İçindekiler
Dubai’nin mütevazı bir emirlikten dinamik bir dünya şehri olmaya giden hikayesi, 19. yüzyılda inci avcılığıyla geçinen küçük bir balıkçı yerleşimi olarak başlamıştır. 1966 yılında keşfedilen ve “siyah altın” olarak adlandırılan petrol, şehrin kaderini değiştiren bir dönüm noktası olmuştur. Bu keşif, Dubai’yi yedi emirlikten biri olarak Arap Yarımadası’ndaki stratejik konumunu güçlendirmeye yönlendirmiştir.
Dubai’nin Şehir Tarihi
Dubai’nin gelişim hikayesi, tüccarları buraya yerleşmeye teşvik etme çabalarıyla başlamıştır. 1900’lü yıllarda, Pers limanlarında yaşayan Arap ve Pers tüccarları, artan vergiler nedeniyle “ticaret dostu şehir” Dubai’ye göç etmiştir.
1960’lı yıllara gelindiğinde, Şeyh Rashed bin Saeed Al Maktoum liderliğinde şehir önemli bir gelişim sürecine girmiştir. İlk master planı çerçevesinde İngiliz mimar John Harris ile anlaşılmış; elektrik şebekesi, yeni yollar inşa edilmiş ve yeni bir şehir merkezi oluşturulmuştur. Dubai toprakları için sanayi, ticaret ve konut kullanımlarına göre bölgeler planlanmıştır.
Dubai’nin muhteşem bir şehir hâline gelmesi genellikle son dönem gelişimleriyle ilişkilendirilir. Özellikle 1990’ların sonlarında ikonik lüks otel Burj Al Arab’ın inşası bu süreci başlatmıştır. Ancak, benzer çabalar 1959’da Dubai’nin hastanelerinin ve ilk ulusal bankasının inşasıyla çok daha önce başlamıştır. Şeyh Rashid, sağlık hizmetleri konusundaki endişeleri nedeniyle hastanelerin inşasına öncelik vermiş ve bu yapılar şehrin imajını güçlendirmiştir. Bugün sıradan kabul edilen bu yapılar, bir zamanlar görkemleriyle dikkat çekmekteydi.
1971 yılında Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’nin bir parçası oldu ve aynı yıl eski planın mimarı John Harris ile yeni bir master plan oluşturuldu. Bu plan çerçevesinde, Bur Dubai ile Deira’yı bağlayan Shindagha Tüneli inşa edildi. Bu ölçekte birçok altyapı geliştirme projesinin hızlanmasıyla birlikte uluslararası yatırımcıların ilgisi arttı. 1990’da Şeyh Rashid’in ölümünden sonra, oğlu Şeyh Mohammed bin Rashid Al Maktoum liderliğinde Dubai, petrol bağımlılığını azaltarak uluslararası bir turizm merkezi hâline gelmeyi hedefledi. Buradaki ana vizyon, petrolden elde edilen gelir muazzam olmasına rağmen petrol rezervlerinin gelecekteki belirsizliklerini göz önünde bulundurmaktı.
Şeyh Mohammed bin Rashid Al Maktoum, bugün bilinen Dubai’yi yaratan vizyoner bir lider olarak tanınmaktadır. Dubai’yi; ticaretin, turizmin ve finansın merkezi hâline getirme vizyonu, sadece bir şehir planlama yaklaşımı değil, petrol dışında sürdürülebilir bir ekonomik model arayışının ürünüdür.
Şehir Planlama ve Altyapı Yatırımları
Şeyh Mohammed bin Rashid’in Dubai’yi büyük bir turistik destinasyon hâline getirme hedefini ilerletmek amacıyla, 1990’larda şehir (megaprojectler) inşa edilmeye başlanmıştır. Bu projeler arasında; Palm Adaları olarak bilinen yapay adalar, Burj Al-Arab Oteli, lüks oteller, yüksek katlı apartman binaları ve kafelerle dolu Dubai Marina, plaj kenarında restoranlar, bir yürüyüş yolu, park ve şezlong – kabana kiralama imkânları sunan Jumeirah Beach Residence gibi birçok yapı yer almaktadır. 2005 yılı itibarıyla Dubai’nin kentsel alanı, 1900 yılına göre 190 kat daha geniş bir hâle gelmiştir.
Şehir, özellikle Şeyh Zayed Yolu boyunca Jebel Ali’ye doğru büyümüş ve burası artık “Yeni Dubai” olarak bilinir hâle gelmiştir. Şeyh Zayed Yolu ve genel olarak Yeni Dubai, şehrin gökdelenlerini ve yeni ticaret ile finans merkezlerini barındıran bir ana gelişim koridoru olmuştur.
