İçindekiler
Plansızlık ve hazırlıksızlık karşısında afet ve acil durum yönetiminin doğru bilinmesi, yaşamsal önemi olması açısından son derece gerekli konuların başında geliyor. Acil durum konularında eksik bilmek de en az yanlış bilmek kadar tehlikelidir. Bu nedenle doğru ve faydalı bilgiyi üretmek, paylaşmak, kolay ulaşılır kılmak ve bıkmadan, usanmadan doğru bilgiyi eksik ve yanlış bilginin yerine koymak gerekir.
Günümüz dünyasında, acil durumlara yani insan sağlığını ve güvenliğini tehdit eden olaylara karşı hiçbirimizin bağışıklığı ve dokunulmazlığı yoktur. Her birimiz potansiyel bir acil durum mağduru olabiliriz. Bir insan, normal şartlarda afetlerle ve çok tehlikeli acil durumlarla pek karşılaşmaz ama Türkiye gibi gelişmekte ve güvenli yaşam kültüründe pek çok eksiği olan ülkelerde karşılaşma olasılığı gelişmiş ülkelere oranla daha yüksektir. Bu alanda mevzuatların var olması yeterli değildir. Var olan mevzuatlara uyulması ve bu uyumun denetlenmesi gerekir. Aksi halde geride kalan büyük bir enkazı toplamak için çok ciddi bütçeler ayırmanız gerekebilir. Bütün mesele bir kere bile gerektiğinde o an doğru davranışları gösterebilmektir. Doğru bilgiye sahip olmak ve doğru davranışları gösterebilmek, bazı durumlarda yaşamla ölüm kadar fark yaratabilir.
Acil Durumlar Tüm Kurumları Yakından İlgilendirir
Acil durumlar, tüm bireyleri yani hepimizi olduğu kadar tüm kurumları da çok yakından ilgilendiriyor. Marka bilinilirliği, marka değeri gibi algısal alanda ve iş devamlılığı gibi operasyonel alanda taviz verilemeyecek önemde konular üzerinde doğrudan etkisi olan tüm acil durumlar, işe yarar şablonlarla daha kolay yönetilebilirler. Bu alanda da tecrübe ve bilgi paylaşımı paha biçilemez değerdedir.
Küresel bir köye dönüşen dünyamızda, gelişen iletişim teknolojileriyle birlikte markayla ilgili her tür medya yansımalarının marka değeri üzerindeki doğrudan etkisi vardır. Bu nedenle acil durumlar ve acil durumlara müdahalede yetersizlikler, can ve mal kayıplarının yanı sıra büyük ve köklü kurumlarda büyük maddi kayıpları da tetikleyebilecek imaj kaybına yol açmakta ve bu da kurumun üstüne yapışan, düzeltilmesi çok zor, kötü bir algıya dönüşebilmektedir.
Acil Durum Kontrolünde Kritik Tedbirler Nelerdir?
Gelecekte de var olmak isteyen tüm kurumlar için böyle bir durum, bugünün dünyasında göze alınamayacak kadar risklidir. Riskler azaltılarak yönetilir. Daha önce defalarca test edilmiş doğruları öğrenmek ve uygulamak, en önemli risk azaltma yöntemlerindendir. Acil durum yönetimi alanında can, mal ve imaj güvenliğini tehdit eden tehlikeleri en aza indirmede yardımcı olacak ve hem vicdanınızı hem de kurumunuzu güvenli kılacak bazı tedbirlerden bahsedelim.
- Yüksek bir binanın çok katlı olması, çok sayıda kişinin binayı tahliye etmek için merdivenlerde büyük dikey mesafeler kat etmesini gerektiren kümülatif bir etki yaratır. Bina sakinlerinin maruz kaldığı fiziksel talepler çoğu zaman birçok kişinin kapasitesini aşmaktadır. Otomatik yangın söndürme sprinkler sistemi de dahil olmak üzere günümüzde yüksek binalara kurulan yangın ve yaşam güvenliği sistemleri, yangını kontrol altına almak ve dolayısıyla tüm bina sakinlerinin tahliye edilmesi ihtiyacını azaltmak üzere tasarlanmıştır. Tipik bir senaryoda, yangın katında ve hemen üstündeki ile altındaki katlarda yaşayanlar derhal çıkış merdivenlerini kullanarak yangın katının en az birkaç kat altındaki bir kat seviyesine inmeli ve yetkililerinden gelecek talimatları beklemelidir.
- Acil durum hazırlığının temel unsurlarının en başında erken uyarı sistemi gelir. Acil durumu bina sakinlerine deklare edecek bir alarm ve sesli iletişim sistemi gereklidir. Bu sistem yangında zarar görmeyecek ve elektrik kesintilerinden etkilenmeyecek şekilde dizayn edilmelidir. Yeterli ve uygun çıkış yollarının olması ve kaçış yollarının karbonmonoksit gazından etkilenmeyecek şekilde inşa edilmesi gerekir. Acil durum planı hazırlanmalı ve bina sakinlerinin bilgi ve uygulama yoluyla plana aşina olması sağlanmalıdır. Tahliye olan kişilerin acil durum toplanma alanlarında toplanması ve gerekli sayım ve kontrollerin sağlandığından emin olunmalıdır. Bu konuda uzman kişilerden danışmanlık hizmeti alınması tavsiye edilir.
