İçindekiler
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında dahi yetenekli kişileri Ankara’ya göndermiş; ülkemizin kalkınmasının önünü açmak adına âdeta bir ilim ve irfan ordusu kurmuştur.
Askeri dehasının yanı sıra sanatsal faaliyetlere de önem veren Atatürk, 1 Mart 1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı bir konuşmada güzel sanatlara ilişkin amacını şöyle ifade etmiştir:
Vatanın önemli merkezlerinde modern kitaplıklar, müzeler, konservatuvarlar, güzel sanat sergileri kurmak.
Gazi, bir ülkenin gelişmesini sağlayacak en önemli yapı taşının köyler olduğunun da bilincindeydi ve bu bölgelerin kalkınması için çeşitli çalışmaların üzerinde durdu. Bunların belki de en önemlisi, İdeal Cumhuriyet Köyü projesiydi.
İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi Nedir?
Afet İnan, “Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Planı” adlı kitabında İdeal Cumhuriyet Köyü projesi için şu ifadeleri kullanıyor:
1937 yılında Trakya Umumi Müfettişi General Kâzım Dirik tarafından bana verilmiş olan bu planı yapan mimarın adı konmamıştır. Ancak üzerinde ‘Her hakkı mahfuzdur’ diye kayıt vardır. Planda 43 kamu kuruluşu yer alıyor. Bir köye gerekli olan her şey düşünülmüştür. O zaman bu planın herhangi bir yerde uygulanmaması büyük bir kayıptır. İdeal Cumhuriyet Köyü planının bugün yeni kurulmakta olan köylerimize uygulanmasını candan dilerim.
Cumhuriyetin kurulduğu dönemde devletçilik politikası gereği 150’den fazla şehir, köy ve belde; o dönemin ihtiyacına yönelik olarak planlanmaya başlandı. Ülkemizden ya da yurt dışından mimar ve şehir planlama uzmanlarıyla gerçekleştirilen bu planlamaların bir kısmı da İdeal Cumhuriyet Köyü projesinde olduğu gibi bir model seçilerek ülkemizin sosyoekonomik ihtiyaçlarına göre yeniden uyarlandı.
İdeal Cumhuriyet Köyü’nün Bir Benzeri: Bahçe Kentler
İdeal Cumhuriyet Köyü projesinin örnek alındığı model olarak “bahçe kent”lerden söz edebiliriz. Bahçe kentler ilk kez 1898 yılında İngiltere’nin Letchworth kentinde Şehir Plancısı Ebenezer Howard tarafından uygulanmıştır.
Bahçe Kent Nedir?
Bahçe kentlerde tarım alanları ve ormanlar ile çevrelenen; yeşil kuşak, konut ve endüstri alanlarını birleştiren dairesel tasarımlı bir yerleşim kurgulanmıştır. Bahçe kentler genel olarak pasta dilimi biçiminde eşit şekillerde farklı işlevlere sahip alanlara bölünmüştür. Bu projenin bir benzeri, 1965 yılında Danimarka’da Brøndby Banliyösü’nde de uygulanmıştır.
İdeal Cumhuriyet Köyü Projesinin Özellikleri
İdeal Cumhuriyet Köyü projesi her ne kadar mimari biçimiyle dikkat çekse de esasen ilgi çekici tarafı; içerdiği kamusal işlevler, dolayısıyla önerdiği yeni kırsal yaşam modelidir.
Doç. Dr. Ömer Atabeyoğlu, “Atatürk’ün kırsal kalkınma projesi ‘İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi’nin Mekân Kuramları Açısından Değerlendirilmesi” başlıklı makalesinde İdeal Cumhuriyet Köyü projesinin teknik detaylarıyla ilgili şu ifadeleri kullanmaktadır:
Proje dairesel düzende ve ışınsal akslarla kurgulanmıştır. Üç tane birincil, bir tane ikincil statüde dairesel yol planı projenin ana hatlarını oluşturmaktadır. Bu dairesel düzen içten dışa doğru merkezde köy meydanı ve kurumsal yapılar, çevreleyen dairede yaşam alanları ve sonrasında da kırsal alan kullanımlarını barındırmaktadır. Plan 138 haneli olarak kurgulanmıştır. Köyde 43 adet kuruma yer verilmiş olup, bu kurumlar bir köyde ihtiyaç duyulabilecek, eğitim, sosyal ve kültürel yaşam, üretim, depolama, satış ve yönetime dair unsurları barındırmaktadır. Beş adet ışınsal yol alanı baştan başa katetmektedir. Bu yollar hem çevre köyler ile hem de köy katmanlarının kendi içlerindeki bağlantılarını kurmaktadır. Yerleşimin merkezinde bir meydan oluşturulmuştur. Yollar merkezde, köy meydanına bağlanmaktadır. Köy projesinde pek çok farklı fonksiyona yer verilmiştir.
