İçindekiler
İnşaat sektöründe karşılaşılan risklerin benzerini taşıyan çok az sektör vardır. Her an karşılaşabileceğiniz bu riskler, planlarınızı rayından çıkarabilecek sıradan ve makul olaylar olarak değerlendirilir. Bu sebeple, inşaat projelerinde olası her riski hesaba katmak gerçekten çok zordur.
İnşaat sektörünü diğer endüstrilerle karşılaştırırsak, inşaatçılar için risk yönetiminin neden çok daha karmaşık olduğu hemen anlaşılır. Diğer sektörler genelde oldukça istikrarlı veya öngörülebilir risklerle ilgilenirler. Örneğin; bir üreticinin projelerine yönelik en büyük tehdit, arzın kıtlığı veya ham madde temininde yaşanan sorunlar ve iş gücü sorunlarıdır. Ancak inşaat sektörü, doğası gereği çok daha tahmin edilemez risklere sahiptir. Her proje tamamen birbirinden farklıdır.
İnşaat sektörü; tasarımcı, yüklenici, tedarikçi, alt yüklenici vb. gibi birlikte çalışan çok sayıda bağımsız şirketi ve işlerin yasal prosedürlerini tamamlamak için bir o kadar da kamu kuruluşunu içerir. Proje yöneticileri, bunlarla birlikte diğer endüstrilerin de karşılaştığı tüm tedarik, hava durumu ve işçilik sorunlarıyla ilgilenmek zorundadır.
Proje yöneticileri için inşaat projelerinde riski aza indirmenin en iyi yolu, ters gidebilecek her şeye tamamen hazırlıklı olmaktır.
Projelerde 7 Önemli Risk
İnşaat projelerindeki risklere derinlemesine bakacak olursak, karşımıza temelde 7 başlık altında toplayabileceğimiz risklerin çıktığını görürüz;
- Tasarım riskleri: Tasarım hataları ve eksiklikler, tasarım sürecinin beklenenden daha uzun sürmesi, paydaşların değişiklikleri geç talep etmesi, işlerin sözleşmeye uygun olarak yapılmaması.
- Dış riskler: Yeni paydaşların ortaya çıkması ve bunların değişiklik talep etmeleri, kamunun itirazları, kanunlarda ve yerel standartlarda değişiklikler, vergi ve harçlarda meydana gelen değişiklikler.
- Çevresel riskler: Çevre analizinin eksik yapılması veya tam olarak anlaşılmaması, analizlerin hatalı değerlendirilmesi, çevresel etkiyi önlemek, azaltmak veya en aza indirmek için gerekli yeni alternatiflerin araştırılmaması.
- Kurumsal riskler: Deneyimsiz iş gücü ve personel devri, teslimatların geç yapılması ve inşaat sahasının gerektiği hassasiyette korunmaması.
- Proje yönetimi kaynaklı riskler: Sözleşmeden doğan kalite gerekliliklerine uyulmaması, planlama hataları, yüklenici kaynaklı gecikmeler, proje ekibi çalışmalarının uyumsuzluğu.
- Kamu kaynaklı riskler: Süresi dolan geçici inşaat izinleri, resmî belgelerdeki çelişkiler.
- İnşaat riskleri: Mülkiyet maliyeti aşımları ve teknoloji değişikliklerinin zamanında ve doğru kullanılmaması.
İnşaatta Sistematik Risk Analizinin Faydaları
Her proje yöneticisi, inşaat işinin yüksek düzeyde belirsizlik içerdiğini bilir. Ancak, zamanın kısıtlı olduğu durumlarda kapsamlı bir risk değerlendirmesi yapmak her zaman kaynakların en iyi şekilde kullanılması gibi görünmeyebilir.
İnşaat projelerinde risk analizinin faydalarını şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Proje uygulanabilirliğini değerlendirmeye ve tespit etmeye yardımcı olur.
- Kayıpları en aza indirebilir.
- Proje risklerini tanımlar ve her birinin potansiyel maliyetini ölçer.
- Belirli bir projede yeterli kâr elde edilip edilemeyeceğini belirler.
- Sigorta primlerini kabul edilebilir seviyelerde tutar.
- Mesleki tazminat taleplerini sınırlar.
- Şirketin güvenilirliğini ve itibarını korur.
Yazarın “İnşaatta Risklere Karşı 4 Aşamalı Süreç Yönetimi” başlıklı yazısını okumak için tıklayınız…