İçindekiler
BETAM çatısı altında Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Şahin Güneş ve Araştırma Görevlisi Mehmet Cem Şahin’in ortak imzasını taşıyan araştırma notuna göre son 10 yılda Türkiye’de konut sahibi olma oranı giderek geriledi.
Konut sahipliğinin genel olarak ve farklı gelir grupları düzeyinde geçtiğimiz 10 yılda (2010-2021) nasıl değiştiğinin incelediği araştırmada, ülkemizde konut sahipliği oranının ilk yıllarda yaşanan sınırlı bir artışın ardından azaldığı vurgulandı.
Raporun özetinde konu ile ilgili şu detaylar aktarılıyor:
“2010’da yüzde 59 olan konut sahipliği oranı 2021 yılında yüzde 55,5’e gerilemiştir. Farklı gelir gruplarının konut sahiplik oranları incelendiğinde, bu oranın en düşük gelir grubunda yüzde 51,3’ten 46’ya (5,3 puan), orta gelir grubunda yüzde 58,5’ten 52,8’e (5,7 puan), en yüksek gelir grubunda ise yüzde 70,4’ten 66,1’e (4,3 puan) düştüğü görülmektedir.”
Ayrıca çalışmada konut sahipliği oranı Türkiye OECD verileri kullanılarak farklı kişi başı ortalama gelir düzeylerine sahip seçilmiş ülkeler ile karşılaştırılıyor. Sonuçlar ise ülkemizdeki konut sahipliği oranının Almanya ve İsviçre’den yüksek, Doğu Avrupa ve Güney Amerika ülkelerine kıyasla ise düşük olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de ev sahipliği oranı, 2010-2021 (%)
Konut Fiyatları ve Alım Oranları Ne Durumda?
Raporda 2010’dan bu yana Türkiye’de konut sahibi olma oranı ile ilgili şu ifade yer alıyor:
“Türkiye’de konut sahipliğinin 2010’dan bu yana seyrine bakıldığında genelde düşüş eğiliminde olduğu görülmektedir. TÜİK verilerine göre 2010’da yüzde 59,0 olan konut sahipliği oranı dört yıl içinde ancak yüzde 59,3’a yükselmiş, 2014’ten bu yana ise sürekli gerileyerek 2021’de yüzde 55,5’e kadar düşmüştür. Özellikle 2020 pandemi yılındaki 1,1 yüzde puanlık istisnai düşüş dikkat çekicidir.
Konut sahipliği oranının düşüş göstermediği 2010-2014 arasında reel birim konut fiyatında yüzde 28,6 oranında artış söz konusudur. Dört yıl gibi bir süre içinde konut nispi fiyatının bu ölçüde artmasının konut talebi (dolayısıyla konut sahipliği) üzerinde etki yapmaması düşünülemez. Oysa bu dönemde konut sahipliğinde azalma görülmemektedir. Bunun nedeni, aynı dönemde yüksek büyüme sayesinde hanelerin kullanılabilir reel gelirlerinde güçlü bir artışın gerçekleşmiş olmasıdır.”
Türkiye’de gelir gruplarında ev sahipliği oranı, 2010-2021 (%)
Gelir Grubuna Göre Ev Sahibi Olma Oranındaki Fark Kapanıyor
Konut alma oranlarının gelir gruplarına göre değerlendirildiği araştırma sonuçlarında konut sahipliği farkının en yüksek gelirli grup ile en düşük grup arasında yalnızca 20 puan olması, dikkat çekici bir durum olarak göze çarpıyor. Araştırmada bu konuda şöyle bilgi veriliyor:
“İlk gözlem, tahmin edileceği gibi gelir düzeyi arttıkça konut sahipliğinin de artıyor olmasıdır. Ancak konut sahipliği farkının en yüksek gelirli grup ile en düşüğü arasında 20 puandan ibaret olması (2021’de yüzde 66’ya yüzde 46) dikkat çekicidir. Gerçi gözlemler yüzde 10’luk gelir dilimleri düzeyinde yapılsaydı en yüksek yüzde 10’luk dilimde konut sahipliğinin muhtemelen çok daha yüksek olduğu görülecekti. Ama en düşük yüzde 10 diliminde ağırlık büyük ölçüde kırsal kesimden oluşacağından konut sahipliği muhtemelen fazla değişmeyecek, hatta köylerde hanelerin ezici çoğunluğu ev sahibi olduğundan bir miktar yüksek bile çıkabilecekti. Konut sahipliği gelir düzeyleri itibariyle incelendiğinde bu özellik akılda tutulmalıdır.
Genel bir değerlendirme yapacak olursak, 2010-2021 döneminde ev sahipliğinin Türkiye genelinde ilk üç yıl sabit kaldığı ancak izleyen yıllarda düşüşe geçtiği görülmektedir. Konut sahipliğinin gelir gruplarındaki seyrinde ise ciddi farklılıklar görülebilmektedir. Bununla birlikte son tahlilde konut sahipliği 2021’de 2010’a kıyasla tüm gelir gruplarında az ya da çok daha düşüktür. En büyük düşüşler de en yüksek, ortanca ve en düşük gelir gruplarında ortaya çıkmıştır.”
Türkiye ve benzeri ülkelerde ev sahipliği oranı, 2010-2020 (%)
Konut Sahipliğinde Türkiye’nin Diğer Ülkeler Arasındaki Yeri
Türkiye’de konut sahibi olma oranının bazı dünya ülkeleri ile kıyaslandığı araştırma sonuçları ise şu şekilde paylaşılıyor:
“Türkiye’de (bazı özelliklere göre) seçilmiş ülkelerle karşılaştırıldığında yaklaşık yüzde 56 olan (2020) konut sahipliğinin düşük kaldığı göze çarpmaktadır. Bu seçilmiş ülkeler, Macaristan, Polonya, Romanya, Meksika, Şili, Almanya ve İsviçre’den oluşmaktadır. Türkiye’de Satın Alma Gücü Paritesi (SGP) cinsinden kişi başı gelir bu ülkelerin ilk üçü ile benzer, Şili ve Meksika’nın üzerinde, Almanya ve İsviçre’nin ise çok altındadır.
En yüksek konut sahipliğine sahip ülkeler sırasıyla Romanya, Macaristan ve Polonya’dır. 2020 itibariyle konut sahipliği bu ülkelerde sırasıyla yüzde 97, 88 ve 79’dur. Bu ülkelerde kişi başı gelir, Türkiye’ye benzer düzeyde olmakla birlikte konut sahipliği oranları Türkiye’nin çok üzerindedir.”
Çalışmanın tamamını incelemek için tıklayınız…