İçindekiler
İnsanın göçebe hayattan yerleşik hayata geçmesiyle birlikte çeşitli ihtiyaçlar ortaya çıkmıştır. Barınma ile başlayan inşa faaliyetleri; yerleşim yerleri arası ulaşım, gıda depolama, hayvan barınakları, yönetim merkezleri, eğitim ve eğlence alanları derken bir medeniyet inşasına dönüşmüştür. Bu medeniyet inşasının günümüzdeki en büyük faktörlerinden birisi kentsel dönüşümdür. Yenilenen alanlar ve yapılar, belki de yüz yıllar sonra yaşamaya devam edecek ve miras olarak şehirlere kalacaktır. Bu sebeple şehir ruhunun yansıtıldığı eserleri hayata kazandırmak gerekmektedir.
Ülkemizde kentsel dönüşümün kötü örnekleri görüldükçe bu noktada bir ön yargı oluşmuştur. Ancak kentsel dönüşümün doğru uygulandığında ne kadar önemli ve güzel bir uygulama olduğunu görmek zor değil… Burada da süreç yönetimi çok önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Hak sahiplerine rağmen bir projeyi hayata geçirmek çok gerçekçi değildir. Bu nedenle ince ince eleyerek ve dantel gibi işleyerek bir süreç yönetilmesi gerekir. Kentsel dönüşüm üç şekilde yapılabilir. Riskli yapı, rezerv yapı alanı, riskli alan…
Riskli Yapı Nedir?
Ekonomik ömrünü tamamlamış olan, yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmi ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapılara “riskli yapı” denmektedir. Burada masraflar kendilerine ait olmak üzere öncelikle yapı malikleri veya bunların kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılır ve sonuç Bakanlığa veya idareye bildirilir.
Rezerv Yapı Alanı Nedir?
Yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) veya idarenin talebine bağlı olarak veya resen Bakanlıkça belirlenen alanları ifade etmektedir.
Riskli Alan Nedir?
Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan alanı tanımlamaktadır.
Görüldüğü üzere rezerv yapı alanı ve riskli alan daha üst düzey çalışmaları kapsamaktadır ve devlet kontrolünün daha ağır hissedilmesi gereken tanımlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bireysel Olarak Ne Yapabiliriz?
Örneğin bir araba alırken etraflıca araştırır, eksperleri gezer sağlamlığından emin olmak isteriz. Ancak ailemizin içinde olduğu, yaşadığımız evlerin dayanıklılığına yeterli önemi vermiyoruz maalesef… Bu noktada ev almadan önce mutlaka belediyeye gidip binanın durumu hakkında bilgi alınmalı, beton sonuçlarından tutun yapı kullanma izin belgesine kadar araştırma yapılmalıdır.
Yaşadığımız evlerin, özellikle 2007 yılından önce ise mutlaka yetkili kurumlara ya da üniversitelere performans analizleri yaptırılıp sağlamlık bilgisi alınmalıdır ve gerekirse yenilenmelidir. Yenileme aşamasında T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının evini güçlendirmek isteyen ya da yeniden yapmak isteyenlere yönelik çok güzel maddi destekleri var. Örneğin güçlendirme yapmak isteyenlere faiz destekli 160 bin TL kredi; konut yapım, konut edindirme, iş yeri yapım ve iş yeri edindirmede faiz destekli 400 bin TL kredi imkânı tanınmaktadır. Çok gecikmeden, “kentsel dönüşümün bir parçası olacak mıyız, olmayacak mıyız?” karar vermemiz gerek.