İçindekiler
Küresel İklim Krizi ve 1.5 Derece Sınırı
Pandemi sonrası “küresel ısınma” problemi ve 1.5 derece ortalama ısı artışının çok önemli bir sınır olduğu konusu gündemimize çok hızlı düştü. Kurumsal firmalar, global üreticiler ve hatta KOBİ’ler bile bu gündeme ve getirilerine adapte olmaya çalışıyor. Peki nedir bu kriz ve neden 1.5 derece sınırdır?
Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC.CH) Araştırma Grubu, globalde yaptığı araştırmalar ve deneme simülasyonları ile sera gazlarının etkileri üzerine sonuçlar elde etmeye çalışmış, bu analizlerin sonuçlarını AR-5 ve AR-6 raporları ile net bir şekilde yayınlamıştır.
Raporda tüm sektörlerdeki aksiyonların, üretimlerin ve tüketimlerin sera gazlarına etki oranları incelenerek tariflenmiştir. Yapılan çalışmaya göre 2.5 derece ortalama ısınmanın dünyayı geri dönülemez bir noktaya ulaştıracağı; bu nedenle 1.5 derece sınırının geçilmemesi gerektiği belirtilmiştir.
Gelişmiş Ülkelerde İnşaat Sektörü Ne Durumda?
Dünyanın en büyük iki pazarından olan Kuzey Amerika ve Avrupa kıtası, karbon ayak izi konusunda oldukça radikal kararlar almıştır. Kyoto ve Paris Anlaşmaları ile artık bu konularda somut, ciddi ve belirgin adımlar atılması şart olmuştur. Üstelik bu adımlar için hem kamunun hem özel sektörün hem de bireylerin görevleri bulunmaktadır.
IPCC’nin raporlarında da belirttiği üzere, karbon emisyonlarının %6’sı doğrudan inşaat aşamasından %12’si ise dolaylı olarak inşaat sektöründen gelmektedir. Ayrıca binaların kullanım ömürleri boyunca tükettikleri enerjinin de oldukça etkili olduğu tespit edilmiştir. Bunu engelleyici ve düşürücü faaliyetler irdelenerek, yapı malzemeleri konusunda köklü değişimlerin yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Binaların kullanımı sırasındaki enerji talebinin düşürülmesi maksadıyla düşük enerjili binaların tasarlanmaları ve teknik açıdan desteklenerek inşa edilmeleri gerektiği anlaşılmaktadır.
Ekolojik Yapı Malzemeleri Nelerdir?
Ülkemizde yaygın olarak kullanılan ana yapı malzemeleri arasındaki beton, çelik, alüminyum ve petrol esaslı malzemeler, içeriklerinden dolayı sera gazı emisyonları açısından yüksek salım değerlerine sahiptir.
Karbon ayak izi değerlendirme ve azaltma yöntemlerini belirleyen Sera Gazları Protokolü (Green House Gas Protocol), bu konuda birim karbon salım değerlerini tespit ederek ekolojik malzemelerin daha yoğun kullanılması gerektiğini belirtmiştir.
Ekolojik Yapı Örnekleri
Mevcut yapı malzemelerine alternatif olarak sürdürülebilir malzeme örnekleri arasında yer alan ahşabın ve ahşap esaslı malzemelerin çok avantajlı olduğu anlaşılmaktadır. Üstelik son 30 yılda ahşap yapı sektöründeki AR-GE çalışmaları ile ahşap, zayıf yönleri güçlendirilerek tamamen ekolojik ve modern bir yapı malzemesi hâline getirilmiştir. Bununla ilgili sürdürülebilir yapı örnekleri arasında gösterilebilecek bazı çarpıcı binaları paylaşmakta fayda görüyorum. Çünkü artık ahşap, geleceğin malzemesi olduğunu ispatlamıştır. Norveç’te 2019 yılında inşaatı bilen Mjøstårnet binası, 85.4 metre yüksekliğinde ve 18 katlı bir konut binasıdır. Tüm taşıyıcı sistem, modern ahşap malzemeden yapılmıştır. Sadece asansör şaftında betonarme çekirdek kullanılmıştır.
Avusturya’da 2020 yılında yapılan bir başka bina ise Ho-Ho Wien. Bu bina ise 84 metre yüksekliğinde ve 24 katlı olup ana taşıyıcı sistemin %76’sı ahşap %24’ü betonarme ve prekast malzemelerden yapılmıştır. Yapının cephe elemanları da prefabrik ahşap panellerden oluşturulmuştur. Bu proje ile 2,800 ton Co2 emisyonu engellenmiştir.
Düşük Enerjili Binalar Yapılabilir mi?
Gelişen teknoloji ile yapıların tasarımında da oldukça önemli adımlar atılmıştır. Artık günümüzde bir yapının koordinatı ve güneşe yönlenmesine göre, (hatta etrafındaki ağaçları ve diğer binaları da dikkate alarak) çeşitli simülasyonları bilgisayar ortamında modelleyerek analiz edebiliyoruz.
Geçtiğimiz yıllarda bu veriler değerlendirilerek bazı enerji performans seviyelerine göre yeni inşaat metotları geliştirilmiştir. Bu metotlardan bazıları Amerika Yeşil Bina Birliği (US Green Building Counsil) ve Uluslararası Pasiv Ev Birliği (International Passive House Association, IPHA) olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu kuruluşların belirlediği çeşitli sertifika kriterleri ile (LEED, Passive House PHI, Breeam, EDGE) düşük enerjili binaların tasarlanması ve inşa edilmesi mümkündür. Tabi burada tüm sürecin etkin bir yönetim kadrosunun yönetiminde olması çok önemlidir.
Pasif evler konusunda ülkemizde SEPEV (Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği) etkili bir çalışma yürüterek PHI eğitimleri vermektedir.
Pasif Ev Kriterleri Nelerdir?
Pasif ev kriterleri;
- İyi yalıtılmış dış kabuk,
- Sertifikalı cam doğrama,
- %90 ısı geri kazanımlı taze havalandırma sistemi,
- Hava sızdırmayan kabuk,
- Yapı dış kabuğunda ısı köprülerinin giderilmesi olmak üzere 5 ana başlıkta toplanmaktadır.
Çözüm: Ekolojik Malzeme ve Düşük Enerjili Binalar
2023 yılında Avrupa’nın “sınırda karbon vergisi” ve Paris Anlaşması yaptırımlarının uygulanmaya başlanmasıyla birlikte ekolojik ve düşük karbon ayak izi bırakan yapı malzemelerine yönelim yükselmeye başlamıştır. Gelişen teknoloji ile bu malzemelerin çeşitliliği günden güne artacaktır.
Son zamanlarda globalde de kendini gösteren enerji fiyatlarındaki ivmeli artış sebebiyle, artık daha az enerji tüketen yapılara ihtiyaç doğmuştur. Ülkemizde yaklaşık 100 kWh/m2 olan ortalama enerji talebini, Passive House ve diğer düşük enerjili yapıların tasarım yöntemleri ile 15 kWh/m2’den daha az seviyelere düşürmek mümkündür.
Yeni dünya döneminde artık “ekolojik yapı” ve “düşük enerjili binalar” konseptlerine ait örnekleri görecek ve bu kriterlerin minimum inşaat gereksinimleri olduğunu deneyimleyeceğiz.