Etkinlikler
EMSAL.COM
  • Gündem
  • Sektör
  • Mevzuat
  • Analiz
  • İnovasyon
  • Sürdürülebilirlik
  • Söyleşi
  • Yazarlar
No Result
Tüm Sonuçları Göster
  • Gündem
  • Sektör
  • Mevzuat
  • Analiz
  • İnovasyon
  • Sürdürülebilirlik
  • Söyleşi
  • Yazarlar
No Result
Tüm Sonuçları Göster
EMSAL.COM

Ana Sayfa » Geçmişten Günümüze Mülkiyet 1: Osmanlı Devleti

Geçmişten Günümüze Mülkiyet 1: Osmanlı Devleti

En önemli ihtiyaçlardan biri olan barınma, mülkiyet hakkı ile garanti altına alınmaktadır. Peki kültürümüzde bu hak, geçmişten günümüze nasıl tanımlanmıştır?

Ahu Minareci Küçükağa Ahu Minareci Küçükağa
16 Kasım 2022
Etiketler: Mevzuat, Yatırım
Okuma Süresi:5 dakika
A A
Geçmişten Günümüze Mülkiyet 1: Osmanlı Devleti
PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

İçindekiler

  • Müstakil Yapılardan Çok Katlı Binalara…
  • Mülkiyet Hakkı, Temel Hak ve Özgürlüklerden Biri
  • Osmanlı’daki Mülkiyet Sisteminde İkta Sistemi Örnek Alındı
  • Osmanlı’daki Mülkiyet Kavramını Geliştiren Gelişmeler
  • Kanun-i Esasi, Mülkiyet Kavramını Liberal Bakış Açısına Yaklaştırdı

Barınma, insanlığın var oluşundan bu yana en önemli ihtiyaçlardan biridir. İlk çağlarda göçebe olarak yaşayan topluluklar, o süreçte dahi göçtükleri yerlerde kendilerine obalar kurmuşlardır. Tarım Devrimi ile de yerleşik hayata geçilmiş ve küçük yerleşim yerleri kurulmaya başlanmıştır.

Sosyal ve kültürel bir varlık olan insanoğlu, yaşamın getirdiği her yenilikle birlikte barınma ihtiyacını da değiştirmiştir. Bu sürece bağlı olarak Tarım Devrimi ile gelişmeye başlayan köyler, kasabalar gibi küçük yerleşim alanlarının yerini; Sanayi Devrimi ve teknolojinin gelişimi ile şehirler, büyükşehirler, metropoliten kentler ve bölgeler almaya başlamıştır. Dolayısıyla kentleri; insanlar ve onların yaşam pratikleri ile değişen, gelişen canlı organizmalar olarak görmek mümkündür.

İlginizi Çekebilir

Depremde Hasarlanan Yapıların Sorumluları Kimler?

Deprem Sonrası “İyi ki” Demek İçin Atılacak Hukuki Adımlar

Müstakil Yapılardan Çok Katlı Binalara…

1900’lü yıllarda kent ve kır yaşamında müstakil, tek veya maksimum 3 katlı ahşap yapılar; yaşam geleneğimizin bir parçası olarak öne çıkmaktaydı. Ancak Sanayi Devrimi ve teknolojinin gelişimi ile bu tür yapılar yetersiz kalmış, çok katlı yapıların üretimine başlanmıştır.

1927 yılında gerçekleştirilen ilk sayıma göre nüfusu 13.648.270 olan Türkiye’de halkın %75,8’i belde ve köylerde, %24,2’lik bölümü ise il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktaydı. Ancak 1950 sonrasında bu durum değişti ve nüfus, kentsel alanlarda toplanmaya başladı. Takvimler 2020 yılını gösterdiğinde ise Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’de kentsel nüfus oranı, %76 seviyesine yükseldi.

Konuya küresel ölçekten baktığımızda da durumun pek farklı olmadığıyla karşılaşmaktayız. Öyle ki yine Dünya Bankası verilerine göre günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık yarısı kentsel alanlarda yaşamaktayken bu oranın 2050’ye kadar üçte ikiye çıkması öngörülmektedir. Yine Avrupa’daki nüfusun da yaklaşık %75’i şehirlerde yaşamaktadır.

Geçmişten Günümüze Mülkiyet 1: Osmanlı Devleti

Doğal olarak tüm bu gelişmeler, mülkiyet hakkı kavramının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Mülkiyet Hakkı, Temel Hak ve Özgürlüklerden Biri

Mülkiyet hakkının önemiyle ilgili Saim Tuğrul’un, Kamu Hukuku Açısından Mülkiyet Hakkı ve Sınırlandırılması isimli eserindeki şu ifadeleri dikkat çekmektedir:

“İnsan haklarının önem ve önceliğine göre bir sıralama yapılırsa, en önemli hakkın yaşam hakkı olduğu sonucuna ulaşılır. Çünkü insanın, ancak yaşadığı sürece diğer haklarından söz edilebilir. İnsanlar dünyada hayatlarını sürdürebilmek için daima maddi varlıklara ihtiyaç duyarlar. Tarihin başlangıcından itibaren ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanabilmesi amacıyla mal edinme, insanların en asli faaliyetlerinden birisi olmuştur. Bu bağlamda mülkiyet hakkı; bir şey üzerinde ‘bu bana aittir’ dedirten ve tarih boyunca hakkında birçok tartışmaların yapıldığı temel hak ve özgürlüklerden birisidir.”

