İçindekiler
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen ve NetZeroCities Pilot Şehirler Programı kapsamında yer alan “Build4GreenIST” projesinin ara dönem konferansı, 5 Eylül 2024 tarihinde İstanbul Grand Cevahir Hotel’de gerçekleştirildi. Etkinlikte, sürdürülebilir şehirler ve karbon nötr kentsel dönüşüm konuları uzman konuşmacılar tarafından değerlendirildi.
Konferansın açılış konuşmasını; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler ve Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Ayşen Erdinçler: “İstanbul’un Karbon Nötr ve Dayanıklı Bir Kent Olmasını Hedefliyoruz”
İklim değişikliği etkilerinin herkes tarafından net şekilde hissedilmeye başladığını vurgulayan Prof. Dr. Erdinçler, şunları söyledi:
İklim değişikliğini ve iklim değişikliğinin etkilerini hepimiz çok ciddi şekilde hissetmeye başladık hatta orman yangınları, seller gibi birçok şeyi yakinen yaşıyoruz. Bu noktada İBB de bu konuya çok önem vererek çalışmalar yapıyor. Bu işin miladı da 2019’da Ekrem (İmamoğlu) Başkan’ın 2050’de İstanbul’un hem karbon nötr hem de dayanıklı bir kent olmasını hedeflemesiyle başladı.
İklim son derece önemli bir konu ve özellikle İstanbul’daki sera gazlarının envanterine baktığımızda; en büyük payı yüzde 64’lük oran ile sabit enerjinin, sonrasında yüzde 28’lik pay ile ulaşım ve yüzde 8’lik pay ile atık sektörünün oluşturduğunu görüyoruz.
“Binaların Hem Depreme Hem de İklime Karşı Dayanıklı Olması Gerekiyor”
Bu kadar büyük bir parçanın sabit enerjiden geldiğini tespit ettiğimizde; enerji yatırımlarının ve binaların enerji verimliliğinin artırılmasının, çevreye ve iklime çok duyarlı şehirler elde etmenin, sürdürülebilirliği sağlamanın en güzel yolu olduğunu gördük.
İstanbul’umuzun deprem riski de var ve bu riskle yaşıyoruz. Dolayısıyla kentsel dönüşüm bizim için kaçınılmaz. Bizim kentsel dönüşümü bir an önce tamamlamamız ve insanlara daha sağlıklı, daha iyi evlerde yaşama hakkını vermemiz lazım. Kentsel dönüşüm yaşanırken; akıllı dizaynlar ile hem binaların güçlendirilmesi ve depreme karşı dayanıklı olması hem de iklime karşı dayanıklı olması gerekiyor. Bu da yeşil binalara ve karbon nötr binalara geçilmesi demek. Burada tüm paydaşların son derece önemi var.
Mehmet Sami Kılıç: “Türkiye’de İlk Büyük Karbon Nötr Bölgeler Oluşturulmasını Amaçlıyoruz”
Başkan Kılıç ise sürdürülebilirlik kavramına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
İnşaat sektörünün, küresel karbon emisyonlarının yüzde 39’undan sorumlu olduğu düşünüldüğünde, sürdürülebilir bina uygulamalarını yaygınlaştırmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz.
Build4GreenIST projesi, Türkiye’de yeşil bina dönüşümünün en somut örneklerinden biridir. Bu proje ile Türkiye’de ilk büyük ölçekli karbon nötr bölgeler oluşturulmasına katkı sağlamayı ve tüm ülke geneline hatta diğer ülkelere de yaymayı amaçlıyoruz.
Build4GreenIST projesi sadece İstanbul için değil, Türkiye’nin inşaat sektörü için de bir dönüm noktasıdır. Ancak proje; yeni inşaatlar ve mevcut yapıların yenilenmesiyle beraber, karbon emisyonunu azaltmayı ve enerji verimliliğini artırmayı hedeflemektedir. Bu süreçte tüm paydaşların iş birliği çok önemlidir. Daha yeşil, daha sürdürülebilir bir İstanbul ve Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz.
