sıra yeni pazarlar olarak; Sırbistan, Romanya ve savaş sonrası Ukrayna da teknik müşavirlik sektörümüz için potansiyel bölgeler olarak değerlendirilebilir.
Yeni bir ülkede faaliyet gösterecek veya ilk defa uluslararası pazara açılacak firmalarımızın, öncelikle T.C. Ticaret Bakanlığımızın Hizmet İhracatı Genel Müdürlüğü Yurt Dışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Daire Başkanlığından ve ilgili ülkedeki ticaret müşavirimizden bilgi almaları yararlı olacaktır.
Ayrıca yeni bir ülke pazarına girecek teknik müşavirlik firmalarımızın, ilgili ülkedeki tasarla-yap (design-built) türü projelerde Türk müteahhitlik şirketleriyle birlikte hareket etmesi; pazara giriş açısından önemlidir.
Çevre Hassasiyeti Teknik Müşavirlik Sektorüne Nasıl Yansıyor?
AB’nin karbon nötr hedefiyle birlikte son dönemde ön plana çıkan ve neredeyse tüm sektörleri ciddi bir değişime iteceği konuşulan çevre hassasiyeti, teknik müşavirlik alanına nasıl yansıyor? Bu noktada gerek kamunun gerekse özel sektörün geleceğe yönelik hazırlıkları ne durumda?
Bilindiği üzere AB tarafından hazırlanan ve çevre dostu bir dönüşümü amaçlayan Yeşil Mutabakat Programı kapsamında, ülkemizin söz konusu programa uyumu amacıyla Yeşil Mutabakat Eylem Planına ilişkin Cumburbaşkanlığı Genelgesi, 16 Temmuz 2021’de yürürlüğe girmiştir.
Bu genelge çerçevesinde oluşturulan ihtisas çalışma gruplarından biri de T.C. Ticaret Bakanlığımızın sorumluluğunda olan İnşaat Sektörü Çalışma Grubu’dur.
Bu itibarla T.C. Ticaret Bakanlığımızın koordinasyonunda; T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Türkiye İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Derneği (İMSAD), Türk Müşavirler Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi, üniversite akademisyenleri ve ilgili diğer kuruluşlar bir araya getirilmiştir. Ardından da inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın Yeşil Mutabakat Programı kapsamında getirilecek düzenlemelere yönelik uyum planlarının hazırlanması ve yeni düzenlemelerin inşaat sektörümüze yansımalarının ele alınması amacıyla çalışmalar başlatılmıştır.
Ayrıca, TMB ve TürkMMMB, Yeşil Mutabakat eylem planı hakkında müşterek çalışmalar yürütmektedir.
AB’nin gelecek dönem sanayi politikasının ve ekonomik büyüme stratejisinin çerçevesini çizen yeni yol haritası olan Avrupa Yeşil Mutabakatı; üretim, tüketim, yaşama ile çalışma biçimlerinde kaynak verimliliği ve sera gazı emisyonlarını azaltma odağında dönüşümü hedeflemektedir. Bahsi geçen hedef doğrultusunda sanayiden tarıma, ulaştırmadan enerjiye; kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştirilecektir.
Bu kapsamda da DEİK; küresel iklim krizine duyarlı, çevre dostu ve sürdürülebilir iş yapma yöntemlerinin tüm iş dünyamızda egemen kılınmasını amaçlayarak çalışmalar başlatmıştır. Söz konusu amaçla DEİK bünyesinde, Sanayide Yeşil Dönüşümün Desteklenmesi Projesi ve AB’nin Yeni Büyüme Stratejisi Yeşil Mutabakat ve Türkiye İçin Önemi konulu bir çalışma tamamlanmıştır. DEİK Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi olarak da DEİK’in bu kapsamdaki çalışmaları çerçevesinde faaliyetlerimiz planlanmaktadır.
DEİK Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyinin Çalışmaları
DEİK Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi Başkanı olarak Konseyin kuruluş amaçlarından bahseder misiniz? Devamında ise bu amaçlara yönelik günümüzde ne gibi çalışmaların yürütüldüğünü de paylaşmanızı rica ediyoruz…
İnşaat sektöründe teknik müşavirliğin öncü rolünün ve Türkiye’nin kalkınmasındaki öneminin bilincinde olarak, yurt dışında yüksek kalitede teknik müşavirlik hizmetleri sunmak için 2013 yılında DEİK çatısı altında Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi kurulmuştur. İş Konseyimizin üyeleri, yurt dışı projelerde aktif olarak yer alan prestijli Türk müşavirlik, mühendislik ve mimarlık şirketlerinden oluşmaktadır.