- Bina sakinleri için düzenli acil durum tatbikatları yapmak, bir dizi senaryoyu belli periyotlarda simüle etmek ciddi bir farkındalık yaratır. Tatbikatlar size eksiklerinizi ve yeniden düzenlemeniz gereken metodolojileri gösterir. Gerçek bir acil durumda öncesinde uygulanan tatbikatlar hayat kurtarıcı önem taşımaktadır. Yüksek katlı bina yangın alarm sistemlerinin acil durum sesli iletişim özelliğine sahip olması gerekmektedir. Eğitimli acil durum personeli acil durumu değerlendirir ve ardından bina sakinlerine çeşitli özel mesajlar yayınlayabilir. Potansiyel açıdan büyük tehlike altında olduğuna inanılan bina sakinlerine, inişe başlamaları için çıkış merdivenlerini kullanmaları talimatı verilir. Diğer katlardaki sakinlere bulundukları yerde kalmaları ve gelecek yönlendirmeleri beklemeleri talimatı verilebilir. Bu durumlarda, yalnızca yangın katındaki ve hemen üst ve alt katlardaki kişiler genellikle mesajı alır. Acil durumun derecesi artarsa, anonslar ilave katları veya gerekirse tüm binayı kapsayacak şekilde genişletilebilir.
Yangın Vakalarında Uzak Durulması Gereken Hatalar Nelerdir?
Birçok yangın vakasında insanların bizzat yaptıkları büyük hatalar sonucu hayatlarını kaybettiklerini söyleyebiliriz. Merdivenleri kullanmak yerine çatıya çıkıp kurtarılmayı beklemek çok büyük bir hatadır. Çünkü yangın, doğası gereği yukarı doğru yayılır. Öte yandan “camdan atlarsam kurtulurum” gibi bir algı oluştuğunda sürü psikolojisiyle art arda birçok kişi camlardan atlayıp kurtulacağını zanneder. Aslında temel problem binaların mevzuatlara uygun acil durum sistemlerinin olmamasından kaynaklanır. Panik ve şok halindeki mağdurlar o esnada bu tür hatalı kararlar alarak kendi hayatlarına istemeden son verirler.
Ülkemizde Acil Durum Yönetmeliği ve Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik adı altında iki mevzuat vardır. Bu iki mevzuata uyum sağlamak riskleri minimize etmekte büyük bir fayda sağlar. Geriye kalan ise sadece güçlü bir acil durum yönetim sistemidir.
Şiddetli yangınlarda, yangından kaynaklanan ısı nedeniyle oluşan büyük termal akımlar yangına müdahale eden ekiplerin işlerini zorlaştırabilir. Binada mevzuata uygun basınçlı acil kaçış yolları mevcutsa müdahale ekiplerine sadece yangını söndürmek ve soğutma işlemi kalır. Çünkü tatbikatlarla bilinçli hâle gelmiş bina sakinleri, acil durum planına uygun şekilde ısıdan ve gazdan etkilenmeden bu yollardan tahliye olabilirler. Acil kaçış yolları bina nüfusuna uygun inşa edilmezse panik hâlinde kaçışan kişiler dar alanları tıkayabilir ve tahliye sağlıkla yapılamayabilir. Bu konuda mutlaka uzman görüşü alınmalıdır.
Acil durum planları ve bina acil durum sistemi, engelli kişileri de dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Katınızın tahliye edilmesi gerekiyorsa, yatay olarak bir sığınak alanına taşınmayı planlamalısınız. Otomatik yangın sprinkler sistemi olan binalarda bu sadece bitişik bir bölmeye veya ofis alanına olabilir. Diğer durumlarda, binanızda sığınma alanları sağlanmış olabilir. Bu alanlar katta bağımsız, bariyerli bölmeler olarak konumlandırılabilir. Hangi özelliğe sahip olursanız olun, planınız itfaiye personeli sizi çıkarana kadar belirlenmiş alanlardan birinde beklemeyi içerir.
Çoğu zaman bu alanlarda kurtarma personeline yerinizi bildirebilmeniz için iki yönlü bir iletişim cihazı bulundurulmalıdır. Çalışma ortamınız bu prosedürü bir “arkadaş” sistemi ile de destekleyebilir. Bu durumda, acil bir durumda “arkadaşınızın” müsait olmayabileceği durumları öngörmeniz gerekir. Her durumda ve kişinin yetenekleri ne olursa olsun, binanızın planı veya sizin bu plana nasıl dahil olacağınız hakkında sorularınız varsa, işvereninizden ayrıntılı bilgi istemeli ve planın hazırlanmasında engelli kişilerin de rol almasını talep etmelisiniz.