Mülkiyet kavramının kişilerin en önemli haklarından biri olduğu dikkate alındığında, bu hakkın nasıl korunacağı da her zaman önemli bir kavram olarak karşımıza çıkmıştır.

Mülkiyet kavramının önemini belirtmeye çalıştığımız bu satırların ardından, söz konusu hakkın kültürümüzde nasıl tanımlandığına; Osmanlı Devleti özelinden bir giriş yapalım…

Osmanlı’daki Mülkiyet Sisteminde İkta Sistemi Örnek Alındı

Osmanlı Devleti, kurulduğu andan itibaren toprak rejimi üzerinde durmuştur. Dönemin ekonomik, konjonktürel, sosyal ve siyasi durumu göz önünde bulundurulurken rejimin en önemli belirleyicisi, savaş ekonomisi olmuştur. Bu bağlamda Osmanlı Devleti; Selçuklu Devleti’nin ikta sistemini örnek almış, miri şeklinde adlandırılan kamusal toprak rejiminde karar kılmıştır.

Kısaca ikta sistemi, hükümdarın bizzat tasarrufu altında bulunan arazi, maden, işletme gibi kazanç getiren mülkleri uygun gördüğü kimselere bazı şartlarla vermesidir. Miri arazi sisteminde de mülkiyeti devlete ait olan taşınmazlar, ihtiyaç sahibi çiftçilere sözleşme karşılığında verilmekteydi.

Öte yandan yine Osmanlı Devleti’nde mülkiyet hakkına ciddi önem verildiği rahatlıkla söylenebilir. Zira devletin ikinci Padişahı Orhan Bey zamanında dahi, -günümüze çoğu ulaşmamış olsa da- “Defter-i Köhne” adı altında kayıtların tutulduğu bilinmektedir.

Osmanlı’daki Mülkiyet Kavramını Geliştiren Gelişmeler

Osmanlı Devleti’nde mülkiyet kavramı, aşağıdaki gelişmelerle değişmiş ve gelişmiştir:

  • 1808’deki Sened-i İttifak Sözleşmesi,
  • 1838’deki Osmanlı-İngiliz Ticaret Anlaşması,
  • 1839’daki Tanzimat Fermanı,
  • 1851’deki Ceza Kanunname-i Hümayunu,
  • 1850’deki Ticaret Kanunnamesi,
  • 1856’daki Islahat Fermanı,
  • 1858’deki Arazi Kanunu,
  • 1868-1876 tarihleri arasında hazırlanan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye.

Doç. Dr. Oktay Uygun, Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Hakları adlı eserinde Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye’nin mülkiyet konusundaki maddelerini şöyle özetlemektedir:

“Mecelle’nin 1192. ve 1197. maddeleri mülkiyet hakkının; içeriğini, mutlak niteliğini, tanıdığı yetkileri ve sınırlarını belirtmiştir. 1192. maddesine göre herkes mülkünde dilediği gibi tasarruf edebilir; fakat başkasının bir hakkı varsa, bu durumda malikin dilediği gibi hareket etmesi mümkün değildir. Mülkiyet hakkı başkasının hakkıyla sınırlıdır. 1194. maddesine göre bir yere malik olan kimse o yerin altına da ve üstüne de maliktir; malik dikey mülkiyet hakkına sahiptir. 1197. maddeye göre hiç kimse mülkünü tasarruftan menedilemez, men ancak başkasına karşı açık zararın olması hâlinde mümkündür. Görüldüğü üzere mülkiyet hakkı Mecelle’de döneminin batılı hukuk düzenlerinde olduğu gibi, mutlak bir hak olarak düzenlenmiştir.”

Geçmişten Günümüze Mülkiyet 1: Osmanlı Devleti

Kanun-i Esasi, Mülkiyet Kavramını Liberal Bakış Açısına Yaklaştırdı

1876 yılında II. Abdülhamit tarafından bir fermanla ilan edilen Kanun-i Esasi, Osmanlı Devleti’nin ilk Anayasası olması açısından önemlidir. Fermanın 21. maddesi, mülkiyet kavramının yapısını direkt etkilemiş ve meseleyi daha liberal bir bakış açısına yaklaştırmıştır. İlgili madde aynen şu şekilde kaleme alınmıştır:

“Herkes usulen mutasarrıf olduğu mal ve mülkünden emindir. Menafi-i umumiye için lüzumu sabit olmadıkça ve kanun mucibince değer pahası peşin verilmedikçe kimsenin tasarrufunda(ki) mülk alınamaz.”

Devamında 1909 yılında ilan edilen 2. Meşrutiyet’te ise Kanun-i Esasi’nin 21. maddesi, hiçbir değişikliğe uğramadan aynı şekilde kalmıştır.

