İçindekiler
Akıllı şehirciliğin, kamu hizmetlerinin iyileştirilmesinden yaşanabilir kent hedeflerini oluşturmaya kadar sınırsız faydaları tespit edilmeye devam ederken şehir planlamasının akıllı şehircilik ile entegrasyonu üzerine detaylı düşünülmesi gerekmektedir. Günümüzün teknolojik açıdan yoğun kentlerinde artık bütüncül kent vizyonları oluşturulurken şehir planlama disiplininin akıllı şehircilik konsepti ile sağlıklı şekilde entegrasyonu üzerine çalışılmalıdır.
Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı’nın 2015 yılında sürdürülebilir kent planlaması için yayınladığı Kentsel ve Bölgesel Planlama üzerine Evrensel Rehberleri’ndeki (International Guidelines on Urban and Territorial Planning) yeni başlıca şehir planlama ilkelerinin; sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek, entegre ve bütüncül bir planlama sistemi oluşturmak, kamu yararını gözetmek, bütçenin göz önünde bulundurulması, ortaklar ve paydaşların planlama sürecine dahil edilmesi, erişilebilirliği arttırmak, uygun planlama araçlarını geliştirmek, toplumun düşük gelir grubunu da içine alacak şekilde kapsayıcı planlama anlayışı oluşturmak ve planlanan bölgedeki kültürel çeşitliliği tanımak şeklinde öne çıktığını görülmektedir.
Planlama ve şehircilik ilkelerinde çoğunlukla etik değerlerin sorgulandığı temel konular arasında kamu yararı, katılımcılık, kapsayıcılık, doğal ve tarihi kaynakların sonraki nesillere aktarımı, uzun vadeli stratejilerin sonuçlarının değerlendirilmesi, planlamaya başlamadan önce ilk olarak alanı anlamaya yönelik çeşitli fiziksel ve sosyal analizlerin yapılması, yere özgün planlar üretme ve ekonomik gelişme ve yeni teknolojileri takip ederek kent üzerindeki etkilerini kavrama gibi değerler yer almaktadır.
Akıllı Şehir İlkeleri ile Şehir Planlama İlkelerinin Karşılaştırılması
Şehir planlama disiplinindeki temel ilkeler olan sürdürülebilirlik, bütüncüllük, kamu yararı, kapsayıcılık, yere özgü plan yapımı, katılımcılık ve analizler açıklanarak akıllı şehirler ile kesişen noktalar üzerinden değerlendirme yapılmıştır.
Akıllı şehir bileşenlerini detaylı olarak incelediğimizde, altı bileşenin eşit kapsamda olmadığını görmekteyiz. Akıllı insan bileşeni diğer bileşenlerin merkezinde ve ilk basamağında yer alırken, akıllı yaşam bileşeni ise diğer beş bileşen başarılı şekilde işlerse oluşabilecektir. Bu hâliyle akıllı yaşam bileşeni diğer bileşenleri kapsamaktadır. Bu incelemeden hareketle, akıllı şehir bileşenleri tablosu yeniden kapsam bakımından revize edilerek görselleştirilmiştir.
Şehir Planlama Disiplininde 7 Kritik Süreç
Şehir planlama disiplininin tüm ölçeklerde olması gereken ana ilkeleri; sürdürülebilirlik, kapsayıcılık, bütüncüllük, analize dayalı olması, katılımcılık, yerellik ve kamu yararı olarak yedi temel ve eşit kapsamda karşımıza çıkmaktadır. Bu ilkelerden herhangi birinin bulunmadığı planların toplumda eşitsizlik, rantın adaletsiz dağılımı, ekolojinin bozulması gibi çeşitli sorunlara neden olduğu bilinmektedir.
Ayrıca yeni teknolojiler ve çağın gereksinimleri ile uyumlu olmayan şehir planları da başarısız olabilmektedir. Şehir planlama disiplininin yeni teknolojilere uyumlandırılması, esnek ve adaptif olması için gerekli stratejiler belirlenmelidir. Aynı şekilde, akıllı şehir projeleri de şehir planlama ilkeleri ile uyumlu olursa şehrin gerçekten akıllı terimine uygun bir şehir olduğundan söz edilebilir.
- Tüm bileşenleri işleyen akıllı bir şehirde akıllı yaşamın tam anlamıyla varlığı için şehir planlama disiplininden gelen analiz metotları da kullanılarak, akılcıl ve çok yönlü analizler yapılması,
- Proje alanının mevcut şehir planları incelenerek bu planlar ile uyumlandırılması,
- Her projede hem toplum hem devlet açısından optimum yararın tespit edilerek kamu yararının göz önünde bulundurulması,
- Projelerin teknoloji ile uyum yaratırken çevre koşullarını bozmayacağı ve bütüncül bakış açısından uzak çözümlemelere neden olmaması,
- Her projede kentteki savunmasız grupların da göz önünde bulundurularak gerek hizmetlere erişim gerekse arazi kullanımı gibi tüm süreçlerde adaletli ve kapsayıcı olunması,
- Projelerin projeyi kullanacak insanlar ile birlikte tasarlanarak katılımcı anlayışı ile oluşturulması,
- En önemlisi şehirlerin yerel kimliği ile kendine özgü potansiyeli, coğrafi ve beşeri özellikleri dikkate alınarak o yere özgün projeler üretilmesinin hedef alınması, akıllı şehirlerin büyük ölçüde şehir planlama ile uyumlu hâle getirilerek akıllı şehirler oluşmasına olanak yaratacaktır.
Özetle, akıllı şehir uygulama ve stratejilerinin şehir planlama uygulama ve stratejileri ile entegre edilmesi kentlerin sosyoekonomik ve fiziksel açıdan sürdürülebilir yönetimi için önem arz etmektedir. Akıllı şehirlerin planlamaya karşı uyum boyutları olduğu gibi, şehir planlamanın da yeni teknolojiler çerçevesinde kendisini güncellemesi ve akıllı şehirlere uyum sağlaması gerekmektedir. Buradan hareketle, gerekli entegrasyon için akıllı şehir ve şehir planlama bileşenleri kapsam şeması üzerinden düşünülmelidir.