İçindekiler
Tüm dünyada “2030 ve 2050 sıfır karbon hedefleri” konusunda büyük bir yarış başladı. Şüphesiz ki bu yarış en çok inşaat sektörünü etkileyecek. Hâlihazırdaki karbon salım raporları da sektörün değişmesi ve ekolojik yöne doğru evrilmesi gerektiğini göstermekte.
Bu hedeflere ulaşabilmek için inşaat malzemelerinde köklü değişikliklere gidilmeli. Sadece beton ya da çelik için hammadde tedariği ve ürünleştirme proseslerindeki büyük karbon emisyonları ile bu değişim mümkün olmayacak. Bunun yanında diğer inşaat malzemelerinde de alternatifler değerlendirilerek bu doğrultuda radikal kararlar alınmalı.
Dünyada Kenevir Üretimi ve Kullanım Alanları
Kenevir, tıptan tekstil sektörüne kadar geniş yelpazelere hitap eden ürünler için ham madde olarak kullanılıyor. Son yıllarda inşaat sektöründe de yerini almış durumda. Amerika, Fransa, Almanya, İsviçre gibi ülkelerde kenevir üretim ve kullanımı oldukça yüksek seviyelere ulaştı. Bu ülkelerde üretimi arttırıcı teşvikler de yapılıyor.
Negatif Karbon Deposu Kenevir Esaslı Ürünlerin Karbon Emisyonu Nasıldır?
Ülkemizde çok yaygın olarak kullanılan köpük, XPS, EPS, cam yünü gibi malzemeler ile mukayese edildiğinde, mevcut malzemelerin üretiminde karbon salınımı oluşuyorken kenevir türevli bir yalıtım malzemesi (kenevir yünü, kenevir tuğla vb.) salımın aksine tutuculuğu ile negatif karbon deposu olmaktadır.
Büyüme sırasında kenevir bitkisi atmosferden karbondioksit (CO2) emer ve bu karbonu kendi odun, lif ve köklerinde depolar. Kenevirin büyümesi sırasında depolanan bu karbon, bitki öldüğünde veya kullanıldığında serbest bırakılmazsa uzun süreli olarak atmosferde kalır. Bu nedenle kenevir esaslı ürünlerin ömrü boyunca atmosfere karbon salımı azalır veya sıfıra yaklaşır. İnşaat prosesleri içinde kenevir türevli malzemelerin kullanılması toplam karbon ayak izini oldukça düşürmekte.
Kenevirin karbon emisyonu performansı, ürünün nasıl işlendiğine, kullanım şekline ve ömrüne bağlı olarak değişebilir. Kenevir odunundan yapılan ürünler (örneğin kenevir esaslı kontrplak veya mobilya) işlenirken ve imal edilirken bazı enerji girdileri gerektirebilir, bu da karbon emisyonuna yol açabilir. Ancak bu emisyonlar genellikle kenevirin büyümesi sırasında emilen karbondioksite göre oldukça düşük olma eğilimindedir.
Bununla birlikte kenevir esaslı ürünlerin toplam karbon etkisini değerlendirmek için ürünün yaşam döngüsü analizini yapmak önemlidir. Bu analiz, ürünün ham maddelerinin üretimi, işlenmesi, kullanımı ve bertarafı gibi aşamalarda meydana gelen enerji tüketimi ve emisyonlarını baz alır. Buna ek olarak, kenevirin yetiştirilmesi için kullanılan tarım yöntemleri ve enerji kaynakları da karbon hesaplamalarında dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak, kenevir esaslı ürünlerin genellikle düşük karbon emisyonu profiline sahip olduğu ve negatif karbon deposu olarak kabul edildiği söylenebilir. Bununla birlikte, tam bir değerlendirme için spesifik ürünlerin ve üretim süreçlerinin incelenmesi ve yaşam döngüsü analizinin yapılması gerekir.
İnşaat Sektöründe Hangi Kenevir Bazlı Ürünler Kullanılmaktadır?