Kategorilere göre İdeal Cumhuriyet Köyü’nde yer alan unsurlar ise aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:
-
Kültürel mekânlar: Konferans salonu, ziraat ve el işleri müzesi.
-
Sosyal mekânlar: Sosyal kurumlar, halk odası, gençler kulübü, köy gazinosu.
-
Ticarethaneler: Kooperatifler, köy dükkânları, pazar yeri ve köy zahire loncası, berber, terzi, nalbant, marangoz, kalaycı, demirci, fırıncı, arabacı.
-
Konaklama: Konuk odası, han, köy konağı, otel.
-
Dini mekânlar: Cami, asri mezarlık.
-
Üretim: Mandıra, fabrika, değirmenler, kanara, kireç, taş, tuğla ve kiremit ocakları.
-
Su ile ilişkili elemanlar: Çeşmeler, hamam, artezyen, yunak yeri, umumi tuvalet, su deposu.
-
Teknik yapılar: Telefon santrali, köy söndürgesi.
-
Sağlık: Ebe, sağlık korucusu, revir, etüv makinesi, veteriner.
-
Rekreasyon: Çocuk bahçesi, köy parkı, panayır yeri, spor sahası.
-
Eğitim alanları: Okul ve uygulama bahçesi, okuma odası, öğretmen evi.
-
Hayvancılık: Hayvan sağlığı korucusu, fenni ağıl, aşım durağı, tavuk, tavşan, arı istasyonları, damızlık ahır, hayvan mezarlığı.
-
Tarım: Yonca ve hayvan pancar tarlası, koruluk, gübrelik, tarım başı, fidanlık, selektör binası.
Çağdaş, İnsan Odaklı Bir Yaklaşımın Eseri
İdeal Cumhuriyet Köyü tasarlanırken sosyal hayatın yanı sıra ekonomi de düşünüldü. Nitekim projeye göre köyde yaşayan insanlar gıda ihtiyacını, kendi bahçelerine ektikleri ürünlerle karşılayacaktı. Bunun yanı sıra köy ekonomisinin kalkınması için ayrılan ortak toprakta da üretim yapılacak, böylelikle bölge insanı hem gelir elde edecek hem de üretimin önü açılacaktı. Toprak ağalığına da karşı olan bu proje; özetle çağdaş ve insan odaklı bir yaklaşımın eseriydi.
İdeal Cumhuriyet Köyü’nün Bölümleri
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Eres, İdeal Cumhuriyet Köyü’nün dairesel, ikinci ve üçüncü dilimlerini şu şekilde açıklamaktadır:
-
Dairesel dilim: Ortasında bir anıt bulunan meydanı çevreleyen birinci yapı adası dizisinde; okul, köy konağı, halk odası, kooperatif, otel, umumi hela gibi çeşitli kamusal yapılar ve parklar yer alır.
-
İkinci dilim: Bütünüyle konuta ayrılmıştır.
-
Üçüncü dilim: Bu dilimin yarısı konuta, yarısı fidanlık, lonca, spor alanı gibi büyük açık alanlara ve fidanlık binası, fabrika gibi kamusal yapılara ayrılmıştır. Köyün yakın çevresinde de köy dışında olması uygun görülen, mezarlık, gübrelik, panayır, koruluk gibi işlevler tanımlanmıştır.
Atatürk’ün ülkemizde köylerin doğru planlamayla gelişmesi ve kalkınması adına hazırlanmasını istediği bu dairesel model, 12 bin yıllık geçmişi bulunan Göbeklitepe ile de benzerlik göstermektedir. Bu da Atatürk’ün zamandan bağımsız düşünebilen bir akla sahip olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır.
Ekilen Tohumları Yeşertmeliyiz
Ülkemizin kurucu aklı; yıllar önce büyük düşünerek ekonomiden eğitime, tarımdan mimariye kadar her noktada gelişimimizi sağlayacak adımların öncüsü olmuştur. Bugün bize düşen en büyük görev ise yapılmak istenenleri içselleştirerek geliştirmek, tabiri yerindeyse ekilen tohumları yeşertmektir. Anadolu kültürünün sahip olduğu tüm zenginlikleri bilim ve sanatla besleyerek ülkemizin çağdaş uygarlık seviyesinde layık olduğu yeri almasını sağlamak temel amacımız olmalıdır.