İçindekiler
Türkiye’nin ilk ahşap bina yönetmeliğini hazırlayan ekibin başkanı olarak, ahşap yapıların tarihsel gelişimi, çevresel avantajları ve yeniden yaygınlaşmasının neden kritik olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ahşap Yapıların Türkiye’deki Kullanım Durumu
Ahşap yapılar, özellikle Amerika ve Kanada’da, yapı stokunun %90’ından fazlasını oluştururken; Türkiye’de bu yapılar daha çok yalılar, konaklar ve köy evleri ile %2 civarında, çok sınırlı ölçüde kalmıştır. 1900’lü yılların başından itibaren, portland çimentosunun icadını takiben betonarme binaların yaygınlaşmasıyla ülkemizdeki durum ABD ve Kanada gibi ülkelerin tam tersi olup, bina stokumuzun neredeyse tamamına yakını betonarmedir.
Ahşap Yapı Malzemesi Nasıl Elde Edilir?
Ahşap ham maddesinin üretiminde; enerji tüketen ve atmosfere karbondioksit (CO2) salınımı yapan çimento, demir – çelik ve alüminyum fabrikalarında olduğu gibi, küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine sebep olan CO2 gazı salınımı bulunmamaktadır. Tam aksine; güneş ışığı ile yetişen ve üretimi sırasında ham madde için fabrikaya ihtiyaç duymayan, elektrik tüketmeyen, ham maddeyi havadan, enerjiyi güneşten alan, çevreci bir malzemedir. Atmosferden CO2 alıp, atmosfere temiz oksijen bırakır. Ağaçlar; atmosferdeki karbondioksiti selüloz, hemiselüloz ve lignin gibi odunun yapısal bütünlüğünü sağlayan ana bileşenlere dönüştürerek hem çekme hem basma hem de eğilme dayanımı yüksek bir yapısal malzeme üretirler.
Ahşap Yapılar Depreme Karşı Dayanıklı mı?
ODTÜ, Kocaeli, İstanbul ve Boğaziçi Üniversiteleri ile gerçekleştirdiğimiz bir ortak projede; binlerce yerli ahşap kiriş üzerinde, laboratuvar ortamında yükleme testi yapılarak, yerli karaçam ve göknardan elde edilen yapısal ahşap malzemeyi C18, C24, C27 ve C35 sınıfı yapısal ahşap olarak tanımlamayı başardık.
Bu malzemelerin betona benzer seviyede mukavemete sahip olduğu görülmekte ve aynı zamanda betondan yaklaşık beş kat daha hafif olduğu bilinmektedir. Bu, özellikle deprem bölgesinde yer alan Türkiye için son derece avantajlı bir durumdur. Daha düşük kütleye sahip binalara, deprem sırasında etki eden kuvvetlerin benzer oranda azalmasını sağlar ve bu nedenle ahşap yapılar depreme hem çekmeye eğilmeye dayanıklı malzeme yapısı hem de daha az gelen deprem kuvvetlerine karşı doğal bir avantaja sahiptir.
Türkiye Ahşap Bina Yönetmeliği Ocak 2025’te Yürürlüğe Girecek
Üç yıllık çalışma sonucunda; Kocaeli, Van 100. Yıl, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversiteleri ve ODTÜ iş birliğiyle Türkiye Ahşap Bina Yönetmeliği‘ni (TABY), Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı himayesinde hazırladık. Bu yönetmelik 2025 yılı ocak ayı itibarıyla yürürlüğe girecektir. Hedefimiz, yerli standartlarla güvenli ve dayanıklı ahşap binaların Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamaktır. Bu konuda üniversitelerde ahşap tasarım derslerine ve mevcut mühendislere eğitim verilmesine ihtiyaç vardır. Özellikle eleman tasarımı ve çok kritik olan bağlantı tasarımının ehil inşaat mühendislerince yapılması gereklidir. Hatalı ve yetersiz yapılacak tasarımlar ancak ölüm ve felakete götürecektir.