Ece Özön: “İklim Şehir Sözleşmesi Hazırlıyoruz”
Açılış konuşmalarının ardından söz alan İBB İklim Değişikliği Şube Müdürü Ece Özön, Build4GreenIST projesine ilişkin detayları aktardı. Hedeflerinin, 2030 yılına kadar İstanbul’un iklim nötr ve akıllı şehir olmasını sağlamak olduğunu dile getiren Özön, şöyle konuştu:
Bu taahhüdümüzü yerine getirmek için iklim şehir sözleşmesi hazırlanması gerekiyor. Her şehre özel olan bu sözleşme, bütün Avrupa’da tanınıyor. Biz şu an bu sözleşmenin hazırlığı içerisindeyiz. Bu bir iyi niyet beyanıdır. Herhangi bir bağlayıcılığı yok ama hedefe ulaşmak için ciddiyetle bu işin içinde olduğumuzu, bu iş için çalıştığımızı gösterecek bir belgedir.
Proje tanıtım sunumundan sonra, Demir Enerji Sürdürülebilirlik Danışmanı Melda Karademir moderatörlüğünde, “Şehirler Sürdürülebilirlik ve Karbon Nötr Konusunda Nereye Gidiyor?” konulu ilk panel gerçekleştirildi.
Prof. Dr. M. Pınar Mengüç: “Karbon Emisyonlarını Azaltmak İstiyorsak Davranışlarımızı Değiştirmeliyiz”
Özyeğin Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi (EÇEM) Direktörü Prof. Dr. M. Pınar Mengüç, panelde İstanbul için “sürdürülebilir kentsel dönüşüm” temalı konuşmasını gerçekleştirerek şunları dile getirdi:
Hiçbir şey yapmazsak karbon salımı devam ediyor. O hâlde bizi dünyada büyük bir sıkıntı bekliyor. Bunun düzelmesi için enerji üzerinde bir sürü detaylı kanunda uygulamaya geçilmesi lazım. Bunların içinde elektrik motorları, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi var. Binalar var, sanayi var. Bunların hepsinin ufak ufak katkısı olacaktır. Biz merkez olarak bunların üzerine çok çalışıyoruz. Bunların hangilerini yapabileceğimizi araştırıyoruz ve özellikle enerji verimliliğine katkıda bulunmaya çalışıyoruz.
Peki İstanbul için sürdürülebilir kentsel dönüşüm dersek, bunu nasıl değerlendirmeliyiz? Bu kolay bir şey değil. Ben bu soruyu yapay zekâya sordum ve bana bir tablo çıkardı. Bu tablonun en altında davranış değişiklikleri var. Karbon emisyonlarını azaltmak istiyorsak davranış değişikliğinin etkisini düşünmemiz lazım. Çünkü onun etkisi nerdeyse güneşin ya da rüzgarın etkisiyle eşdeğer.
Cevahir Efe Akçelik: “En Büyük Problem Kentsel Dönüşümün Kendisi”
Panelin bir diğer konuşmacısı olan Maltepe Belediyesi Başkan Yardımcısı Cevahir Efe Akçelik, ilçenin kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan sorunlar hakkında şu detayları paylaştı:
Kentsel dönüşüm sürecimizde politik, sosyoekonomik, bürokratik olmak üzere çeşitli engellerle karşılaşıyoruz. 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un hayata geçirildiği 2021 yılından bu yana kentsel dönüşümün odağına sürdürülebilir ekoloji odaklı karbon nötr binalar ya da karbon nötr bölgeleri alabilseydik çok farklı bir konuyu tartışabilirdik.
İstanbul ve Türkiye’deki kentsel dönüşüm süreçlerinde karşılaşılan problem nedir derseniz, yine mevcut kentsel dönüşüm uygulamalarıdır. Yapılan uygulamalar bugünkü problemlerin temel sebeplerini oluşturuyor. Biz kentsel dönüşümü bir planlamadan koparıp yık – yap anlayışına dönüştürdük. Bu da çeşitli sıkıntılara yol açtı. İmar artışlarının yükselmesi ile konut alanlarının küçülmesi ve demografik yapıların bozulması sonrası biz sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğini tartışmak yerine mevcut projelerin arkasını toparlamakla geçiriyoruz maalesef süreci. Kentsel dönüşüm ve kentsel yenileme adı altında yapılan çalışmaların insan ve sürdürülebilirlik odaklı değil tamamen gayrimenkul piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda uygulanan bir sürece dönüştü.
