İçindekiler
Özellikle son dönemde yaşanan ekonomik gelişmelere paralel olarak otel konaklama bedelleri çok yükselince, insanlar daha ekonomik tatil çözümleri için çeşitli arayışlara girdi. Konforundan ödün vermeden daha ekonomik bir tatil geçirmek isteyen bireyler, kısa süreli konut kiralama işlemlerine ağırlık vermeye başladı.
Böyle bir gündem içerisinde de literatürde Short Term Rental (STR) olarak geçen konutların kısa süreli kiralanması işinde âdeta bir patlama yaşandı. Özellikle tatil bölgelerinde ev sahipleri, mülklerini kısa süreli kiralayarak hem kendi bütçesine hem de ülke turizmine anlamlı katkılar sağladı. Türkiye’de de bu sistem, halk arasında günlük kiralık ev ve günübirlik kiralık ev şeklinde isimlendirildi.
Kamudan Günlük Kiralık Ev Düzenlemesi
Artan günlük kiralama işlemlerinin ardından ülkemizde kamu da harekete geçti ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu evlerin turizm tesislerinin tabi olduğu regülasyonlara tabi tutulması amacı ile bir kanun düzenlemesi oluşturdu. Bahse konu işlemlerin kayıt altına alınmasının amaçlandığı belirtilen düzenleme, bugünlerde Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) intikal etti. Peki, bu düzenleme doğru bir adım mı?
Günlük Kiralık Evler İçin Düzenlemeler Gerekli, Ancak…
STR kavramı, özellikle belli başlı internet siteleri sayesinde küresel ölçekte çok ciddi büyüdü ve ülkeler de artan talebe bağlı olarak bu alanda regülasyonlar getirmeye çalıştı. Söz konusu süreçte günlük kiralık ev işlemlerine aracılık eden internet siteleri de kendi kurallarını olabildiğince sıkılaştırmaya gayret etti.
Öncelikle bu gelişmelerin ve yasal düzenlemelerin, sektörün ciddi bir iş modeli hâline gelmesi için sevindirici ve gerekli olduğunu ifade etmek isterim. Ancak, kamuoyunda sıklıkla yer bulan haberlerin aksine konuyu bir de olumsuz noktalarına değinerek ele almakta fayda var. Zira günden güne büyüyen ve tüm dünyada kabul gören bir sektörün önünü kapatabilecek adımlar, en çok ülke ekonomisine zarar verir ve bunun olmasını hiç istemeyiz.
Düzenlemelerle Günlük Kiralama Sektörünü Büyütelim, Önünü Kapatmayalım
Ülkemizde günlük kiralık evler için oluşturulan kanun teklifini incelediğimde, bu düzenlemenin sektörü büyütmektense olabildiğince zorlaştırmak üzerine hazırlandığını gördüm. Kanun teklifinde daha çok turizm tesis yatırımcılarını korumanın hedeflendiğini de söylemek gerekir. Turizm tesisleri gayet tabii korunmalı ancak bunu yaparken global ölçekte kabul gören bir sektörün gelişimini engelleyecek adımlardan da uzak durulmalı.
Kısa Dönem Kiralama Süresi 100 Gün
Teklif metnindeki maddeler üzerinden konuşacak olursak burada kısa dönem kiralama süresi tek seferde 100 gün olarak belirtilmiş. Yani evinizi birine 101 gün kiralarsanız, tüm bu regülasyonlardan sorumlu olmayacaksınız. Sürenin gayet uzun tutulduğunu ifade etmek gerekiyor.
Yine teklifte günlük kiralama işlemlerine getirilen şartlar sadece konutlar olarak sınırlandırılmış. Yani düzenlemede; ticari alanlar, kamp bölgeleri, tiny house, bungalov gibi sistemler net bir şekilde tariflenmemiş. Oysa bu alanlarda da ciddi bir potansiyel söz konusu.
Tüm Maliklerden İzin Şartı, Belge Alımını Zorlaştıracak
Teklifte bulunan çoklu mülkiyetli yerlerde diğer tüm maliklerden oy birliği ile muvafakat alma ve mülk ya da üst hakkı sahibi olma zorunluluğu gibi kurallar ise düzenlemenin olabildiğince az belge verilmesini sağlama amacı taşıdığını düşündürüyor. Öte yandan belgeli konutların vergilendirilmesi ve turizme olan katkısı konusunda da belirli bir yönerge bulunmuyor.
Turizm Gelirlerinde Milyarlarca Dolarlık Kayıp Yaşanabilir
Kanun teklifindeki koşulları karşılayarak günlük ev kiralama ruhsatı alacakların oranı, oldukça düşük kalacak gibi görünüyor. Böylelikle Antalya başta olmak üzere özellikle Akdeniz illerimizde ciddi bir potansiyele sahip olan günlük kiralama hizmetleri, yüksek ihtimalle bu düzenlemeden negatif yönde etkilenecek.
Nihayetinde günlük kiralık evlerin azalmasıyla da sadece buralarda konaklamak isteyen ve sayıları yadsınamayacak kadar fazla olan turistlerin ülkemizi ziyaretleri azalacak, bu da turizm gelirlerinde milyarlarca dolarlık bir zarara yol açacak. Kanunun uygulamaya alınmasıyla birlikte illerimizdeki pek çok esnaf (taksicisinden tutun restoranına kadar), olumsuz anlamda etkilenecek. Azınlığa hitap eden bu düzenlemede detaylandırmaya çalıştığım başlıkların da düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim.
Eleştirilen Başlıklara Öneriler
Söz konusu teklifte belgelendirme yerine dijital ortamda onaylatma gibi bir yöntem oluşturulabilir, arbitraj (alt kiralama ile işletme) mümkün kılınabilir, konut dışı mekânların da değerlendirilmesi sağlanabilir, 100 gün tanımı azaltılabilir, bahsi geçen alanlarda hijyen, sağlık, güvenlik ve çevre koruma kurallarının da yerine getirilmesi belirtilebilirdi.
Bu şekilde düzenlenen bir kanun, olgunlaşan ve turizme de anlamlı katkılar sağlayan bir sektörü kısıtlamak yerine geliştirmek adına çok daha kapsayıcı ve pratik bir çalışma olabilirdi.