İçindekiler
TCK’nin, “İmar kirliliğine neden olma” başlığı altında yer alan 184/1. Md. kapsamında, “Yapı ruhsatı almadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verileceği’’ hüküm altına alınmıştır. İmar kirliliği davalarında, ilgili kanun hükmü çerçevesinde “BİNA” tanımından yola çıkarak davalar sonuçlandırılmaktadır. Oysa imar, yapı denetimi ve ilgili diğer mevzuatlarda ‘’YAPI’’ kavramı da yer almaktadır.
“Yapı” kavramı genel anlamda bir ifade olup, “bina” kavramı ile yapının özel bir hâli tarif edilmiştir. Buradan özetle, “her binanın bir yapı olduğu, her yapının ise bir bina olmadığı” sonucuna varılmaktadır.
Dava konusu olan olaylarda suç unsuru belirlenirken; yasalara aykırı olan imalatın bir “bina mı yoksa yapı mı” olduğunun uzman mühendisler ve mimarlar tarafından tetkiki istenir. İşte tam bu noktada farklı görüşler ortaya çıkabilmekte ve yanlış değerlendirmeler yapılabilmektedir.
Makalenin gayesi de imar kirliliğine neden olan unsurlar belirlenirken, bu husustaki kavram kargaşalarını ortadan kaldırıp, tanımları yerli yerine oturtarak konuya bir nebze olsun ışık tutmak olacaktır.
İmar Mevzuatında Konuyla İlgili Kavramlar Tanımlanmaktadır
İlgili kavramlar mevzuattaki tanımlarına göre özetle şöyle tarif edilmektedir;
- Yapı: Karada ve suda, daimî veya muvakkat, resmî ve hususi yer altı ve yer üstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir. Örneğin; istinat duvarları, tüneller, köprüler, barajlar, açık enerji tesisleri, havuzlar, açık spor tesisleri vb.
- Bina: Kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri; oturma, çalışma, eğlenme, dinlenme veya ibadet etmelerine; hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.
- Basit tadilat: Statik sistemi ve yapı dış cephesini değiştirmeyen; derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, tesisat, baca, çatı onarımı ve kiremit aktarılması vb. gibi her türlü tamir ve tadil işlemleridir.
- Esaslı tadilat: Statik sistemi etkileyen, yapı inşaat alanını veya emsale konu alanını; yapının taban alanını, bağımsız bölüm sayısını, kullanım amacını; özetle, ruhsat eki projelerini değiştiren işlemlerdir (esaslı tadilat ruhsata tabidir).
Yaygın olan teknik inşaat kaynaklarında; her türlü ihtiyaç ve barınma için yapılan, üstü ve etrafı sabit olarak kapalı yapılara “BİNA” denilmektedir. Örneğin, konut, okul, türbe vb. birer binadır; ancak köprü, yol vb. oluşumlar birer yapıdır. Her binanın bir yapı olduğu, her yapının ise bina olmadığı yönünde saptama ve bilgiler mevcuttur.
TCK’nin 184. Maddesi tahtında “imar kirliliği’’ suçunun konusunu “binalar” ve “bina yapım faaliyetine esas olan ilaveler, tadilatlar vb. inşaat çalışmaları” oluşturmaktadır.
İmar kirliliğine konu edilen bina yapım faaliyeti, ruhsata tabi yapı olarak kabul edilen imalatlar kapsamındadır. Yasa, suç unsurunun oluşmasını, ruhsata tabi olan bina yapım faaliyetinin gerçekleştirilmesine bağlamaktadır (bu hususta birçok yargı kararı mevcuttur). Öte yandan gerek belediyelerin ve gerekse de ilgili diğer kurumların tanzim ettiği tutanaklarda “bina” ile “yapı” kavramları ayrımının net ve detaylı olarak belirtilmesi yararlı olup, adli mercilere ve ilgili diğer kurum/kuruluşlara uzman mütalaası raporları hazırlayan teknik elemanların da bu hususlara özen göstermeleri önemlidir.
Ruhsata Tabi Bina Olarak Kabul Edilen/Edilmeyen İmalatlarla İlgili Kriterler Esas Alınmalıdır
Ruhsata tabi kabul edilen bina inşaatı veya tadilat faaliyeti: İnşaat emsalinin, bina taban ve inşaat alanı ile kullanım amacının değiştirilmesi, statik sistemini etkileyen tadilatlar; terasların ve galeri boşlukların kapatılarak ana yapıya katılması, kış bahçesi yapılması vb. çalışmalardır. Öte yandan, ortak alanlarda her türlü müdahale; bağımsız bölüm sayısında artış, sundurma, pergola vb. tanımına girmeyen sabit (açılıp kapanmayan) malzemeden üretilen üstü kapalı eklentiler; bina gabarisinin, kat yüksekliklerinin, cephe ve çatı malzemesinin/şeklinin değiştirilmesi; balkonların sabit malzeme ile kapatılarak odanın büyütülmesi de ruhsat gerektiren bina yapım faaliyeti olarak addedilmektedir.
Ruhsata tabi olmayan bina yapım veya tadilatı faaliyeti: Mevzuatta basit tadilat tanımına giren her türlü uygulama (PAİY 4. ve 59.md.); balkonların sabit olmayan ve odaya ilave edilmeyen cam benzeri malzeme ile kapatılması; dâhili bölme duvar tadilatları (statik sistemi etkilemeyen); hafif malzeme ile yapılan pergola, sundurma vb. gibi işlemlerdir.
Bina/Yapı Ayrımının Detaylı ve Net Biçimde Belirtilmesi Süreçlere İşlerlik Kazandıracaktır
İmar hukukunda “yapı” ifadesinin daha dar anlamı dikkate alınarak, imar kirliliğini oluşturan eylemin maddi unsuru olarak “bina” yapım faaliyetinin esas olduğu açıktır. Gerek örnek yargı kararlarında hüküm altına alınan ifadeler ve gerekse de imar mevzuatı çerçevesinde değerlendirmeler yapılması bu konulardaki belirsizlikleri ve farklı değerlendirmelerin yapılmasını ortadan kaldıracaktır. Öte yandan, imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapılarla ilgili olarak tutanak hazırlayan belediyeler ve diğer kamu kurumlarının da (gerçekleştirilen fiil bina yapım faaliyetini oluşturmuyorsa) denetim sürecini sadece idari yaptırımlarla (İmar Kanunu 32/42 md. Uygulaması) sınırlandırmaları yerinde olacaktır.
Bina yapım faaliyetinin tespiti halinde ise, yapı tatil tutanaklarının ayrıntılı ve çelişkiye mahal bırakmayacak biçimde tanzim edilmesi, imalatın bina yapım unsurlarını barındırıp barındırmadığının tutanakta yer almasına özen gösterilmesi, gerek adli gerekse de diğer kamusal süreçlerde pratiklik sağlayacak, zaman ve iş kayıplarının da önüne geçilmesi sağlanacaktır. Bu şekilde hazırlanan tutanakların, uzman ve bilirkişi raporlarına da altlık teşkil etmesi bağlamında önemli olduğu düşünülmektedir.
Kaynaklar:
3194 sayılı İmar Kanunu
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği
Örnek yargı kararları (İmar Kirliliği Hk.)
İmar hukuku mevzuatı ile ilgili diğer dokümanlar