Osmanlı Döneminde Ahşap Yapıların Kullanımı
Ahşap yapıların Osmanlı döneminde de önemli bir yeri olduğunu unutmamalıyız. “Küçük Kıyamet” olarak bilinen ve 1509 yılında İstanbul’da büyük yıkıma neden olan deprem sonrasında ahşap yapıların deprem performansının iyi olduğu gözlemlenmiş ve ahşap yapıların kullanımı yaygınlaşmıştır. Sultan II. Bayezid, deprem sonrasında Edirne’ye gitmiş ve burada ahşap bir binada kalmıştır. Bu olay, ahşap yapıların esnekliği ve depreme karşı dayanıklılığı konusundaki farkındalığın Osmanlı’da da mevcut olduğunu göstermektedir.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Alınan Ahşap Yapılarımız
Yirminci yüzyılın başlarında betonarmenin yaygınlaşmasıyla ahşap kullanımı gerilemesine rağmen, geleneksel yapılarımız hâlâ ayakta durmaktadır. Konaklar, yalılar, hımış, bağdadi, şam dolma vb. ahşap teknikleriyle yapılan yapılar ve ahşap direkli camilerimiz bu mirasın önemli parçalarıdır. 2016 yılının temmuz ayında Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleriyle kabaca 600 – 700 yaşında olan ahşap direkli camilerden beş tanesi (Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camii, Eskişehir Sivrihisar Ulu Cami, Kastamonu Kasaba Köy Mahmut Bey Camii, Ankara Ahi Şerefeddin -Arslanhane-Camii, Afyonkarahisar Ulu Cami) UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ne alınmıştır.
Ülkemizdeki en eski ahşap cami, Samsun’un Çarşamba ilçesinde bulunan Göğceli Cami olup, 1206 yılında inşa edilmiştir ve 818 yaşındadır. Ahşabın yüzyıllarca taşıyıcılığını koruduğuna dair canlı örneklerdir. Ayrıca, geçtiğimiz yıl 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hasar gören Orman Genel Müdürlüğü ofisleri ve lojmanları yerine yeniden ahşap yapılar tercih edilmiştir. Bu durum, ahşap yapıların depremdeki güvenilirliğine önemli bir kanıt teşkil etmektedir.
Betonarme ve Ahşap Yapılar Arasındaki Farklar Neler?
Ahşap, betonarmeye kıyasla; konfor, ısı yalıtımı, esneklik, dayanıklılık ve inşaat hızı açısından çok sayıda avantaja sahiptir. Betonun çekme dayanımı, basınç dayanımının yaklaşık %10’u iken, ahşap hem çekme hem de basma dayanımında benzer seviyeler sunar. Ahşap yapıların inşaatında, betonarme binalarda olduğu gibi; demir bağlama, kalıp işçiliği, betonun pompa ile katlara dökülmesi, vinç, pompa, vibratör kullanımı, bekleme, kalıp sökümü ve betonun sulanması gibi aşamalar bulunmaz.
Hava sıcaklığının sıfırın altında olduğu günlerde de priz alma ve kimyasal reaksiyon gerekmediği için ahşap inşaatı aralıksız ve sorunsuz devam edebilir. Bu nedenle ahşap yapıların inşaat süreçleri çok daha hızlıdır. Ahşap yapıların haftalar veya en fazla birkaç ay içinde kaba inşaatı bitirilebilirken, betonarme binalarda her kat betonun beklenmesi, tam dayanım kazanması için 28 gün geçmesi gerekir. Depremden sonra artçıların en az bir yıl devam edebildiği bilinmektedir; artçılar devam ederken dökülen betonun özellikle çok genç iken küçük depremlerde de hasar görebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle ahşap binalar, depremlerden sonra acil barınma ihtiyacına hızlı ve etkili bir çözüm sunabilir.
Ahşap Yapıları Yangın, Yağmur ve Yalıtım Konusunda Güçlendirmek Mümkün mü?