Prof. Dr. Ayşen Erdinçler: “Kentsel Dönüşüme İkna İle Başlanmalı”
Panelde söz alan Prof. Dr. Ayşen Erdinçler, dönüşüm sürecinde sosyal sürdürülebilirliğin sağlanması hakkında şöyle konuştu:
Dönüşüm sürecinde önümüze çıkan tabloya baktığımızda en büyük sorun halkın uzlaşması olarak karşımıza çıktı. Bunun derinine inersek bence finansal problem çok önemli. Çünkü halkın bu işe ayıracak finansal gücü yoksa çok istediği hâlde bu işe eğilemiyor, çünkü çaresiz. Çıkılacak yer yok, verilen kira yardımı ya da sunulan birtakım modeller maalesef İstanbul gibi bir mega kentte bunu mümkün kılmıyor. Önce sizin buradaki insanları bu işe gönüllü hâle getirmeniz gerekiyor. Projeye başlamanız için öncelikle ikna etmeniz lazım.
Arda Moltay: “Yeşil Binalar İçin Vatandaşlarda Yeşil Şehir Kültürü Oluşturulmalı”
Panel konuşmacılarından olan ÇEDBİK Başkan Yardımcısı Arda Moltay, yeşil binalar ile ilgili öncelikle vatandaşlarda bu konuda bir şehir kültürü olması gerektiğine vurgu yaparak şunları dile getirdi:
Kentsel dönüşümde aktörleri geride bırakıp vatandaşa geldiğimiz zaman, vatandaş bir iklim krizi olduğunun farkında. İstanbul Kent Konseyinin vatandaşla olan görüşmeleri ve sosyal araştırmalar sonucu bu ortaya çıkan bir durum. Herkes bunun farkında ama ne yapılması gerektiği konusunda kafaları karışık. Vatandaş esasında nihai kararı verecek. Binaların beton kalitesi ya da deprem dayanımı hakkında soru sorulurken, enerji verimliliği ya da sürdürülebilirlik hakkında soruya rastlamıyoruz. Bu konuda bir kültür oluşturmamız gerekiyor. Şehir kültürü dediğimiz şey, sadece geçmişle, mirasla ilgili olmak durumunda değil. O şehrin aynı zamanda nasıl bir yeşil şehir, nasıl 2030 ve daha sonrasında 2050 hedefleri olan ve adil dönüşüm sağlayan bir yapı olması gerektiği ile ilgili bir kültür olması durumunda mutlaka vatandaş binalarının da yeşil olması gerektiğini gündeme getirecektir.
“Kentsel Dönüşüm Sürecinde Karbon Nötr Bina Hedeflerine Gelecekte Ulaşılabilir mi?”
ÇEDBİK Genel Sekreteri Engin Işıltan moderatörlüğünde gerçekleştirilen ikinci ve son panelde ise “Kentsel Dönüşüm Sürecinde Karbon Nötr Bina Hedeflerine Gelecekte Ulaşılabilir mi?” sorusuna yanıt arandı.
Ahmet Cem Saltuk: “Vatandaşta Farkındalık Yaratacak Projeler Üretmemiz Gerekiyor”
İBB iştiraki olan İstanbul Konut İmar Plan Sanayi ve Ticaret AŞ (KİPTAŞ) Proje Koordinatörü Ahmet Cem Saltuk, karbon nötr kavramının büyük bir hedef olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim bu konuda bir kamu şirketi olarak uygulamalarımızda farkındalık yaratmak gibi önceliklerimiz var. Farkındalıklarımızı nasıl yaratmamız lazım? Bizim, vatandaşın gözle gördüğü, elle dokunduğu bir proje üretmemiz lazım. Birincisi, enerji verimli binalar üretmek. İkincisi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmak. Üçüncüsü ve şu anda en önemlilerinden biri, su yönetimini etkin bir şekilde kullanmak.
‘Enerji verimli binalar’ başlığında neler yapıyoruz? Düşük enerjili, yüksek performanslı tasarımlar yapıp, aynı zamanda uygulamasını gerçekleştiriyoruz. Uygulama sırasında kullandığımız yapı bileşenlerinin hepsinde yüksek enerji ve yalıtım performanslı ürünlere yer veriyoruz ki, karbon ayak izimizi biraz daha düşürebilelim.”
