İçindekiler
Asgari ihtiyaçları karşılayabilecek en küçük alanları en nitelikli ve fonksiyonel şekilde değerlendirme mantığıyla gelişen bir kavram olarak kabul edebiliriz mini yaşam alanlarını…
Mini yaşam alanları kavramındaki yöntemleri; tekil modüller, çoklu endüstriyel prefabrike sistemler, konvansiyonel yapılar içinde yer alan parçalı modüler çözümler, ahşap ya da polimer bungalovlar ile kabinler, çekme karavanlar ve treyler üzerine inşa edilen mini evler şeklinde geniş bir liste olarak ele alabiliriz.
Bölgelere Göre Mini Yaşam Alanlarının Gelişimi
Mini yaşam alanlarının gelişim grafiği, farklı bölgelerde farklı etkenlere bağlı olarak değişik yollar izlemiştir.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) yapı üretim alışkanlığı ahşap malzeme ile başlamış, ancak 1950’li yıllardaki bir sektör krizi; ülkedeki yapılarda çelik kullanımını arttırmıştır. Bu noktadan sonra yapılarda ahşabın yanı sıra çelik de kullanılmaya başlanmış ve söz konusu alandaki üretim hızla gelişim göstermiştir.
2008’deki Mortgage Krizi sonrası yaşanan ekonomik tıkanıklığın ardından özellikle gençler ve yeni evlenenler, öğrenim kredi borçlarının da etkisi ile barınma ihtiyaçlarını karşılamak için lastik tekerlekli römorklar üzerine kendi evlerini inşa etmeye başlamışlardır. Bu bireyler, müsait arazilerde ya da ailelerinin bahçelerinde yaşam sürerek süreci hızlandırmışlardır. Söz konusu duruma ek olarak kent merkezlerinde hızlı ve ekonomik yapı ihtiyacını karşılamak amacıyla, atölye yapımı modüllerle toplu konut ve ticari emlak üretimi artmıştır.
Avrupa’da ise etkenler biraz daha farklı oluşmuştur. Bölgede özellikle işçilik ücretlerinin yüksekliği ve Avrupa Birliği (AB) dışı işçi çalıştırma regülasyonlarının sıkı olması sebebi ile işçilik maliyetlerini azaltma temelinde modüler yapıların tasarımı ve üretimi artmıştır. Ayrıca Avrupa’da arazi mülkiyetleri ve imarlı arazi üretimi çok yorucu ve zor bir süreç olmasından dolayı, kısıtlı kırsal ve kentsel bölgelerde daha fazla yaşam alanı üretme refleksleri gelişim göstermektedir. Bunların yanı sıra Uzak Doğu’da da mini yaşam alanları üretiminin gelişimi, Avrupa’daki arazi kısıtlamalarına benzer sebeplerden etkilenmiştir.
Dünyadan Örnekler
Şimdiye kadar dünyada çok fazla örnekle karşılaşmaktayız. New York’ta 2020 yılında açılan 168 odalı 26 katlı Marriot Oteli, endüstriyel şekilde üretilen modüllerle inşa edilmiş en yüksek yapı olarak literatüre girmiştir.
Polonya’da üretilen her şeyi ile tamamlanmış otel odası modülleri, vinçlerle üst üste yerleştirilerek söz konusu inşaat bitirilmiştir. İspanya’da 2015 yılında çok özel bir doğal alanda konumlanan Vivood Otel de yine 25 özel modülün araziye neredeyse hiç temas etmeyecek şekilde planlanmış temeller üzerine fabrikada üretilen odaların yerleştirilmesi ile inşa edilmiştir. Bu gibi örnekler her geçen gün hemen her yerde artmaya devam etmektedir.
Elon Musk’ın, Boxabl adlı firmanın ürettiği modülde yaşadığını belirtmesi de son zamanlarda mini yaşam alanları modelinin popülerliğine çok büyük katkı sağlamıştır. Üstelik bu popülerlik, yatırımcılardan alınan yüksek miktarlı yatırımlarla da taçlandırılmıştır.
Risk Sermayeleri ve Melek Yatırımcılar, Büyük Bir Algıya Sahip
Mini yaşam alanları üretimi konusunda risk sermayeleri ve melek yatırımcılar da büyük bir algıya sahiptirler. Nitekim Plan Prefab firmasının birkaç ay önce C turunda aldığı 220 milyon dolarlık yatırımı, bu yüksek algının bir örneği olarak verebiliriz. Avrupa’da özellikle Hollanda’da ve İsveç’te mimarlık bürolarının geliştirdiği çok farklı mini alan çözümleri de yüksek bir büyüme potansiyeline sahiptir.
İnşaatlarda farklı yapı malzemeleri kullanımının yanı sıra BIM (yapı bilgi modellemesi) süreçlerinden faydalanılarak ve teknolojik polimer gibi değişik çözümler düşünülerek yaratıcılığın sınırları zorlanmaktadır.
Anadolu’nun kadim tarihi bize, insanların mini yaşam alanları konusunda muazzam bilgiler ve fikirler vermektedir. Zira bahsi geçen bölgede taştan, ahşaptan, kerpiçten ya da topraktan çok farklı yaşam alanı çözümlerine şahit olunmaktadır. Ancak bizim asıl konumuz bu işin endüstriyel bir hâl alması olduğundan, belirttiğim geçmişi hızlıca geçebiliriz.