Avrupa’da ve Amerika’da ytong ya da delikli tuğlalar yerine yalıtımı çok daha yüksek olan kenevir tuğlaları kullanılmaktadır. Ayrıca bu tuğlalar yanmazlık değeri çok yüksek olduğu için sık tercih edilebilirler. Tuğla dışında cam yünü malzemesine alternatif olarak da serilerek monte edilebilen yalıtım malzemeleri üretilmektedir. Bu tip malzemelerin yalıtım değerleri de oldukça yüksektir. Bu sadece birkaç örnektir ve kenevir bazlı ürünlerin kullanımı inşaat sektöründe hızla genişlemektedir. Yenilikçi üreticiler ve araştırmacılar, kenevirin potansiyelini keşfederek yeni ürünler ve uygulamalar geliştirmektedir.
Yapı Sektöründe Kenevirin Kullanımı Artırılabilir mi?
Yeni yapılarda, bölme duvarlarda bu elemanlar kullanılabilir. Dış duvarlarda kullanılması durumunda ise özellikle yüksek enerji verimli binaların yalıtımlı dış duvarlarında istenilen ısıl performans hedefleri kolaylıkla sağlanabilmektedir.
Ülkemizde ham madde temini konusunda lisanslı üreticilerin çoğalması ve üretim kapasitesinin daha da genişletilmesi, uzun vadede maliyetleri düşürerek kullanımı artıracaktır. Kenevir ürünleri, 2030 ve 2050 hedeflerine ulaşılması için gerekli olan yüksek enerji verimli yapı projelerinde kullanılarak sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek özelliklere sahip ürünler olacaktır.
Ülkemizde kenevir kullanımını artırmak mümkündür. Kenevir, ülkemizin iklim ve toprak koşullarına uyum sağlayabilen bir bitkidir ve tarihsel olarak önemli bir tarımsal ürün olmuştur. Ancak, son yıllarda kenevirin kullanımı sınırlı ve düşük düzeyde kalmıştır.
Kenevirin kullanımını artırmak için aşağıdaki adımlar atılabilir:
Yasal Düzenlemeler
Kenevirin ticari olarak yetiştirilmesi ve kullanılması için uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Tarım, sağlık, güvenlik ve ticaret gibi ilgili alanlarda düzenlemeler ve standartlar oluşturulmalıdır.
Farkındalık ve Eğitim
Kenevirin potansiyeli ve faydaları hakkında farkındalık yaratmak için eğitim ve bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır. Çiftçilere ve endüstriyel sektörlere kenevirin yetiştirilmesi, işlenmesi ve kullanılması konusunda eğitim verilmelidir.
Araştırma ve Geliştirme
Kenevirin farklı endüstrilerde kullanımının araştırılması teşvik edilmelidir. Araştırma kurumları, üniversiteler ve özel sektör iş birliğiyle kenevirin; yapısal, endüstriyel ve enerji alanlarında kullanımına yönelik araştırmalar yapılmalıdır.
Sanayi ve İş Birlikleri
Kenevir kullanımını artırmak için sanayi ve iş dünyasıyla iş birlikleri ve ortaklıklar kurulmalıdır. İnşaat, tekstil, otomotiv, enerji gibi sektörlerde kenevirin potansiyelini keşfetmek ve kullanımını yaygınlaştırmak için işletmelerin teşvik edilmesi önemlidir.
İhracat Potansiyeli
Kenevirin ülkemizdeki yetiştirme ve işleme kabiliyeti, kenevir bazlı ürünlerin ihracat potansiyelini artırabilir. Yurt dışındaki talepleri karşılamak ve kenevir endüstrisinde küresel bir oyuncu olmak için uygun pazar araştırmaları ve dış ticaret politikaları uygulanmalıdır.
Tüm bu adımların yanı sıra, kenevirin tarım, çevre ve ekonomiye sağladığı faydaları vurgulayan bir politika ve strateji oluşturulması önemlidir. Kenevir endüstrisinin sürdürülebilirlik, çevresel dostluk ve ekonomik anlamda fırsatlar sunan bir sektör olarak algılanması, kenevirin ülkemizde kullanımını artırmak adına önemli adımlardır.