Ahşap yapıların yanıcı ve biyolojik zararlara karşı hassas olması gibi dezavantajları, uygun teknolojilerle giderilebilmektedir. Yanmaz özellik kazandıran intumesan kaplamalar, ülkemizde de üretilen bor katkılı malzemelerin sürülmesi ve emprenye işlemleri sayesinde ahşap yapıların yangın ve biyolojik zararlara karşı dayanıklılığı artırılmakta ve güvenli hâle getirilmektedir. Yağmurlama (springler), sisleme su veya gazlı sistemler de dünyada kullanılan etkili yangın önleme ve söndürme yöntemleridir.
Ahşap, Çelik ve Betonarme Yapı Sistemlerinin Karşılaştırması
Ahşap; çeliğe göre yaklaşık 384 kat, betonarmeye göre de 15 kat daha az ısı geçirgenliğine sahiptir. Çelik, betonarme, ahşap ve günümüzde kullanılan yalıtım malzemelerinin kıyaslanması aşağıda verilmiştir. Yani ahşap duvarlar aynı zamanda iyi bir ısı yalıtımı sağlamakta ve hem ekonomi hem sürdürülebilirlik açısından ilave faydalar sağlamaktadır.
Malzeme | Ortalama Isı Geçirgenlik Katsayısı (W/mK) | Ahşaba Oranla Isı Geçirgenliği | |
Çelik | 50 | Ahşaptan yaklaşık 384 kat daha yüksek | |
Betonarme | 1,7 – 2,3 | Ahşaptan yaklaşık 15 kat daha yüksek | |
Ahşap | 0,13 | – | |
Poliüretan Köpük | 0.022 – 0.033 | Yaklaşık 2,1 kat daha düşük | |
Taş Yünü | 0,040 | Yaklaşık 3,3 kat daha düşük | |
EPS | 0,0365 | Yaklaşık 3,56 kat daha düşük | |
Cam Elyafı | 0,036 | Yaklaşık 3,6 kat daha düşük | |
XPS | 0,0315 | Yaklaşık 4,1 kat daha düşük |
İklim Değişikliği ile Mücadelede Ahşap Malzemenin Önemi
Çevresel açıdan bakıldığında, ahşap kullanımı karbon depolayabilmesi sebebiyle önemli bir özelliğe sahiptir. Ormanların sürekliliği için yaşlanmış ve işlevini yitirmiş ağaçların kesilip ormandan uzaklaştırılması, ormanın daha sağlıklı olmasını sağlar. Endüstriyel ağaç ekim alanları oluşturulması ve bu ağaçların yapısal ahşap olarak kullanılması büyük önem taşır. Doğal ormanlara ilaveten endüstriyel orman alanları da oluşturulup, tarlalarda ekin yetiştirmek gibi zamanı geldiğinde kesilebilir. Ahşap, kullanıldıkça yenilenebilir bir kaynaktır ve karbon havuzu (carbon pool) olarak iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynar.
Ahşap Sektörünün Gelişimi Açısından Orman Yönetiminin Önemi
Türkiye, ahşap esaslı levha üretiminde Avrupa’da lider konumdadır. Lif levha (MDF) üretiminde Avrupa’da 1., dünyada 2. sırada yer almaktadır. Ancak yerli üretim, talebi tam olarak karşılayamadığı için bazı ham maddeler yurt dışından ithal edilmektedir.
Türkiye’nin orman varlığı 22,3 milyon hektar olup, ülke yüz ölçümünün yaklaşık %28,6’sını kaplamaktadır. 2023 yılı itibarıyla Türkiye’de yıllık üretime alınan dikili kabuk gövde hacmi (DKGH) 31.699.680 metreküp, endüstriyel odun üretimi 24.7 milyon metreküp olarak raporlanmıştır. Bu miktarda ahşapla ve çok kaba bir hesapla; her biri ortalama 25 metreküp ahşap kullanılarak inşa edilen yaklaşık 1 milyon adet 100 metrekare daire içeren apartmanlar (1 yıllık üretimle) yapılabilir. Ülkemizde 41 milyon civarında konut bulunduğu tahmin edilmektedir.
