İçindekiler
Temelde yerel yönetimler, halkın çoğunluğunun gereksinimlerini dikkate alarak, bu ihtiyaçları bağlı bulundukları bir üst kuruma iletmekle görevlidirler.
Mimari açıdan bakacak olursak merkezi yönetimin hazırladığı makro ölçekli haritaların bu talepler doğrultusunda ele alınması ve planlamada “kamu çıkarlarının gözetilmesi” önemlidir. Planlamalarda ülkemizin maddi ve manevi değerlerinin korunması öncelikle ele alınabilir. Öte yandan toplumsal çıkarlardan çok kişisel çıkarların gözetildiği ve kimi zaman hizmet adıyla sunulan bilinçsiz yaklaşımlar, konunun uzmanları tarafından kolayca fark edilmektedir.
Yerel yönetimlerde görülmeyen şehir planlama uzmanları, merkezi yönetimlerdeki planlama çalışmalarında görev almaktadırlar. Turizm bölgelerindeki çalışmaları ise ilgili belediyeler, “koruma amaçlı imar planı” olarak ihale yöntemiyle şehir planlama ofislerine yaptırabilmektedirler.
Yerel Yönetimler, Gelişmiş Ülkelerle İş Birliği Yapmalı
Özellikle turizm bölgelerindeki yerel yönetimler, turizmde büyük gelir elde eden gelişmiş ülkelerle iş birliği yapmalıdır.
Ülkemizdeki eski eserler, 2863 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile koruma altına alınmaktadır ve bu yapıların yoğun olduğu bölgelerde, “koruma amaçlı imar planı” ile yapılaşmanın nasıl olması gerektiği belirlenmiştir.
Ancak ne yazık ki koruma kanunlarının kimi zaman yanlış yorumlandığı, yapılan hatalı uygulamalarda görülmektedir. Hangi siyasi partinin yönetiminde olursa olsun yerel yönetimler, temelde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na uymak zorundadır.
Şehir Planlama Yaklaşımında Almanya Örneği
Doğru şehir planlama yaklaşımlarına küresel ölçekten bir örnek vermek gerekirse Almanya’dan bahsedilebilir. Aldığım bilgilere göre bahsi geçen ülkedeki yerel yönetimler; altlarında planlama ekipleri çalıştırarak şehir planlama faaliyetlerinin pek çok aşamasında bu ekiplerden destek almaktadır.
Konusunun uzmanı mimar, mühendis gibi teknik ve sabit bir kadrodan oluşan bu teknik ekipler; yönetim değişikliklerinden etkilenmemekte, şehirle ilgili uzman kişilerin görüşlerini de dikkate alarak görevlerini sürdürmektedirler. Bahsi geçen teknik ekibin yönetim değişikliklerinden etkilenmemesi, uzun yılları kapsayan planlama faaliyetlerinin bozulmadan devam etmesi açısından kıymetlidir.
Gerekirse Kanunlar Yeniden Düzenlenmeli
Diğer yazılarımda da vurgulamaya çalıştığım gibi tarihî ve kültürel değerler, tüm insanlık için vazgeçilmemesi gereken en önemli evrensel kıymetlerdir. Bahsi geçen değerleri muhafaza etmek, aynı zamanda gelecek kuşaklara karşı omuzlarımızdaki ağır bir sorumluluktur. Turizm bölgelerinde makro planlama yaparken öncelikle bu bakış açısı benimsenmeli, doğru uygulamalar için yerel yönetim kanunları yeniden düzenlenmeli, gerekirse caydırıcı ilave kanunlar için çalışılmalıdır.
Çok Katlı Yapılar Şehrin Dışında Planlanmalı
Turizm alanlarında şehir planlama yapılırken az katlı yapılar bir arada, çok katlılar ise şehrin dışında (toplu konutlar) konumlandırılmalı ve sosyal tesis olarak inşa edilen alışveriş merkezlerinin amacı dışı alanlarda yapılmasına izin verilmemelidir. Zira kimi zaman faydalı olan bu devasa merkezler kimi zaman da yerel esnafların ticaretine engel olabilmektedir.
Planlama Hataları, Toplum Psikolojisini Etkiler
Turizm alanlarındaki yapılarda detaylara indiğimizde, ne yazık ki ciddi hatalarla karşılaşabilmekteyiz. Belirli bir süre sonra gizlenemeyen bu hatalar, uzun vadede doğrudan veya dolaylı olarak toplumların psikolojilerini de etkileyebilmektedir. Hâlbuki tüm bu planlamaların nihai amacı, toplumun refah düzeyini ve yaşam kalitesini arttırmaktır…