DEİK’in ikili iş konseyleri ile iş birliği yapan ve bilgi ağından yararlanan Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi, Türk teknik müşavirlik firmaları için belirlenen hedef ülkelerde yeni iş fırsatları yaratmayı amaçlamaktadır. Ana hedeflerimiz ise şunlardır:
- Türk teknik müşavirlik sektörünü yurt dışında temsil etmek ile üyelerini uluslararası arenada ve hedef ülkelerde tanıtmak,
- Türk teknik müşavirlik şirketlerinin kabiliyetleri-tecrübeleri hakkında yerli ve yabancı, özel-kamu karar vericilerini ve müşterileri bilgilendirmek ile yurt dışında iş yapma konusunda yetkin oldukları mesajını taşımak,
- Teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin kurumsal ve yasal düzenleyici ilkelerin belirlenmesinde ve iyileştirilmesinde kamu otoritelerine rehberlik ve geri bildirim sağlayarak, Türk teknik müşavirlerinin yurt dışındaki faaliyetlerini teşvik etmek,
- DEİK’in bilgi ağından faydalanarak, iş olanaklarının ve temasların artırılabileceği, üyelerinin hedef ülkelerdeki iş fırsatlarından faydalanabilecek şekilde proaktif davranabileceği mükemmel bir çalışma ortamı yaratmak için DEİK’in ikili iş konseyleri ile iş birliği yapmak,
- Uluslararası toplantılara katılarak Türkiye adına lobi ve pazarlama faaliyetleri yürütmek,
- Teknik müşavirlik sektöründe konferans ve seminerler düzenlemek, ilgili yabancı kurum ve şirketlerle iletişim ağı oluşturmak, yabancı heyetlerle ikili iş geliştirme toplantıları gerçekleştirmek.
Tüm bunların yanı sıra Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyinin diğer faaliyetleri arasında; Türkiye’yi temsilen uluslararası tanıtım etkinliklerine katılım sağlanması, yabancı delegasyonlarla hedefe yönelik görüşmeler yapmak üzere belirlenen ülke ve kurumlara teknik müşavirlik heyeti ziyaretlerinin düzenlenmesi ile yapısal yenilikler – hizmet önerileri için ara bulucu olarak, deneyimlerini yetkili kamu kurumlarıyla paylaşmak vardır.
Bu kapsamda Konseyimiz bugüne kadar; Kazakistan, Fas, Katar, Afrika Kalkınma Bankası, Fildişi Sahili, Gürcistan, Kırgızistan ve son olarak da Azerbaycan’a teknik müşavir heyet ziyaretleri gerçekleştirmiştir. Yine Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi, Türkiye’de düzenlenen uluslararası konferans ve forumların yanı sıra; Dubai, Fas ve Endonezya’da düzenlenen yıllık FIDIC Uluslararası Altyapı Konferanslarına katılarak bu organizasyonlar çerçevesinde çeşitli seminer ve etkinlikler düzenlemiştir.
Gayrimenkul Sektörünün Yeni Temsilcilerine Öneriler
Bilgi ve birikimlerinizden yola çıkarak, ülkemizin gayrimenkul sektöründe yöneticilerinden bayrağı devralan kişilere ne gibi önerileriniz olur? Sektörün geleceği açısından nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?
Salgının toparlanma aşamasındaki normalleşmeye geçiş sürecinde patlak veren Rusya – Ukrayna Savaşı, dünya çapında kriz senaryosu ortaya çıkararak ekonomideki dengeleri bozmuştur. Bunun sonucunda emtia fiyatlarında küresel bir tırmanış yaşanmakta ve konut maliyetlerinde önemli artışlar ortaya çıkmaktadır. Gerek salgın gerekse mevcut ekonomik ortam nedeniyle geçen yılın son çeyreğinde konut şatışlarında görülmeye başlanan canlanma sona ermiş ve Türkiye konut sektörü 2022 yılına daralmayla başlangıç yapmıştır.
Türkiye’nin yıllık olarak yaklaşık 800.000 konuta ihtiyacı olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda salgınla birlikte özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerine dönük tersine bir göç hareketi başlamış, konut tercihi değişerek müstakil yapılara olan talepte önemli bir artış gözlenmiştir.
Ayrıca günümüzde; yeşil bina, sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi gibi kriterlere son derece önem verilmelidir.
Konut sektöründe yukarıda değindiğim hususlar da göz önünde bulundurularak, kaliteden taviz vermeden, konut ihtiyacında değişen tercihleri dikkate alan, maliyet düşürücü planlamalar yapmalıdır. Tüm binalarda enerji verimliliğinin yanı sıra, deprem, can ve yangın güvenliği en önde tutulmalıdır. Yeni projelerde ise alışılagelmiş yöntemlerin dışında; dijitalleşme, sürdürülebilirlik, yeşil bina gibi konular yer almalıdır. Konut planlaması optimum boyutlarda ve fonksiyonel tasarımlar içermelidir. Bunun için genç arkadaşlara; bilgi, deneyim ve uzmanlığını kanıtlamış yenilikçi tasarım ve teknik müşavirlik firmalarıyla çalışmalarını öneririm.
Munis Özer Kimdir?
1976 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olan Munis Özer, 1980 yılında yine ODTÜ’de yüksek lisansını tamamlamıştır. 1977-1987 yılları arasında GEMAŞ AŞ’de uluslararası önemli projelerde ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütüne (NATO) ait çeşitli projelerde proje müdürü olarak görev almıştır. 1987’de iki meslektaşı ile birlikte TMA Mühendislik Ltd. Şti.’yi kurmuş ve sayısız projede; proje müdürü ve üst düzey yönetici olarak görev almıştır. Hâlihazırda Türkiye’de ve yurt dışında pek çok projenin yönetiminden sorumludur. Munis Özer, 2016-2018 yılları arasında Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliğinde (TürkMMMB) Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmıştır. Hâlen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi Başkanlığını yürütmektedir.