İçindekiler
İkinci kez seyrettiğim Interstellar (Yıldızlararası) filmi, bugünkü yazımın ana temasını oluşturdu. Film, ömrünün sonuna geldiği düşünülen dünyaya alternatif yaşamın nerede olabileceği araştırması üzerine kurgulanmış. Daha sürdürülebilir bir dünya için hareketin parçası olmayı hangimiz, ne kadar düşünüyoruz?
Bir süredir organize sanayi bölgelerinde üretim ve depolama tesisleri ile sanayi imarlı arsaların aracılık hizmetleri konusunda danışmanlık yapıyorum. Dikeyde uzmanlığını geliştirdiğim bu konunun bana yüklediği misyon ise yeni kurulan ya da mevcut tesislerde yenilikçi fikirlerin uygulanmasını teşvik etmek kapsamında bir ülkenin bel kemiği olarak kabul edilen sanayi tesislerinin tasarım ve uygulamalarını sürdürülebilirliğe ve çevre dostu uygulamalara yönlendirmek, yatırımların planlanması ile işletme süreçlerinin çevre koruma standartlarına uyum sağlamasına aracılık etmek oldu.
Çünkü biliyorum ki atıl duran yüzlerce sanayi arsası var. Bunların çoğunluğu yıllar önce bir şekilde alınmış ya da “arsayı bir alalım da tesisi nasılsa yaparız” diye alınarak bekletilen arsalardan oluşuyor. İşte burada en önemli sorumluluk, bu atıl arsaların hayata geçirilmesi. Bu da doğal olarak üzerine bir tesisin kurulması ile olacak.
Tesislerin Ülke Ekonomisine Faydaları
Tesislerin ya da depoların hayata geçmelerinin ülke ekonomisine faydalarını şöyle sıralamak mümkün:
- Endüstriyel üretim ve işletmeler, ülkenin büyümesine önemli katkıda bulunurlar. Ülke içinde katma değer yaratarak milli gelirin artmasını sağlarlar.
- Sanayi tesisleri büyük ölçüde istihdam yaratma kapasitesine sahiptir. Çeşitli sektörlerde çalışanlar, üretim, yönetim, mühendislik, tasarım ve diğer alanlarda iş imkânları bulabilirler.
- Teknolojik gelişmenin ve inovasyonun merkezi olabilirler. Kullanılan ileri teknoloji ülkenin rekabet gücünü ve dış ticaret hacmini artırabilir. Döviz kazanımı arttığında ekonomik dengeler olumlu etkilenir.
- Tesisler; alt yapı ve yatırımlara ek olarak enerji, su ve yol ağları ile lojistiğin gelişmesini teşvik eder.
Yap – İşlet – Devret Modelinin Avantajları
Endüstriyel mülklerin üretim hızını arttırmak için yatırımcı ve sanayiciyi bir araya getirme, köprü görevi üstlenerek atıl duran arsanın ülkemiz için hayat bulmasını ve ayağa kalkmasını sağlama sorumluluğu benim için çok farklı bir anlam taşıyor. Ülkemin can damarına katkısı olacak bu çalışmalara yap – işlet – devret modelini örnek verebilirim. Yap – işlet – devret modeli, zorlu ekonomik şartlarda, arsa maliyetine girmeden kendi tesisini kurmak isteyen sanayiciler için büyük kolaylık. Sonuçta arsa sahibi, sanayicinin uzun soluklu avantajına olacak şekilde arsasını kiraya vermiş oluyor. Şimdi gelin modelin avantajlarına, dezavantajlarına, ülkemiz ve dünya için faydalarına bakalım:
Maliyet Avantajı
En önemli avantaj, maliyet avantajı. Çünkü arsa maliyetine girmeyen sanayici, sermayesi ile kendi ihtiyaçlarına uygun fabrikasını yapma avantajı sayesinde yatırım maliyetini %50 ucuza mal etmiş olacaktır.
Uzun Vadeli Getiri
Yap – işlet – devret modeli, uzun vadeli bir yatırım stratejisi sunar. Potansiyel yatırımcılar arsanın ve işletmenin değerinin zamanla artacağını bilirler. Bugün alınan karar, ileriye dönük olarak mutlaka kârlılık sağlayacaktır.
Hızlı Başlangıç
Yap – işlet – devret modeli, yatırımcıların işletmenin hızlı bir şekilde aktif hâle gelmesine olanak tanır. Bu da gelir akışını daha çabuk başlatma şansı sunar.
Lokasyon Avantajı
Arsaların organize sanayi bölgesi içinde olması, lojistik açıdan avantajlı bir konumda olduğunu gösterir. Lojistik kolaylıklar, malzemelerin ve ürünlerin daha hızlı taşınmasını sağlar.
Özelleştirme İmkânı
Yatırımcılar, işletmeyi gereksinimlerine göre özelleştirme fırsatına sahip olabilirler. Bu da işletmenin verimliliğini artırabilir.
Model Nasıl Riskler Taşıyor?
Burada bu modele hakkında sorulacak sorulara da değinmek istiyorum.
- Finansal riskler yok mu? Hayır yok, çünkü tüm detayları ile ortaya konan projenin uygulaması, ödeme periyotlarına uygun “öde ve yap” şeklinde ilerleyecektir.
- Yap – işlet – devret modellerinde sözleşme detayları kritik öneme sahiptir. Net ve kapsamlı bir sözleşme ile taahhütlerin ve sorumlulukların açıkça tanımlanacağı bir düzlemde her iki tarafın da hakları yasal olarak korunacaktır.
- Uzun vadeli yatırım olarak değerlendirmek şart mı? Planlamaların en az 5 yılı kapsayacak şekilde yapılmasında fayda olacaktır.
- Endüstriyel üretim için ne zamanım ne de ekibim var, üretim nasıl olacak? Yatırımcı kendisi sorumluluğunu üstlenebilir. Üretimi yatırımcı üstlenemezse, üretimin her aşamasında desteğe hazır bir profesyonelle çalışmak yararınıza olacaktır.
Hayata Geçen Atıl Arsalar Hem Bireylere Hem Ülkeye Fayda Sağlayacak
Yap – işlet – devret modeli ile endüstriyel tesislerin kurulması, atıl olan arsaları hayata geçirecek ve üretimler başlayacak, tesislerin hayata geçmesi önce istihdam yarattığı kişilere, sonra da ülkeye faydalı olacaktır.
Hayatımızı anlamlandıran en önemli şey arkamızda bıraktığımız izlerdir. Bu izlerin ne kadar anlamlı olduğu da topluma ve dünyaya ne kadar katma değer yarattığımızla doğru orantılı.
Naylon kumaşlar 30 – 40 yılda, teneke kutular 50 – 100 yılda, plastik atıklar 1000 yılda, cam şişeler 4000 yılda yok olurken, betonun doğada yok olmasının binlerce yıl sürdüğünü biliyoruz. Dünyamız bir tane olduğuna göre, yapılan her inşaatın üzerinde çok fazla düşünülerek yapılması, hepimizin en önemli sorumluluğu olmalıdır.