İçindekiler
“Önümüzdeki 5 sene içinde Facebook kullanıcılarının, bizi bir sosyal medya şirketi olarak değil, Metaverse şirketi olarak göreceğini düşünüyorum.” Facebook CEO’su Mark Zuckerberg/Temmuz 2021.
Facebook CEO’su bu açıklamayı yapana kadar dijital evren ve avatarlar gibi kavramlar, sadece bilgisayar oyunu meraklılarının ilgi alanıydı. Facebook’un adını Meta olarak değiştiren Zuckerberg, böylece teknolojiyle çok yakın olmayan kesimlerin bile gündelik hayatına; meta, metaverse kavramlarını getirdi.
Her ne kadar 1984 yılında yayımlanan bilim kurgu kitaplarında konsept olarak metaverse’ten bahsedilmiş olsa da aslında bu, başlarda hepimize yabancı bir kavramdı. Şimdilerde ise metaverse hem firmaların hem de kamunun gündeminde yerini almış durumda.
Peki Neydi Meta, Ya da Metaverse?
Metaverse (evren ötesi), kısaca birçok insanın kendi sanal temsilleri yani avatarları ile birbirleri ve dijital nesnelerle etkileşime girebildiği bir ağ olarak tanımlanabilir. Bahse konu evren, sürekli açık olan sanal ortamlardan oluşur. Sanal gerçeklik gözlükleri, aparatları ve yazılımları ile içine girilebilen; sanki o dünyanın içindeymişiz duygusu veren bir siber mekân… Buradaki amaç ise 2 boyutlu internette barınan veya hayatlarımızda yer alan dijitalleştirilebilecek her şeyi 3 boyuta çevirerek dijital bir evrene aktarmak.
Metaverse’te sanal kimliğiniz olan avatarınızı, istediğiniz şekilde oluşturabilirsiniz. Onunla gerçek hayatta yaptığınız, hatta yapamadığınız birçok şeyi gerçekleştirebilir; üstelik para dahi kazanabilirsiniz. Yine bu sanal evrende çalışabilir, eğitim alabilir, alışveriş ve spor yapabilir, oyun oynayabilir, sinema izleyebilir, çeşitli etkinliklere katılarak sosyalleşebilirsiniz.
Normal koşullarda ev, arsa veya tekne alamayacağınız bir yerden; metaverse sayesinde mülk edinebilirsiniz. Ünlülerle komşu olabilir, istediğiniz arsa üzerine evinizi inşa edebilirsiniz.
Yepyeni Bir Yaşam ve Sosyalleşme Alanı
Kısacası metaverse ile insan yapımı dijital bir evren inşa ediliyor. Yepyeni bir online etkileşim, yaşam ve sosyalleşme alanı olan dijital bir evren…
Etkileşim, yaşam ve sosyalleşme dediğinizde konunun potansiyeli ve geleceği de gözler önüne serilebiliyor. Öncelikle bu evrene pazarlamacıların dikkati çekiliyor. Ardından yatırımlar bu alana akıyor ve metaverse; kendi profesyonellerini yaratmaya başlıyor. Üstelik metaverse’ün yakın gelecekte; endüstrileri, ekonomileri, toplumları, günlük yaşamı temelden ve yeniden yapılandırabilecek teknolojilerden biri olması bekleniyor.
Yapılan analizlere bakılırsa özellikle turizm, eğitim, eğlence ve hatta sağlık sektörü; metaverse üzerinden ciddi bir potansiyel yakalayacağa benziyor.
Kent plancıları olarak bizi yakından ilgilendiren inşaat ve gayrimenkul sektörü açısından konuya baktığımızda, arsa satışları ile başlayan sürecin sanal konut satışları ile devam ettiğini görüyoruz. İstatistiklere göre Türkiye’de bu işe ilgi büyük… Zira şimdiden 20 binden fazla parsel satıldı ve sanal arsa satan platformların yükselişi de devam ediyor. Yine dünyada 2022 ve 2023 yıllarında 10 milyon sanal gayrimenkulün satılması mümkün görünüyor. Türkiye de sanal inşaat konusunda, ülkeler arasında üst sıralarda yer alıyor.
Metaverse, İnşaat ve Gayrimenkulde Neleri Değiştirecek?
Öteki evrenin önemli bir unsuru olan 3 boyutlu deneyim, inşaat ve gayrimenkul sektöründe önemli değişimler getirecek gibi görünüyor.