Özellikle Adapazarı depreminden sonra nasıl ki hazır beton bir anda yükseldiyse, çelik malzeme ile yapısal elemanların üretilmesi de hızlı bir yükseliş göstermiştir. Uzun süre farklı ülkelerin yönetmeliklerinden faydalanılarak yapılan işler, 2018 yılında yönetmeliklerimizdeki yerini almıştır. 2005’teki konut sektörü patlaması ile şantiye kurulumları arttığı için prefabrik üretim de bundan etkilenmiştir.
Firmalarımız özellikle yurt dışında farklı coğrafyalarda çok büyük projelerin partnerliğini üstlenmiştir. Bunun dışında zaten özellikle Ege kıyılarındaki sit alanlarında bahçelerine kapak tahtalarından yapılan ahşap bungalovlarla oluşturulan pansiyonlarımızın hem sayısı hem de niteliği hemen her yerde yoğun bir artış göstermiştir.
Ülkemizde Mini Yaşam Alanları, İki Farklı Alanda Yoğun Bir Üretim Fırtınasında
Şimdilerde ise ülkemizde mini yaşam alanları, iki farklı alanda yoğun bir talep ve üretim fırtınasına yakalanmış durumdadır. Normalde ucuz barınma ihtiyacı için geliştirilen tekerlekli evler (tiny house diye daha popüler bir ismi de var), bizde imarsız arazilerde yapılaşabilme ya da sit alanlarındaki yapı yasaklarından kaçabilme amacı ile çok yüksek bir gelişim göstermiştir. Bu işteki potansiyeli gören irili ufaklı her oyuncu, üretici pozisyonu almıştır.
Ayrıca özellikle soğuk kuzey ülkelerinde gelişen üçgen kabinler (bunun da popüler tarifi a-frame olarak geçiyor), Karadeniz ve Marmara bölgesinde yoğun bir şekilde üretilmektedir. Tüm bu hızlı gelişmeler, her zamanki gibi tam bir kaos ortamında ilerlemektedir.
Türkiye, Mini Yaşam Alanları Konusunda Çok Ciddi Fırsatlara Sahip
Türkiye’nin imkânlarını göz önüne aldığımızda mini yaşam alanları konusunda çok ciddi fırsatlara sahip olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle son 20 yılda kurulan makine parkları, taşıyıcı sistemlerin üretimleri konusunda önemli bir olanak oluşturmaktadır. Ayrıca sektörümüz; kaplama, yalıtım ve aksesuar gibi yardımcı yapı malzemelerinin hem üretilmesi hem geliştirilmesi konusunda oldukça yetkin ve tecrübelidir.
Öte yandan son zamanlarda gündemimize gelen barınma problemlerimiz ve Paris Anlaşması’nın getirdiği sürdürülebilirlik kriterleri de bu tip yaşam alanı çözümlerinin geliştirilmesi için tetikleyici etkenler olarak öne çıkmaktadır.
Doğru tasarımlar ve iş modelleri geliştirilebilirse Türkiye’nin coğrafi konum avantajı ile lojistik çözümlerde de öne çıkacağı ayrı bir gerçekliktir…
Kamuya da Görevler Düşmektedir
Her şeyi özel sektörden ve girişimciden beklemek olmaz. Bu noktada kamunun yapması gerekenleri de sıralamak elzemdir.
İşin başında imar kanunları ve planlarında önemli düzenlemeler yapılarak bu tip endüstriyel mini yaşam alanlarının yapılaşma koşullarına bazı esneklikler ve tanımlamalar getirilmelidir. Bu sistemler barınma amacının dışında ticari faaliyetler ve turizmde de kullanılacağı için hem merkezi yönetim hem de yerel yönetimler; ruhsatlandırma ve muhasebeleştirme konusunda geliştiricilere kolaylıklar sağlamalıdır.
Sistemin özelliği gereği, arazi ve yapı kiralama faaliyetlerinin de regüle edilmesi doğru olacaktır. Bu kavramdaki alanlar geleneksel inşaattan farklı olarak endüstriyel bitmiş ürün şeklinde değerlendirilerek hukuki tanımlamalarının ve finansman enstrümanlarının geliştirilmesi, sektörün gelişimini hızlandıracaktır.
Geliştirilebilecek Proje Fikirleri
Mini yaşam alanları ile geliştirilebilecek proje fikirlerini ortaya koyarak yazımızı sonlandırabiliriz.
Öncelikle farklı ve zorlu coğrafyalarda ekolojik, sağlık ya da deneyim turizm tesisleri geliştirilebilir. Şehrin farklı noktalarında atıl alanlarda ya da basit bir konstrüksiyon ile baza oluşturulabilecek yerlerde; mini ofis parklar, kısa dönem kiralama alanları gibi yaratıcı çözümler sağlanabilir. Müstakil evlerin bahçelerinde evlere ek odalar, mini ofisler ya da uzun süre kiralanabilir modüller üretilebilir. Avrupa’ya yakınlığımız sebebi ile doğru tasarımlarla çok önemli bir ihracat kalemi olarak da mini yaşam alanlarını değerlendirmek yerinde olacaktır. Doğru bir takım ve doğru bir fikirle çok başarılı sonuçlar ortaya çıkacaktır.