İçindekiler
Riskli Yapı Nedir?
Riskli Yapı, 6306 Sayılı Kanun çerçevesinde “Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapı” olarak ifade edilmiştir.
Riskli Alan Nedir?
Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan ve Bakanlığın teklifi ile Cumhurbaşkanı tarafından kararlaştırılan alanlardır.
Rezerv Yapı Alanı Nedir?
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının veya İdarenin talebine bağlı veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Kanun uyarınca yapılacak uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen alanlardır.
Türkiye’de Kentsel Dönüşümün Amacı Nedir?
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu, afet riski taşıyan alanlar ile bu alanlar dışında kalan riskli yapıların tespit edilmesi ve böylece söz konusu alanlar ve riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, inşaat ve mimari standartlara uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevreleri oluşturmak amacıyla iyileştirme, tasfiye ve yenilemelerde bulunulması adına çıkarılmıştır.
Doğal afetler yaşanmadan önce zarar azaltmaya yönelik gerekli önemleri içeren, hızlı müdahaleyi sağlayacak uygulama araçlarını öngören, yaptırıma yönelik hükümleri olan, toparlayıcı ve kendi içinde bir bütün olan, 6306 sayılı Kanun, risk taşıyan alanların dönüşümü ve riskli yapıların yıkımını sağlayarak ülke genelinde güvenli ve yaşanılabilir alanlar oluşturma adına çok önemli bir adımdır.
Nüfus Yoğunluğumuz ve Ekonomimizin Can Damarı İllerimiz
5 ayrı ana deprem bölgesinin etkisi altında bulunan tek ülke olan Türkiye’de bu fayların ana kolları, bir uçtan bir uca ulaşmaktadır. Özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı, Anadolu’yu bir baştan bir başa dolaşmaktadır.
Ülke varlıklarımızın %90’ı ciddi şekilde deprem riski altındadır ve son yüzyılda oluşan depremlerde ortalama her yıl milli gelirimizin %1’i kaybedilmiştir. 1939 yılında Erzincan’da meydana gelen depremde 60 saniye içinde 33 bin vatandaşımız, 1999 yılındaki Doğu Marmara bölgesi depremlerinde ise 18 bin vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve millî gelirimizin %10’u birkaç dakika içinde yok olmuştur.
Büyük kentlerdeki yapılaşmanın çoğunun eski mevzuata göre inşa edildiği, dolayısıyla dayanıksız ve sağlıksız olduğu görülmekte olup bu durum, meydana gelecek bir afette karşısında zarar alma riskini arttırmaktadır.
Türkiye’de ortalama 20 milyon konut bulunmaktadır. Bu konutların 5 milyonunun mühendislik hizmetinden yoksun kaçak yapılar olması çok büyük bir sorundur. Afetler yaşanmadan tedbir alınması gerekirken yürürlükteki mevzuatlarda afetler sonrası tedbirler yer almaktadır.
Kentsel Dönüşümün Faydaları Nelerdir?
Artık bir tercih değil, zorunluluk olan kentsel dönüşüm, kabaca aşağıdaki faydaları barındırmaktadır:
- Çarpık kentleşmenin sona ermesi,
- Çevreye duyarlı bir şehir dokusunun yaratılması,
- Şehirlerin modernleşmesi ve alt yapının güçlendirilmesi,
- İnşaat ve gayrimenkul sektöründe büyüme/sürdürebilirlik,
- Yapı stokunun yenilenmesi,
- Ekonomik büyümenin sağlanması,
- Binalarda enerji verimliliğinin artması,
- Enerji kayıplarının azalması,
- Gelecek nesillere yaşanabilir şehirlerin bırakılması,
- Kişi başına düşen gayri safi milli hasılanın artması,
- Deprem olasılığında daha az can kaybının olması.