İçindekiler
Kentsel dönüşüm konusu şehirlerin en önemli sorunlarından biri. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile belediyelerin kentsel dönüşüm hedeflerinde ulaşılacak yol haritasını hem şehirlere hem ülkemize ışık olması adına paylaşmak istiyorum. Bu kapsamda kentsel dönüşüm projelerinin sadece fiziksel yapıların yenilenmesi olarak değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve kültürel boyutların da dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Kentsel Dönüşümde Adım Adım Doğru Planlama
- Öncelikle yapı stoku ivedilikle çıkarılmalı ve binaların; bağımsız bölüm, yaşayan kişi sayısı, fonksiyonu, taşıyıcı sistem vb. özellikleri belirlenmelidir. Bu bilgiler doğru bir dönüşüm planının oluşturulması için hayati öneme sahiptir. Verilerin detaylı ve güncel olması, süreçteki her adımın daha sağlam temellere oturmasını sağlayacaktır.
- Elde edilen veriler coğrafi bilgi sistemleri aracılığıyla istiflenip, güncelleme ve doğrulama çalışmalarının ardından toparlanmalıdır. Oluşturulan veri envanterleri; binaları, gece ve gündüz nüfusunu, doğal gaz, içme suyu, atık su, elektrik ve ulaşım altyapılarını kapsamalıdır. Bu kapsamda, güncel ve doğru verilerle hareket etmek, sürecin başarısı için kritik bir faktördür. Ayrıca bu verilerin sadece günümüz ihtiyaçlarına değil, gelecekteki muhtemel gelişmelere de cevap verebilecek nitelikte olması gerekmektedir.
- Verilerin güncelleme ve doğrulama çalışmalarının tamamlanmasının ardından, veri setlerinin deprem kayıp tahminlerinde kullanılmak üzere ELER (Earthquake Loss Estimation Routine) yazılımında kullanıma uygun hâle getirilmesi için hücre atamaları yapılmalıdır. Bu yazılım, kentsel dönüşüm projelerinin deprem riskine karşı daha dayanıklı olmasını sağlayacaktır. Deprem riskinin minimize edilmesi hem can güvenliği hem de ekonomik kayıpların önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
- Mw=7,5 büyüklüğündeki bir senaryo depremi oluşturulup farklı sayıdaki deprem senaryoları da belirli periyotlarda denenerek olasılıksal yer hareketi dağılımları sonucunda oluşması muhtemel bina hasarı, can kaybı, yaralı sayısı ve altyapı hasarları tahmin edilebilir olacaktır. Bu sayede önceliklendirme yapılarak kentsel dönüşüm yıllara sari şekilde planlanabilir.
Kentsel Dönüşüm Planlamasında Sosyal ve Ekonomik Yapı Dikkate Alınmalı
Kentsel dönüşümde doğru planlama, sadece fiziksel dönüşümü değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik yapının da göz önünde bulundurulmasını gerektirir. Bu tür planlamalar, toplumun genel refah seviyesini artırmaya yönelik uzun vadeli stratejiler içermelidir. Bu anlamda ELER yazılımı ile bir yol kapanma modeli geliştirilebilir. Bu model sayesinde; yol genişlikleri, şerit adetleri, yol uzunlukları ve hasarlı bina sayıları kullanılarak, tek, çift ve daha fazla şeritli yollarda meydana gelecek tam ve kısmi kapanma sayıları tahmin edilebilir olacaktır. Bu, şehir içi ulaşımın afet sonrasında nasıl etkileneceğini anlamamıza olanak tanıyacaktır. Ulaşımın sürdürülebilirliği, acil durumlarda hayati önem taşımaktadır ve bu tür modellemeler kriz yönetiminde de büyük rol oynayacaktır.
Bunların yanında enerji değerlendirmesi de yapılarak hasar başı mali kayıplar; can kaybı ve yaralı sayısı ile bina hasarını içerecek biçimde tahmin edilebilir olmalıdır. Bu çalışmalar, erken müdahale ve hızlı iyileşme süreçlerinin planlanmasında büyük fayda sağlayacaktır. Enerji altyapısının dayanıklılığı, modern şehirlerin yaşam kalitesi için vazgeçilmezdir.
Projelerin Finansmanı Kamu ve Özel Sektör İş Birliğiyle Sağlanmalı
Kentsel dönüşümde doğru yol haritası tamamen elde edilecek sonuçların ekonomik anlamda altından nasıl kalkılacağına dair fizibilite çalışmalarını da gerektirmektedir. Bu tür dönüşüm projeleri, uzun vadede şehrin ekonomik yapısını güçlendirecek ve yaşam kalitesini artıracaktır. Ekonomik fizibilite, projelerin sürdürülebilirliğini ve toplumun genel refahını garanti altına alacaktır. Dolayısıyla, projelerin finansmanı hem kamu hem de özel sektör iş birlikleriyle sağlanmalıdır.
Dönüşüm projeleri fizibiliteler sonucunda oluşturulacak konsorsiyumlar, devlet desteği gibi alternatif fon kaynakları ile hayata geçirildiğinde şehrimiz ve ülkemiz, geleceğe daha güvenli adımlarla ilerleyecektir. Bu süreçte tüm paydaşların katılımı ve iş birliği, projelerin başarısı için kritik öneme sahiptir.
Kentsel dönüşüm projeleri sadece yapıların yenilenmesi olarak değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlarıyla da dikkate alınarak planlanmalıdır. Geçmişte Fatih Sultan Mehmet döneminde Çarşamba bölgesinin yenilenmesi örneğinde olduğu gibi, tarihimizde başarılı kentsel dönüşüm projelerine rastlamaktayız. Bu tür örnekler, günümüz projeleri için ilham kaynağı olmalıdır. Tarihsel perspektif, modern projelerde stratejik ve yaratıcı çözümler geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Kentsel Dönüşüm Aynı Zamanda Toplumsal Bir Dönüşüm Sürecidir
Kentsel dönüşüm sürecinde tüm paydaşların iş birliği ve katılımı ile daha güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir şehirler yaratmak mümkündür. Kentsel dönüşüm, sadece fiziksel bir yenilenme değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm sürecidir. Bu sürecin başarıya ulaşması, tüm kesimlerin aktif katılımı ve desteği ile mümkün olacaktır.
Sonuç olarak, kentsel dönüşüm projelerinin planlanması ve uygulanmasında kapsamlı, detaylı ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemek, geleceğe daha güvenli ve refah içinde bakmamızı sağlayacaktır. Bu süreçte tarihi örneklerden ilham alarak modern şehircilik prensiplerini ve teknolojik yenilikleri entegre etmek, şehrimizin ve ülkemizin geleceğine yapılacak en büyük yatırım olacaktır.