İçindekiler
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) düzenli aralıklarla yayımladığı İnşaat Sektörü Analizi çalışmasının 2023 Ekim sayısı kamuoyu ile paylaşıldı. “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Girerken Gündem; Ekonomik Sorunlar” temasının işlendiği çalışmada “Dünya & Türkiye İnşaat Sektörü” başlığıyla sektöre dair birçok ayrıntıya detaylı şekilde ışık tutuldu.
Raporun “inşaat sektörü” alt başlığında yer alan ifadelere göre deprem bölgesinde yeniden inşa amacıyla artan faaliyetlerle birlikte sektör, yılın ilk iki çeyrek döneminde sırasıyla %4,5 ve %6,2 oranlarında büyüme kaydetti. Aynı zamanda sektörün milli gelirdeki payı %6,2’ye çıktı. Buradan hareketle milli gelirden aldığı pay 2016 yılında %9’un üzerinde olan inşaat sektöründeki görünüm, geçtiğimiz yılların gerisinde kaldı.
Çalışmaya göre konut dışı inşaat faaliyetlerinde ülke genelinde büyüme gözlemlendi. Öte yandan kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında gelecek yıl zorunlu hâller dışında yatırım programına yeni proje alınmayacak olması, sektör için ileriye dönük büyük bir dar boğaz yarattı.
Girdi maliyetlerinde süren artışlar, kamu yatırımlarındaki ödenek yetersizliği, hakediş tahsilatlarındaki gecikmeler, krediye erişimde kısıtlar ve sektörde kalifiye iş gücü bulunmaması da sektörde öne çıkan sorunlar olarak rapora yansıtıldı.
Deprem Riski Taşıyan Şehirler Sektör İçin Potansiyel Oluşturuyor
Raporda deprem riski yüksek olan şehirlerde kentsel dönüşüme talep artışının önümüzdeki dönemde konut potansiyeli yarattığına vurgu yapılarak şu değerlendirmelere yer verildi:
İnşaat sektöründe 2018 yılından itibaren iç ve dış ekonomik gelişmelerin etkisiyle daralma öne çıkarken, Covid-19 salgınıyla birlikte sorunlar artmış, ardından ekonomide sıkı para politikasına geçişle ivme kaybı sürmüştür. Sektör, 2021 yılının ilk yarısında salgından toparlanma süreci paralelinde oldukça sınırlı da olsa büyümüştür. Ancak sonrasında küresel ve ulusal ekonomide izlenen gelişmelerle yeniden küçülmeye başlamıştır.
Bu gelişmeler neticesinde inşaat sektörü, 2021 ve 2022 yıllarında sırasıyla %0,6 ve %7,1 oranlarında daralmıştır. Bu yılın ilk yarısında ise Kahramanmaraş ve Hatay merkezli elim depremlerin etkisiyle artan inşaat faaliyetleri sektördeki görünümün pozitife dönmesine neden olmuştur. Önceki yılın aynı dönemine göre Nisan – Haziran 2023 döneminde sektörde kaydedilen büyüme son 21 çeyreğin en hızlı artışı olarak dikkat çekmiştir. İstanbul başta olmak üzere deprem riski yüksek şehirlerde kentsel dönüşüme olan talebin artış göstermesi de önümüzdeki dönem için konut alanında bir potansiyel yaratmaktadır.
Konut Satışları Ne Durumda?
Çalışmada konut alanında geçtiğimiz çeyrek dönemde mevsim normallerine dönen konut satış rakamları ile artan faiz oranları sayesinde piyasanın soğumaya başladığı değerlendirmesi yapıldı. Bunun yanında yaşanan depremlerle birlikte ülkemizin konut piyasasının genelinde yeni ve daha zorlu sorunlar gündemde olduğu vurgulandı.
Raporda konut alanında üretimin üzerinde baskı unsuru olan faktörler şu ifadelerle değerlendirildi:
Sektörde yaşanan yüksek arsa maliyetleri ve inşaat malzemeleri fiyatlarındaki artışlar gibi sorunlarla birlikte, Türkiye genelinde konut arzı bir süredir gerilemektedir. Özel sektör açısından krediye erişimin zorlaşması ve artan faiz oranları da konut alanında üretimin üzerinde baskı unsurudur. TÜİK’in Nisan- Haziran 2023 dönemini içeren Yapı İzin İstatistikleri’ne göre; önceki yılın aynı dönemine göre yapı ruhsatı alan daire sayısı %31,3 artarken, yapı kullanım izin belgesi alan daire sayısı %28,5 azalmıştır.
Kredi piyasasındaki gelişmeler, yüksek enflasyon, tasarrufların azalması gibi nedenlerle konutta bir süredir talep tarafı da zayıflamıştır. Gerek konut sahibi olmak isteyen vatandaşların gerek reel getiri sağlamak isteyen yatırımcıların konut piyasasına ilgisi azalmıştır.
Çalışmada konut satışlarındaki düşüşe değinilerek şu yorumlara yer verildi:
TÜİK‘in verilerine göre; Ocak – Temmuz 2023 döneminde konut satışları önceki yılın aynı dönemine göre %17,7 düşerek 675 bin 327 olmuştur. Bu yılın haziran ayındaki uzun bayram tatiliyle yavaşlayan konut piyasasının mevsimsel etkiyle birlikte Temmuz’da canlandığı izlenmiş, söz konusu ayda satışlarda bir önceki yılın aynı ayına göre %16,7 artış yaşanmıştır.
Ağustos ayına gelindiğinde, bu yılın en yüksek aylık satış adedi yakalanmış olsa da satışlar bir önceki yılın aynı ayına göre %1,1 azalarak 122 bin 91’e gerilemiştir. Faiz oranlarındaki artışla birlikte ipotekli konut satışları Ağustos’ta %26,1 düşmüş, böylece toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %13,4 olarak gerçekleşmiştir. Kredilere erişimde sınırlamaların artmasının yanı sıra son aylarda mevduat faizlerinde yaşanan yükseliş de bu satışlar üzerinde baskı yaratmaktadır. Ekonomiye ve sektöre etkileri bakımından esasen incelenen ilk el konut satış sayısı da %9,5 azalmıştır. Satışlar içinde ilk el konut satışının payı %28,9 olmuştur.
Raporun tamamını PDF olarak inceleyin.