İçindekiler
Hülya Uğuz Yedievli’nin imzasını taşıyan “Sürdürülebilir Yaşam Alanları İnsan Odaklı Kentler” kitabında, küresel ölçekte çevre hassasiyetinin ön plana çıkmasıyla özellikle son dönemde üzerinde daha çok durulan sürdürülebilir gayrimenkul geliştirme konusu oldukça geniş bir perspektiften inceleniyor.
Toplam 184 sayfadan oluşan kitabın sunuş kısmında sürdürülebilir kalkınmanın en önemli çalışma alanlarından birinin insanlığın barınma ihtiyacı olduğunun altını çizen Yedievli; dünya nüfusunun şehirlerde yoğunlaştığını ve 2050 yılına gelindiğinde insanlığın %66’sının kentlerde yaşayacağını belirtiyor. Devamında yazar, eserin ulaşmak istediği amaçlarla ilgili de şu ifadeleri kullanıyor: “Bu kitap, gelecek için günümüzün gayrimenkul projelerine, yaşam alanlarına ve kentlerine yönelik durum tespitleri yapmayı, uygulamaları paylaşmayı ve çözüm önerileri sunmayı hedeflemektedir.”
12 Bölümden Oluşuyor
Ekonomik Faaliyetler ve Ekolojik Sınırlar, Konut Hakkı, Gayrimenkul Sektörü, Enerji ve Enerji Etkin Binalar, Akıllı Binalar, Sürdürülebilir Gayrimenkul Geliştirme, Kentsel Dönüşüm, Gezegenin Sırları ve Sıfır Atık, Sağlıklı Konut ve Kentleşme, Sağlıklı Yaş Almak için Konutlar, Kadın ve Kent, Konut Alıcısının Öncelikleri başlıklarıyla toplam 12 bölümden oluşan eser; Sonuç bölümünde ise sürdürülebilir yapılar için pek çok öneriye ev sahipliği yapıyor.
Kitabın bölümlerinden öne çıkan ifadeler şöyle sıralanıyor:
Gayrimenkul Sektörü
Binalar; yapım süreci, aktif kullanım ve yıkım aşamaları ile birçok çevresel sorunun kaynağıdır. Enerji ve su kaynaklarının tüketimindeki paylarıyla hayat kalitesini doğrudan etkilerler. Dünyadaki nihai enerji tüketiminin yüzde 30’u, elektrik tüketiminin ise yüzde 50’den fazlası binalarda gerçekleşiyor. Küresel karbon salınımının üçte biri de bina kaynaklıdır.
Enerji ve Enerji Etkin Binalar
Yapı sektöründe ham maddenin çıkarılması aşamasından başlayarak yapım, kullanım ve yıkım aşamalarında da enerji kullanılıyor. Uygun tasarım, teknoloji, yönetim yaklaşımı ile enerji kullanımı azaltılabilmekte hatta kullanım süresince üretilen enerji ile artı duruma geçilebilmektedir. Yapı sektörünün çevre ve enerji sorunlarına çözüm arayarak enerji tüketimini en aza indirmeyi ve enerjiyi etkin biçimde kullanmayı amaçladığı çalışmalar enerji etkin binalar kavramı altında yer alıyor.
Akıllı Binalar
Akıllı bina ve yerleşme birimleri bütünsel bir yaklaşım ile ele alınmalıdır. Bu nedenle akıllı bina sistemlerinden istenilen verimin alınması için bütünsel tasarım benimsenmelidir. Müteahhitler, mimarlar, mühendisler, ekonomistler, bina kullanıcıları, bina yöneticileri, yerel yöneticiler, yerleşme biriminin ölçeği büyüdükçe sosyolog ve psikologlar tasarım ekibine dahil olmalı; tasarımın mümkün olan en erken aşamasından başlayarak uzmanlar arasında iş birliği sağlanmalıdır.
Tasarımın ilk aşamasından itibaren kaynakların tasarruflu ve verimli kullanılması özellikle binalarda enerji verimliliğine ilişkin coğrafya, iklim, konum ve bina tipi vb. etmenlerin doğru kullanımı ile birlikte akıllı teknolojilerden faydalanılmalıdır.
Sürdürülebilir Gayrimenkul Geliştirme
Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik açısından toplam enerji tüketimi içerisindeki yüzde 40’lık pay ile binalar öncelikli bir konumdadır. Bu yüzden, binaların enerji etkinliği; yapım aşamasından başlayarak kullanım süresince enerji gereksiniminin en aza indirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarından en üst düzeyde yararlanılması temel gelişme alanı olarak kabul edilmektedir. ‘Sürdürülebilir yapım’ bu gelişimin ilk ve en önemli halkasıdır.
Sağlıklı Konut ve Kentleşme
Sağlıklı Kentler Projesi, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) ‘herkes için sağlık’ prensipleri ışığında şehirde yaşayanların fiziki, sosyal, psikolojik, çevresel refahlarını geliştirmeyi amaçlamaktadır. Yerel yönetimlerin gündemine sağlığı yerleştirmeyi hedefler.
Sağlıklı kentlerin nitelikleri şu şekilde sıralanabilir:
- Temiz, güvenilir bir fiziksel çevre (kaliteli konutlar dahil) sağlanması,
- Ekolojik sistemin sürdürülebilirliğinin korunması,
- Sosyal dayanışmanın artırılması,
- Halkın kendi yaşam, sağlık ve refahını etkileyen kararlarda katılımı ve denetimi,
- Kentte yaşayanların temel ihtiyaçlarının (yemek, su, barınak, gelir, güvenlik, iş vb.) karşılanması,
- Sürdürülebilir kentsel ekonomik kalkınmanın desteklenmesi,
- Kentin tarihî, kültürel ve doğal mirasının korunması ve yaşatılması,
- Optimum düzeyde herkese ulaşabilen uygun halk sağlığı ve hastalık bakım servisi,
- Yüksek sağlık seviyesi.