Yangında Yüksek Binada Mahsur Kalanlar Nasıl Hareket Etmelidir?
Yüksek bir binada mahsur kaldıysanız, kapıyı kapatabileceğiniz ve dumanı dışarıda tutmak için çatlakları kapatabileceğiniz bir alana yerleşmeye çalışın. İtfaiyeyi aramak için bir telefon kullanın ve binadaki tam konumunuzu bildirin. Sabırlı olmaya çalışın. Yüksek bina sakinlerinin acil kurtarılması uzun zaman alabilir. Açık renkli bir bez kullanarak bir pencereden kurtarma personeline konumunuzu bildirebilirsiniz, ancak bir pencereyi kırmanız tavsiye edilmez. Pencereyi hafifçe açabiliyorsanız, temiz hava girmesini sağlamak için bunu yapmak genellikle güvenlidir, ancak içeri duman girerse kapatmanız gerekir. Kırık bir pencere dumanın içeri girmesini engelleyecek şekilde ayarlanamaz. Son olarak kırık bir pencereden düşen cam, yangın hortumlarını koparabilir ve aşağıdaki kurtarma ve söndürme personelini ciddi şekilde yaralayabilir. İkinci kattan daha yüksek bir yerden kaçmak için pencere kullanmak çok tehlikelidir.
Acil Durum Yönetimi Tüm Riskler İçin Ayrı Planlanmalıdır
Toplumumuzda, bir bina veya yapıda meydana gelmesi muhtemel olaylar üzerine plan yaparız. Tahliye prosedürleri büyük ölçüde bir binada kazara meydana gelebilecek bir yangına yöneliktir. Prosedürleriniz hangi eylemleri ne zaman yapacağınızı açıkça belirttiği sürece, aradığınız şey özünde budur. Tüm binalar için zorunlu olmamakla birlikte, işvereninizi yılda bir kez tatbikat yapmaya teşvik etmelisiniz. Acil durum planlarının sadece yangın riskine özgü düzenlenmesi büyük hata olur. Binada ya da iş yerinde yapılan işin iştigali her neyse o alandaki risklerinizi de acil durum planında yer vermeniz gerekir. Örneğin savunma sanayi alanında bir işletmeye sahipseniz silahlı işgal ve eylem gibi riskleri de dikkate alarak bir plan hazırlamalısınız. Silahlı işgal ya da eylem gibi bir vaka için çalışanlarınızı tahliye etmeye çalışırsanız kendi ellerinizle çalışanlarınızı katletmiş olursunuz. Çünkü eylemcinin amacı zaten bu olduğu için etrafta tahliye olmak için kaçışan insanlar eylemcinin hedefi olurlar. Böyle bir durumda sessiz uyarı sistemi ile (ışık uyarısı gibi) çalışanlarınıza “olduğun yerde kal” uyarısı vermeniz gerekir. Sonuç olarak bulunduğunuz coğrafya, yapılan iş, çevre faktörleri, çalışan sayısı gibi birçok kriter dikkate alınarak bir acil durum yönetim sistemi ve planı hazırlanmalıdır.
Güvenlik için Riskler Kategorize Edilerek Acil Durum Kodları Oluşturulmalıdır
Günlük hayatta her durumda olduğu gibi kaderiniz büyük ölçüde sizin kontrolünüzdedir. Dolayısıyla koşullara bağlı olarak kendi kişisel güvenliğinizden büyük ölçüde siz sorumlusunuz. Ayrıntılı prosedürler, sözlü talimatlar ve hatta geçmiş deneyimler, olağanüstü olaylarla başa çıkmanıza yardımcı olmak için yeterli olmayabilir. Tehlikenin evrensel rengi olan “kırmızı,” bu gibi durumlarda size yardımcı olmak için kullanılabilir. Risklerinizi kategorize ederek acil durum kodları oluşturmalısınız. Örneğin sarı, turuncu ve kırmızı gibi kategorize edilmiş acil durum kodları kurduğunuz acil durum sisteminin daha dinamik olmasını sağlar. Hangi kodda hangi müdahale tarzını öncesinde belirlemiş olursunuz.
Risk parametresi “can, mal ve imaj” olarak sıralanmalıdır. Bu sıralamayı değiştirip acil durum yönetim sisteminizi bütçenizin son kalemi yaparsanız ihmaliniz sebebiyle taksirle ölüme sebep olmaktan hayatınızın geri kalanını güneşi görmeden bir cezaevinde geçirebilirsiniz.
Bu makalemizde yer alan bilgiler tavsiye niteliğindeki ana başlıkları ifade etmektedir. Özellikle orta ve büyük ölçekli işyerlerinin, nüfus sayısı fazla olan binaların otoritelerinin uzman kişiler tarafından acil durum yönetimi alanında danışmanlık hizmeti almaları gerekir. Önemsenmeyen ve basite alınan bir karar, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur.
Güvende kalmanız dileğiyle…