Mülkiyetin önemini aktardığım ve sonrasında ana hatlarıyla Osmanlı Devleti’ndeki mülkiyet anlayışını gözler önüne sermeyi hedeflediğim yazımın ikinci bölümünde, “Türkiye Cumhuriyeti’nde mülkiyet” konusuna odaklanacağım…

“Geçmişten Günümüze Mülkiyet 2: Türkiye Cumhuriyeti” başlıklı yazıya ulaşmak için tıklayınız…

PaylaşGönderPaylaşTweetPaylaş
Önceki

Değerli Konut Vergisinin Pişmanlık ve Islah Uygulaması

Sonraki

Kurum Taşınmazlarının Satışında KV ve KDV İstisnası 2

Sonraki
Kurum Taşınmazlarının Satışında KV ve KDV İstisnası 2

Kurum Taşınmazlarının Satışında KV ve KDV İstisnası 2

BU HAFTA EN ÇOK OKUNANLAR

bina çatlağı
Sektör

Betonarme Yapılardaki Çatlaklar ve Çözümleri

Osman Pekşen
28 Ocak 2023

Betonarme binalarda fiziksel/kimyasal etkiler sonucu gerilmeler nedeniyle oluşan yapısal ve uygulama kaynaklı çatlamalar, yapı elemanının dağılmayacak biçimde deformasyona uğraması şeklinde...

Devamını Oku
Kiracı, Satılacak Evi Göstermek Zorunda mı?

Kiracı, Satılacak Evi Göstermek Zorunda mı?

13 Ocak 2023
Kentsel Dönüşüm Sürecinde Önemli Değişiklikler

Kentsel Dönüşüm Sürecinde Önemli Değişiklikler

11 Ocak 2023
İmar Planlarına İtiraz Hakkının Önemli Detayları

İmar Planlarına İtiraz Hakkının Önemli Detayları

4 Ocak 2023
Müstakil Parsel Nedir?

Müstakil Parsel Nedir?

28 Eylül 2022

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Mevzuat

Tek Konutu Olan Emlak Vergisi Öder mi? 2

28 Aralık 2022
Analiz

Satılık Konut Fiyatlarında Düşüş Eğilimi Sürüyor!

14 Kasım 2022
Gündem

Afet Sonrası İletişim, Hayati Öneme Sahip

24 Şubat 2023
Sektör

Binaların Kalite Performansını Belirleyen Faktörler

15 Eylül 2022
EMSAL.COM

Emsal.com, Türkiye ekonomisinin itici güçlerinden gayrimenkul sektörüne ışık tutmak amacıyla kurulmuştur.
 
Sektörün önemli konu başlıklarına dair farkındalığı hem üretici hem de tüketici açısından artırmak adına uzman kalemlerin görüşlerine yer verilen bu platformda, söz konusu alan; geniş bir perspektiften mercek altına alınmaktadır.
 
Emsal.com;

  • Uzman görüşlere ev sahipliği yapar,
  • Gayrimenkul sektörünün dijital kütüphanesidir,
  • Güvenli, kaliteli, tarafsız ve özgün içerikler yayınlar.

  • En Çok Okunanlar

  • İmarda Terimler ve Hesaplamalar
  • Yeni Evim: Ev İsteyenlere İmkân
  • Dairelerde Balkon Kapatmak Yasal mı?
  • İmar Planı Tadilatı Nedir ve Nasıl Yapılır?
  • Vaziyet Planı Nedir?
  • Kiracı Satılacak Evi Göstermek Zorunda mı?
  • Ruhsata Tabi Binaların Yıkım Mevzuatı
  • Değer Artış Kazancı Tespitinde İktisap Tarihi
  • Mimaride En Çok Kullanılan Yapı Malzemeleri
  • Kentsel Gelişimde Sürdürülebilir Modeller
  • Kentsel Dönüşüm Sürecindeki Değişiklikler
  • İmar Planlarına İtiraz Hakkının Detayları
  • Kategoriler

    • Gündem
    • Sektör
    • Mevzuat
    • Analiz
    • İnovasyon
    • Sürdürülebilirlik
    • Söyleşi
    • Yazarlar

    Politikalar

    • Yayın İlkeleri
    • KVKK Aydınlatma Metni
    • Gizlilik Politikası
    • Çerez Politikası

    E-Bülten

    Tüm güncel gelişmeler ve haberler için
    e-posta listemize abone olun!

      • Hakkımızda
      • Künye
      • Etkinlikler
      • İletişim

      © 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. | emsal.com

      No Result
      Tüm Sonuçları Göster
      • Gündem
      • Sektör
      • Mevzuat
      • Analiz
      • İnovasyon
      • Sürdürülebilirlik
      • Söyleşi
      • Etkinlikler
      • Konular
      • Hakkımızda
      • Künye
      • İletişim

      © 2023 | Tüm Hakları Saklıdır. | emsal.com

      Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK uyarınca kullanılan çerezler yönetebilir. Daha fazla bilgi için tıklayın.