İçindekiler
Mülteci iskânı dolayısıyla âdeta çöküntü alanı hâline gelen, kentin orta-üst gelir grubuyla bağını koparan ve nitelikli yabancı turisti cezbetmekten uzaklaşan “Tarihi Yarımada”nın hak ettiği değere ulaşması adına dönüştürülmesi gerekmektedir.
Geçmişe ve onun izlerini taşıyan eserlere saygılı bir yaklaşımla Tarihi Yarımada’nın bütüncül olarak ele alınması ve günümüz ihtiyaçlarına cevap verir hâle getirilmesi, gelecek nesillere karşı da önemli sorumluluklarımızdan biridir. Yapılacak düzenlemelerle günümüze kıyasla bölgedeki gayrimenkul değerlerinin 4, nitelikli turist sayısının da 2 katına çıkarılması hedeflenmelidir. Tarihi Yarımada’nın, kentteki orta-üst gelir grubuyla kopan bağının da tekrar kurulması; ulaşmamız gereken bir diğer amaç olmalıdır.
Tarihi Yarımada Dönüşümünde Önceliklendirilecek Konular
Tarihe saygılı, şeffaf, denetime açık, tasarıma öncelik veren, güvenliğe odaklı, pozitif iletişim diline sahip, tüm kesimlere eşit mesafeli ve adaleti esas alan yaklaşımla bölgenin hak ettiği değere süratle ulaştırılması için aşağıdaki başlıklar önceliklendirilmelidir:
- Suriçi’nin kentin en güvenli alanı hâline getirilmesi.
- İşgal altındaki tüm tarihi eserlerin evvela işgalden kurtarılması ve temizlenmesi.
- Yayalaştırılmış sokaklar ve caddeler oluşturulması, araç trafiğinin azaltılması ancak toplu taşıma noktalarıyla entegrasyon sağlanması.
- Suriçi’nde nizami olmayan, illegal, hiçbir ticari işletmenin barındırılmaması.
- Suriçi ile alakalı tüm planların global bir vizyonla yapılması ve bölgenin algısının hem globalde hem de İstanbul’un orta-üst gelir grubu nezdinde yükseltilmesi için mekânsal pazarlama çalışmaları yapılması.
- Çöküntü alanı hâline gelen bölgedeki illegal göçmenlerin tasfiyesi.
- İmalata ve depolamaya yönelik tüm ticari kullanımların denetimler ve ek uygulamalarla bölgeden tasfiye edilmesi. Tarihi eserlerin asla depolama ve niteliksiz kullanıma terk edilmemesi.
- Suriçi’ndeki tarihi dokuyla uyumlu yeni bir mimari üslup geliştirilmesi.
Suriçi Özel Yasası Çıkarılmalı
Tarihi Yarımada’da mevcut hukuki altyapının müsaade ettiği dönüşüme başlanarak; tarihi eserlerin korunmasını öncelik alan, mülkiyet meselesinin hızlı çözümünü sağlayacak ve keyfi uygulamaları kısıtlayacak bir “Suriçi Özel Yasası” çıkarılması da gündeme alınmalıdır.
Suriçi Üst Yönetimi Kurulmalı
İçerisinde ilçe ve büyükşehir belediyesinin yanı sıra T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından uzmanların da bulunduğu bir “Suriçi Üst Yönetimi” kurulmalı; işlemlerin hızlı ve sağlıklı ilerleyebilmesi için bu yönetime plan, denetleme ve düzenleme yetkisi verilmelidir. Bölgenin dönüşümünü hızlandırabilecek kamu-özel iş birliği modellerinin kurgulanması da hayli önemli bir diğer başlıktır.
Suriçi’nin dünya başkentlerindeki “old town” kurgusu ile tasarlanması maksadıyla uluslararası bir pazarlama ve markalama stratejisi uygulanması da bölgede bekleyen potansiyelin açığa çıkarılmasına fayda sağlayacaktır.
Kentsel Dönüşüm ve Deprem Öncelikli Yenileme Şart
Fatih ilçesinin zemin durumundaki riskler hızlı bir kentsel dönüşüm modeliyle çözüme kavuşturulmalıdır. Deprem riski taşıdığı bilimsel olarak kanıtlanmış parsellerde vatandaşın rızası aranmadan binalar tahliye edilmeli ve konteyner kentler kurularak bölge insanına yer gösterilmeli, alternatif olarak da kira yardımı yapılmalıdır. Bölgenin bir master plan ışığında ve müteahhitlere verilecek vergi, harç teşvikleri ve uzun dönemli finansman çözümleriyle dönüşümü başlatılmalıdır. Tüm artı değer “Suriçi Kentsel Dönüşüm Fonu”nda toplanmalı ve bu; restorasyon, mekânsal düzenleme gibi ihtiyaçlarda kullanılmalıdır.
