İçindekiler
Dijitalleşme devrimiyle hepimiz ekranın esiri olmadık mı? Dijital hayattan her konuda beklentilerimiz yükseliyor mu, yükselmiyor mu? Bu soruyu 100 kişiye sorsak eminim 99 kişi, “yükseliyor, evet esiri olduk” diyecektir (ülkemizde yaklaşık 1.500.000 kişinin 75 yaş üstü olduğunu kabul edersek, onlar sorularıma hayır diyebilirler).
80 yaşında olan annem Facebook kullanarak tanıdığı herkesten güzel haberler almaya çalışırken, aklına takılan en ufak bir şeyde Google sesli aramaya sorusunu yollayarak cevabını alıyor. 25 yaşında olan oğlum neredeyse online üniversite mezunu olmak üzere. Dönem sonu ödev teslimi stresini yaşarken sabah uyandığımızda teslim ettim bitti çok şükür diyor. Sabaha karşı okula gitmeden online teslimini yapıyor. İngiltere’de yaşayan 13 yaşındaki yeğenim İstanbul’a beni ziyarete geldiğinde online İstanbul turuyla uzakta olduğu arkadaşlarına hem şehri tanıtıyor hem özlem gideriyor.
Verdiğim bu örnekler iş dünyası ile ilgisi olmayan yaşamın içinden kesitler. İş dünyasında dijitalin kullanım durumu daha da yoğun. WhatsApp elimiz ayağımız olurken, mesafeleri ortadan kaldıran görüntülü konuşma platformları Covid döneminde zaten alışkanlıklarımız arasına girmedi mi?
Emlak Sektörü Dijital Dünyadan Nasıl Faydalandı?
Biz emlak sektörü oyuncuları dijital dünyanın kolaylıklarını iş yapış şeklimize çok hızlı adapte ettik. Bunun; alıcı, satıcı ve gayrimenkul danışmanına çok olumlu yansımaları oldu.
Çünkü;
- Mülkleri daha kalabalık kitlelere göstermek daha ekonomik ve hızlı oldu,
- Mülkleri dijitalin büyülü dünyasında çekici hâle getirmek kolaylaştı ve alım düşüncesinde olmayan birini bile kolay ikna eder olduk,
- Uzmanlığımızı ve marka bilinirliğimizi, mülkleri pazarlarken bir nevi referans göstererek güven köprüsünü kolay kurar olduk,
- Dijital anlatımlar mülk sahiplerinin çok hoşuna gitti. Kendilerine ve mülklerine daha fazla değer verilme duygusu sosyolojik olarak iyi hissetmelerini sağladı. Bu durum da danışmanların pazarlama yatırımında emek, zaman ve para harcadıklarının somut bir kanıtı hâline geldi,
- Müşterilerin dijital dünyadaki tanıtımlardan faydalanarak gereksiz zaman ve enerji harcamadan (belki benzin) portföydeki mülklere ihtiyaçları olup olmadığına kolay karar vermelerinin önünü açtı. Dijital tanıtımları çeken danışmanlar ise ne anlatmalıyım, videoda tanıtımı nasıl yapmalıyım sorularına cevap ararken pazarlama stratejilerini ister istemez geliştirir oldu.
Dijital İmkânlar Emlak Sektöründe Faydalı Ancak Kirlilik de Yarattı
Portföyleri pazarlarken dijital ortamda yaptığımız pazarlama aksiyonlarının iş dünyasına ve ekonomiye olumlu katkıları olurken bir yandan da tanıtım kirlilikleri oluşmaya başladı.
Çünkü;
- Yeni iş kolları arasında yer alan drone ile fotoğraf çekimi yapan reklam ajanslarının (birçoğu gayriresmî, firma bile kurmadan yıllardır danışmanlar üzerinden gelir elde edip vergi ödemiyorlar) sayısı çok hızlı arttı ve danışmanların profesyonel çekim yapmaları çok kolaylaştı.
- Sosyal medya eğitimcileri ve eğitimlerinin (ben de son 5 yıldır birçok eğitim aldım maalesef) sayısı inanılmaz arttı, çünkü kullanmak için eğitim almalıyım ihtiyacı kulağımıza üflendi ve üflenmeye devam ediliyor. Sosyal medya platformları (Linkedin hariç) keşke kullanıcılarına daha fazla doğru kullanım ile ilgili eğitim içerikleri paylaşsalar. Güncelleme eğitimleri influencerların himayesinde olduğu için (gelir vergisine tabii olup olmadıklarına ayrıca bakmak gerekiyor) “en çok onlar kullanıyor en iyi onlar bilir” mantığı ile kendimizi onlara kolay teslim eder olduk (Facebook paneli kullanım eğitimi bile ücretli pazarlanır oldu).
Sonuçta büyük bir teknolojik dönüşüm yaşayan insanlık git gide akıllı cihazlara bağımlı hâle gelirken biz sektör oyuncuları kendimizi eğitmek ve inovasyon dediğimiz terimin hakkını vermek zorundaydık. Üstüne üstlük yukarıdaki eğitimleri de alan danışmanların özgüveni tavan yapmaya başladı. Sosyal medyada gayrimenkul danışmanı fenomenleri oluşmaya başladı.
Bu arada üzerinde durmak zorunda olduğum çok önemli bir detay daha var; yabancıya gayrimenkul satışları konusu. Bu konunun bir bacağı yabancıya satış hedefi koyan müteahhitler, ikinci bacağı ise yurt dışından danışmanlık yapmaya gelen farklı ülke vatandaşları.
