İçindekiler
Türkiye’de sürdürülebilir inşaat sektörüne geçiş süreci son yıllarda önemli bir ivme kazanmış durumda. Artan çevresel farkındalık ve iklim değişikliğiyle mücadele çabaları, inşaat endüstrisinin de dönüşümünü hızlandırdı. Bu süreçte, yeşil bina tasarımı ve inşası, enerji verimliliği, atık yönetimi, yenilenebilir enerji kullanımı gibi konular öne çıkıyor. Yeşil binaların artan tercihi, çevresel etkilerin azaltılmasına ve kaynakların daha verimli kullanılmasına olanak sağlıyor. Bununla birlikte, sektörde sürdürülebilirlik konusunda daha fazla bilinç ve yönlendirme gerekiyor.
Yeşil Çimento Nedir?
Yeşil çimento; inşaat sektöründe sürdürülebilirlik açısından öne çıkan, çimento üretiminde karbon ayak izini en aza indiren çevre dostu bir malzeme çeşididir. Yeşil çimento türlerinin çoğu; enerji tasarruflu ve düşük karbonlu üretim yöntemleri, yeni çimento formülasyonları, jeopolimerler, karbon negatif çimentolar ve yeni beton ürünleri içeren teknolojik gelişmelere dayanmaktadır. Buna ek olarak, yeşil çimento üretimi, çimento alımını azaltır. Başlıca ham maddeleri yüksek fırın cürufu ve uçucu kül gibi atılmış endüstriyel atıklardan oluşur. Ekkomaxx çimentosu, magnezyum oksiklorit çimentosu, jeopolimer çimentosu, betonarme, kalsiyum sülfoalüminat çimentosu ve sekestre karbon çimentosu, yeşil çimentonun bazı örnekleridir.
Kamu İhalelerine Yeşil Çimento Şartı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, kamunun yapım işi sözleşmeleri ile çimento alım ihalelerinde yeşil çimento şartı getirildi. Resmî Gazete’nin 16 Mart 2024 tarihli sayısında yayımlanan tebliğe göre uygulama 1 Ocak 2025 tarihinde başlayacak.
“Kamu İhale Sözleşmelerinde Düşük Karbon Emisyonuna Sahip Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılmasına İlişkin Tebliğ” ile 2025 yılından itibaren kamu ihale sözleşmelerinde düşük karbon emisyonuna sahip yeşil çimento kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla diğer çimento türlerine sınırlama getirildi. Buna göre 1 Ocak 2025 ile 31 Aralık 2029 arası dönemdeki sözleşme ve ihaleler kapsamında kullanılacak çimentolarda klinker / çimento oranı en fazla 0,80 olacak. Bu oran 1 Ocak 2030’dan itibaren de en fazla 0,75 olacak.
Bakanlık tarafından verilen bu tebliğ, inşaat sektöründe önemli bir adımı temsil ediyor. 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girecek olan bu tebliğ için geç kalınmış gibi görünse de, çimento endüstrisinin çevresel etkilerini azaltmaya yönelik somut bir politika oluşturarak sürdürülebilirlik adına önemli bir ilerleme sağlayacak gibi görünüyor.
Kamuda Yeşil Çimento Şartı ile Ne Hedefleniyor?
Söz konusu tebliğ; yeşil çimentonun tercih edilmesini teşvik ederek, çimento endüstrisinin karbon ayak izini azaltmayı ve çevresel etkilerini minimize etmeyi amaçlıyor. Kamu ihalelerinde yeşil çimento kullanımını zorunlu kılarak, inşaat projelerinin çevre dostu malzemelerle gerçekleştirilmesini sağlayacak olan bu adım, hem çevresel hem de ekonomik açıdan olumlu sonuçlar doğurabilir.
Çimento endüstrisi, küresel karbon salımının %8’inden sorumlu tutuluyor. Karbon emisyonu düşük çimentoların kullanımı, çimento endüstrisinin çevresel etkilerini azaltabilir. Bu, atmosferdeki karbon miktarını azaltarak iklim değişikliği üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. Ancak, bu etkilerin tam olarak görülmesi zaman alabilir ve gelecekte daha belirgin hâle geleceği aşikâr.
Bu tebliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte, inşaat sektöründe yeşil çimento kullanımının giderek artması ve çimento endüstrisinin sürdürülebilirlik yolunda daha fazla adım atmak zorunda kalması beklenebilir. Ancak, uygulamanın etkinliği ve takibi önemli. Kamu ihalelerinde yeşil çimento kullanımının denetlenmesi ve teşvik edilmesi gerekebilir. Ayrıca, yeşil çimentonun fiyatı ve erişilebilirliği gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu adımın başarılı olması için çeşitli paydaşlar arasında iş birliği ve sürekli denetleme önemli bir husustur.
Kamu politikalarında yeşil çimento kullanımının yaygınlaşması, inşaat sektöründe sürdürülebilirlik adına önemli bir adım olarak görülmelidir. Yeşil çimento kullanımı, çimento endüstrisinin çevresel etkilerini azaltırken aynı zamanda yeşil ekonomiye de katkı sağlayabilir. Bu politikaların uygulanmasıyla, Türkiye’de baskın olan inşaat sektörünün daha çevre dostu hale gelmesi ve kaynakların daha verimli kullanılması mümkün.
Çevre Dostu İnşaat Malzemeler Neden Önemli?
Son söz olarak; çevre dostu inşaat malzemelerinin önemi giderek artıyor. Küresel düzeyde acil olarak atılması gereken adımlar arasında çevre dostu malzemelerin üretimi ve kullanımını teşvik etmek bulunuyor. Bu adımlar; doğal kaynakların korunduğu, karbon ayak izinin azaltıldığı ve daha sürdürülebilir bir gelecek oluşturabilecek nitelikte. Bunun yanı sıra, teknolojik gelişmelerin izlenmesi ve yenilikçi çözümlerin benimsenmesi de dünyanın sağlıklı geleceği için önemli konular olarak öne çıkıyor.