Dubai’nin iddialı 2040 Kentsel Master Planı, 20 yıllık mekânsal bir yol haritasıdır. Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) 50. yıldönümü 2021’de kutlanmış; bu önemli yıl, ülkenin sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan kaydettiği ilerlemeleri kutlamak ve gelecekteki hedeflerini belirlemek için bir dönüm noktası olmuştur.
2040 Kentsel Master Planı, aynı yıl tanıtılmıştır ve Dubai’nin 8 yönetim ilkesine uyumlu olarak, gelişim ve uygulama sürecinde gerekli olan strateji temaları, ilkeler ve politika yönelimlerini belirleyen bir vizyon çerçevesi duyurulmuştur. Planın kapsamlı çerçevesi, temel kamu ve özel sektör paydaşlarının katılımını teşvik eden disiplinli bir yaklaşım üzerine kurulmuştur.
2040 Vizyonu: Geleceğin Şehri
Dubai 2040 Kentsel Master Planı’nın vizyonu, emirliği dünyanın yaşam açısından en iyi şehri olarak konumlandırmayı hedefler. Plan; halkın refahını, mutluluğunu, kalkınmasını ve istikrarını önceliklendirmeyi amaçlar. Sürekli gelişime odaklanan bu insan odaklı yaklaşım, en iyi küresel uygulamalardan ilham alırken, toplumun ihtiyaçlarıyla uyumlu olmasını sağlar. Böylece sakinler, vatandaşlar ve ziyaretçiler için sürdürülebilir bir gelecek garanti olacaktır. Emirlik; çevresel, teknolojik ve ekonomik fırsatları değerlendirerek konut nüfusunu iki katına çıkarmayı ve mükemmel bir yaşam sunmayı hedeflemektedir.
Bu planla birlikte:
- Yeşil ve rekreasyon alanları ile halka açık parkların büyüklüğü, artan nüfus ve ziyaretçilere hizmet vermek amacıyla iki katına çıkacaktır.
- Doğa koruma alanları ve kırsal doğal alanlar, emirliğin toplam alanının %60’ını oluşturacaktır.
- Hizmet alanlarını, konut bölgelerini ve iş yerlerini birbirine bağlamak için çeşitli yeşil koridorlar oluşturulacak; yaya, bisiklet ve sürdürülebilir ulaşım araçlarının şehirde hareketi kolaylaştırılacaktır.
- Otel ve turistik aktiviteler için kullanılan arazi alanı %134 oranında artarken, ticari faaliyetler için kullanılan alan 168 kilometrekareye yükselecektir.
- Dubai, yenilikçi start – up’lar, uluslararası şirketler ve stratejik yatırımlar için küresel bir merkez olmaya devam edecektir.
- Eğitim ve sağlık tesisleri için ayrılan arazi alanı %25 oranında artırılacaktır.
- 2040 yılına kadar kamu plajlarının uzunluğu %400 oranında artacaktır; bu da hem sakinlerin hem de ziyaretçilerin yaşam kalitesini yükseltecektir.
Dubai, emirliğin çeşitli nüfusunun gelecekteki beklentilerini dikkate alarak sürdürülebilir kalkınmayı ve büyümeyi destekleyen entegre ve esnek bir kentsel planlama yasası çıkarmayı tasarlamaktadır. Plan, kentsel planlama sisteminin entegre yönetim modeli ile tüm paydaşların karşılıklı ilişkilerini ve sorumluluklarını kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.
Sonuç olarak, Dubai’nin 2040 Vizyonu, büyüme ile sürdürülebilirlik ve yenilik arasında cesur bir denge kurmayı amaçlayan yol haritasıdır. Tarihsel güçlü yönlerini değerlendirerek ve yeni fırsatlar sunmaya devam ederek Dubai, küresel ölçekte liderliğini sürdürmeyi hedeflemektedir. Stratejik planlama ve uygulama yoluyla, şehir sakinlerine benzersiz bir yaşam kalitesi sunmaya hazırlanırken, dünyayı da vizyoner girişimleriyle etkilemeye devam etmeyi planlamaktadır. 2024’ten 2040’a kadar olan süreç, bu iddialı vizyonun gerçekleştirilmesine yönelik önemli bir taahhüdü göstermekte; altyapı, sürdürülebilirlik ve yaşam kalitesinde kaydedilen önemli iyileşmelerle dolu bir gelecek vaat etmektedir.