Yıllardır müteahhitler lansmanlar yaparak, WhatsApp grupları kurarak hazırladıkları dijital dosyaları yayarak görünür bilinir olma ve sonuca gitme hedefi koydular. Danışmanları resmî olup olmadıklarına, iş becerilerine, yetenek ve tecrübelerine bakmadan satış gruplarına dahil ettiler. İş yapış şekli ve para kazanma şekli bambaşka yerlere gitti. Danışmanlar pervasızca birini yakalar satış yaparım diye video, post paylaşımlarını sonsuz kere yaptılar. Dijital kirlilik bu olsa gerek derken, bir disiplinin ve kuralların olması gerektiği ile ilgili biz profesyonel gayrimenkul danışmanlığı yapanlar için beklenen şeylerdi.
EİDS’de İlk Hedef: Haksız Rekabeti Oluşturan İlan Kirliliğinin Önüne Geçmek
Düzenlemenin ilk adımı 17 Eylül 2024 tarihinde Ticaret Bakanlığının resmi web sitesinde yapılan açıklama ile oldu. İlk hedef, ilan portallarında haksız rekabeti oluşturan ilan kirliliğinin önüne geçmekti. Bunun için yapılan açıklamanın en önemli bölümü olan Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) Yetki Doğrulama Uygulaması hayata geçirildi. Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik’te 31 Ağustos 2023 tarihinde yapılan değişiklikle ilan platformlarına kimlik ve yetki doğrulama yükümlülükleri getirilmişti.
Bu doğrultuda ilk aşamada, taşınmaz ilanı vermek isteyen gerçek veya tüzel kişilerin kimlik doğrulamaları, ilan platformlarının entegrasyonu ile Bakanlığımız bünyesinde kurulan EİDS üzerinden 1 Kasım 2023 tarihinden itibaren yapılmaya başlanmıştır. Kimlik bilgilerini doğrulamayan kişiler ilan platformunda ilan girememektedir.
EİDS’nin ikinci aşaması olan yetki doğrulama uygulaması ise 15 Eylül 2024 tarihinde hayata geçirilmiştir. Yetki doğrulaması uygulaması ile ilan platformlarındaki emlak ilanları sadece taşınmaz sahibi, taşınmaz sahibinin birinci ve ikinci derece kan hısımları veya eşi ile taşınmaz sahibince yetkilendirilen yetki belgeli emlak işletmelerince verilebilecektir. Yetki belgesi bulunmayan emlak işletmelerince ilan girişi yapılamayacaktır.
Bu sistem ile birlikte ilan platformlarında yer alan sahte ilanların, ilan kirliliğinin, tüketici mağduriyetlerinin, yetki belgesiz ve kayıt dışı emlakçılık faaliyetlerinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu uygulama olması gereken ancak özellikle ticari mülkler için farklı detaylar içermesi, geliştirilmesi zorunlu olan bir uygulama statüsünde. Zamanla bunun yapılacağından eminim çünkü birçok sivil toplum kuruluşu ile entegre çalışmalar yapılmaya devam ediliyor.
Mülkleri Dijital Ortamda Tanıtırken Kurallara Uyulmalı
Pazarlama stratejilerinde önemli ancak tek kanal olmaması gereken ilan portalları dışında ne yapılabilir? Bu sorunun başında da sosyal medya platformlarında yapılacak tanıtımlar geliyor.
Yukarıda bahsettiğim eğitimleri niye aldık? Tabii ki bütün platformları kullanarak daha fazla görünür, bilinir ve ulaşılabilir olmak için. Burada en önemli detay, mülkle ile ilgili bilgisi olmadan, eline geçen bir videoyu paylaşarak hatta sponsorlu girerek bir an evvel satma derdinde olanlardır. Bu durum ilan kirliliğinde olduğu gibi haksız rekabet yaratıyor mu yaratmıyor mu? Paylaşımın amacı tanıtmak mı? Satmak mı?
Dünyada sıra dışı mülkleri tanıtmak için ciddi yatırımlar yapan profesyonel ekipler var. Onlar hazırladıkları prodüksiyonlar için bir sürü yatırım yaparken, önüne düşen bir videoyu paylaşarak satıştan para kazanmayı amaçlayan kişinin kazanç sağlaması ne derece hakkaniyetli?
Özgürlük haklarımız gereği, mülklerin tanıtılmasında ticari dengeleri bozmadan uyulması gereken kurallar olmalı. Örneğin paylaşımlarda o portföyün yetkili danışmanı olduğumuzun belirtilmesi, fiyat bilgisi, lokasyon, üretici adı, yılı, metrekareler ve tapu tipine kadar birçok özellik girilmesi zorunlu olabilir. Bu zorunlu bilgi girişleri tüketiciyle doğru bilgi paylaşılmasını sağlayarak aldatılmasını önleyebilir.
Taşınmaz ticaretinde; kuralların, disiplinlerin netleştirilmesi, danışmanların eğiterek gerekli uyarıların yapılıp düzeltmeler için zaman verilerek sürecin yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu an sosyal medya için getirilen yasağın bir an evvel düzenlemelerin yapılarak kaldırılacağı umuduyla sessiz sakin bekliyoruz. Üyesi olduğumuz STK’lerin bakanlık görüşmelerinden hızlı sonuç alacağını ve alınan kararlar üzerinde düşünüldüğünü biliyoruz.