İçindekiler
Bir projede planlama, analiz etme ve riskin kontrol süreçleri, genel olarak risk yönetimi sınıfına girmektedir. Risk yönetiminin amaçlarını ise projede olumlu olayların ihtimallerini ve etkilerini çoğaltmak, olumsuz olayların olasılığını ve etkilerini azaltmak şeklinde ifade edebiliriz.
Tüm işletmelerin ana amacı, kârlılık oranlarını yükseltmektir. Bunu yaparken personeli, teçhizatı, makine ve malzemeleri korumak isterler. Temel hedefi, risk-getiri profilinin anlaşılması ve stratejik hedeflerin gerçekleştirilmesi olan risk yönetimi, tam da burada devreye girerek hem kazaların önlenmesini hem de kârlılığın artırılmasını sağlar. Yüksek risk yüksek getiri anlamına geldiği için risklerin belirlenmesi ve ölçümlenmesi büyük önem taşır. Doğru şekilde yapılan risk yönetimi ile riski ortaya koymak, kontrol etmek ve onu ölçülebilir hale getirmek mümkündür.
Risk Yönetimi Nedir?
İşletmelerin risklerini en optimum ve ekonomik seviyede değerlendirip, onlardan en az derecede etkilenmeyi amaçlayan yöntemler topluluğu, kısaca risk yönetimi olarak ifade edilir. Risk yönetimi, riskin algılanması ve analizi ile riske karşı hazırlıklı olunmasını sağlar.
Kuvvetli risk yönetimi adımlarıyla, maruz kalabilecekleri riskleri kontrol ederek zararlarını azaltan işletmeler için risk yönetimi, stratejik bir konudur. Doğru bir risk yönetim sistemi olan işletmeler piyasa, kredi ve operasyonel riskleri ayrıntılı olarak inceler, meydana gelebilecek kriz durumlarını önceden belirler, kayıpları azaltmak için önlemler alır, aldıkları risk ile kazançlarını önceden değerlendirirler.
Kısaca risk yönetimi, işletmelerde gelişebilecek risklerin önceden dikkatli bir şekilde ve tüm ayrıntılarıyla tanımlanıp değerlendirilmesi ve bu riskleri azaltacak veya tamamen ortadan kaldıracak tedbirlerin alınmasını sağlayan süreçtir.
Risk Yönetimi Süreci Nedir?
Risk yönetiminde asıl amaç, belirsizliği fırsata çevirerek riskleri kontrol altında tutmaktır. Projelerde risk yönetimi terslikler sonrasında değil, bu olaylar gerçekleşmeden yapılır. Belirsizlik, olasılık veya öngörülemeyen karmaşık durumlardan oluşan risk yönetiminin süreçlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Riskin tanımı: Riskin tipi ve kaynağı tam olarak belirlenir.
- Riskin kategorize edilmesi: Riskin türüne göre kişi veya kuruluşlar üzerindeki etkisi değerlendirilir.
- Riskin analizi: Analitik teknikler kullanılarak riskin tipine bağlı sonuçlar değerlendirilir. Bunun yanında farklı ölçüm teknikleri kullanılarak risk etkilerine değer biçilir.
- Risk tutumu: Oluşan risk hakkındaki herhangi bir karar, kişi veya kuruluşun karar tutumu bu noktada devreye girer.
- Risk tepkisi: Bu adımda riskin nasıl yönetilmesi gerektiği ele alınır.
İnşaat Projelerinde Risk Faktörleri
İnşaat sektöründe proje üretim ve yönetim maliyetleri öngörülmeye çalışılmakla birlikte, bu maliyet hedeflerindeki herhangi bir sapma sonucu kötü sürprizler doğabilmektedir. Bunun yanında yetersiz yapılan analizler ekonomik kayıp kaygısıyla risk düzeyi yüksek olan projelerden kaçınma durumunu da ortaya çıkarabilir. Risk yönetiminin gerekliliği tam da bu noktada önem kazanmaktadır.
İnşaat sektörünün proje, ülke ve pazardan kaynaklanan belirsizliklere sahip oluşu risk yönetimini zor hale getirmektedir. Sektör özelinde risk yönetim sistemlerinin geliştirilmesi için farklı senaryolarda proje performansının ölçülmesi ve geçmiş deneyimlerin yeni projelerde kullanılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Faaliyet alanıyla ilgili risklerin neler olduğunun tanımlanması, işletmelerin potansiyel kayıplarının belirlenmesi noktasında oldukça önem taşımaktadır. Bu noktada en önemli adım, risk kaynaklarının sınıflandırılması, ikinci önemli adım ise projenin gerçekleşmesinde karşılaşılacak risklerin neler olduğunun belirlenmesidir.
İnşaat projeleri doğaları gereği birbirlerinden farklıdır ve bu da her projenin tamamen kendi parametreleriyle düşünülmesi gerektiği sonucuna çıkmaktadır. Etkin bir risk yönetim sistemi tüm farklı projelere uygulanabilen bir grup teknikten oluşur. Risk analizi yapılarak en iyi ve en kötü senaryolar ile gelişmelerin tahmini daha sağlıklı yapılabilir. İnşaat projelerinde girdi ve çıktılar arasındaki ilişkiler güçleştikçe analiz yapmak ve olası gidişatı öngörmek de zorlaşabilir. Durum bu haldeyken simülasyon teknikleriyle, proje değişken ve riskleri modellenebilir. Büyük çaplı belirsizlikler projenin erken aşamalarında kendilerini gösterirler. Bunun önüne geçmek için proje başlangıcında olabildiğince fazla risk belirlenmeli ve değerlendirilmeli, risk yönetimine tüm proje süresince devam edilmelidir.