İçindekiler
Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik’te 31 Ağustos 2023 tarihinde yapılan değişiklikle, ilan platformlarına kimlik ve yetki doğrulama yükümlülükleri getirildi. Bu doğrultuda; ilk aşamada, taşınmaz ilanı vermek isteyen gerçek veya tüzel kişilerin kimlik doğrulamaları, ilan platformlarının entegrasyonu ile Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulan Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) üzerinden 1 Kasım 2023 tarihinden itibaren yapılmaya başlandı. Kimlik bilgilerini doğrulamayan kişilerin ilan platformunda ilan giremeyecekleri duyuruldu.
EİDS’nin ikinci aşaması olan yetki doğrulama uygulaması ise 15 Eylül 2024 tarihinde hayata geçirildi. Yetki doğrulama uygulaması ile ilan platformlarındaki emlak ilanları sadece taşınmaz sahibi, taşınmaz sahibinin birinci ve ikinci derece kan hısımları veya eşi ile taşınmaz sahibince yetkilendirilen yetki belgeli emlak işletmelerince verilebilecek. Alınan karar çerçevesinde, yetki belgesi bulunmayan emlak işletmelerince ilan girişi yapılamayacağı ilan edildi.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada; bu sistemle birlikte ilan platformlarında yer alan sahte ilanların, ilan kirliliğinin, tüketici mağduriyetlerinin, yetki belgesiz ve kayıt dışı emlakçılık faaliyetlerinin önlenmesinin hedeflendiği belirtildi.
Konut krizinin yoğun olarak yaşandığı ve bakanlığın mücadele etmeyi amaçladığı sorunların en çok karşılaşıldığı illerin başında ise İstanbul geliyor. Biz de İstanbul Emlak Müşavirleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Yeşiltaş ile EİDS’nin konut krizi ve gayrimenkul sektörüne etkisi üzerine konuştuk.
“’Mavi Boncuk’ Meselesinin Ortadan Kalkması Gerekiyor”
Gayrimenkul ilanlarının güvenilirliğini artırmak amacıyla geliştirilen Elektronik İlan Doğrulama Sistemi’ne (EİDS) ilişkin değerlendirmeleriniz nelerdir?
“EİDS güzel, arzu edilen bir şey ancak keşke şu ‘mavi boncuk’ meselesi olmasa… Yani mülk sahiplerinin, birkaç emlak müşavirine ‘mavi boncuk’ dağıtması hem bizi incitiyor hem de piyasayı daha da zora sokacak gibi görünüyor. Dolayısıyla bu ‘mavi boncuk’ meselesinin ortadan kalkması gerekir.
Yönetmeliğin değişmeyen, dokunulmayan yeri kalmadı, yamalı bohça gibi oldu… Bu çağda ne olması gerekir? Dünyanın en güzel ülkesinin en güzel şehrinde emlak müşavirleri kanunlarla, yasalarla donatılmalı.
Çok güzel, fevkalade bir şey EİDS ama yetmez. Yönetmelik güzel şeyler söylüyor ama yetmez. Yasalara dayanmayan, yasalar karşısında tanımı olmayan kişilerin yetkilendirilmesi söz konusu değil. İstanbul isterse kanun çıkar, yönetmelik hak ettiğimiz şekilde düzeltilir. İstanbul, Ankara’ya gitmezse hiçbir şey düzelmez.
“EİDS’nin Olumlu Tarafları Var Ancak Sürdürülebilir Değil”
EİDS, uzun vadede gayrimenkul sektörünün sorunlarına çözüm olabilir mi?
Elektronik İlan Doğrulama Sistemi’nden önce Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik’i konuşmak gerekiyor. Çünkü EİDS, bu yönetmelik çerçevesinde hayata geçirildi. Yönetmelik ise ‘yamalı bohça’ya döndü. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını biz Ankara’daki toplantıda Ticaret Bakanlığına söyledik. Eğer bu çağda emlak müşavirleri olarak bir statü ve bir saygınlık istiyorsak, mutlaka emlak müşavirlerinin kanununun çıkması gerekir. Nasıl? Mali müşavirler gibi…
O nedenle, Elektronik İlan Doğrulama Sistemi’nin olumlu tarafları var ancak sürdürülebilir değil. Çünkü kanun altyapısı yok, ayakları topal. Bu topal ayakla daha fazla yürüyemeyiz. EİDS’nin en olumlu tarafı; elinde bir çanta, kolunda ajanda ile ‘ayakçı’ diye tarif ettiğimiz kişilerin ilan vermesinin önüne geçmiştir. Ama bunu çiğnemenin de bir yolunu – yöntemini bulanlar, bulmaya çalışanlar olacaktır. Uzun vadede biraz daha ‘merdiven altına’ inecektir bu iş.
Ev sahiplerinin ‘mavi boncuk’ dağıtması da ciddi kargaşaya neden olacaktır. Zira kendisi veremiyorsa, sadece bir emlak müşavirine yetki vermesi gerekir. Aslında bunun adı da yetki değil, bu bir izin. Doğrulanmış izin doğrudan emlak müşavirinin mailine gitmeli ve kendisi onaylamalı. Öbür türlü bu sürdürülebilir bir şey değildir. Biz bu işi daha hangi çağa göndereceğiz? Bugün yasalar karşısında emlak müşavirlerinin tanımı, 4. Murat’tan kalan ‘simsar’ ve ‘tellal’… Yani bu mesleğin herhangi bir karşılığı yok.
Netice itibarıyla EİDS’nin olumsuz tarafları çok daha fazla. Birkaç kişi yetkilendirilmiş olarak çıkacak, ilan verecek. Müşteri tabii pazarlığı seviyor… Müşteri pazarlığı yaparken ne yapacak? Kim daha uygun, daha makul komisyonu isteyecekse onu tercih edecek. Dolayısıyla izin verilmiş, yetkilendirilmiş iki – üç emlakçı birbirine girecek. Bu çok büyük bir tehlike. Bu ‘mavi boncuk’ ciddi bir meseledir.
“Emlak Müşavirleri Kanunu’nun Çıkması Gerekiyor”
15 Eylül’den itibaren yürürlüğe giren EİDS’nin sahadaki karşılığı nasıl oldu?
Türkiye’de gayrimenkul sahipleri genellikle belirli bir yaşın üzerinde oluyorlar. Bazı kişiler tapunun fotokopisini çekmekte bile zorlanıyorken, e – Devlet’e girip de yetki vermesi falan çok zor bir şey… Emlakçıya yetkiyi kim vermiş? Yasa vermiş. Yasa ne ile bu yetkiyi vermiş? Yönetmelikle. Yönetmeliğin ayağı topal mı? Topal. Topal ayakla yürüyoruz şimdilik.
Emlak Müşavirleri Kanunu çıkmadan bu işlerin hiçbiri sürdürülebilir değil. Kanun olmadan bir işin sürdürülebilir olduğuna inanmıyorum. Kanun çıkmazsa itibarımız olmayacak. Dolayısıyla biz buna ‘topal ayak’ diyelim. Topallayarak yürüyoruz.