İçindekiler
Sıfır enerji binalara dönüşüm konusunda dünyanın dört bir yanından birçok liderin ve yenilikçinin bir araya geldiği yılın en önemli etkinliklerinden olan 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi, tüm hızıyla devam ediyor.
Mimari, yapı malzemeleri ve teknoloji kapsamında sıfır enerji binalara dönüşümün nasıl sağlanacağına ilişkin önemli bilgilerin paylaşıldığı etkinliğin 3. gününden ana başlıklar şöyle:
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: “İklim Değişikliği Tüm Ekosistemi Etkiliyor”
Etkinliğin “Sıfır Enerji Binalar, Isı Yalıtımı ve İnsan Sağlığına Etkileri” başlıklı ilk oturumunda konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji ve Afet Yönetim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, iklim değişikliğine dair önemli bilgiler paylaşarak şöyle konuştu:
Dünya var olduğundan beri iklim hep değişiyor. Aktivistler bunu kriz olarak adlandırıyorlar. Güneşteki patlamalar, dünyanın hareketleri ve tektonik hareketler, dünyanın iklimini yaklaşık 150 bin yılda bir derece ısıtıp bir derece soğutarak değiştiriyor. Son iklim değişikliği diğerlerine göre çok farklı. Eskiden 150 bin yılda 1 derece ısınan dünya son 150 yılda 1 derece ısındı.
İklim değişikliğinin etkileri öncelikle narin kuş türlerinin yok olması şeklinde hissediliyor. Daha sonra deniz seviyesinde yükselmeler, orman yangınlarındaki artış olarak devam ediyor. Yani sadece sıcaklık ve yağış değil, tüm ekosistem değişiyor iklim değişikliği sonucunda. Bunun temelinde de fosil yakıtlar var. Biz toprak altında depolanmış olan karbondioksiti çıkarıp yakıyoruz ve tekrar atmosfere salıyoruz.
İklim değişikliği eskiden doğal nedenlerle olurken artık insan davranışları ile gerçekleşiyor. Böyle bir durumda bizim en büyük derdimiz bu hızla giden iklim değişikliği ile mücadele oluyor. Buradan hareketle bu karbon yoğunluğuna bağlı enerjiyi ve iklim değişikliğine sebep olan sera gazlarını azaltmamız gerekiyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bu işin en masrafsız yolu da binalarda kullanılan enerjinin azaltılması şeklinde kendini gösteriyor.
Prof. Dr. Bülent Karadağ: “Yalıtımsız Evlerde Solunum Hastalıkları Yüzde 50 Daha Fazla”
Oturumun diğer konuşmacısı olan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Karadağ, evlerdeki yalıtımın sağlığa olan etkileri hakkında şunları söyledi:
Yalıtımlı ev ve yalıtımsız ev arasında ciddi farklılıklar vardır. Burada insan sağlığını etkileyecek parametrelere bakmak gerekir. Bunlar arasında küf var mı yok mu? Buna bakılmalıdır. Yalıtımı olmayan evlerde rastlanılan küf, bizi dikkatli olmaya sevk etmeli. Yalıtım, nem ve küf gibi parametreler çerçevesinde 800 civarında evi karşılaştırdık ve bu anketler sonucunda çok ciddi veriler elde ettik. Sonuçlara baktığımızda, evinizde yalıtım varsa eğer bir anda sağlık açısından çok daha avantajlı durumda oluyorsunuz.
Solunum hastalıklarının görülme sıklığı, yalıtımsız evlerde yüzde 50 oranında daha fazla. Sonuç olarak araştırmalarımızda küfün çok ciddi anlamda risk faktörü olduğunu gördük sağlık açısından. Duvarı nem, insanı gam yıkar diye bir söz vardır bilirsiniz. Bunu duvarı nem, insanı küf yıkar şeklinde değiştirebileceğimizi düşünüyorum. Çünkü küfün sadece alerjik hastalıklara değil kansere bile yol açacak bir etken olduğunu biliyoruz.
Prof. Dr. Mustafa Öztürk: “Sera Gazı Salımını Azaltmak İçin Binaları Enerji Verimli Hâle Getirmemiz Lazım”
Zirvenin “Sıfır Enerji Binalar ve Mantolama” başlıklı ikinci oturumunda konuşan T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2014-2018 Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, şunları aktardı:
Dünyamızda sera gazı salımı artmaya devam ediyor. Yaklaşık yılda 36 milyar ton karbondioksit ve sera gazı salımı yapılıyor. Bu da yeryüzünün ciddi şekilde ısınmasına ve iklim değişikliğine neden oluyor. Bugün dünyada çeşitli ülkelerde hava sıcaklığı aynı değil. Bunun temel nedeni yeryüzündeki anormal sera gazı salımları.
Bugün dünyada sera gazı salımı, 2019 yılının üstünde bir seviyeye çıkmış durumda. 2020 yılındaki pandemi ile beraber sera gazı salımında yaklaşık 300 milyon ton azalma oldu fakat 2021-22 yıllarında bu değerler anormal şekilde artmaya devam etti.
Yeryüzü ısınıyor ve yeryüzü ısındıkça bizler insan olarak binalarımızda soğutmak için klima kullanıyoruz. Şu anda dünyada 5,5 milyar adet klima kullanılıyor. Bu önümüzdeki dönemde anormal olarak artacak ve özellikle gelecekte de yeryüzünü ısıtmaya devam edeceğiz. Yani klima kullandıkça yeryüzünü ciddi şekilde ısıtıyoruz. Dünyada sera gazı salımını azaltmak istiyorsak, binaları enerji verimli hâle getirmemiz lazım.