Neşecan Çekici: “Türkiye’de 6 – 7 Milyon Konutun Güçlendirilmesi Gerekiyor”
Kentsel dönüşüm konusu üzerinden gayrimenkul yatırımcılarının sürdürülebilirlik ve karbon nötr kavramlarına yaklaşımını aktaran Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Neşecan Çekici, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de resmî rakamlara göre 19 milyon bina bulunuyor. 2000 yılı sonrasında yapılan 5 milyon konut haricinde, 14 milyon konutun elden geçirilmesi, incelenmesi söz konusu. Kaçak yapılaşmayı da dâhil ettiğimizde 6- 7 milyon konutun dönüşmesi, yenilenmesi, güçlendirilmesi gerekiyor.
İstanbul da bundan önemli bir pay alıyor, Cumhuriyet tarihinin en önemli dönüşüm projesinden bahsediyoruz. Finansal anlamda telaffuz ettiğimiz rakamlar milyarlarca dolar… Gelişmekte olan bir ülkenin Gayrisafi Yurtiçi Hasılası’na denk gelen boyutta.
Kentsel dönüşüm gerek Türk gayrimenkul sektörünün gerekse de ülkenin gelişimi açısından en önemli başlıklarımızdan biri. İnşaat, mimari, proje geliştirme aşamaları, sosyoloji, psikoloji, ekonomi ve birçok disiplini de içine alması gereken çoklu bir değişim süreci.
“Kentsel Dönüşüm Yeşil ile Kucaklaşan Bir Model Çerçevesinde Şekillenmeli”
Kentsel dönüşümün değer odaklı olması gerektiğini ve doğa ile inatlaşmamayı öğrendik. Bunun içerisinde; sağlıklı yapılar ve sağlıklı kentler de olması gerekiyor. Afet yönetimi ve doğa / yeşil ile kucaklaşan bir model çerçevesinde şekillenirse başarılı oluyor. Kentler yaşayan bir organizmadır.”
Makbule Yönel Maya: “Bu İşin Finansmanı Çok Önemli”
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Gayrimenkul Değerleme AŞ Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, konunun finansal boyutunu şu şekilde değerlendirdi:
“Amaç, kentsel dönüşüm ve karbon nötr projeler yapmaksa, bu işin finansmanı çok önemli. Finansman kaynakları da hem tüm dünyada aslında çok benzer. Karbon nötre giden bir hayat kurgulayacaksak, finansman tarafında ilk aklımıza gelen seçenek klasik bankacılık. Bankacılığın baktığı tek şey ise nakit akışı.
Dünyada daha çok, Türkiye’de daha az kullanılan ikinci enstrüman; sermaye piyasaları ve yeşil taahhütler. Burada daha çok SPK üzerinden hareket ediyorsunuz, arada banka yok. En büyük artısı, yatırımcının ilgisini daha fazla çekebilirsiniz. Üçüncü olarak; TSKB gibi dünyaca bilinen yatırım kalkınma bankaları.”
Dr. Haldun Ersen: “Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Konutlarda Karbon Salımı Azaltılmalı”
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Kurucu Üyesi ve Başkan Vekili Haldun Ersen ise, “Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Konutlarda Karbon Salımının Azaltılması” isimli TÜBİTAK projesinin detaylarını paylaştı. Ersen ayrıca, etkinlikte masaya yatırılan kavramlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Mehmet Sami Kılıç: “Planlamaya Zaman Ayırmak Gerekiyor”
Son olarak söz alan ve ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç ise şu açıklamalarda bulundu:
“İnşaat, ülkemizde çok büyük bir sektör olmasına rağmen yeniliğe kapalı bir sektör. Türkiye’de de son zamanlarda gördüğümüz, özellikle kurumsal firmalar, yapının çevreci olması konusuna dikkat ediyorlar.
Bu işin en önemli kısmı, inşaat öncesi planlamanız. Artık teknoloji bu konuda çok gelişti. Bu konuda farkındalık yaratmak, planlamaya zaman ayırabilmek yatırımcının işine gelmiyordu ama artık bunu yapmak durumundayız.”