Örneğin önümüzdeki dönemde maketlere gerek kalmayacak. Müşteriler inşaat projelerinin son hâlini, önceden hazırlanan tanıtımlarda 3 boyutlu olarak gezebilecek. Firmalar bu deneyim alanını doğru kullanabilirlerse, interaktif showroom alanları oluşturarak satış süreçlerini geliştirebilecek.
Metaverse, üretim aşamasında doğru malzemenin seçiminde de kolaylık sağlayacak. İnşaat malzemelerinin 3 boyutlu tanıtımlarının yapılması, yeni malzeme tespitine ve üretimine katkı sağlanması, malzeme kullanımında ortaya çıkabilecek sonuçların test edilmesi bu sanal evrenin diğer avantajlarından olacak.
Mesafeler ortadan kalkacak. Seyahate gerek kalmadan, projelere farklı ülkelerden yatırımcılar çekilebilecek.
Proje toplantıları, 3 boyutlu projenin son hâli üzerinden hızlıca yapılabilecek. Sektörde zamanı kısaltan, maliyeti azaltan ve müşteri memnuniyetini artıran bir süreç ortaya çıkacak.
Üstelik bu teknoloji; sanal emlak uzmanı, sanal risk yönetimi uzmanı ve sanal emlak danışmanlığı yöneticisi gibi meslek gruplarının doğmasına da neden olacak.
Sektörde bu gelişimden garip bir şekilde etkilenecek 2 ayrı iş kolu olduğuna da burada değinmek isterim:
- Mimarlar
- Kent Plancıları
Meta Mimarlar Doğacak
Metaverse’teki mimari tasarım, fiziki yapılaşmadan farklı bir yaklaşım olduğu için mimarların; çok geniş bir alanda, hiçbir kısıtlama olmaksızın ve sonsuz yaratıcılıkla mekânsal tasarım yapmaları gerekecek.
Geleneksel mimaride önemli olan barınma sağlamak ve gündelik hayatımızı kolaylaştırmaktır. Ancak sanal evrende mimarlar, yalnızca form ve estetiğe odaklanacak. Deneyimlere dayalı ve hızlı gelişen bu evren, aynı zamanda çok değişken bir sistem…
Bahsi geçen evrende çok fazla dijital tasarıma ihtiyaç olacağını, mimarlar açısından bunun da çok fazla iş anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Ama ironik bir şekilde geleneksel mimarlık tekniklerine ve donanıma ihtiyaç kalmayacak. Çünkü grafikerler ve endüstriyel tasarımcılar, meta evrende tasarım yapmaya başladılar bile. Yani gelişmiş dijital programlarla tasarım gerçekleştirileceği için bunu mimarlık eğitimi almamış başka tasarımcılar da yapabilecek. Âdeta meta mimarlar ortaya çıkacak diyebiliriz. Okuduğumuz haberlere bakılırsa şu anda metaverse içinde sanal araziler üzerine mimari tasarımlar sipariş edilmeye başlanmış bile…
Kent Plancıları İçin Önemli Soru!
Meta mimarlar, satışı yapılan sanal arazilerde; projeler, evler, mekânlar yapıyor. Bu noktada, “Metaverse evreninde kentler kurulacak mı?” sorusu, metaverse’ün kent plancılarına ihtiyaç duyup duymayacağını belirleyecek.
Zuckerberg, “Metaverse, dünyanın gerçek bir kopyası olmak zorunda değil, hayal dünyalarından veya sanatsal tasarımlardan oluşabilir” diyor. Bu cümleden yorumla öteki evrende buradaki Beyoğlu’nun, Diyarbakır’ın veya Malatya’nın aynısı kurulmak zorunda değil… Eğer Metaverse’te bir kent ihtiyacı duyulacaksa, farklı bir anlayışla yeni kentlerin kurulması gerekecek. O zaman da bu kentleri planlayacak uzmanlara ihtiyaç olacak.
“Yoksa meta evrenin kent plancıları da tıpkı mimarlarda olduğu gibi grafik tasarımcılar arasından mı çıkacak?” Özellikle bu, cevabı üzerine çok düşünülmesi gereken bir soru…
Fakat yine ironik bir şekilde belki de kentlere hiç ihtiyaç duyulmayacak. Çünkü metaverse, zamansız ve sınırsız bir alan. Bu sınırsızlık bir yerde; şehirlerin ve ülkelerin sınırlarının kalkması anlamına da geliyor. Dolayısıyla başta sorduğumuza sonda yine dönelim: “Öteki evrende kente ihtiyaç var mı?”