İçindekiler
Sanayi devrimiyle birlikte hızlanan insan faaliyetleri, küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine neden olmaktadır. Dünya genelinde sıcaklıklar artmakta, buzullar erimekte, deniz seviyeleri yükselmekte ve yağış rejimi değişmektedir. Sera gazı emisyonu öngören senaryolar ile üretilen iklim değişikliği projeksiyonları, bu değişimlerin aynı yörüngede gelecekte de devam edeceğini göstermektedir.
Günümüzde dünya genelinde küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerini; fırtına, hortum, kuraklık, sel, salgın hastalıklar gibi afetler şeklinde yaşayarak görmekteyiz. Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporuna göre Türkiye iklim değişikliği açısından riskli ülkeler arasında yer almaktadır.
Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi Nedir?
İklim değişikliği ile mücadele kapsamında; Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi (BBKİES) ortaya çıkmıştır. BBKİES; iklim değişikliği ile gönüllü olarak etkin bir şekilde mücadele etmek ve düşük emisyonlu iklim esnekliğine sahip bir geleceğe adım atmak için hayata konan bir büyükşehir ve yerel yönetim iş birliğidir.
Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi (Global Covenant of Mayors – GCoM), iklimi ve enerji hedeflerini uygulamaya gönüllü olan binlerce şehir ve bölgeyi bir araya getirmektedir. Bir araya gelen şehir ve bölgeler; sürdürülebilirlik çerçevesinde, bölgesel veya ulusal düzeyde belirlenen hedefleri gerçekleştirerek, bu girişime katkı sağlamakta, gözetim sürecine tabi olan sürdürülebilir enerji eylem planları hazırlamaktadır.
Sözleşmeye taraf olan imzacılar, 2050 için ortak bir vizyonu onaylar. BBKİES’e katılan yerel yönetimler aşağıdaki hususlarda politikaları uygulamayı ve önlemler almayı taahhüt etmektedir:
- Sera gazı emisyonunu azaltmak / sınırlamak.
- İklim değişikliğinin etkilerine hazırlanmak.
- Güvenli, uygun maliyetli ve sürdürebilir enerjiye erişimi artırmak.
- Bu hedefler doğrultusunda ilerlemeyi takip etmek.
Şehirlerin; emisyonları etkili bir şekilde düşürmek, mevcut iklim etkilerine müdahale etmek, geleceği planlamak için doğru coğrafi ve zamansal ölçeklere sahip verilere / bilgilere ihtiyacı vardır. BBKİES kurulu tarafından kabul edilen Ortak Raporlama Çerçevesi (ORÇ), dünya genelindeki şehirlerin kendi iklim faaliyetlerinde standartlaştırılmış tek bir yaklaşımla bilgi paylaşmalarını sağlayacak ilk küresel raporlama çerçevesini belirlemiştir. Bu çerçeve, BBKİES şehirlerine kendi sera gazı emisyonlarını, iklim değişikliği risklerini / savunmasızlıklarını değerlendirmek ve uyumlu bir şekilde raporlama yapmak için yol göstermektedir.
İklim Beyanları Standartları Kurulu (CDSB) ve Karbon Saydamlık Projesi (CDP) ise kısa süre önce “AB Mali Olmayan Raporlama Direktifi ekseninde çevresel raporlama nasıl yapılır?” sorusuna cevap vermeyi amaçlayan bir çevre raporlama el kitabı yayınladı. Buna göre, etkili çevresel raporlama için gerekli bazı ilkeler şunlardır:
- Amacına uygun yapılması.
- Verilen diğer bilgilerle bağlantı kurulabilir olması.
- Tutarlı ve karşılaştırılabilir olması.
- Açık ve anlaşılır olması.
- Ölçülebilir olması.
- İleriye dönük olması.
Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı
Kentler, artan nüfusları ve ekonomik ağırlıkları sonucunda iklimsel risk ve fırsatlar anlamında giderek daha önemli roller üstlenmektedir. Buradan hareketle, iklim değişikliğine yönelik gerekli çözümlerin önemli kısmını yerel yönetimler yerine getirecektir. Belediyelerimiz sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda yapacakları çalışmalar için, konusunda yetkin bilim insanları ve uzmanlardan danışmanlık hizmeti alarak en kısa sürede harekete geçmelidir. İklim değişikliği bilinci ve bu çerçevede geliştirilen stratejilerin global ölçekte başarılı olabilmesi için geniş katılımlı bir süreç, aktörlerin yakın koordinasyonu, uzun vadeli irade, projeye en üst düzeyde ilgi gösterilmesi ve destek olunması son derece önemlidir.
Bu hedefler doğrultusunda belediyelerimiz iklimle ilgili risk ve fırsatları değerlendirebilecek, iklim değişikliği uyum / azaltım opsiyonlarını göz önünde bulunduracak, paydaşların katılımını destekleyecek, kapasite artırıcı faaliyetlere destek olacak bir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı (SECAP) hazırlamalıdır. İklim eylem planları, iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının azaltılması, bu çalışmalar için gereken finansal gereçlerin ve teknolojilerin geliştirilmesi ve iklim değişikliğinin kaçınılmaz etkilerine uyum sağlamak için alınması gereken önlemleri kapsamalıdır.
Belediyeler Neden SECAP Hazırlamalı?
Belediyelerin neden iklim eylem planı hazırlaması gerektiğini ise şöyle sıralamak mümkündür:
- Sürdürülebilir bir yerel yönetime yönelik uluslararası programlara üyelikler ve raporlama gereksinimleri sebebiyle artan bilgi, kapasite ihtiyacı ve halihazırda verilmiş olan taahhütler.
- Kentlerimizin önemli miktarda sera gazı emisyonuna sahip olması.
- Kentlerimizde emisyonların çoğunluğunun enerji ve ulaşım hizmetlerinden kaynaklanması ve emisyonların bu proje kapsamında etkili bir şekilde düşürülebilmesinin mümkün olması.
- Projenin yeterli destek ile pratikte öngörülen hedefler doğrultusunda uygulanabilir olması.
- Hızlı kentleşme sonucunda oluşan altyapısal riskler açısından kentlerimizin iklim değişikliğinin muhtemel etkilerine karşı (sel, taşkın, fırtına vb. ) açık ve kırılgan olması.
- Kentlerimizde altyapı yatırımlarının devam ediyor olması, bu yatırımlara gelecekte bizi bekleyen iklim koşullarına uygun planlama yapmak.
- Artan nüfus ve yüksek enerji maliyetleri nedeniyle toplu taşıma, temiz enerji ve enerji verimliliği konusundaki yüksek motivasyon.
- Sürdürülebilir, akıllı, yenilikçi kentlerde yeşil iş imkanlarının artırılması ile yeni istihdam ve iş kollarının oluşmasına imkân tanınması.