Çağdaş Korkmaz: “Isı Yalıtımı ile Yüzde 60 Tasarruf Sağlayabiliriz”
Oturumda konuşan Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) Başkanı Çağdaş Korkmaz, enerji maliyetleri hakkında şunlara değindi:
Son yıllarda hepimizin enerji faturası artıyor. Sadece fatura da değil; enerjiye ulaşımla, ekonomik konularla ve ne yazık ki savaşın getirmiş olduğu konular ve de arz-taleple ilgili değişkenlerle beraber, buradaki maliyetler artıyor. 2022 yılı sonu bazında ülkemizin enerji faturasının 100 milyar doların üstüne çıkacağını varsayıyoruz.
Burada Avrupa’daki gelişmeleri referans noktası olarak almamız mümkün. Avrupa’da ve hatta dünyada yaşanan enerji krizlerinden sonra birtakım yasal düzenlemelerle bu konudaki tedbirlerin arttığını görüyoruz. Bütün bunların içerisinde son dönemde Avrupa Birliği üyesi ülkeler içinde 35 milyon konutun enerji verimliliği açısından yenilenmesi için 70 milyar dolar ayrıldığı açıklanmış durumda.
Peki bu konularda ülkemizde neler oluyor? Bizde de 2000’li yıllarda birtakım gelişmeler oldu. 2011 yılında hayatımıza binaları ilgilendiren bir enerji kimlik belgesi girdi. 2020’de de mevcut binalarda alınması zorunlu hâle geldi. Yaklaşık 2 milyonun üzerinde belge olduğunu tahmin ediyoruz. 2017-2023 1. Ulusal Enerji Eylem Planı devreye giriyor. Biz yapılarımızda ağırlıklı olarak ısıtma ve soğutma amaçlı yakıt tüketiyoruz. Bu anlamda da yapılacak ısı yalıtımı ve mantolama uygulamalarıyla yüzde 60’a varan bir tasarruf şansımız var.
Serhat Şahin: “Yerel Yönetimlerin Cesur Kararlar Alması Gerekiyor”
Etkinliğin “Sıfır Enerji Binalar ve Isı Yalıtımı” başlıklı oturumunda söz alan Kadıköy Belediyesi İmar Müdür Yardımcısı ve İnşaat Mühendisi Serhat Şahin, şunları aktardı:
Ben bu yüzyılı, şehirlerin yüzyılı olarak tanımlıyorum. Bu hem olumlu hem de olumsuz bir anlam içeriyor. Hepimiz dünya nüfusunun önemli bir kısmının şehirlere taşındığına tanık oluyoruz. Şehirlerin iklim krizindeki payı çok büyük. Öyle ki enerji tüketiminin yüzde 80’i, karbon salımı ve doğal kaynak kullanımının da nerdeyse yüzde 75’inden sorumlu. Dolayısıyla özellikle şehirleri yöneten yerel yönetimlerin etkili ve çok cesur kararlar alması gerektiğine inanıyorum.
Avrupa’da özellikle şehirlerin karbon nötrlük açısından birbirleriyle yarıştıklarını görüyoruz. Mesela Kopenhag, 2025 yılında Avrupa’nın hatta dünyanın ilk karbon nötr başkenti olmayı hedefliyor. Şehirlerin bazen bu anlamda ulusal eylem planlarından daha ileri adımlar attığına tanık oluyoruz. Hatta şehirlerin birbirleriyle diplomasilerinin de çok kuvvetli olduğunu görüyoruz.
Peki ülkemizde bu işler ne durumda? Zannediyorum geçen sene İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da İstanbul için 2050 yılına kadar karbon nötr hedefi belirledi. Biz de Kadıköy Belediyesi olarak 2018 yılında yaptığımız İklim Adaptasyon Eylem planında 2030 yılına kadar ilçedeki karbon salımlarını yüzde 40 azaltmayı hedefliyoruz.
Erdem Ateş: “Doğru Yalıtım ile Yılda 10-15 Milyar Dolar Tasarruf Edebiliriz”
Oturum konuşmacılarından olan Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Başkan Vekili Başkan Vekili Erdem Ateş ise şöyle konuştu:
Enerji verimliliği ve ısı yalıtımı, dünyanın oldukça gündeminde olan konular. Özellikle son yıllarda yaşanan savaşlar ve enerji krizleri, iklim değişikliği sebebiyle yaşamakta olduğumuz orman yangınları, sel ve benzer felaketlerin arkasında aslında enerji verimliliği ve ısı yalıtımı var. Baktığımız zaman gelişmiş ülkelerde daha fazla enerji verimliği ve daha yüksek ısı yalıtımı, daha az enerji kullanan binalar, hatta kendi enerjisini üreten bina konseptlerine doğru geçiş görüyoruz. Ülkemizde de bu yönde çalışmalar başladı.
2021 yılında ülkemizin enerji ithalatına harcadığı para 50.7 milyar dolar. 2022 yılında ise 100 milyar dolar. Biz binalarımızda doğru şekilde ısı yalıtımı yaparsak, binalarımızda kullandığımız enerjiden çok yüksek oranda tasarruf etmemiz mümkün. Biz mevcut mevzuatlarımızla dahi binalarımızı doğru yalıtabilirsek, senede 10 ile 15 milyar dolar tasarruf edebiliriz.
Baktığımızda ülkemizde tüketilen enerjinin yüzde 31 ila 33 kadarı binalar ve hizmet sektöründe kullanılıyor. Bu enerjinin de büyük bir kısmını biz binaların ısıtılması ve soğutulması için kullanıyoruz. İşte burada sağlayacağımız yalıtımla bir her sene bir İstanbul Havalimanı büyüklüğünde eseri aslında ülkemize kazandırabiliriz.
4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi’nin 1. gününe dair detaylar için tıklayınız…
4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi’nin 2. gününe dair detaylar için tıklayınız…