İçindekiler
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında 750 bin kadar boş ev olduğunu ve bu evleri boş tutanlardan daha fazla vergi alınması gerektiğini söyledi. İfadesinde bahsettiği verginin öncelikle emlak vergisi mi yoksa başka bir vergi mi olduğunu anlamamız gerekiyor.
İmamoğlu’nun kastettiği emlak vergisi ise dünyada bunun uygulamaları var. Ancak bizde şu anlık bu tarz bir uygulama bulunmamakta. İstanbul’daki konutlarda emlak vergisi, Emlak Vergisi Kanunu (EVK) m.29’da yer alan vergi değeri üzerinden binde 2 olarak tahsil ediliyor. Cumhurbaşkanı, bu oranı bir Cumhurbaşkanı kararı ile EVK m.8’de yer alan hükme binaen 3 katına kadar artırabilir ya da yarı oranda indirebilir. Ancak Cumhurbaşkanı genel olarak yalnızca oranı değiştirebilir. Boş ev için ayrı bir oran tesisi yapamaz. Bu, ancak kanunla yapılabilir.
Beklenen Tahsilat Gerçekleşir mi?
Oldu da emlak vergisine ilişkin bu tarz bir düzenleme yapma kararı alındı ve istediğimiz şekilde boş ev için farklı bir oran uygulamasına geçildi diyelim. Beklenen tahsilat sağlanacak mı? sorusu daha fazla önem arz eden bir durum.
Şöyle ki, emlak vergisi (konumuz açısından bina vergisi), Emlak Vergisi Kanunu m.29’da yer alan (halk arasındaki adıyla rayiç bedel, ancak doğrusu vergi değeri olan) değer üzerinden hesaplanmaktadır. Vergi değeri, belediyede kayıtlı bedeldir ki bu tutar, uygulamada genel olarak oldukça düşüktür.
Değerli konut vergisi de aynı değer üzerinden alınmaktadır. Bu vergi 2021 yılında toplamda sadece 23 milyon TL, 2022 yılının ilk on ayında ise 41 milyon TL olarak tahsil edilmiş. 2022 yılında şu ana kadar konut ve iş yerlerinden tahsil edilen toplam tutar 8 milyar TL.
8 milyar TL’nin ne kadarının konut ne kadarının iş yerinden tahsil edildiği açıklanmadı ama ağırlıklı olarak iş yeri olduğunu tahmin ediyorum. Çünkü hem oranı (binde 4) hem de diğer mali nedenlerle değeri, gerçeğe daha yakın şekilde kayıtlara alınmıştır. Bu anlamda gerek emlak gerekse de değerli konut vergisinin matrahı (yani vergi değeri) bu kadar düşük kaldığı sürece oranı artırmış ya da değiştirmişsiniz, bunun pek fark etmeyeceği kanaatindeyim.
Bu Uygulama, Emlak Vergisini Yüzde 61,5 Artıracaktır
Diğer taraftan vergi değeri, her yıl yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılır. Bu yıl da yüzde 61,5 oranında artırılacak. Bu artışın anlamı, genel olarak konutlardan alınacak verginin de aynı oranda yükseleceğidir. Daha basit bir ifadeyle bu şekilde bir düzenleme, tahsil edilecek emlak vergisini neredeyse yüzde 61,5 oranında artıracaktır.
Öte yandan Ekrem İmamoğlu’nun kastettiği, emlak vergisi dışında başka bir vergi ise (yani yeni bir vergi ihdas edilecekse) bunun ancak kanunla yapılması gerekecek. Hatta sadece İstanbul özelinde bu tarz bir kanuni düzenleme, Anayasal engellere takılacağı için de bunun pek uygulanabilirliği olmayacaktır.
Ezcümle; fikir çok güzel ama detaylarını daha fazla çalışmamız gereken bir düşünce olarak görünüyor…