Madde Madde Suriçi İçin Acil Eylem Planı
- İşgal altındaki tarihi eserlerin (depo olarak kullanılan, aslına uygun olmayan işlevler yüklenmiş, eziyet çeken eserler) tamamının evvela temizlenmesi, ardından yeniden işgalinin önlenmesi için güvenlik önlemlerinin alınması, kameralarla korunması, haftalık düzenli denetlemelerin kararlılıkla sürdürülmesi. Kamuoyu oluşturmak için kamu spotları yayınlanması ve kampanya yapılması.
- Mafya ve benzeri illegal yapıların tamamının bölgeden temizlenmesi için güvenlik güçleriyle kararlı çalışmalar gerçekleştirilmesi.
- Oluşturulacak Suriçi App ve Suriçi Call Center vasıtasıyla vatandaşların gördükleri tüm aksaklıkları fotoğraflayarak aktarmasının sağlanması, sosyal medyadan kamuoyu oluşturulması.
- Suriçi’ndeki araç trafiğinin kısıtlanması ve uçlardaki yaklaşım noktalarında araç park alanlarının oluşturulması. Deniz ulaşımı, raylı sistem ve otobüs taşımacılığı ile yaya yollarının entegrasyonunun sağlanması. Bazı sokak ve caddelerin tamamıyla yayalaştırılması.
- Suriçi bölgesinin kentin en güvenli alanı hâline getirilmesi için T.C. İçişleri Bakanlığı, Valilik ve Emniyet Müdürlüğü ile ortaklaşa eylem planı hazırlanıp hayata geçirilmesi. Gerek drone ve kamera sayısı gerek aydınlatma gerekse polis sayısı açısından bölgeye özel bir uygulama yapılması.
- Suriçi İçin İş Birliği Platformu (SURİP) oluşturularak, İstanbul aşığı, kent için kamusal sorumluluk hisseden büyük holdingler ve iş adamlarından oluşan bir sivil toplum örgütüne öncülük edilmesi ve yapılacak projelere finansal destek sağlanması.
- Suriçi Tarihi Alanlar Gayrimenkul Yatırım Fonu’nun kurularak konsepti, fizibilitesi belli olan, belediye tarafından mülkiyet meseleleri çözülmüş projeler için kaynak toplanması ve yatırımcıların kâr elde etmelerinin sağlanması.
- Suriçi’nde yer alan yeme-içme mekânlarının, otellerin, ticari işletmelerinin hem gıda hem de mekân kalitesinin (tuvaletler vs.) çok sıkı bir şekilde denetlenmesi, uymayan işletmelerin kapatılması ve tasfiyesi.
- Kamuoyuna aylık raporlarla sunum yapılması ve bu sayede şeffaflık ilkesi ışığında kamu iletişiminin gerçekleştirilmesi.
- Suriçi’nin İstanbul’un orta-üst gelir grubuyla kopan bağının yeniden kurulması için algı yükseltme çalışmalarının yapılması. Üst düzey markaların yer seçmeleri için kolaylıklar sağlanması.
- Suriçi’ne has geleneksel, bölgeye özgü mimariden esinlenmiş yeni mimari üslubun ortaya çıkarılması için “Uluslararası Suriçi Şehircilik ve Mimari Yarışması”nın düzenlenmesi.
- Yıkılanların yerine yapılacak yeni konutların tek bir mimari üsluba sahip olması. Kentin en kaliteli mobilyalarının, aydınlatma elemanlarının, cephelerin ve kaldırımların Suriçi’nde uygulanması.
Sonuç: Artık Aksiyon Zamanı!
Tarihi Yarımada üzerine bugüne kadar birçok akademik, teknik çalışma yapılmıştır ve artık aksiyon zamanı gelmiştir. Büyük acılara neden olan Hatay-Kahramanmaraş depreminden sonra kamuoyu da birçok düzenlemeyi ister duruma gelmiştir. Özellikle Fatih’teki deprem riskli alanların bir master plan dahilinde dönüştürülmesi, ancak ve ancak Tarihi Yarımada’nın algısını yükseltmekle ve tarihi bölgeyi koruma altına almakla mümkündür. “Asıl İstanbul”, “Esas İstanbul” tekrar sahneye çıkmalıdır.