İçindekiler
“Şehri tasarlarken doğayı taklit edersek, geleceğimiz için bir adım öne geçebiliyoruz.” Yakın zamanda sünger şehirler üzerine kısa bir araştırma yaparken, Işık Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi Özge Çelik Yılmaz ile yapılan bir söyleşiye denk geldim. Yukarıdaki söz, işte o söyleşiden alınmadır… Sayın Yılmaz, çok da yerinde bir tespitle sünger şehirleri doğayı taklit etmeye benzetiyor ve şu ifadeleri kullanıyor: “Doğaya müdahale etmediğimizde, su doğal olarak toprakla ve yeraltı sularıyla buluşuyor.”
Dilerseniz bu yazımızda dünyada sıklıkla konuşulan, bazı ülkelerde güzel örnekleri bulunan ve benim de ciddi anlamda ilgimi çeken sünger şehir konseptinden bahsedelim…
Hızlı Büyüyen Ekonomilerde Su Tükeniyor
Henüz birkaç hafta önce Çin’de konuşulan yeni şehir konseptine dair yazılar, ulusal basınımızda da yer almıştı. Bu yeni konseptin adını da “sünger şehir” koymuşlar.
“Peki, neden Çin?” dediğinizi duyar gibiyim. Kısaca yanıtlamak gerekirse dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olan bu ülkede su tükeniyor ve doğal kaynaklar da sınırlara yaklaştı. Aslında bu sadece Çin’in değil, nüfusu kalabalık olan birçok ülkenin temel sorunu…
Konu böyle olunca suyun; kaynağında tutulmasını, akışının yavaşlatılmasını ve temiz kalmasını sağlamak için de araziyi kullanan doğa temelli bir çözüm üretmek şart olmuş. İşte Çin’deki sünger şehir tanımlaması ve fikri de buradan çıkmış. Yani yeni bir eko-şehir anlayışı…
Sünger Şehirler, Kirli Su Akışını Azaltır
Çeşitli kaynaklarda sünger şehirler; yağmur sularının doğru yönetilmesi ile tehlikeli ve kirli su akışını azaltan, pasif emici, temizleyici ve yağışın ekolojik ölçekte dostça kullanılması için tasarlanan kentler olarak tanımlanıyor.
Şehirler; geçirgen yol ve sert zeminler, çatı bahçeleri, yağmur suyu toplama sistemleri, yağmur bahçeleri, havuz ve göller gibi yeşil alanlar tasarlanarak oluşturulmaktadır. Yani suyun idaresi ve yönetimi, planlama ve tasarımın önemli adımlarından biridir.
Doğru Tasarlanmış Sünger Şehir Örnekleri İncelenmeli
Günümüzde sel ve su taşkınlarının yoğunlaştığı, küresel iklim krizinden dolayı hava sıcaklıklarının artarak buzulların eridiği bir dönemde suyun yönetimi kent yöneticilerinin sorumluluklarında ilk sıralara yerleşti. Bu nedenle Türkiye’nin de doğru tasarlanmış sünger şehir uygulamalarına ivedilikle göz atmasında fayda olduğu kanaatindeyim. Çünkü düzgün uygulanan bir sünger şehir; sellerin sıklığını/şiddetini azaltır, su kalitesini artırır ve şehirlerde kişi başına düşen su kullanım miktarının azalmasını sağlar. Merkezleri sellerden uzak tutar. Hatta yeşil alanlarla ilişkilendirilerek yaşam/hava kalitesi arttırılabilir ve kentsel ısı adaları azaltılabilir.
Şehirlerde kullanılabilir yağmur suyunun çoğu, beton ve asfalt yüzeylerden akıp atık su sistemine karışarak ziyan oluyor. İşte bu durumun önüne geçebilmek için sünger şehirlerde kent, bütün hâlinde suyu emmek üzere tasarlanıyor.
Sünger Şehirler İçin Yerin Altı Yeniden İnşa Edilmeli
Özellikle büyükşehirlerde uygulanabilecek bu proje için ilk olarak yeraltında büyük bir alan açılıyor ve buraya yağmur suyunu depolayabilecek bir altyapı inşa ediliyor. Sonrasında ise bu alana tıpkı bir sünger gibi suyu emecek ve alt tabakaya geçirebilecek yollar yerleştiriliyor. Yolun tamamı emicilik özelliğine sahip bir malzemeden yapıldığı için yağmur suyunun akmasını ve mazgallara ulaşmasını beklemek gerekmiyor.
Yine sünger şehir örneklerinde yol ve kaldırımlar ıslah ediliyor, ağaçlandırmalar yapılıyor ve akıllı binaların inşasına başlanıyor. Çatılar suyu emmesi için çimle kaplanıyor, binalar da ısıyı yansıtması için açık renk ile boyanıyor.
Bu modelin özellikle metropollerde uygulanması çok önemli… Çünkü kentlerde su, gidecek bir yer bulamadığı için büyük bir oranda yüzey akışını gerçekleştiriyor. Öyle ki metropollerde yağmur suyunun yalnızca %15’inin toprak altına karışabildiği belirtiliyor.
Çin’de 30 Kentte Sünger Şehir Çalışmaları Var
Çin, 2015 yılında sünger şehir projesini uygulamaya koyuldu. Bu kapsamda ülkenin başta Şangay ve Vuhan gibi büyükşehirleri olmak üzere 30 kenti için çalışmalara başlandı. Tüm bu kentler inşa edilirken, aynı zamanda daha temiz suya ulaşmak gibi bir amaç da bulunuyordu. Üstelik kalabalık şehirlerde artan su ihtiyacına karşın tatlı su kaynaklarının azlığı, proje sayesinde bir sorun olmaktan çıkıyordu.
Çin’den gelen haberlerle gündemimize giren sünger şehir konsepti, küresel ölçekte şimdilik yaygın değil. Ancak bu konseptin; Hollanda, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde de başladığı haber veriliyor. Ama iklim şartları öyle gösteriyor ki Türkiye’de de birçok ülkede de adı ne olursa olsun bu tür ekolojik kent uygulamaları ve denemeleri, kendisini önümüzdeki günlerde daha fazla gösterecek.