Türkiye’nin ormanları, 24.7 milyon metreküp / (365*24*60) hesabıyla, her dakika içinde ortalama 47 metreküp ahşap ürünü üretmekte, yani 2 daireyi inşa etmeye yetecek ahşabı hazırlamaktadır. Bu üretim potansiyeli, ahşap yapıların yaygınlaşması açısından büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu ormanların sürdürülebilir yönetimi ve endüstriyel odun üretim potansiyelinin artırılması, ahşap sektörünün gelişimi için kritik öneme sahiptir.
Ahşap Yapıların Kullanımı Nasıl Arttırılabilir?
Ahşap yapıların daha yaygın hâle gelmesi için, yerli orman kaynaklarının verimli şekilde kullanılması ve ormanların gençleştirilmesi sağlanmalıdır. Bu sayede, ülkemizde yerli ve milli malzemelerle ahşap binalar inşa ederek hem çevresel fayda sağlayabilir hem de karbon salınımını azaltabiliriz.
Günümüzde küresel karbon salınımının yaklaşık %38’i çimento, demir – çelik ve alüminyum gibi yapı malzemelerinin üretimini içeren inşaat faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır. Bu oran, yapı sektörünün toplam karbon emisyonları içindeki payını ifade etmektedir. Ahşap kullanılarak inşa edilen yapılar, bu salınımı azaltmakta ve ayrıca karbon yakalama özelliği ile atmosferdeki CO2 miktarını düşürmektedir.
Ahşap yapılar, sürdürülebilir şehir planlamasında önemli bir rol oynar. Doğal, yenilenebilir ve güneşten gelen enerji kullanılarak üretilen ahşap yapılar, karbon emisyonlarını azaltarak şehirlerin çevresel ayak izini küçültür. Ahşap binalar, enerji verimliliği sağlayarak ısı yalıtımında avantaj sağlar, hızlı ve kolay inşaat sebebiyle betonarmeye göre %10 ve çeliğe göre %13 kadar daha ekonomiktir (Kanada). Daha sürdürülebilir şehirlerde, daha güzel bir gelecek için ahşap yapıların yaygınlaşması dileğiyle…
Kaynaklar:
- United Nations Environment Programme (UNEP). (2020). Building Materials and the Climate: Constructing a New Future. https://www.unep.org/resources/report/building-materials-and-climate-constructing-new-future
- Global Alliance for Buildings and Construction (GlobalABC). (2020). Global Status Report for Buildings and Construction. https://globalabc.org/resources/publications/2020-global-status-report-buildings-and-construction
- United Nations Framework Convention on Climate Change (UNFCCC). (2023). Global Status Report for Buildings and Construction. https://unfccc.int/publications/global-status-report-2023
- World Green Building Council (WorldGBC). (2023). Embodied Carbon. https://www.worldgbc.org/report/embodied-carbon
- Orman Genel Müdürlüğü (OGM). (2023). Türkiye Orman Varlığı Raporu. https://www.ogm.gov.tr/tr/ormanlarimiz/turkiye-orman-varligi
- Orman Genel Müdürlüğü (OGM). (2023). E-Kütüphane – Resmi İstatistikler. https://www.ogm.gov.tr/tr/e-kutuphane/resmi-istatistikler
- Türkiye’deki en eski ahşap cami Fikriyat https://www.fikriyat.com/galeri/islam/anadolunun-en-eski-civisiz-camileri
- https://blog.tapusor.com/turkiyede-konut-sayisi-ve-satislar-artista-2024-2028-doneminde-konut-politikalari-one-cikiyor/
- https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/turkiyede-sisteme-kayitli-konut-sayisi-38-4-milyona-ulasti/1636142
- https://cwc.ca/en/mid-rise-cost-comparison-for-wood-steel-and-concrete/