İstanbul Planlama Ajansı (İPA) tarafından hazırlanan “Kamusal Alanın Dönüşümü: Alışveriş Merkezlerinin Kentsel Etkileri Üzerine Değerlendirme” raporu verilerine göre İstanbul’da en az 42 bin 200 kişinin deprem sonrası barınma ihtiyacını giderebileceği kapasitede alışveriş merkezi (AVM) alanı bulunuyor. Çalışmada, AVM’lerin kapladığı alanların, muhtemel bir deprem sonrası toplanma alanı olarak kullanılabileceği ifade edilerek bu alanların yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da yer alan AVM’lerin kent yaşamına ve kamusal alanlara olan etkilerinin detaylı şekilde mercek altına alındığı raporda 2024 Haziran ayı itibarıyla Türkiye genelinde AVM sayısının 445’e ulaştığı ve bu sayının İstanbul’da 133 olduğu ifade edildi.
Araştırma kapsamında öne çıkan başlıca veriler şöyle sıralandı:
- 1988’den günümüze her yıl açılan AVM’lerle birlikte, Türkiye’deki AVM’lerin sayısı 2024 Haziran ayı itibariyle 445 olmuştur.
- İstanbul’daki AVM sayısı 1988’den sonraki 10 sene içinde 10’a ulaşmışken, AVM sayısının beş katına çıkması sadece 11 seneyi bulmuş ve 2009 yılın da AVM sayısı 51 olmuştur. AVM sayısının 100’ü aşması ise 7 sene sonra, 2016’da gerçekleşmiştir. Son 8 senedeki artışla da AVM sayısı bugünkü sayısı olan 133’e ulaşmıştır.
- Türkiye’deki tüm AVM’lerin %29,75’i İstanbul’da bulunmaktadır.
- İstanbul’un 5 ilçesi hariç (Adalar, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Şile) tüm ilçelerinde en az 1 adet AVM bulunmaktadır. En çok AVM’nin bulunduğu ilçeler Şişli (10 adet), Bakırköy (9 adet) ve Ataşehir ile Ümraniye’dir (8’er adet).
Çalışmada AVM’lerin olumlu yönlerinin yanında kamu açısından negatif tarafları da yansıtılarak, şu ifadelere yer verildi:
AVM’ler, modern dünyanın cazibe merkezleri olarak tüketicilere sunulmuş; ticari yapısı, perakende süreçlerine olan etkisi ve istihdam olanakları gibi konuların yanı sıra çevresel, sosyal ve toplumsal etkiler ve ulaşım alt yapısında oluşturduğu baskılar gibi olumsuz yönleriyle de farklı tartışmalar yaratmıştır.
Kamusal alanların özelleştirme yoluyla AVM’lere dönüşmesi pek çok tartışmayı beraberinde getirmiştir. AVM’lerin yer aldığı kamusal alanlardan bazılarının aynı zamanda birer deprem toplanma alanı olduğu düşünüldüğünde, özellikle İstanbul özelinde olası bir deprem sonrası ihtiyaç duyulacak ve hayati öneme sahip olan toplanma alanlarının yer yer AVM’ler tarafından işgal edildiği bilinmektedir.
İstanbul’da Yeşil Alan Yetersizliği Ciddi Boyutta
Raporda AVM’lerin mekânsal olarak kapladığı alanların yanı sıra İstanbul’un hem deprem sonrası toplanma alanı hem de yeşil alan azlığı konusunda önemli sorunlara sahip bir şehir olduğuna dikkat çekildi.
Çalışmada konuya ilişkin şu açıklamalar aktarıldı:
İstanbul’daki yeşil alan miktarı yeterli seviyede değildir. Bu durum öncelikle İstanbullunun nefes alabileceği açık alanların azlığı anlamına gelmekte, yaz aylarında şehir nüfusunun çok büyük bir bölümünün sıcaklıkları daha fazla hissetmesine sebep olmaktadır.
Yeşil alan azlığının bir başka olumsuz etkisi ise gündemde her geçen gün daha fazla yer edinen olası Marmara Depremi sonrası toplanma alanlarının yetersiz olmasıdır. Yapı ve nüfus yoğunluğunun fazla bölgelerde AVM’lerin varlığı, deprem sonrası toplanma alanların azalması anlamına gelmektedir.
İstanbul’da toplam 95 adet 20.000 metrekare ve üstü alan kaplayan AVM bulunmaktadır. TMMOB’un 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra hazırladığı “Geçici Barınma Alanlarına İlişkin Standartları” başlıklı bilgi notunda bu alanlarda bir kişi için en az 45 metrekare yer gerekli olduğu vurgulanmıştır. Buradan yola çıkarak en az 42.200 kişinin şu anda şehir içinde olan ve 20.000 metrekare ve üstü olan AVM alanlarında deprem sonrası barınabileceği çıkarımını yapmak mümkündür. Bazı AVM’lerin 20.000 metrekareden daha fazla alana sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu sayının daha fazla artacağı öngörülmektedir.
Raporun tamamını PDF olarak inceleyin.